Arabuluculuk nedir?

6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na göre arabuluculuk; sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında bir iletişim süreci kurulmasını sağlayan pratik bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.

TÜRKİYE’DE ARABULUCULUK

Arabuluculuk kavramı Türkiye’de 22.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) ile uygulanmaya başlamıştır. 6325 sayılı Kanunla yeni bir meslek kolu oluşmuş ve bu mesleği icra edecek kişilere “arabulucu” unvanını kullanma yetkisi tanınmıştır.

ARABULUCULUK SİSTEMİNİN AMACI

Yargı yükünü azaltması, maliyetleri düşürmesi, zaman tasarrufu sağlanması gibi amaçların yanı sıra; sürecin sonunda olumlu ya da olumsuz sonuçlanması hallerinden hangisi gerçekleşirse gerçekleşsin, toplumsal düzen sağlayacak bir uygulama olarak görülebilir. Çünkü arabuluculuk sürecinin sonunda kaybeden taraf olmayacaktır.

ARABULUCULUK SİSTEMİNİN AVANTAJLARI

– Arabulucunun yansızlığı ve aktif yardım söz konusudur.
– Şekle tabi olmayan esnek bir süreçtir. Bu nedenle zaman tasarrufu sağlar.
– Taraflar, gerek arabulucuya başvururken gerekse tüm süreç boyunca eşit haklara sahiptirler.
– Bağlayıcı olmaması sonucu olarak süreçten taraflar istedikleri anda dönebilmektedirler.
– Arabuluculukta masraf ve maliyetler çok daha düşüktür.
– Arabulucu; ihtilaf konusunda daha sonra ihtilafın taraflarından herhangi birinin avukatlığını üstlenmeyecektir.

ARABULUCULUK GÖRÜŞMELERİNDE ZAMANAŞIMI

Arabuluculukta harcanan süre zaman aşımı hesabında dikkate alınmayacaktır.

ARABULUCUK YÖNTEMİNE BAŞVURABİLECEK ALANLAR
Aile Uyuşmazlıkları:
• Evlilik öncesi yapılan anlaşmalar
• Mali ya da aile bütçesine ilişkin anlaşmazlıklar
• Ayrılık
• Boşanma
• Nafaka
• Ebeveynlik planlaması (velayet ve ziyaret düzeni)
• Yaşlı bakımı
• Aile işletmeleri
• Yetişkin – kardeş çatışmaları
• Ebeveyn – yetişkin çocuk çatışmaları
• Gayrimenkullere ilişkin uyuşmazlıklar

İş (Hukuku) Uyuşmazlıkları:
• Haksız fesih
• Ayrımcılık
• Taciz
• İşçi mağduriyetleri / şikâyetleri
• İşçiler arasındaki huzursuzluklar

Kamusal uyuşmazlıklar:
• Çevre
• Arazi kullanımı

Ticari Uyuşmazlıklar:
• Ev sahibi / kiracı
• İnşaatçı Emlakçı / Ev sahibi
• Sözleşmeler
• Zarar-ziyan
• Ortaklıklar

Diğer Uyuşmazlıklar:
• Okulda yaşanan çatışmalar
• Şiddet önleme
• Mağdur-Fail Arabuluculuğu
• İnanç topluluklarında yaşanan uyuşmazlıklar

ARABULUCULUĞA BAŞVURU

Taraflara; arabuluculuğa, arabulucuya başvurmak veya başvurmamak, süreci devam ettirmek; sonuçlandırmak veya bundan vazgeçmek konusunda serbestlik tanınmıştır. Arabulucuya taraflar konu yargıya taşınmadan önce; birlikte veya ayrı ayrı arabulucuya başvurabilecekleri gibi taraflardan birinin başvurusu üzerine diğer tarafla irtibatı sağlayan arabulucu vasıtası ile de süreç başlatılabilecektir. Bu süreç, dava açılmadan önce arabulucuya başvuru halinde, tarafların ilk toplantıya davet edilmeleri ve taraflarla arabulucu arasında anlaşmaya varılıp bu durumun bir tutanakla belgelendirildiği tarihten başlar.
Mahkemeler de tarafları arabulucuya başvuru konusunda bilgilendirmek, bu yola teşvik etmekle yükümlüdür. Özellikle, ön inceleme duruşmalarında Hâkimler, taraflara arabulucuya başvurmak isteyip istemediklerini sormalıdır. Yine taraflardan her biri de diğer tarafa, arabulucuya başvuru teklifi gönderebilir. Bu teklife 30 (otuz) gün içerisinde cevap verilmemesi halinde teklif reddedilmiş sayılır.

ARABULUCULUK SÜRECİNİN SONA ERMESİ VE ANLAŞMA SAĞLANMASI

Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m. 17; hangi hallerde arabuluculuğun sona ereceğini düzenlemiştir. Bu madde uyarınca;
– Tarafların anlaşmaya varması.
– Taraflara danışıldıktan sonra arabuluculuk için daha fazla çaba sarf edilmesinin gereksiz olduğunun arabulucu tarafından tespit edilmesi.
– Taraflardan birinin karşı tarafa veya arabulucuya, arabuluculuk faaliyetinden çekildiğini bildirmesi.
– Tarafların anlaşarak arabuluculuk faaliyetini sona erdirmesi.
– Uyuşmazlığın arabuluculuğa elverişli olmadığının veya 4.12.2004 tarih ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince uzlaşma kapsamına girmeyen bir suçla ilgili olduğunun tespit edilmesi durumlarında, arabuluculuk kurumu geçersiz hale gelmektedir.
Arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşmaya vardıkları, varamadıkları veya arabuluculuk işleminin nasıl sonuçlandığını bir tutanak ile belgelendirirler. Bu tutanakta faaliyetin sonuçlanması dışında hangi hususların yazılacağı tarafların tasarrufundadır. Arabulucu tarafından düzenlenecek bu belge, arabulucu ve taraflarca imzalanır; ancak taraflarca imzalanmaması halinde sebebi belirtilmek suretiyle sadece arabulucu tarafından da imzalanması mümkündür.
Taraflar, arabuluculuk faaliyeti sonunda bir anlaşmaya varmışlarsa, anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerh düşülmesini kanunda belirtilmiş mahkemeden talep edebileceklerdir. Bu talebi içeren dava, çekişmesiz yargı davası olduğundan mahkeme incelemeyi kural olarak duruşmasız yapar. Yalnızca, arabuluculuğa elverişli olan Aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklara ilişkin incelemeler duruşmalı olarak yapılır. Mahkeme tarafından icra edilebilirlik şerhi verilmiş Arabuluculuk Anlaşması, ilam niteliğinde belge sayılmaktadır.

ARABULUCULUKTA ÜCRET VE MASRAFLAR

Arabulucu, vermiş olduğu veya vereceği hizmeti karşılığında bir arabuluculuk ücreti, masrafı veya avansı isteme hakkına sahiptir.
Bu ücret ve masrafların taraflara hangi oranda yükletileceği hususu da tarafların tasarrufundadır. Ancak taraflarca böyle bir karara varılmamışsa; arabuluculuk ücreti, Adalet Bakanlığı Tarafından belirlenmiş olan ve arabuluculuk sürecinin sona erdiği tarihteki ‘Arabulucu Asgari Ücret Tarifesi ’ne göre belirlenir; ücret ve masraflar taraflarca eşit olarak karşılanır. Tek tarafa da yükletilmesi imkân dâhilindedir.