Karbon yakalama sektör için neden önemli?

Karbon Yakalama Sistemi günümüzde mevcut olmakla birlikte kullanılması durumunda Amerika’daki karbon emisyonunu yüzde 80 ile yüzde 90 arasında azaltıp, iklim değişikliğine pozitif etki sağlayabilir.

Uluslararası Enerji Ajansı’na (IEA) göre, 2030’a kadar küresel ısınma hedeflerini yakalamak için 21.400 milyon ton karbondioksit yakalanması gerektiği bildirilmiştir.2020 yılı sonu itibariyle 600 milyon tona ulaşmıştır. Karbon yakalama sera gazı  emisyonlarını azaltmakta önemli bir rol oynuyor. Aynı zamanda düşük karbonlu elektrik üretimini sağlıyor. US inventory of Greenhouse Gas emıssıons and Sink’e göre  ABD’deki karbondioksitin yüzde 40’dan fazlası elektrik üretimi sırasında havaya salınıyor.

Karbon Yakalama Sistemi günümüzde mevcut olmakla birlikte kullanılması durumunda Amerika’daki karbon emisyonunu yüzde 80 ile yüzde 90 arasında azaltıp, iklim değişikliğine pozitif etki sağlayabilir.

500 MW kapasiteye sahip olan bir enerji santrali senelik ortalama 3 miyon ton karbondıoksiti havaya salıyor. Sera gazı emisyonu miktarındaki azalma (yüzde 90 azalma verimliliği ile) 62 milyon agacın dikilmesi ve büyümeleri için 10 yıl beklemeye ya da 300 bin evin 1 yıllık elektrik ile alakalı emisyonları önlemeye eşdeğer.

Karbon yakalama sırasında bu fabrikalar havadaki karbondioksiti emerek yer altında depolar ardından buharı daha etkılı ve hızlı kompres eden karbondioksiti kullanabilirler.Ek olarak jeolojik bir şekilde depolanan karbondioksit jeotermal enerji olarak kullanabilir.

KARBONDİYOKSİT VE KARBON YAKALAMA TEKNOLOJİSİ HAYATIMIZA NELER GETİRECEK?

Karbondioksit, sera gazları içerisinde en yaygın olan gazdır ve bu gazı yakalamaya atmosferik  karbondioksit yakalama teknolojisi denmektedir.

Bu teknolojinin asıl hedefi atmosferdeki karbondioksit miktarını ve küresel ısınmayı azaltmaktır. Karbondioksit fosil yakıt yanması sırasında ortaya çıkan gazdır. (elektrik üretimi, doğal gaz ve çimento üretimi vb işlemler)

Bilim adamları tarafından karbondioksitin yakalanması sıcaklık seviyesini sınırlamak için çok önemli bir yöntem olarak düşünülüyor.

Karbon farklı metotlarla yakalanmakla birlikte ana metotları şunlardır:

1-İşlem Sonrası (Post Combustion)

Bu teknoloji fabrikada islem sonrası bacalardan çıkan karbondioksiti yakalar. (Tablo 2)

2-İşlem Öncesi (Pre Combustion)

Bu metot isminden de anlaşılacağı üzere,işlem öncesi karbondioksiti, kullanılıcak olan hidrojenden ayırıp depolamak üzerinedir. (Tablo 3)

3-Oxy-yakıt Yakımı (Oxyfuel Combustion)

Bu işlemin Post Combustiondan tek farkı fosil yakıtı yakma esnasında hava yerine saf oksijen kullanılıyor olmasıdır.Bu fark karbondioksit ayırma verimliliğini yüzde 100’e yaklaştırıyor. (Tablo4)

KARBON YAKALAMA TEKNİĞİ DÜNYA’DA NEDEN YAYGIN DEĞİL? 

Bu teknolojinin sık olarak kullanılmamasının ana sebebi, bu tesislerin yapım maliyetidir. Uzun sürede faydalı olmasına ragmen kısa sürede yüksek maliyetli bir proje olarak karşımıza çıkıyor.

DÜNYA’NIN İLK KARBON YAKALAMA PROJESİ (SLEİPNER)

1996’da karbondioksit yeraltı rezevrlerine enjekte edildi, o tarihten beri 20 milyon ton karbondioksit depolanmıştır. Bu miktar her ne kadar göze etkileyici gelsede asla yeterli değildir. Uluslararası Enerji Ajansı, 2030’a kadar küresel ısınma hedeflerine ulaşmak için 21.400 milyon ton karbondioksitin yakalanması gerektiğini bildirmiştir ama 2017 sonunda sadece 442 milyon tona ulaşılmış ve bu rakam 2020 yılı sonunda da 600 milyon ton olarak hesaplanmıştır  

Geçtiğimiz günlerde uzaya gönderilen Dragon (Ejderha) isimli uzay gemisi bir ilki gerçekleştirerek NASA’nın Rusya’ya bu konuda olan bağımlılığını, 2021 Yılı başında TÜRKSAT 5A uydumuzu uzaya yollayan Space X  şirketİ işbirliği ile bozdu. Sürdürülebilirlik ve teknoloji alanında başı çekenlerden kabul edilen Elon MUSK Space X ve Tesla şirketlerindeki gözden kaçmayan başarılarıyla 2021 senesinde ünlü Amazon şirketinin sahibi Jeff BEZOZ’u geçerek dünyanın en zengin insanı olmuştur.

Geçtiğimiz Ocak ayının sonunda Elon MUSK paylaştığı bir tweet ile kendisine en iyi karbon yakalama teknolojisini sunana 100 milyon dolar ödül vereceğini duyurdu.

2015 yılında Fransa’nın Paris kentinde Birleşmiş Milletlerin bu alanda ilk ünvanını taşıyan, küresel ısınmayı hafifletme amacıyla imzalanan Paris Anlaşması imzaların atılmasından yalnız 2 sene sonra Donald TRUMP’ın  kararı ile bozulmuştu fakat Joe Biden’ın 2021’de Başkan olması ile beraber yeniden anlaşma imzalandı.Başkan olmadan önce de bu konunun sıkça üstünde duran ABD Başkanı Biden, 2020 yılının Kasım ayında yaptığı açıklamada yalnızca Paris Anlaşması’nın değil ayrıca Karbon Yakalama Tekniğinin de önemini vurgulamıştı.

Görünen o ki Elon MUSK hem sektördeki vizyonerliği hem de Joe Biden’ın demeçlerinden etkilenmesi sonucunda bu yüksek miktardaki ödülü vericeğini duyurarak bizim gibi enerji sektöründeki takipçilerini meraklandırdı.

Aslında karbondioksit dünyamızda çevre kirliliği ve iklimsel değişim dışında bir katma değere dönüştürülebilir. Şöyle bir örnek vermem gerekirse Amerika Birleşik Devletleri’nde kömürle çalışan enerji santralinden elde edilen karbondioksitin yüzde 60’ı bile tutulup sıkıştırılarak sıvılaştırılırsa ve depolanabilirse bu sıvının günlük miktarı ABD’nin her gün tükettiği 19 milyon varil eş değer petrole yakın olacaktır.