“Madenciliğe siyaset üstü yaklaşılmalı”

Mimar Mühendisler Grubu (MMG) tarafından organize edilen ‘Sürdürülebilir Madencilik ve Çevre Çalıştayı’na katılan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı, hayatımızın her alanında madenlerin yer aldığını ve bu sebeple madenciliğe siyaset üstü bir yaklaşımla bakılması gerektiğine dikkati çekti.

Sibel ACAR-ANKARA/ Mimar Mühendisler Grubu (MMG) tarafından organize edilen ve 2 gün sürecek olan “Sürdürülebilir Madencilik ve Çevre Çalıştayı”nın ilk günü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayelerinde Ankara’da gerçekleştirildi. 

Düzenlenen programa Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede, Kanada-Türkiye İş Konseyi Yönetici Direktörü Mike Ward ve MMG Genel Başkanı Bülent Şen başta olmak üzere tüm sektör paydaşları katıldı. 

Çalıştay Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı ve MMG Genel Başkanı Bülent Şen’in açılış konuşmalarıyla başladı. 

“MADENCİLİK DÖNÜŞÜYOR” 

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Şeref Kalaycı, hayatımızın her alanında madenlerin yer aldığını ve bu sebeple madenciliğe muhalefet etmek yerine siyaset üstü bir yaklaşımla bakılması gerektiğine vurgu yaparak sözlerine başladı.  

Yanlış bilgilendirmeler sebebiyle madenciliğe önyargılı davranıldığını belirten Kalaycı, öncelikli görevin kamuoyunu doğru bilgilendirmek olduğunu ifade etti. 

Madencilikte sağlanan başarının cari açığı doğrudan etkilediğini belirten Kalaycı; “Üretim ve ihracat odaklı büyüme modeline geçtiğimiz bu günlerde ürettiğimiz her maden ve her cevher daha çok gelir, refah ve daha az cari açık demektir” dedi. 

Madencilik tarihindeki temel parametrelerin değiştiğini belirten Kalaycı, önceden süre gelen maden rezervinin tespiti ve uygun teknoloji ile çıkarılması parametresinin ‘Sürdürülebilir Çevre’ ve ‘Enerji Dönüşümü Parametresi’ne dönüştüğüne dikkati çekti. 

Madenciliğe olan bakış açısının değiştirilmesi gerektiğini ifade eden Kalaycı; “Günümüzde madencilik yaparken öne çıkan konulardan birisi sosyal onaydır. Madenci; gerekli iznimi aldım, çevre benim işim değildir asla dememelidir. Korkunun, karşı çıkmanın temelinde iletişimsizlik yatar. Bu sebeple madenciler iletişime her zamankinden daha fazla önem vermelidir” ifadelerini kullandı. 

Madencilerin dikkate almaları gereken diğer parametrenin enerji dönüşümü olduğunu söyleyen Kalaycı, ‘Paris İklim Anlaşması ve Sıfır Karbon Emisyonu’ başlıklarının madenciliğin her aşamasını etkilediğini ve yeşil enerjinin her zamankinden daha çok öne çıktığını sözlerine ekledi. 

 “2021 YILINDA MADENCİLİK SEKTÖRÜNDE ÜLKEMİZDE 5.9 MİLYAR DOLARLIK İHRACAT İLE ÖNEMLİ BİR REKORA İMZA ATILDI” 

Madenlerin, ulusal ve uluslararası politikaları belirlemekte önemli ögelerden biri olduğuna vurgu yaparak konuşmasına başlayan MMG Genel Başkanı Bülent Şen; “Yüksek katma değer yaratan, ülke sanayisinin gelişimine ve istihdamın çözümüne önemli katkılar sağlayan madenlerin ‘tükenen’ kaynaklar olması madenlerin en verimli şekilde değerlendirilmesi konusunu da beraberinde getirmekte” ifadelerini kullandı. 

Ülkemizin jeopolitik zenginliği sayesinde birçok önemli maden çeşidi ve rezervine sahip olduğunu belirten Şen; “Ülkemizde 70’in üzerinde mineralin üretimi yapılmaktadır. Mineral çeşitliliği açısından dünyada 10’uncu sırada, üretim bakımından 27’nci sırada yer almaktayız. Dünya piyasalarında önemli 90 çeşit mineralden 77 tanesi ülkemizde bulunmakta. Ancak ülkemizin sadece zengin maden kaynaklarına sahip olması yeterli değil. Bu madenlerin zaman geçirilmeksizin etkin bir biçimde işletilmesiyle oluşturulan katma değerin acilen ekonomiye kazandırılması da gerekmekte. Yüksek ekonomik değer sağlayacak şekilde; ithal girdi olarak değil, ülkemize kaynak sağlayacak her türlü yer altı zenginliğinin işlenerek ve üretilerek toplumumuzun hizmetine sunulması gerekir. Maden kaynaklarımızın verimli bir şekilde kullanımı, bu kaynakların âtıl durumda bırakılmaması ve en kısa sürede üretilerek sanayiye sunulması, ülkemizin ekonomisiyle birlikte istihdama da çok olumlu katkılar sağlayacak. Bu nedenle, ülkemizin maden ihtiyacını karşılayabilmek, dışa bağımlılığı azaltabilmek için sürdürülebilir bir maden üretimini gerçekleştirmek zorundayız. Bu amaca, sürdürülebilir bir çevre, insan sağlığı ve sürdürülebilir üretim zincirini iyi yöneterek ulaşabiliriz” diye konuştu. 

Şen, dünya genelinde yılda 10 milyar ton olan maden üretimi ve üretilen bu madenlerden de yaklaşık 1.5 trilyon USD kadar ekonomik hacimden üretilen madenlerin yüzde10’unun metalik madenler, yüzde 15’inin endüstriyel ham maddeler ve yüzde 75’inin enerji ham maddeleri olarak şekillendiğini belirterek küresel piyasalardaki gelişmelerin özellikle metalik cevherlerin ihracatı üzerinde etkili olduğunu belirtti.  

Bu durumun ülkemizin de madencilik faaliyetlerinde stratejiler geliştirmesi gerekliliğini ortaya koymakta olduğuna dikkati çeken Şen, izlenen stratejiler ışığında son 5 yılda madencilik sektöründe üretim ve ihracatında önemli artışlar kaydedilerek 2021 yılında madencilik sektöründe ülkemizde 5.9 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildiğini ve bu rakamla bir rekora da imza atıldığını da sözlerine ekledi.