‘Piyasa dengelenmiş gözükse de beklenti yükseleceği yönünde’

‘Piyasa dengelenmiş gözükse de beklenti yükseleceği yönünde’

12. Türkiye Enerji Zirvesi’nde ‘Arama Üretim Oturumu’ gerçekleştirildi. TPAO Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Türksoy’un moderatörlüğünü yaptığı oturumda PETFORM Başkanı Ayşe Cesur ve MAPEG Genel Müdür Yardımcısı Sami Sarıyıldız konuşmacı olarak yer aldı.

MAPEG Genel Müdür Yardımcısı Sami Sarıyıldız

‘ARAMACILIĞIN İLK EVRELERİNDEN BİRİ SİSMİK FAALİYETLER’

Türkiye’de 1934 yılından bugüne kadar 272 adet farklı şirket arama üretim faaliyetlerinde bulunmuştur. Bunların içinde BP, Shell gibi dünyada öncülük eden şirketler de yer almaktadır. Türkiye geneline baktığımızda, ruhsatların 3 bölgede ağırlıklı olarak dağıldığını görüyoruz. Bunlar Trakya, Adana, Çukurova baseni ve Güneydoğu Anadolu baseni. Bugüne kadar yapılan sondajlı aramalarda iç basenlerimizde de petrol sistemlerimizin çalıştığı tespit edilmiş, şu anda yoğunlaştığını görüyoruz. Beklentimiz iç basenlerdeki potansiyelimizin de ortaya çıkartılması.

Aramacılığın ilk evrelerinden biri olarak sismik faaliyetler de yer alıyor. 1955 yılından Ekim ayı sonuna kadar gerçekleştirilen 391 bin km iki boyutlu sismik veri toplama faaliyetinin yüzde 40’ının son 20 yılda gerçekleştiği görülmektedir. Deniz alanlarımızın hemen hemen hepsinin, iki ve üç boyutlu sismik verilerle tarandığını görüyoruz. Ülkemiz envanterinde bulunan, derin deniz arama gemileriyle yapılan sondajları ruhsat analizleriyle görmektesiniz. Bugüne kadar 23 adet derin deniz sondaj çalışması gerçekleştirilmiştir. Bu kadar çalışmanın sonucunda ne elde ettik? 1945 yılından günümüze kadar açılan 2092 adet arama kuyusunda biz toplam 233 üretim sahası keşfetmiş bulunuyoruz. Burada da arama kuyularındaki keşif başarı oramız yüzde 11. Bu 233 üretim sahasının 149’unda ham petrol, 84’ünde de doğal gaz üretmekteyiz. 2002 yılında 270 milyon varillik rezervimiz vardı. Biz 352 milyon varil üretim gerçekleştirmişiz. Son 20 yılda yapılan yeni keşifler ve üretim arttırma yöntemleriyle mevcut ham petrol rezervimizin yüzde 21’ine karşılık gelen 478 milyon varil rezerv sağlanmıştır. 2022 Eylül ayı sonuna kadar, 39 farklı şirket tarafından toplam 164 milyon ton ham petrol üretimi gerçekleştirilmiştir. Yaklaşık 106 milyar Amerikan dolarıdır. 2022 yılının 9 aylık döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,2’lik bir artış olmuştur. Yine 2020 yılı günlük ham petrolü üretimimiz de ilk defa 60 bin varilin üzerine çıkarak gerçekleşmiştir. 2022 yılındaysa artışımız yine devam etmiştir. Burada yüzde 3,5 oranında artış var. 67 bin 265 bin varile ulaşmışız.

2019 sonu pandemi sonrasında üretimimizde hafif düşüş oldu, planlanan üretimi 2020 yılında gerçekleştirdik. 2022 yılında da 21’in üzerine koyarak üretimi arttırma yönündeki performansımıza devam etmekteyiz.

PETFORM Başkanı Ayşe Cesur

‘ÜRETİMİMİZ ARTARSA GERÇEK BİR MARKETE DÖNÜŞEBİLİRİZ’

Dernek olarak 2000 yılında kurulduk. 22 yıldır aktif çalışıyoruz. 42 üyemiz var. Kuruluşumuzdan bugüne enerji mevzuatındaki değişikliklerde özel sektör ve kamuyla birlikte çalışarak kilit rol üstleniyoruz. Farklı konularda geliştirdiğimiz çözüm önerilerini resmî kurumlara sunduk. Bu yıl buna dair birkaç çalışma yaptık. Başka şirketlerin aldığı teşvikleri petrol arama üretim şirketleri kullanamıyor. Bunlara dair çalışmalar yaptık.

Türkiye’de ham petrolde maalesef üretim ve ithalat arasında ciddi fark var. Biz bir petrol ülkesi değiliz. İnşallah gelecekte değişir. Fakat bugüne kadar gösteren rakamlar bunun tersi yönünde. Ama duyduğumuz yeni keşif başarıları da bizi gururlandırıyor. Özel sektörün payı küçülüyor. TPAO’nun aramalarına devam ederken aynı biçimde sinerji yaratarak özel sektörle iş birliği yapması yönünde umut ediyoruz. İthal ettiğimiz için petrolün varilini ortalama 80 Dolardan alırsak, bunun maliyeti 118 Dolara geliyor. Burada yerli üretimin aslında Türkiye ekonomisine devlet katkısı, ödediği vergi ve finansman maliyetini koyduğumuzda, her bir varil piyasa değerinden de katkı sağlıyor.

Sakarya Doğal Gaz Sahasının keşfi gaz piyasasında tarihi rol oynayacak. Piyasanın liberalleşmesinde çok büyük etki yaratacağını düşünüyorum. Üretimimiz artarsa gerçek bir markete dönüşebiliriz. Kazılan kuyulara baktığımızda, pandemi nedeniyle 2000 yılında bir düşüş var. Şimdi tekrar sektör canlandı. Türkiye’de şu anda boş sondaj kulesi bulmak imkânsız gibi. O kadar aktif çalışıyor. Bu çok güzel bir tablo. Bu da demektir ki önümüzde yeni keşifler olacak. Sondaj kulelerine baktığımızda Türkiye’de şu anda çalışan 34 tane aktif sondaj kulesi var. Norveç’e baktığımızda bu rakamın 19 olduğunu görüyoruz. Bu durum da bize sondaj faaliyetlerinin yoğun bir şekilde devam ettiğini gösteriyor.

2014 yılında yatırımlar 629 milyar dolarken 2020 yılında 284 milyar dolar. Bunda tabii petrol sektörünün yani piyasadaki fiyatın etkisi çok büyük. 2020 yılında bir durgunluk olmuştu. Fakat tekrar 2021’de artış gösterdi ve 2022’de de artmaya devam ediyor. 2022 yılında petrol 120 Dolar seviyelerini test etti. Şimdi 90 Dolar civarlarında. Piyasa dengelenmiş gözükse de beklenti yükseleceği yönünde.