‘Elektriğini kendi üretmeye başlayan süreç içerisinde hiç kaybetmedi’

Petroleum Istanbul Akademi oturumlarının ilki “Akaryakıt İstasyonlarında Çatı GES Uygulamaları” Solutions2Charge Kurucusu ve Yönetici Ortağı Uğur Kılıç’ın moderatörlüğünde yapıldı. Energy House sponsorluğunda gerçekleşen oturumun konuşmacıları ise, Huawei Solar Inverter Ürün Müdürü Çağkan Gazioğlu ve Solar Çatı Kurucusu Utku Korkmaz oldu.

Solutions2Charge Kurucusu ve Yönetici Ortağı Uğur Kılıç

“ELEKTRİĞE UZUN SÜRELİ İHTİYAÇ OLAN YERLERDE SOLARÇATI VE SOLAR PROJELERİ TERCİH EDİLİYOR”

Son 1 sene içerisinde elektrikle ilgili yaşadığımız sıkıntılar ve fiyat artışlarından sonra özellikle ticarethaneler ve akaryakıt istasyonları gibi elektriğe uzun süreli ihtiyacı olan yerlerde Solarçatı ve solar projelerin daha fizibıl olduğu ve akaryakıt istasyonları bayileri ya da dağıtıcıları tarafından tercih edilen çözümler olduğunu görmekteyiz. Uluslararası arenaya baktığımızda birçok akaryakıt dağıtıcısının özellikle karbon emisyonlarını azaltma ve yeşil enerjiye dönüşüm noktasında destekleri ve yatırımları mevcut.

Solar Çatı Kurucusu Utku Korkmaz

“ELEKTRİK FİYATLARINDAN KORUNMANIN ÖNÜNDEKİ TEMEL MADDE GÜNEŞ ENERJİSİDİR”

Türkiye’deki elektrik fiyatları son dönemde yüzde 230’a yakın arttı. Bu artışın temel sebebini kur artışıymış gibi düşünsek de aslında bu artışın arkasında üç tane emtianın artışı vardı. Bunlar; petrol, LNG ve kömür. Türkiye’deki elektrik fiyatlarının yüzde 50’si bu üç emtia ile korele. Ham petrolün fiyatı sadece 1 senede 50 dolardan 100 dolara geldi. Kömürün fiyatı son 1 senede 70 dolarlardan 270 dolarlara geldi ve LNG’nin fiyatı ise yine son 1 senede 35-40 dolarlardan 120 dolarlar mertebesine geldi. Elektrik fiyatlarına etki eden üç emtiada minimum 2 kat, maksimum 4-5 kat artışlar yaşandı. Bir taraftan da kurdaki hareket malum. Bu nedenle elektrik fiyatlarındaki artış bu emtialarla birlikte kaçınılmaz bir hale geldi. Bu sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada gerçekleşti. Türkiye’de son kullanıcı elektrik fiyatı seviyesi şu anda 130 dolar mertebelerindeyken bu fiyat çeşitli Avrupa ülkelerinde bunun iki-üç katı seviyelerini süreç içerisinde gördü. Dünyada küresel bir emtia krizi var ve bu kriz pandemiyle başladı, savaşla devam ediyor. Türkiye’de kullandığımız elektriğin önceden sadece dolar endeksli olduğunu düşünüyorduk ama son 1 senede şunu gördük; Türkiye’deki elektrik fiyatları petrol, doğal gaz, kömür, LNG ve kur endekslidir. O nedenle bir elektrik tüketicisinin kendini dünyadaki küresel emtia artışlarından ve Türkiye’deki kur artışlarından korumasının önündeki temel şey güneş enerjisidir. Biz artık sadece akaryakıt istasyonlarında kurduğumuz ve kurmakta olduğumuz projelerimizle birlikte güneş enerjisi büyüklüğü neredeyse 1 MW’ı aştı. Elektriğini kendi üretmeye başlayan süreç içerisinde hiç kaybetmedi. Her elektrik tüketicisinin bir an önce kendi elektriğini üretmeye başlaması gerekiyor.

GES’te birkaç tane önemli husus var. Birincisi, kanopinin statik olarak metrekareye 13-14 kg yükü taşıyıp taşıyamayacağının tahlili. Bu konu hayati öneme sahip. Çünkü mevcuttaki bir GES santralinde zaten statik bir proje yapıldığını size söyleyebilirler, ama mevcutta yapılan statik proje konstrüksiyon sisteminin panelini taşıyıp taşımayacağının statiğidir. Ama kanopinin o panelleri taşıyıp taşımayacağının statik projesi resmi süreçlerin bir parçası değil. Onu bu kurulumu yapan şirket mutlaka tahlil etmeli, gerektiğinde kanopiyi açıp bakmalı ve buradaki statik projesinin uygunluğundan emin olmalı. İkinci nokta ise temel ekipmanlar. Yani güneş paneli ve inverter. Bu iki ekipmanın da kalitesinin ve güvenlik fonksiyonlarının projeye uygun olması gerekiyor. Üçüncü olarak da, konstrüksiyon sistemi ile ilgili olarak iki seçenek var. Konstrüksiyon sistemini sadece oradaki trapez saca ya da kanopinin aşiklerine monte edebilirsiniz. Burada yatırımı yapacak şirketin önünde iki tane seçenek var; 50-100 bin dolarlık arasında değişen bir yatırımı ya sadece 5 mm’lik saca bağlamak ya da saplama vidalar kullanarak kanopinin aşiklerine bağlamak. Dördüncü konu SEÇ-G mevzuatı. Her sektörün kendine özgü kuralları var. Bizim herhangi bir personelimiz bir akaryakıt istasyonunda montaja başlamadan önce 7 farklı eğitimden geçiyor. Maliyet nedeniyle gördüğüm bir temel yanlış da kablo seçiminde alüminyum kablo kullanılması. Sistemin güvenilirliği anlamında hem bakır hem alev üretmeyen kablo kullanılması önemli bir yapı taşıdır. Bu beş maddeyi yatırım yapacak tüm akaryakıt istasyonu sahiplerinin özellikle değerlendirmelerini isterim.

Huawei Solar Inverter Ürün Müdürü Çağkan Gazioğlu

“AKARYAKIT TESİSLERİNİN ÇATILARINA YÖNELİK UYGULAMALARDA OLDUKÇA GENİŞ BİR ÜRÜN PORTFÖYÜMÜZ VAR”

Huawei olarak Türkiye’de 20’nci yılımızı kutluyoruz ve güneş enerjisi sektöründe akıllı diyebileceğimiz ürünler olan Solar Inverter’lerin üretimini, satışını ve teknik servis hizmetini gerçekleştiriyoruz. Türkiye piyasasına baktığımızda en aktif pazarın çatı üzeri uygulamaları olduğunu söyleyebiliriz. Ticari ve endüstriyel çatıların üzerine ürettiğimiz elektriğin yerinde kullanılmasına yönelik çözümlerimiz şu an oldukça popüler. Solar Çatı da satış konusunda partnerimiz olarak yanımızda yer alıyor. Biz, bu sektörün büyüyerek, artarak devam edeceği konusunda herhangi bir şüpheye sahip değiliz. Sadece ticarethanelerle sınırlı kalmayıp, evsel uygulamaların da yakın zamanda katlanarak artacağını söyleyebiliriz. Bunun en önemli etkenlerini ise, artan elektrik fiyatları ve GES uygulamalarıdır. Güneş enerjisi sektöründe akıllı diyebileceğimiz, sistemin yönetimini sağlayan, sistemin kontrolüne imkan tanıyan invertör ve aksesuar ürünlerinin üretimlerini gerçekleştiriyoruz. Solar kurulumlarında akaryakıt istasyonlarını yüksek riskli iş yeri olarak görebiliriz. Buraya yönelik katma değer sağlayan çözümlerimiz var. Son 1 sene içerisinde güvenliği sağlayan bazı ekipmanları da sistemimize ekledik. Bunlar elektriksel anlamda karşımıza çıkan kıvılcım oluşumlarının önüne geçebilecek.

Huawei olarak ticari ve endüstriye uygulamalarda ve akaryakıt tesislerinin çatılarına yönelik uygulamalarda oldukça geniş bir ürün portföyümüz var. Bizim şu an Türkiye’de satışını gerçekleştirdiğimiz uzaktan izleme sistemiyle takibini gerçekleştirdiğimiz 3.5 GW’lık bir portföyümüz var. Türkiye’de toplam kurulu gücünü değerlendirdiğimizde yüzde 50’ye yakın bir pazar payımız olduğunu söyleyebiliriz.

Enerji depolamasına özgü çözümlerimiz geçen yıl içerisinde lanse edildi. Şu an iki farklı senaryoda enerji depolama çözümlerimiz var. Bir tanesi enerji dağıtım şirketlerinin uygulamalarına yönelik konteyner şeklinde arazilerde uygulamaya uygun çözümlerdir. Burada 2 MW/h’lik bir depolama ve 1 MW çıkış gücüne sahip bir konfigürasyonumuz var. Dağıtım şirketleriyle görüşmelerimiz var. Türkiye’de yakın zamanda bu uygulamaların da hayata geçeceğini de tahmin ediyoruz. Huawei olarak bu uygulamaların en büyüğünü de Kızıldeniz kıyısında 1.3 GW/h’lik bir kurulu güçle hayata geçirmeye başladık.