‘Avrupa’daki enerji krizi, ekonomik krize doğru ilerliyor’

‘Avrupa’daki enerji krizi, ekonomik krize doğru ilerliyor’

12. Türkiye Enerji Zirvesi’nde OME Hidrokarbonlar Direktörü Sohbet Karbuz, ‘Avrupa’da Enerji Krizi’ oturumunda konuştu. Konuşmasında Sohbet Karbuz, “Şu anda Avrupa Birliği bir krize doğru gidiyor ama bu kriz enerji krizinden çıktı artık. Bir ekonomik krize gidiyor” dedi.

Genellikle enerji krizi derken herkes doğal gaz krizi olarak anlıyor. Normalde kriz dediğiniz zaman ya arz krizi ya fiyat krizinden bahsederiz. Avrupa’da bu fiyat krizi olarak başladı. Sonra arz krizine döndü. Sonra hem arz hem gaz krizi. Olay böyle devam etti. Avrupa eğer Yeşil Mutabakat kapsamında yatırımları zamanında yapmış olsaydı ve yenilenebilir enerji yatırımlarına 5 sene önce başlamış olsaydı bugünkü krizi yaşamazdık. Fosil yakıtlardan çıkmamız gerekiyor. Bunu söyleyen Avrupa’nın en tepesindeki adamlardan bir tanesi. Ursula Von Der Leyen de buna benzer şeyler söylüyor. Hatta sosyal medyada yeni bir başlık var, Rusya’nın yalanları gerçekler diye. Yalan; yenilenebilir arz Rusya’dan aldığımız fosil yakıtları karşılayamaz. Yani onun görevini yapamaz. Adamların da açıklaması bu; ‘Yeşil dönüşüm bizi fosil yakıtlardan kurtarır.’ Şimdi bu tip saçmalıkları ben söylemiyorum. Bunu Avrupalılar söylüyor. Neden? Avrupa enerji politikaları buna benzer, her şey yama. Son anda yapılmış, gün geçtikçe ortaya bir şey atılmış ama ayağı sağlam zemine oturmayan şeyler ortaya koyulmuş. Zaman içinde bunların işe yaramadığını farkettikleri için çeşitli yamalar yapıp günü kurtarma politikaları.

İŞGALLE BİRLİKTE KRİZ BİR ÜST KADEMEYE ÇIKTI

Şu anda Avrupa Birliği bir krize doğru gidiyor ama bu kriz enerji krizi olmaktan çıktı artık. Bir ekonomik krize gidiyor. Ekonomik kriz, Avrupa’yı finansal krize de sürükleyecek. Böyle sosyal bir kriz de söz konusu. Bazı kesimler Yeşil Mutabakata bağlıyor bu durumu. Yeşil Mutabakatta sizin hedefleriniz vardı kabul ama hedeflerle gerçekler uymuyor. Bu yüzden bugünkü yaşadığımız problemlerle karşı karşıyayız gibi bir görüntü var. Genellikl,e biliyorsunuz herkesin söylediği bu; “Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra enerji krizi başladı ve de fiyatlar arttı.” Böyle söyleyen kesimin karşısına bu grafik ile cevap vermemiz lazım. Avrupa’daki enerji krizi Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle başlamadı. Bu durum; geçen senenin Ekim ayına, hatta Eylül ayı sonuna kadar  gider. Siz bu grafiği bir de gün içi yaptığınız zaman olay çok daha farklı yerlere gider. Geçmişteki gün içi volatilitenin ne kadar yüksek rakamlara çıktığını da görürsünüz. Ama tabii ki Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle bu kriz bir üst kademeye çıkmış oldu. Neden kriz oldu? Çünkü arama üretim yatırımlarına şirketler pek istekli olmadı, ve yatırım yapmadı. Neden? Çünkü finans ulaşımları kesildi. Arama üretim yatırımları 2014 yılından beri petrol ve gaz sektörüne yüzde 60 azaldı. 2021 tarihiyle. Peki neden finansa ulaşmalarının önü kesildi. Bir mafya türedi. Tamamıyla bir mafyadır. Yani şimdi Bitcoin’den falan filan bahsediyorlar da bunun ondan farkı yoktur. O fondaki şirketlere bakın. Sonra bu kredi ajansların raporlarına bakın; firmaların benzer şeylere sahip olduklarını göreceksiniz. Tamamen yeşil boyama. Başka bir şey değil. Bu demek değildir ki tamamen saçmalık. Hayır, başlangıçta çok güzel bir fikirdi fakat bu fikir artık amacından saptı. Tamamen finansal manipülasyona döndü. Fosil yakıtlara karşı zaten 2014 yılındaki AB’nin iklim ve enerji politikası ve Paris anlaşmasıyla savaş açılmıştı. Bu savaşın açılmasıyla beraber ve öncesinde kömürden çıkış vardı Avrupa’da. Almanya’da nükleerde de 20 gigavattan 2 gigavata inildi. Fransa önemli bir nükleer üreticisi fakat “Nükleerden çıkacağız biz de” dedi. “Her şey yeşil olacak” düşüncesindeler. Nükleer tesislerde gerekli bakımları yapmadılar.

Şu anda Avrupa’daki nükleer reaktörlere su taşıyan bütün boru hatlarında korozyon var. Fransa net elektrik ihracatçısıyken elektrik ithalatçısına dönüştü. Bu neden? Çünkü politikacıları bilirsiniz. Komisyon da öyle. Komisyon’un başındaki tarih hocası gibi. Durum böyle olunca bu insanlara anlatamazsınız. 2021’in Eylül ayından sonra Avrupa’da elektrik fiyatları niçin arttı? Çünkü İngiltere’de son 60 yılın en düşük rüzgâr hızı tespit edilmişti. İspanya’da da güneş santrallerinin olduğu yerlerde de hava çok bulutlu geçmişti. Aradaki farkı ne yapacaksınız? Gazla. Gaz neyle? Spot LNG ile. Hem Asya hem Latin Amerika’da spot LNG’ye yüklenme vardı. Fosil yakıtların ağırlığı düşüyor, nükleer düşüyor. Çıkan ne? Yenilenebilir enerji. Pekala yağmur yağmadı, güneş ışıldamadı ne yapacaksınız? Dua edeceksiniz. İklim değişikliği ne anlam ifade ediyor? Olağandışı hava olaylarında, aşırı rüzgarda rüzgâr enerjisi çalışır mı? Çalışmaz. Sen hava şartlarına dayanan bir enerji politikası yaparsan bugünkü sonuca mecbur kalırsın.

AVRUPA’DA KIŞIN SORUNZUSUZ GEÇMESİ AVRUPA’NIN BAŞARISI DEĞİL

Avrupa dedi ki; “Biz doğal gazdan çıkmayı düşünüyoruz. Avrupa’da arama üretim faaliyetlerini indireceğiz” ki senelerdir indiriyorlardı. Fakat bu alanda talepte de aynı şekilde indirim olmadığı için ne oldu? İthalat bağımlılığı arttı. 2021 yılında ithalat bağımlılığı Avrupa Birliği’nin yüzde 88’di. Ama diğer taraftan diyorlar ya; “Avrupa’da kaya gazına biz hayır diyoruz”. Tamam kaya gazına hayır diyorsunuz. Avrupa’nın bir sürü ülkesinde yasak. Ama Amerika Birleşik Devletleri’nden kaya gazını sen LNG olarak buraya getiriyorsun onda bir sorun yok. Deprem bazı binaları tehdit etti. O yüzden Hollanda parlamentosu bir karar aldı. Bronninger sahasında üretimi sıfırlayacaklarını açıkladı. Talep ise düşmüyor. Tabii ki doğal gaz ithalatını arttırırsın. Ama yeni kontratlar yapmıyorsun. Çünkü Avrupa Birliği’nde yeni uzun vadeli kontrat yapamıyorsun. Biz 30 yıldır liberal piyasa oluşturmaya çalışıyoruz. İhtiyacın olduğu zaman ne yapacaksın? Spot LNG yapacaksın. Herkes yüklenince ne olacak? Elbette fiyatlar artacak. Biliyorsunuz Avrupa’ya dört koridordan doğal gaz geliyor. Bunlardan en önemlisi Rusya’ydı. Norveç Enerji Bakanlığı’na göre iki sene sonra Norveç’in üretiminin düşeceği yönünde. Rusya’yı kaybettin, Norveç’i de kaybettin. Bunu neyle telafi edeceksin? Avrupa’nın aklında hâlâ spot LNG var. Bu arada Rusya-Ukrayna savaşı ile Avrupa yaptırımlar uyguladı. Şu anda ise doğal gaz yaptırımlar içinde değil. Aralık 5’te ham petrol, Şubat 5’te de petrol ürünleri. Ama doğal gazda hâlâ bir şey yok. Fakat bu işgal sonrasında Avrupa Birliği bir planla çıktı. Sayın Ursula mikrofonların karşısına geçti. “Rusya’dan aldığımız gazı 2022 sonunda üçte iki sonunda azaltacağız, 2027 yılında da sona erdireceğiz” dedi. Ondan sonra Rusya rubleye döndü vs. Gazın jeopolitik silah olarak kullandıklarını söyledi. Fakat bugün geldiğimiz durumda bir şekilde Avrupa Birliği istediği sonuca ulaşacak. Havalar soğuduktan sonra akışı da keserse muhtemelen Avrupa Birliği’nin hedefine varmasına yardım edecek. Ama bu Avrupa’nın başarısı değil. Bir şekilde siz böyle istemiştiniz böyle oldu. Avrupa dedi ki “Rusya’dan biz 155 milyar metreküp doğal gaz alıyorduk. Bunu ortadan kaldıracağız. Nasıl kaldıracağız? Yüzde 50’sini arz tarafında, yüzde 50’sini talep tarafında kapatacağız. 50 BCM LNG ithalatımızı arttıracağız. Yıllık 50 BCM. 10 BCM boru hattı, biraz işte biometan, 20 milyon ton da hidrojen arz tarafında”. Şimdi herkes 50 BCM diyor. 50 BCM 500 kargo eder. Dünyanın en büyük LNG ithalatçısı olan Güney Kore’nin bir yılda ithal ettiği rakam. Sen Güney Kore kadar ekstradan spot LNG’yi bulacaksın. Allah yardım etti adamlar buldular. Ama bu böyle devam etmeyebilir. Rusya’dan gaz akışı gittikçe azalıyor. Peki etrafta kim var? Norveç de birkaç sene sonra aşağı inecek. Cezayir var, Libya var vs. amma velakin bizim arzumuz yine LNG. İyi güzel. LNG akışları dindi. Ve doğal gaz fiyatları ciddi oranda şu son zamanlarda düştü. Avrupa Birliği diyor ki; biz başarılı bir politika izledik. “Bir kanun çıkartmıştık. Enerjimizi yüzde 15 daha az kullanacağız diye. Bu yıl depolarımızı en az yüzde 85 dolduracağız. Önümüzdeki seneden itibaren yüzde 90 doluluk oranına varacağız” diye. Allah yardım ediyor adamlara. Hava şartları oldukça iyi. Fransa’da mesela bu zamanda normalde kazakla falan dolaşmanız lazım paltoyla. Bu kış günlerinde  montla çok rahat dolaşabiliyorsunuz. Diğer taraftan Çin kapanmalardan sonra bir türlü kendisine gelemedi. Çin’in bu sene doğal gaz talebi son 30 yıldır ilk defa eksiye vuracak ve LNG ithalatı da yüzde 20’den fazla azaldı. Ekim ayı LNG ithalatı bir önceki yılın Ekim ayına göre yüzde 38 azaldı. Dolayısıyla Çin ihtiyacı olmayan LNG’yi de Avrupa’ya sattı. Şu anda LNG bolluğu var. Geçtiğimiz günlerdeLNG kargosunun günlük kiralaması 500 bin dolardı. Avrupa Birliği hâlâ “Biz rüzgâr, güneş, hidrojen ekonomisine geçeceğiz. Yüzde yüz elektrifikasyona geçeceğiz. Isıtmada gaz kullanmayacağız” diyor. Böyle hayalin içinde. Gerçekler farklı. Ama hâlâ göremiyorlar.

Şok onları elektrikten vuracak. Avrupa’daki elektrik piyasası çatırdamak üzere. Biliyorsunuz komisyon bir sürü rapor hazırladı. İberya formülü İspanya ve Portekiz’de ayrı şeyler hazırladılar. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Bu onları ayrı bir krize götürecek. Fransa’dan bahsettim ya elektrik kısıntıları olacak. Bizim burada olsa pek dert değil. Biz alışkınız. Yarım gün de kesilse sorun değil. Ama Avrupa’da elektrik kısıntıları olursa Avrupa’yı taş çağına döndürür. Böyle olunca ne olur? Sarı yelekliler Macron’u aşağı indirir. Avrupa’da bir sürü hükümet değişir. Ondan sonra Avrupa’daki çoğu elektrik satıcıları mum yakmaya başlarlar. Yani bu olmayacak bir şey değil. Bekleyin. Avrupa’daki doğal gaz sorunu bu sene sonundaki sorun değil. Yani 2023 kışı değil. 2024 kışını bekleyelim, 2025 kışını bekleyelim. Avrupa; kömürden ve nükleerden çıktı. Sonrasında bakalım ne olacak?

AVRUPA’DA SANAYİ KAN AĞLIYOR

Avrupa’da sanayi kan ağlıyor. Enerji yoğun sektörler; alüminyum, cam, demir, çelik vs. bunların çoğu Avrupa pazarından yani fabrikalarını Avrupa’dan Amerika’ya kaydırma planları yapıyorlar. Çünkü artık bu enerji fiyatlarıyla bizim rekabet üstünlüğümüz ortadan kalkıyor diye düşünüyorlar. Fakat Komisyon’a sorduğunuz zaman her şeyin mükemmel başarıldığı ifade ediliyor. Bakın yüzde 15 enerji tasarrufu yapalım dediler, o da son derece komik oldu. Fransa’da reklamlarda sık sık kamu spotları yayınlanıyor. “Makarna kaynatırken tencerenin kapağını kapatın” diye. Alman Ekonomi Bakanı; ‘Ben 5 dakikada duş alıyorum’ dedi. Hollanda Ekonomi Bakanı da; ‘Sen çok fazla alıyorsun ben 4 dakikada alıyorum’ dedi. İsviçre Çevre Bakanı ne dedi? “Yalnız başınıza duş almayın”.  Politika yaparken önce “Bu ne kadar mantıklı ne kadar uygulanabilir?” sorularının cevaplanması gerek. Avrupa’nın durumu şu anda bu şekilde.

Bu yaz Avrupa Birliği’nin muhtemelen 30 BCM açığı olacak deniliyor. Sorun kış. 2023 kışında eğer Çin’de kapanmalar biter, Çin’in talebi geri gelirse, Avrupalılar depoları yüzde 90 dolduracak ve bunun çoğunu spot LNG alacarak yapacaklar. Ortada kanun var. Bulabilecekler mi? LNG’yi iki şekilde bulursunuz. Bir tanesi uzun vadeli kontratlar vardır ki Avrupa’da yok.

Çin elindeki spotu Avrupa’ya sattı. Spot LNG 2021’in Eylül’ünde olduğu gibi Latin Amerika ve Asya piyasası ile rekabete girerse facia bir durum olur. İkincisi Avrupa Birliği’nde şu anda yeni bir LNG sıvılaştırma tesisi rönesansı var. Şu anda 50 BCM miktarında yeniden sıvılaştırma projesi ya yapım aşamasında ya da nihai yatırım kararı alınmış. Ki bunlardan 5’i Almanya’da. Fakat şöyle bir durum var Avrupa’da. Diyorlar ki “Uzun vadeli kontrat yapmayacaksın”. Pekala uzun vadeli kontratları yapanlar kim? LNG için dünya çapında 130-135 milyar metreküp uzun vadeli anlaşma yapıldı. Bunların üçte ikisi Çinliler tarafından yapıldı. Kalanın çoğu portfolyo alıcıları tarafından. Çok azı Avrupa’daki alıcılar tarafından. Katar’a gidip ne dediler? Katar onlara “Benimle uzun vadeli anlaşma yapacaksın” cevabını verdi.. Katar daha sonra başka ülkelerle 27 yıllık yeni bir LNG anlaşması yaptı. Ama Avrupa bu anlaşmalara yanaşmıyor. Uzun vadeli anlaşmaya yanaşmıyorsun, petrol endeksli hiçbir şeye yanaşmıyorsun. Gevşeklik var. İşin tuhafı bu durum bize de yansıyor. Çünkü adamlar fiyatları arttırıyorlar. Pakistan’a ne oldu? Pakistan kaç kere LNG ihalesi açtı. LNG bulamadı. Hatta ve hatta bazı Asya ülkelerinde uzun vadeli kontratı olanlar kargo teslim edilmediği zaman bir ceza vardır. O cezayı ödediler ama Avrupa’ya spot sattılar. Olan gelişmekte olan ülkelere oluyor. Diyorlar ki “Bu benim için çok pahalı, alsam yansıtamam”. Bunun ceremesini gelişmekte olan ülkeler çekiyor. Avrupa ülkeleri Euro basıyor. Avrupa’daki adam zengin. Ama Pakistan’daki adam için 200 Dolar bile çok fazla. Birkaç sene önce 30 Dolardı. Dolayısıyla bize etkisi var. Buradan çıkmanın çözümü ne? “Bizim yerli üretimi arttırmamız lazım” diyoruz. Bu yüzden arama üretim faaliyetlerine daha fazla ağırlık vermemiz gerekir. Avrupa’da korkunç kaya gazı rezervleri var ama yasak. Danimarka “Arama üretim yatırımlarımızı sonlandırıyoruz.” diye açıklama yapmıştı. Şimdi ise “Tekrardan aramaya başlamamız lazım” diyorlar.

TTF TOPARLANABİLECEK Mİ?

Avrupa’daki kriz kendi kendine yaratılmış kriz. 70’lerdeki kriz, petrol kriziydi. Burada petrolü, kömürü, gazı hepsi var. Bunun nedeni ne? Şimdi Avrupa’nın hem kanunî olarak hem de kendi kendilerine gönüllü yaptırımları vardı. Shell bir tane LNG kargosu aldı,  sosyal medyada başına gelmedik kalmadı. Bir gönüllü yaptırımlar var bir de resmi yaptırımlar var. “Bunu almayacağız” denilince dünya ticaret akışı değişti. Ham petrol Avrupa’dan buraya geleceğine Hindistan’a gidiyor orada rafineri oluyor, buraya geliyor. Kömürün yüzde 54’ünü ithal ediyordu Rusya’dan. Şimdi ise Rusya’dan geleceğine Güney Afrika’dan geliyor. Bunlar da hepsi maliyeti etkiliyor. Savaş başladıktan ilk iki hafta sonrasında Ukrayna’dan geçen gaz miktarı iki katına çıktı. Sonra dediler ki fiyatlar yüksek. Biz Rusya’nın savaş makinesine kaynak aktarmış oluyoruz. LNG ne oldu? Bakın kimse LNG’den bahsetmiyor. Avrupa’ya gelen Rus LNG’si miktarı her ay artıyor. Ondan kimse bahsetmiyor. Dertleri boru gazıyla. Yani işine gelen şeyleri al, işine gelmeyen şeyleri alma. Böyle bir döngü de LNG ticaret döngüsünde her şey allak bullak olduğu için olay bu duruma geldi.

TTF’de fiyatlar düştü. Arz talep değişti. Avrupa Birliği Komisyonu’nda sızdırılan raporlar vardır. O sızdırılan raporlarda “Yeni benchmark getireceğiz, manipülasyonu önleyeceğiz” vs. dediler. O birazcık tacirleri panikletti. TTF’de şöyle bir olay var. Size Hollanda’nın üretimini gösterdim. Bir benchmark’ın başarılı olması için yerli üretim olması lazım. MBB niye iyiydi? Yerli üretim vardı, TTF’de yerli üretim vardı. Hollanda’da Groningen sahasında üretim kısıtlamasının ilk haberinden sonra gaz sektöründe bu tarz toplantılarda konuştuğumuz ilk konu neydi? TTF benchmark olarak kalacak mı acaba? TTF toparlanabilecek mi? Toparlanır. TTF’de şu var dikkat edin. İşlemlerin arttığını görüyorsunuz. Bu margincall’un önüne geçmek için. TTF’in ne olacağını işin kötüsü bilemiyorum. Avrupa Birliği yeni bir uygulama getirecek. O da son derece anlamsız bir uygulama. Öyle iki ayda üç ayda endeks oluşturmak kolay yapılabilecek bir şey değil. Bence TTF kalacaktır. Fakat likiditeyi arttırmak lazım. Likidite ortadan kalkınca hızlı ani fiyatlar olabiliyordu.