‘Avrupa’nın en önemli şirketlerinden biri olmak için yola çıktık’

‘Avrupa’nın en önemli şirketlerinden biri olmak için yola çıktık’

YEO Teknoloji İş Geliştirme ve Satış Bölümü Üst Yöneticisi Barış Esen, YEO Teknoloji Ar-Ge Müdürü Barış Arıcı ve YEO Solar İş Geliştirme ve Satış Direktörü Sami Serin, Petroturk TV Haber Yönetmeni Gözde Emlik’in sorularını yanıtladı.

YEO’yu ve kuruluş hikayesini bize anlatır mısınız?

YEO Teknoloji İş Geliştirme ve Satış Bölümü Üst Yöneticisi Barış Esen:

Şirketimiz 2004 yılında endüstriyel otomasyon alanında faaliyetler göstermek üzere Tolunay Yıldız, Orhan Yıldız ve Özbey Yıldız tarafından kuruldu. Şirketimizin kuruluşunun ilk yıllarında ağır sanayi işletmelerinde endüstriyel otomasyon konularında birçok proje tamamlandı. İlerleyen yıllarda gelen talepler doğrultusunda komple elektrifikasyon, otomasyon ve enstrümantasyon tarafında anahtar teslim çözümler sunmaya başlandı. Yıllar ilerledikçe küresel varlığımızı artırmak isteğiyle beraber yurt dışında ofislerimiz açılmaya başlandı. Bu bağlamda Özbekistan, Azerbaycan, Birleşik Arap Emirlikleri, Etiyopya ve son dönemde Romanya, İtalya, Hollanda, Moldova ve Kosova’daki yapılanmalarımız ortaya çıktı. Şu anda yurt dışında ve yurt içinde enerji sektörü başta olmak üzere birçok alanda yatırımcılarımıza anahtar teslim olarak elektrifikasyon, otomasyon ve enstrümantasyon tarafında hizmet gösteriyoruz.

“YENİLENEBİLİR ENERJİ ALANINDA RÜZGÂR VE GÜNEŞ KONUSUNDA, PROJELER GELİŞTİRİYORUZ”

YEO hangi alanlarda var?

Barış Esen: Aslında faaliyet alanlarımızı üç başlık altında topluyoruz. Özellikle bunlardan ilki EPC faaliyetlerimiz. Enerji üretimi, iletimi ve dağıtımı proseslerinin tamamında ağırlıklı olarak yenilenebilir alanında bulunmaktayız. Özellikle güneş, rüzgâr gibi temel alanlarda EPC faaliyetler sunuyoruz. Yenilenebilir enerji ile birlikte petrol, su, atık su, çimento ve maden gibi ağır sanayi alanlarına yatırımlarla müşterilerimize destek vermeye gayret gösteriyoruz. İkinci temel faaliyet alanımız ise şirketin enerji yatırımları. Yenilenebilir enerji alanında rüzgâr ve güneş konusunda, projeler geliştirmeye çalışmaktayız. Ayrıca geliştirdiği lisanslı ve lisansız projeler ile enerji yatırımcılarına bunları sunma stratejimiz bulunmakta. Yurtdışında da özellikle İtalya ve Romanya’da 500 MW üzerinde yatırımımız mevcut. Şirketimizin üçüncü temel faaliyet alanı ise teknoloji tarafımız. Bunlardan ilki batarya fabrikası yatırımımız. Önümüzdeki bir yıl içerisinde üretime başlamayı planladığımız fabrikamız. Yıllık 1 GWh üretecek bir fabrika. Bununla birlikte Ar-Ge birimimiz ve iki tane iştirak şirketimiz mevcut Biri Niked isimli özellikle batarya üreticileri, katot üreticileri için yapay zeka destekli, kendini geliştirdikleri algoritmalar olan, bu algoritmalar ile oluşturduğu reçeteleri yine kendi reaktörlerinde deneyen ve dünyanın önde gelen imalatçılarına, katot tüketicilerine hizmet veren bir iştirak şirketimiz var. Bir diğeri ise MikroHES isimli mikro hidroelektrik tribünler üreten, tamamen teknolojisi bize ait, Türkiye’de tek, dünyada da birkaç şirketten biri.

“İŞTİRAKLERİMİZLE PROJE GELİŞTİRME VE KENDİ YATIRIMLARIMIZA ODAKLANDIK”

Yenilenebilir enerjide özellikle güneş tarafında şirket iştirakleriniz var. Bu alan YEO için nasıl gidiyor. Neler planlıyorsunuz?

YEO Solar İş Geliştirme ve Satış Direktörü Sami Serin:

Solar birimi 2015 yılında faaliyetlerine başladı. Özellikle yapım tarafı yani EPC tarafında faaliyetler göstermeye başladık. Ardından Türkiye’de anahtar teslim kurulumlar yaptık.  Akabinde Türkiye’deki pazarında daralmasıyla birlikte Ukrayna’da bir şirket kurduk. Burada güneş enerjisi alanında yapım işleri konusunda faaliyet gösterdik. Özellikle 2019 yılından itibaren de gerek Türkiye’deki mevzuatsal yapının oluşması, gerek diğer ülkelerde FAZ-2 dediğimiz yatırım süreçlerinin başlamasıyla birlikte bu alanda kendimiz hedefler belirledik. Türkiye başta olmak üzere Bulgaristan, Romanya, İtalya gibi ülkelerde hem yatırım, hem yapım tarafında kendini organizasyonumuzu geliştirdik. YEO’nun solar birimi Türkiye’de hem çatı tipi GES, hem de arazi tipi GES alanında faaliyet gösteriyor. Özellikle 2020’den itibaren bu alanda ciddi bir atılım gösterdik. Türkiye’nin kendi alanında önde gelen birçok firmasına hem çatılarına hem arazi kurulumlarına aktif rol aldık. Bununla birlikte özellikle Türkiye’de mevcut lisanslı projelere ek olarak yapılan güneş enerji santralleri, hibrit projeler diye de bildiğimiz projeler de Enerjisa gibi İsken gibi Tüpraş gibi müşterilerimizin projelerini realize ettik. Mevzuatsal alt yapının oluşmasıyla birlikte Türkiye’de tüketimi olan yatırımcılar farklı bir noktada, farklı bir araziye kuracakları güneş enerji santralleriyle kendi tüketimlerini mahsuplaştırabilecekler. Bu noktada biz ciddi bir altyapı ile birlikte 2022 yılının son çeyreğiyle, yaklaşık 150 MW bir proje geliştirdik. Bununla birlikte iştiraklerimiz oluştu. 2020’lerde tohumunu ektiğimiz DEFIC GLOBE şirketini kurduk. Buranın yüzde 51 iştirakiyiz. Sadece kurulum üzerinde değil, proje geliştirme ve kendi yatırımlarına odaklanmak üzere kurulmuş iştirakimiz oldu. DEFIC GLOBE şirketimizle birlikte Romanya’da ve İtalya’da çok ciddi bir projeler gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında İtalya bizim odak noktalarımızdan bir tanesi.2023 yılında burada da kurulum faaliyetlerimizi gerçekleştireceğiz. İtalya ile birlikte Bulgaristan’da proje geliştirme ve yatırım süreçleri yürütüyoruz. Türkiye’de mevzuatsal altyapıya paralel olarak YEO Teknoloji yaklaşık 530 megavatlık güneş enerjisi ve depolama tesisi için lisans başvurusunda bulundu. Bununla alakalı süreçte tüm sorumluluklarımızı yerine getirdik.

“YENİLENEBİLİR ENERJİ KAPASİTESİNİN ARTIRILMASI GEREKİYOR”

Son yıllarda enerjide dünyanın en gözde konuları arasında batarya depolama çok önemli bir yer tutuyor. Bu konuda sizin önemli girişimleriniz neler?

YEO Teknoloji Ar-Ge Müdürü Barış Arıcı:

Bir sonraki adıma gidebilmek için, aslında temiz dünyada ve temiz gelecek doğrultusunda dünyanın ihtiyacı olan solar rüzgâr ve yenilenebilir kapasitesinin artırılması gerekmektedir. Dünya depolama teknolojilerine ihtiyaç duyar hale geldi. Önümüzdeki yıllarda hayata geçecek büyük santrallerin depolama sisteminden bağımsız olmayacağını görmekteyiz. Yüksek megavat ölçekli santrallerin depolamaya entegre edilmiş halde tasarlandığını bilmekteyiz. Gelecek sene dünyaya yaklaşık 300 GW güneş enerjisi kapasitesi eklenmesi bekleniyor. Ona depolama eklendiğinde hacmin kat ve kat büyüyeceğini bilmekteyiz. Geçen sene sadece 194 GW seviyesinde olduğunu görmek lazım. Depolama bu işin hızlandırıcı tarafında katkı sağlayıcılarından bir tanesi olacak. Farklı teknolojiler, lityum ve iyon temelli teknolojiler sürükleyici olarak gözüküyor. Elektrikli araçlar ekosisteminden beslenip enerji santrallerine entegre olmuş hale geliyor. YEO Teknoloji, geliştiren geliştirdiği teknolojileri ticarileştiren ve son noktada kullanıcının hizmetine ulaştıran bir yere gidiyor. O yüzden Niked örneği çok önemli bir örnek. Yeni nesil batarya teknolojilerinin en önemli noktası katot. Bu katotun hammaddesini sentezlemek önemli bir inovasyon noktasından çıkabiliyor. YEO, Reap Batarya teknolojisinde karbonsuzlaşma yolculuğunda önemli bir araç geliştirmiş olacak.

DEPOLAMADA TÜRKİYE MİNİMUM 30 GW BİR KAPASİTE EKLEYEBİLİR”

Batarya depolamayı hem YEO özelinde hem de Türkiye genelinde değerlendirecek olursanız, nasıl bir gidişat öngörüyorsunuz?

Barış Arıcı: Türkiye’de de bizim de dahil olduğumuz 530 Megavatlık başvuruyla depolamalı güneş enerjisi veya rüzgâr enerjisi santrali kurulmasıyla ilgili lisanslı yarışma ihtiyacı ortadan kaldırıldı.  Sadece buna istinaden 200 GW üzerinde proje başvurusu EPDK’ya iletilmiş durumda. Mevcut kapasitelere baktığımızda 30 GW tahsisin yapılması öngörülüyor. Türkiye’nin kurulu gününün 103 GW bandında olduğunu düşündüğümüzde yüzde 30’a yakın kapasite artışı demek. Mevcut güneş ve rüzgar enerjisi kapasitelerinin artırmak içinde aynı şeyler geçerli. Dünyaya baktığımız da 16 GW saatlik kurulu kapasitenin olduğu bir depolama sektöründe Türkiye’nin minimum 30 GW bir kapasite ekleyeceğini düşünüyoruz. Bu çok önemli bir lokal potansiyel ama tabi ki teknoloji farklı bölgelere yayılmalı. YEO Reap Batarya şirketi ile birlikte İstanbul’da 1 GWh’lik yıllık kapasitesiyle enerji depolama ürünlerini ortaya çıkarmaya hazırlanıyor. Yıl sonundan itibaren seri üretim başlayacak. Öncelik verdiğimiz, enerji depolama sistemlerinde ürünler ortaya çıkacak. Hammaddeden, son noktaya, entegrasyona kadar her bir noktada varız. Hücre üretiminden, bataryaların kullanımı sonrası ikincil kullanım ve geri dönüşüme kadar önemli bir yol haritasını tamamladık. Önümüzdeki 5 ila 10 yıl arasında bu yatırımları hayata geçirmeyi hedefliyoruz.

“MİKROHES ON YILLIK GEÇMİŞİ OLAN BİR AR-GE ŞİRKETİ”

MikroHES alanında da faaliyetleriniz var. Bize bu konuyla ilgili de bilgi verebilir misiniz?

Barış Esen: MikroHES bünyemize iki yıl önce katıldı. MikroHES şirketi on yıllık geçmişi olan bir AR-GE şirketi. Mikro hidroelektrik tribünler konusunda Arşimet burgu türbini prensibiyle enerji üretimi üzerinde çalışıyor. Bu alanda türbinler kendi akış analizlerini gerçekleştirme ve üretim işine girişti. Özellikle Türkiye’de termik santrallerin soğutma suyu deşarjları hidroelektrik santrallerinin can suyu, kuyruk suyu gibi alanlar çok yüksek bir potansiyel teşkil ediyor. Türkiye’nin hidroelektrik potansiyeli dünya potansiyelinin teorik olarak yüzde birine eşdeğer. Ekonomik hidroelektrik potansiyelinin de Avrupa’nın hidroelektrik potansiyelinin yüzde 16’sına denk geldiğini düşünebiliriz.  Enerji Bakanlığı’nın araştırmalarına göre mikro hidroelektrik türbinler ile Türkiye’nin yıllık enerji üretimi kapasitesini 129 bin GWh olduğunu görüyoruz. Bu da MikroHES isimli şirketimizin bizim için çok yüksek bir gelecek vaat ettiği anlamına geliyor. Stratejimizi yurt içinde de yurtdışında da iş geliştirmek üzerine kuruyoruz.

2023 yılı sizin için nasıl başladı ve bu yıl nasıl planlarınız var?

Sami Serin: Aslında 2023’e bakmak için 2022’ye el almak gerekiyor. 2022’ye çok enerjik bir başlangıç yaptık. Enerjisa ile toplamda 27 megavatlık anahtar teslim kurulum sözleşmesi ile birlikte bu yıla girmiş olduk. Onun akabinde hemen birkaç ay sonra toplamda 60 MW’a ulaşan ikinci bir sözleşme imzalamış olduk. Müşterilerimiz bizim daha önceki projelerimizdeki teslim hızımızı referans alarak kısa sürede teslim etmemizi talep ettiler. Biz gerçekten çevik bir firmayız. Müşterimizin taleplerine çok hızlı bir şekilde reaksiyon gösterdik ve hızlı bir şekilde organize olduk. 2022 yılı mevzuatsal olarak çeşitliliğin zirve yaptığı bir yıl oldu. Bir Lisans Yönetmeliği, Depolama Yönetmeliği, Lisanssız Yönetmeliği derken, diğer yapım süreçleri ile birlikte bu mevzuatların takip edilmesi, kendi alt yapımızı oluşturmamız, depolama alanı GES projeleri ile alakalı süreçlerinin yürütülmesi ve organize edilmesi… Bütün bunlarla alakalı ciddi bir efor sarf ettik. 51h projeleriyle alakalı ilk arazi sözleşmemizi 2022 Mart ayında yaptık. Biz burada ışık gördük ve bu alanda müşterilerimize çözüm ortağı olacak bir yapıya ulaşacağız hedefiyle yola çıktık. Mevzuat neredeyse 2022 Eylül Ayı’nda yayınlandı ve yayınlandıktan hemen sonra çok hızlı proje geliştirme sürecine girdik. Altı ayı geride bıraktık ve 150 MW’lık projeye ulaştık. Bu projelerin yüzde 90’nın çağrı mektubu çıktı. Dolayısıyla bu kapasiteleri yatırımcılarımıza teslim ettik. Şimdi bunların devreye alınmalarını gerçekleştiriyor olacağız. 2023 yılı bu projelerle yoğun geçecek. Proje geliştirme faaliyetlerine hem dağıtım seviyesinde hem iletim seviyesinde hız kesmeden devam ediyoruz.TEİAŞ iletim seviyesinden bağlanabilecek güneş enerji santralleri için ciddi bir kapasite açıkladı. Özellikle bu alanda yüksek tüketimi olan yatırımcılarımız için ciddi bir potansiyel ortaya çıkmış oldu. 2023 yılının sonuna kadar bu alanda 300 MW’a yakın proje geliştirme yapmış olacağız ve bu alandaki hedefimiz 500 MW. Bunların dışında yatırımlarımızı hız kesmeden devam etmekteyiz.

Barış Esen: Sami Bey çeviklikten bahsetti, biliyorsunuz ki şirketler yaşayan organizmalar. Çeviklik, hız, güç gibi kavramlar şirketlerin insan kaynaklarından oluşuyor. Biz de en değerli varlığımızın insan kaynağımız olduğunu biliyoruz. Bu doğrultuda çalışanlarımızın verimli ve odaklı çalışmalar yapabilmesi için uygun ortam ve koşulları hazırlamaya son derece önem gösteriyoruz. Çevreye duyarlı yaklaşımlarımız ve stratejilerimizi kaliteli insan kaynağımızla birleştirdiğimizde bunlarında finansal rakamlarımıza yansıdığını net bir şekilde görebilmekteyiz. 2022 hasılatımızı bir önceki yıla karşılaştırdığımızda yüzde 270 artışla 1 milyon 633 Bin TL ulaştığını görmekteyiz. Yine aktif toplamamızın yüzde 184 artışla 396 milyon TL’ye ulaştığını söyleyebiliriz. Bu bağlamda öz kaynaklarımız da 194 milyondan 403 milyon TL’ye ulaşmış vaziyette. Bu doğrultuda 2023 ve sonrası içinde 2022 yılında imzalanan ancak cari yıla girmeyen yaklaşık 1.4 milyar TL bir sözleşmemiz olduğunu vurgulamak isterim. Bu anlamda 2023 yılı ve sonrası için büyük projelere imza atacağımıza inanıyoruz.

Barış Arıcı: Yenilenebilir enerjiyi takiben Karbonsuzlaşma ile ilgili en önemli konulardan bir tanesi yeşil hidrojen. Isıl ihtiyaçlarımız için mevcut doğalgaz sistemleri yenilenebilir ve daha çevirici yerlere dönüştürebilmek için yeşil hidrojen büyük önem taşımakta. Biz de Almanya’da kurduğumuz YEO Hidrojen firmasıyla birlikte yeşil hidrojen yatırımcısı adayların tümüne anahtar teslim çözümler sağlamaya başladık. Rüzgar ve güneş enerjisiyle enerjinin elde edilmesinden, ardından elektrolizörlerle hidrojeni elde etmeye, devamında ise  bunların transfer edilmesi için gereken depolama ve taşıma için tek noktadan çözüm vermeye devam ediyoruz. Özellikle Avrupa bölgesinde bu yatırımlar yoğunlaşmış durumda ve ülkemize doğru yönelmeye devam ediyor. Türkiye’de teknolojinin geliştirilmesi bir yandan da entegre edilmesi ile ilgili mesai harcıyoruz.  Reap Battery’nin İstanbul Tuzla’da 2023 yılı sonrasında bir üretim üssü hayata geçmiş olacak. Bugün mesaimizin en yoğun kısmını alan şey orası diyebiliriz. İnşaattan, ürün tasarımından AR-GE’ye tedarik zinciri kurulmasından, seri üretim hatlarının tasarlanıp buraya sevk edilmesine kadar çok yoğun bir zaman dilimi bizleri bekliyor.

Başlangıçta bu proje 1GWh yıllık kapasiteyle planlansa bile tüm tedarik zinciri önümüzde ki 3 yılda 5 GW saate çıkabilecek. Bize destek verecek yan sanayiye kadar önemli bir değer zinciri oluşturmaya devam ediyoruz. Önümüzdeki üç çeyrekte muhtemelen bunları hayata geçirmekle güzel haberleri sizlere paylaşmak da geçecek.

‘ÖNCE İNSAN KAYNAĞINA SONRA ALT YAPIYA YOĞUN ŞEKİLDE YATIRIM YAPMAYA DEVAM EDİYORUZ’

YEO Türkiye pazarında ve dünyada nasıl bir pozisyon hedefliyor?

Barış Esen: Şirketimiz 3D misyonu üzerine kurduğu yapılanması ile özellikle dekarbonizasyon, desantralizasyon ve dijitalizasyon odaklı çalışmalar yürütüyor. Bu bağlamda enerjinin üretimi, iletimi ve enerjinin akıllı verimli kullanımına yönelik olarak birçok faaliyette bulunuyor. Böylelikle hem yurt içinde, hem yurtdışında proje geliştiriyor. EPC olarak verdiği hizmetlerin yanı sıra yenilebilir enerji projelerini gerçekleştirerek karbonsuzlaşma ve merkeziyetsizleştirme üzerine kurduğu stratejisiyle bu alanda gelişim hedeflediğini söyleyebiliriz.

Sami Serin: Solar tarafındaki bilgi birikimimizi ve insan kaynağımızı farklı alanlardaki kaslarımızı güçlendirdiğimiz bir yıl oldu. Bundan sonraki süreçte bunları daha derinleştirmeye çalışacağız. Solar biriminde yapımının öncesinde proje geliştirme dediğimiz; uygun arazilerin bulunması, bunlarla alakalı fizibilite çalışmalarının gerçekleştirilmesi ve kurum izinlerin alınması gerekmekte. Ardından kuruluma hazır haline getirilmesi çok daha farklı bir kapsam. Dolayısıyla bunları yönetebilmek için insan kaynağına ve odağa ihtiyaç duyuluyor. Bu anlamda biz sadece yurt içinde değil yurtdışında da çalışmalarımızı başlattık. İlk etapta İtalya’da akabinde Romanya’da proje geliştirme süreçlerine başladık. Kurulum süreçlerinde güneş enerji santralleri çok daha basit algılanır. Güneş enerji santrallerinde çok fazla yatırımda bulunmadık. Sadece 2017 yılında Maraş’ta 4.4 MW gücünde kendi yatırımımızı gerçekleştirmiştik. 2018 yılında da bu yatırımdan çıkmıştık. Özellikle borsada işlem görmemizle birlikte motivasyonumuzu koruyup daha agresif şekilde bu tarafa odaklanmaya çalıştık. Lisansız elektrik yönetmeliği kapsamında 51h maddesi gereğince projenin geliştirilmesi, kurulması ve işletilmesi ile alakalı çok ciddi çalışmalar gerçekleştirdik. Buradaki operasyonlarımızı artırmaya buradaki derinliğimizi artırmaya devam edeceğiz.

Barış Arıcı: Depolama perspektifinden bakınca talep hakikaten çok yoğun şekilde gelmekte. Depolamadaki talebi karşılayabilmek için ürün çok önemli bir parça. Ama onun arkasında satış sonrasında servis hizmetlerini sağlayabilmek, uzun vadeli garantileri koyabilmek için arkada çok güçlü bir şirketin olması gerekiyor. Buda ürünü geliştirirken yaptığınız optimizasyonlar en üst düzeyde olmakla birlikte, performanstan oradaki varlığın yönetimine kadar her noktaya hakim olmanız gerekiyor. Dolayısıyla bunlara cevap verebilecek hem donanımsal hem yazılımsal çalışmaları yapmakla mükellefiz. Aynı zamanda onları geliştirmek içinde aynı Solarda olduğu gibi farklı işlerde de önce insan kaynağına, sonra da alt yapıya yoğun şekilde yatırım yapmaya devam ediyoruz. Bir yandan Reap Batarya açısından tedarik zinciri yönetebilecek bir şansımız da var aslında. Hammaddeden tedarik zincirine, sonrasında satış hizmetlerine, çok geniş bir kitleye, yüksek talebe cevap verebilecek bir ilişki ağını inşa ediyoruz. Birinci önceliğimiz sadece Türkiye’nin bir numarası olmak değil, aynı zamanda Avrupa’nın en önemli şirketlerinden biri olmak için yola çıktık. Belki de bunu başarmak için farklı ülkelerde üretim tesisleri kurmamız gerekecek.