‘TAYRAŞ, cari açığa katkısı ve yarattığı vergi hacmiyle ülke ekonomisine fayda sağlıyor’

Enerji Petrol Gaz gazetesinin sorularını yanıtlayan TAYRAŞ CFO’su Dr. Emre Hamzaoğlu; “TAYRAŞ istikrarlı finansal yapısı ve yeni yatırımlarıyla Türkiye’nin BM Hedefleri ve AB Mevzuatı çerçevesinde döngüsel ekonomiye hazırlanmasına öncülük ediyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de atık madeni yağların, mevcut en uygun teknolojilerle geri dönüşümünün sağlanarak katma değeri yüksek baz yağlar üretilmesi amacıyla 2011 yılında kurulan TAYRAŞ’ın CFO’su Dr. Emre Hamzaoğlu Enerji Petrol Gaz’ın sorularını yanıtladı ve şirketle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Öncelikle TAYRAŞ’ın kuruluşundan ve faaliyet alanlarından bahseder misiniz?

Tesisimizin kuruluş amacı; mevcut en ileri rafinasyon teknolojisini kullanarak fosil kaynak tüketimini azaltmak ve çevreci teknolojilerden yararlanarak atık madeni yağları yüksek katma değerli ve daha düşük karbon ayak izine sahip baz yağlara dönüştürmektir.

2011 yılında kurulan TAYRAŞ Baz Yağ Rafinerisi ve TAYRAŞ’a bağlı grup şirketlerin finansal ve mali işlerin yönetiminden sorumlu olarak 2016 yılından beri çalışmaktadır.

Türkiye’nin hidro-işlem teknolojisiyle kullanılmış madeni yağlardan yüksek kalitede ve düşük karbon ayak izli baz yağ üreten ilk ve tek tesisi olan TAYRAŞ, sürdürülebilirliğe sağladığı faydayla gezegenimizin geleceğini korurken ülke ekonomisi için de katma değer yaratıyor.

TAYRAŞ A.Ş., faaliyet gösterdiği sektörlerin gerektirdiği teknolojik gelişmeleri takip ederek rekabetçi konumunu sürdürebilmek için araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunmaktadır.

“TAYRAŞ YILLIK 45 BİN TON GRUP II+ BAZ YAĞ ÜRETİMİ YAPIYOR”

Baz yağlar madeni yağ üretiminde önemli bir ithalat kalemi olarak öne çıkıyor. TAYRAŞ baz yağ üretimi ile bu konuda ülke ekonomisine nasıl bir fayda sağlıyor?

Ülkemizde her sene yaklaşık 800 bin ton madeni yağ üretilmekte ve yurtiçi/yurtdışı piyasalarına arz edilmektedir. Bunun yaklaşık 600 bin tonu ithalat yolu ile ülkemize getirilen baz yağlardan karşılanmaktadır. Bu da yaklaşık 750 milyon dolarlık bir ithalata denk gelmektedir. TAYRAŞ yıllık 45 bin ton Grup II+ baz yağ üretimi yaparak ithalata bağımlı baz yağ tedarikinin yaklaşık yüzde 10’luk bir kısmını karşılamaktadır. Bu da ülkemizin dış ticaret dengesine ve dolayısı ile cari açığına katkı sağlamaktadır. . TAYRAŞ’ın ülke ekonomisine sağladığı ekonomik katkı, üretilen baz yağların ÖTV ve KDV‘sinin yanı sıra, atık yağların kayıt dışı kullanımının engellenmesi sonucu oluşan vergisel kazanımlar ile birlikte yılda 50 milyon dolar düzeyine ulaşmaktadır.

“HER YIL YAKLAŞIK 70 MİLYON TL TUTARINDA BİR ÖTV YARATMIŞ OLUYORUZ”

TAYRAŞ’ın ileri dönüşüm faaliyetlerinin vergisel açıdan ülke ekonomisine katkısı nedir?

TAYRAŞ ileri teknolojiye sahip Grup II+ Baz Yağ üretim tesisi ile faydalı kullanım ömrünü tamamlamış atık yağlardan su berraklığında yüksek kalitede Grup II+ baz yağlar üretmektedir. Piyasaya sunulan ürün ÖTV kapsamında yer aldığı için her yıl yaklaşık 70 Milyon TL tutarında bir ÖTV yaratmış oluyoruz. Bir de buna 200 Milyon TL tutarında KDV’yi eklediğimizde yıllık 270 – 300 milyon TL’lik bir vergi potansiyeli oluşuyor. Kayıt altına alınan 60.000 ton atık yağında oluşturduğu KDV 75 Milyon TL’lik bir hacim yaratıyor. Geniş çerçeveden baktığımızda TAYRAŞ her yıl 60 bin ton kayıt dışı atık yağı ekonomiye kazandırarak toplamda 350 Milyon TL’lik bir vergi kaybının önüne geçmiş oluyor. Ayrıca az önce belirttiğimiz, doğrudan ithalatın yerine atıktan üretim yaparak cari açığa sağladığı fayda da vergisel alanda sağladığımız faydanın da üzerinde. Tüm bunların üzerine ham petrolden üretilen baz yağlara göre yaklaşık yüzde 70 daha az karbon ayak izi oluşmaktadır.

“ATIKLARDAN KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER ÜRETİYOR, HEM ÇEVREYE HEM DE ÜLKE EKONOMİSİNE KATKI SAĞLIYORUZ”

2023’e veda edip 2024’ü karşılamaya hazırlanırken TAYRAŞ ve madeni yağ sektörü için nasıl bir gelecek öngörüyorsunuz?

Geçtiğimiz senelerde pandemi, Rusya – Ukrayna savaşı gibi küresel çapta ülke ekonomilerini daraltan ve uluslararası ticarette tedarik zincirlerini aksatan gelişmelere tanık olduk. Bu olayların bir kısmı TAYRAŞ’ın yatırım dönemine denk geldi. Bu aşamaları sakinliğimizi koruyarak proje takvimimize uymayı başardık. Faaliyet gösterdiğimiz sektör geri dönüşüm, yaptığımız iş ise ileri dönüşüm. Atıklardan katma değeri yüksek ürünler üretiyor, hem çevreye hem de ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz. En güçlü yanımızın üreten, katma değer yaratan bir şirket olmamızdan kaynaklandığını düşünüyorum. Nitekim bu özelliğimiz sayesinde, 2023 yılında “Kobi Ölçeğinde İnovasyon Stratejisi” birincilik ödülü ve “Enerji Verimliliği” birincilik ödülüne layık görüldük.

Pandemi ve savaş etkisiyle büyük pazarların arzlarını kısıtlamak zorunda kalmasıyla arz – talep dengesinin bozulması, tüketim alışkanlıklarını değiştirdi. Dışa bağımlılığı azaltmak öz kaynakları tekrar değerlendirmek, fosil kaynakların kullanımındansa atıkların tekrar ve tekrar kullanılmasının daha doğru tercihler olduğu tekrar anlaşıldı. 2023 yılında atık madeni yağ toplama oranlarındaki artış ve TAYRAŞ’ın ticaret hacmindeki yükseliş bu gerçeği doğrular niteliktedir.

Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde 2023 yılında birinci aşaması uygulanmaya Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması da karbon salınımının azaltılması ve nihayetinde karbon – nötr olma hedefi doğrultusunda küresel ölçekte atılan önemli bir adım oldu. TAYRAŞ olarak BM Hedefleri ve AB Mevzuatı çerçevesinde ülkemizin döngüsel ekonomiye hazırlanması sürecine öncülük ediyor; güçlü ve istikrarlı finansal yapımız ve yeni yatırımlarımızla öncü rolümüzü daha da güçlendiriyoruz. TAYRAŞ, Bilecik’teki rafinasyon tesisi ile çağımızın en gözde sektöründe, yakın coğrafyadaki en kaliteli ürünleri tüketicilere sunuyor. Bu sebeple gelecekte karşımıza çıkacak olumsuz her türlü senaryodan güçlenerek çıkacağımıza ve ülkemizin yarınlarında sektörümüze öncülük eden bir aktör olacağımıza inancımız tam.