Kamuda enerji performans sözleşmeleri

İklim krizi ile mücadele çerçevesinde, temiz ve yeşil enerji için hem dünyada hem de ülkemizde çeşitli yöntemler hayata geçirilmektedir. Bu yöntemlerden biri olan enerji performans sözleşmeleri (“EPS”) basit bir şekilde enerji verimliliği projelerinin gerçekleştirilmesi ve bu amaca yönelik finansman sağlanması için ortaya çıkmış bir mekanizma olarak tanımlanabilir. EPS’deki genel yapı; enerji hizmet şirketi (“ESCO” ya […]

Kamuda enerji performans sözleşmeleri
İdil Çağal Kuyan
  • Yayınlanma5 Mayıs 2021 15:04
  • Güncelleme5 Ağustos 2022 14:19

İklim krizi ile mücadele çerçevesinde, temiz ve yeşil enerji için hem dünyada hem de ülkemizde çeşitli yöntemler hayata geçirilmektedir.

Bu yöntemlerden biri olan enerji performans sözleşmeleri (“EPS”) basit bir şekilde enerji verimliliği projelerinin gerçekleştirilmesi ve bu amaca yönelik finansman sağlanması için ortaya çıkmış bir mekanizma olarak tanımlanabilir. EPS’deki genel yapı; enerji hizmet şirketi (“ESCO” ya da “Yüklenici”) tarafından, enerji tasarrufunda bulunmak isteyen kişi için enerji verimliliği konusunda bir proje yürütülmesi, teknik ve/veya finansman yükümlülüklerinin üstlenilmesi ve yüklenici’ye yapılacak ödemenin de sağlanan enerji tasarrufuna bağlı olarak belirlenmesidir. 

Bu kapsamda uygulamada ESCO tarafından üstlenilecek risklerin, finansman ve maliyetlerin düzenlenebilmesi açısından farklılaşan; gelir paylaşımlı, tasarruf garantili ve karma model gibi EPS çeşitleri ortaya çıkmıştır. Gelir paylaşımlı modelde yatırım finansmanı, projenin yönetimi ve enerji tasarrufunun kontrolü yüklenici tarafından gerçekleştirilir. Bu kapsamda yüklenici, işin hem teknik hem de finansman riskini üstlenmektedir. Tasarruf garantili modelde, finansman genellikle işveren tarafından sağlanırken, yüklenici teknik riski üstlenerek proje kapsamında tasarruf edilecek enerji miktarını garanti eder ve ödemeler garanti edilen tasarrufun sağlanmasına bağlı olarak yapılır. Karma modelde ise; yüklenici bir tasarruf garantisi verir, garanti edilen tasarrufun fazlası ise yüklenici ile işveren arasında paylaşılır. Bu modelde hem işveren hem de yüklenici belirli riskleri üstlenmektedir. Yüklenici finansmanı sağlarken, proje kapsamındaki ekipman EPS süresinin sonuna kadar yükleniciye aittir. Ekipmanın mülkiyeti sözleşme süresi sonunda işverene devredilir. 

Türkiye’de özel sektörde uygulamaları görülen EPS’ler, yakın zamanda yapılan hukuki düzenlemelerle birlikte kamuda da daha sık uygulanmaya başlayacaktır. Bu kapsamda 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kanunu’na (“Enerji Verimliliği Kanunu”) 2018 yılında eklenen Ek-1 maddesi ile genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının (“İdare”), enerji tüketimlerini veya enerji giderlerini düşürmek üzere, EPS yapabileceği ve on beş yılı aşmayan yıllara yaygın yüklenmeye girişebilecekleri açıkça düzenlenmiştir. Söz konusu madde ile EPS kapsamında yapılacak ödemelere, asgari sözleşme hükümleri ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasların, Cumhurbaşkanı tarafından belirleneceği düzenlenmiştir.

Enerji Verimliliği Kanunu’nun Ek-1. maddesi uyarınca 2850 sayılı Kamuda Enerji Performans Sözleşmelerine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Karar (“Cumhurbaşkanı Kararı”) 21.08.2020 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Enerji Verimliliği Kanunu ve Cumhurbaşkanı Kararı’na dayanılarak çıkarılan Kamuda Enerji Performans Sözleşmelerinin Uygulanmasına İlişkin Tebliğ de (“Tebliğ”) 15.04.2021 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Tebliğ kapsamında İdare’nin enerji tüketimlerini veya enerji giderlerini düşürmek üzere akdedeceği EPS’lere ilişkin usul ve esaslara yer verilmiştir. 

Tebliğ’de EPS, “uygulama projesi sonrasında sağlanacak enerji tasarruflarının garanti edilmesi ve yapılan harcamaların uygulama sonucu oluşacak tasarruflarla ödenmesi esasına dayanan sözleşme” olarak tanımlanmıştır. Bu halde Tebliğ kapsamında EPS’den söz edebilmek için, yüklenici tarafından tasarruf garantisi verilmesi şart olarak düzenlenmiştir. 

Cumhurbaşkanı Kararı’na paralel olarak Tebliğ’de ihaleye çıkma şartlarına yer verilmiştir. Düzenlemeye göre; (i) sözleşme kapsamında yapılacak yatırımın bedelinin 2.000.000 TL’den az olmaması, yatırım bedeli için yaklaşık maliyet tespitinin ise enerji verimliliği etüt raporu ile yapılması, (ii) binalarda tasarruf garantisi verilmesi ve bu garanti uygulama alanının yıllık toplam enerji tüketiminin yüzde 10’undan, herhangi bir nihai enerji tüketimi alanında ise uygulanacak her bir enerji verimliliği önlemi için yüzde 20’sinden az olmaması, (iii) bina harici uygulama alanlarında İdare’ye verilecek payın, tasarruf sağlanmaya başlanıldığı tarihten itibaren kalan sözleşme süresi boyunca yıllık sağlanan tasarrufun yüzde 10’undan az olmaması ve (iv) enerji verimliliği önleminin EPS olarak değerlendirilmesi için basit geri ödeme süresinin 2 yılın altında olmaması gerekmektedir.

İdare, öncelikle etüt raporunu hazırlar veya söz konusu raporu enerji verimliliği danışmanlık şirketleri aracılığıyla hazırlatabilir. Etüt raporlarının formatı Tebliğ’in ekinde yayımlanmıştır. Etüt raporlarında, referans enerji tüketimi TS ISO 50006 standartlarına uygun olarak hesaplanır. İklim verileri, çalışma süreleri, kullanıcı/faydalanan sayıları, işletme parametreleri ve diğer ayarlamaya esas referans veriler belirlenir. Etüt raporlarında uygulanması tavsiye edilen enerji verimliliği önlemleri arasından İdare tarafından seçim yapılarak tercih edilen enerji verimliliği önlemlerini kapsayan ihale dokümanları oluşturulur. İdare’nin yararlanması için şartname ve EPS taslakları da Tebliğ’in ekinde yayımlanmakla birlikte burada belirlenecek kriterlerin; verimliliği ve fonksiyonelliği sağlamaya yönelik, rekabeti engelleyici hususlar içermeyecek ve bütün istekliler için fırsat eşitliği sağlayacak nitelikte olması gerekliliği Tebliğ’de belirtilmiştir. 

İhaleye teklif sunan istekliler tekliflerinde enerji verimliliği önlemi bazında İdare’ye sağlanacak net faydaya (Tebliğ’de “net bugünkü değer” olarak tanımlanmıştır.) yer verirler. Kapalı teklif usulüne göre yapılan ihalelerde teklif değerlendirme komisyonu tarafından inceleme yapılır. İhale dokümanlarındaki kriterler dikkate alınarak uygun görülen teklifler arasında İdare’ye sağlanacak net fayda açısından en yüksek net bugünkü değere sahip teklif, en uygun teklif olarak kabul edilir ve ihaleyi kazanan ile EPS imzalanır. Tebliğ Ek-3’te yer alan taslak EPS incelendiğinde; Tebliğ ve Cumhurbaşkanı Kararı’nda yer alan şartların çoğuna burada da yer verildiği ve tasarruf garantisi, ödeme şartları, iş tanımları gibi birçok hususun Tebliğ ile paralel olarak düzenlendiği görülmektedir.

Taslak EPS’nin imzalanması ile yer teslimi yapılmış kabul edilir ve İdare tarafından uygulama kontrol komisyonu görevlendirilir. Proje uygulama dönemi, diğer bir deyişle yatırım dönemi EPS’nin imzalandığı tarih ile uygulama kontrol komisyonu tarafından proje kabulünün yapıldığı tarih arasındaki detay mühendislik, tedarik, kurulum, testler ve işletmeye alma süreçlerini içeren dönemi kapsar. Uygulama kontrol komisyonu, yüklenicinin projeyi ihale dokümanlarına uygun şekilde tamamlaması halinde projeyi kabul ederek kabul belgesi düzenler. Yukarıda açıklanan EPS modellerinden karma modelde görülen ekipman mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda işverene devredilmesi hususu Tebliğ ve Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca kabul görmemiş ve ekipmanların mülkiyetinin kabul belgesinin karşılıklı imzalanmasıyla birlikte İdare’ye geçeceği hususu açıkça düzenlenmiştir. Ayrıca, proje kapsamında yapılan yatırımların ve kullanılan ekipmanların üzerinde herhangi bir takyidat bulunmayacağı düzenlendiğinden, yüklenicinin ekipmanların tedariki için tercih edeceği finansman türü belirlenirken söz konusu takyidat yasağına dikkat edilmesi önem arz etmektedir. 

Projenin kabulünden sonra EPS’nin sona ereceği tarihe kadar geçen süreye ise izleme dönemi denilmektedir. Yüklenici; izleme döneminde ekipmanların garanti işlemlerinden, tasarruf doğrulama raporu hazırlanmasından, tasarruf garantisini sağlayacak şekilde gerekli iyileştirmelerin yapılmasından, ekonomik ömrü dolan ekipmanların değiştirilmesinden, EPS ve ihale dokümanlarında belirtilen diğer işlerden sorumludur. İzleme döneminin başladığı tarihten itibaren tamamlanan her 12 aylık dönemin sonunda yüklenici tarafından yıllık tasarruf doğrulama raporu hazırlanacaktır. İdare, yükleniciye söz konusu raporun uygulama kontrol komisyonu tarafından onaylanması şartı ile ödeme yapacağından yüklenici açısından tasarruf doğrulama raporları önem arz etmektedir.

Yıllık yapılacak ödemelerin toplamı garanti edilen yıllık tasarruf miktarına karşılık gelen tutarı aşamayacak ve sözleşme bedeli, uygulanan projenin ekonomik ömrü boyunca sağlanacak toplam tasarruf miktarına eşit veya bu miktardan yüksek olamayacaktır. Tebliğ’de, tasarruf doğrulama raporu uyarınca garanti edilen tasarruf miktarının yüzde 70’in altına düşmesi halinde İdare’nin herhangi bir ödeme yapmayacağı ve bir yıldan kısa dönemlerde ödeme yapılmış olması halinde, yapılan ödemelerin iade edileceği düzenlenmiştir. Üç dönem boyunca tasarruf garantisinin yüzde 70’in altında kalması durumunda ise EPS İdare tarafından feshedilecek, teminatlar irat kaydedilecek ve bu halde yüklenici, fesih nedeniyle İdare’den zarar, ziyan ve benzeri herhangi bir ad altında talepte bulunamayacaktır.

Tebliğ’de İdare’nin yükleniciden EPS uyarınca talep ve tazmin edeceği ceza, zarar ve ziyan miktarının toplamının yüklenicinin teklif ettiği yatırım tutarının iki katını aşamayacağı düzenlenerek yüklenici için bir sorumluluk üst sınırı düzenlenmiştir.

Sonuç olarak; kamu bünyesinde atılan bu adımlar Paris Anlaşması ile hız kazanan enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının artması, karbon emisyonunun azaltılması hedeflerine yapacağı katkı dolayısıyla umut vericidir.