Prof. Dr. Karaosmanoğlu: “COP 26’nın yıldızı kömür oldu”

Karbonsuzlaşma Yolunda KojenTürk Konferansları’nın ilki ‘COP26 Sonrasında, İklim, Enerji ve Finansman’ temasıyla gerçekleştirildi. Toplantıya katılan İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu, COP 26’yı değerlendirdi.

Türkiye Kojenerasyon Derneği ‘COP26 Sonrasında, İklim, Enerji ve Finansman’ konulu online bir toplantı düzenledi. Toplantıya katılan İTÜ Kimya Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu COP 26’yı değerlendirdi.

Paris Anlaşmasının öneminden bahseden Karaosmanoğlu, “Paris Anlaşması, ülkelerin sera gazı emisyon azaltımı taahhüdünü ortaya koyuyor ve küresel ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandırma, mümkünse 1,5 derece altında tutma hedefi var. 2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesi 4 Kasım 2016’da yürürlüğe giren ve kabulünden 1 yıl geçmeden yürürlüğe giren ilk küresel anlaşma. Bu da çok önemli bir çerçeve. Paris Anlaşması tüm ülkelerin katkılarına dayanacak bir sistem öngörüyor. 

Biz 2030 yılına kadar sera gazı salımlarımızı yüzde 21 oranında azaltma hedefini 2015 Eylül’de sekreterliğe sunduk.  Halen ulusal iklim değişikliği stratejisi ve iklim değişikliği eylem planımızı 2050 doğrultusunda güncellemek için uğraşıyoruz” dedi.

İklim ile ilgili de değerlendirmeler yapan Prof. Dr. Filiz Karaosmanoğlu şu ifadeleri kullandı: “Dünyada farklı farklı iklimlerle yaşıyoruz. İklimin değişmesinde insanın doğrudan ve dolaylı etkisi sera gazı salım artışına ve sera gazı etkisine sebep olmaktadır. Sera gazı salımlarının miktarı ise, kişinin toplumun, devlet kuruluş etkinliği ürününün hizmetin sebep olduğu hesabı ise karbon ayak izi ve karbondioksit eşdeğeri olarak veriliyor. Bilmemiz gereken diğer kavramlar ise, karbon yutağı, karbondioksit gidermedir.

COP 26’da bir umut ve beklenti vardı. Bütün dünya ülkeleri Glasgow’da toplandı. Yeşil ve mavi alanda etkinlikler yapıldı. Hedefler neydi? Birleşmiş milletler sürdürülebilir kalkınma amaçlarına uygun küresel net sıfır hedefiyle ilerleyerek 1,5 derece küresel ısınma artışını erişilebilir kılmak, doğal yaşam alanlarını korumak için uyum sağlamak, finansı harekete geçirmek ve en önemlisi birlikte çalışmayı başarmak için ilerledik. Ama tüm bunlar insanlara yetmedi ve protestolar sürdü. COP 26 Başkanı ise, ‘harekete geçmenin tam zamanı’ dedi.

Türkiye’de ise, Bakanımız çok güzel özetledi. ‘İklim değişikliği bir güvenlik meselesi, yeşil kalkınma dönemine girdik’ dedi ve yatırım bankalarından gelen 3 milyar 157 milyon dolar finansı açıkladı. Türkiye burada COP 26 Dünya Liderler Zirvesi Atılım Gündem Bildirgesini imzaladı ve birlikte çalışma sözü verdi. 

COP 26’nın yıldızı kömür oldu. İronik bir şekilde İngiltere kömürden çıkış konusunda lider oldu. Kömürden çıkmak için çalışıldı, fakat çalışıldıktan sonra aşamalı olarak çıkışı küresel kömürden temiz güce geçiş beyanı ancak yapıldı. Bunun için de büyük fon ayrıldı. Tam istenene ulaşmadık, ama hiç olmasadan daha iyi diyebilirim. Metan çok önemli. Metanın ne kadar sağlığa zararlı olduğu, hava kirliliği ve küresel sıcaklık artışına etki ettiği açıklandı ve küresel metan girişimi çalıştı ve metan hareketi devamlı ortadaydı. Metanın azaltılması küresel ısınmayı yavaşlatmanın en hızlı yönüdür denildi ve küresel metan ittifakı yapıldı. Petrol ve gaz sektöründeki metan gazı azaltımı hedefleri açıklandı. Biz de küresel metan taahhüdüne imza attık. Ama enerji sektörü olarak metan bizi çok ilgilendiriyor. Çünkü metan kaynakları bizim için bir hammadde. Metan, yönetilmesi gereken bir konu ve karbon ticareti için de metan ayrı önemlidir”.