Geçen hafta futbol yazdık, dün siyasete girdik, bugün de enerji yazalım!

EPDK’nın lisanssız elektrik üretimiyle ilgili yaptığı son düzenleme büyük ses getirdi. Konuya hakim kişi ve kurumların teknik ve objektif açıdan yaptığı değerlendirmeleri bir tarafa bırakırsak, yapılan her düzenlemeyi eleştirmek için pusuda bekleyen, üstelik bunu yaparken konunun detayları hakkında hiçbir bilgi sahibi olmayan, sadece eleştirmek ve hatta bazı kesimlerin lobi çalışmasını yapmak amacıyla konuşan, yazan çevreleri gördük. 

Tamam medyada bazı isimler her şeyi çok biliyor. Bunu geçen yıllar zarfında anladık. Bu isimler siyaseti de, futbolu da, ekonomiyi de, sanatı da, gastronomiyi de kısaca her konuyu herkesten çok biliyorlar! 

Tabii ki önlerine bazı metinler gelebilir… 

Tabii ki şu konuyu yaz, bizim için önemli denilebilir…

Tabii ki eşi, dostu, yakın çevresi özellikle enerji piyasasına yatırım yapmış olabilir…

Ama…

Aması da var tabii ki…

Dönelim gündeme…

EPDK’nın konuyla ilgili çok net bir açıklaması var. Bu açıklamada “EPDK, bu düzenlemeyle ne yapmak istedi? Düzenleme nasıl uygulanacak? Neden böyle bir düzenleme yapmaya gerek görüldü?” sorularının cevabı çok net. Gelin önce bu açıklamaya bir bakalım, sonrasında elbette bizim de söyleyeceklerimiz olacak.

*********

Bu yönetmelik neden çıkarıldı?

Hatırlanacağı üzere 09/05/2019 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile lisanssız üretim tesisi gücü tüketim tesisinin bağlantı anlaşmasındaki sözleşme gücü ile ilişkilendirilmiş, 2022 Mart ayındaki kanun değişikliği ile bazı abone gruplarında bu güç 2 katına çıkarılmıştı. Bu iki adım yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından azami düzeyde yararlanılmasının ve güneş enerjisi yatırımlarının daha kolay ve etkin bir şekilde hayata geçirilmesinin önünü açtı.

İşte yürürlüğe giren yönetmelik Cumhurbaşkanlığı kararı ve ilgili kanun değişikliğinin sahada nasıl uygulanması gerektiğine dair usül ve esasları belirliyor. Yani aslında bu yönetmelik; ihtiyacın üzerinde satışı düzenleyen ve lisanssız üretim santrali olsun ya da olmasın gerçek elektrik tüketicilerini koruyan bir düzenlemedir.

Yönetmeliğin hedefi nedir?

EPDK’nın öncelikli hedefi, imkanı olan bütün tüketicilerin, ‘tükettiği enerjiyi’ güneşten üretebilmesidir. Bu düzenleme ile gerçek tüketimi olan ancak kapasite kısıtı ve yer sorunu sebebi ile üretim tesisi kuramayan tüketicilerin önü açılacaktır.

Hatırlanacağı üzere lisanssız üretimde 2019 yılıyla yeni bir anlayış ortaya koymuş, aslolanın tüketim ihtiyacının karşılanması olduğu ve bu düşünceye katkı sağlayacak her türlü öneriye EPDK’nın açık olduğunu defaten dile getirmiştik. Ancak ne yazık ki mevzuatın suistimal edilme çabaları yeni bir düzenleme ihtiyacını doğurdu. Biz de kanunun verdiği yetkiye dayanarak satışa konu edilebilecek elektrik miktarını kapsayan bir düzenleme yaptık.

Yönetmelik nasıl uygulanacak?

Bu düzenleme ile biz aslında; ‘tüketim kadar üretim’ hedefinden sapan, mühendislik bilimine ve teknik gerçeklere aykırı olarak kurulu gücünü orantısız şekilde arttıran, gerçek tüketicilerin lisanssız üretim tesisi kurabilmeleri imkanınıortadan kaldıran, tüketim olmadan üretim yapmaya çalışan tesislerin satışa konu edilebilecek üretim miktarını belirlemiş olduk. Örneğin bir önceki yıl 1 milyon kWh elektrik tüketen bir kişi, cari yılda aylık mahsuplaşmanın akabinde en fazla 1 milyon kWh enerjisini satışa konu edebilecektir. Yılın ilk ayından itibaren ihtiyaç fazlası enerjiye istinaden ödemeler yapılacak, 1 milyon kWh’ı aşan üretimler ise YEKDEM’e‘bedelsiz katkı’ olarak yansıtılacak.

Cari yıl tüketimi önceki yıl tüketimini aşması halinde cari yıldaki tüketim miktarı kadar satış yapılabilecek. Üretimle tüketimin aynı ölçüm noktasında yer aldığı tesisler içinde üretimi ölçen tek yönlü sayaç verileri baz alınarak gerçek tüketim miktarı hesaplanacak, böylece bir mağduriyetoluşmasına izin verilmeyecek.

YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak dikkate alınacak enerji için sistem kullanım bedeli de tahakkuk ettirilmeyecek.

Yatırımcının sisteme bedelsiz enerji vermek yerine şalteri kapatacağı, bu yönetmelik ile bazı yatırımcıların mağdur olacağı iddia ediliyor?

Elbette “şalter kapatmak” lisanssız yatırımcısının kendi takdiridir. Ancak böyle bir manzara ile karşılaşılmasını beklemiyoruz. Zira söz konusu tesis, küçük de olsa bir tüketim yapacak ve bunun için çalıştırılması yani elektrik üretmesigerekecek. Ayrıca bu tesisler için, ihtiyacın fazlası üretilen enerjinin şebekeye verilmesiyle oluşan ve dağıtım şirketine ödenen bedeller ödenmeyecek.

Yani hem bu tip yatırımcılar gerçek tüketimlerini karşılayacak hem de daha fazla ürettiği enerjiyi ilave maliyete katlanmadan bütün tüketicilerimizin kullanımına sunabilecek.

Şalteri kapatan yatırımcılar ise hem kendi tüketimlerini karşılayamayacak hem de yerli ve milli bir kaynağımızın heba olmasına göz yummayı tercih etmiş olacak.

Bu yönetmelik tüketicileri de etkileyecek mi?

Bu düzenleme ile gerçek elektrik tüketicilerinin tüketimlerini karşılamak maksadıyla elektrik üretim tesisi kurması, tükettiğini kadarını da satarak yatırımın geri dönüşünü makul süreler içerisinde elde etmesi sağlanacak.

Böylece doğası gereği şebekeye entegrasyonunda sıkıntı bulunan kesintili üretim yapan yenilenebilir enerji tesisleri, gerçekten ihtiyacı olan tüketiciler tarafından kurulacak.

Getirilen kısıtın üzerindeki enerji “YEKDEM’e bedelsiz katkı olarak” bütün tüketicilere fayda sağlayacak.

Bu yönetmelik ile yatırımcıya ve üreticiye sağlanan diğer kolaylıklar neler?

Örneğin bir sanayicimiz artık ister OSB içinde olsun ister dışında olsun başka bir dağıtım bölgesinde lisanssız üretim tesisi kurabilecek. Lisanslı veya lisanssız kojenerasyontesisleri bulunan tüketiciler de belirli şartlar altında kojensantrali ile karşılayamadığı tüketimleri için lisanssız üretim tesisi kurabilecek.

Yatırımcının çatısındaki elektrik üretim tesisiyle farklı bir ölçüm noktasındaki tüketim tesisini ilişkilendirmek artık mümkün hale gelecek.

10 MW’ın üstündeki tesisler için doğrudan sisteme bağlanma (fider) imkanı getirilerek şebekeye bağlantı noktasındaki kısıt ortadan kaldırılmış oldu.

Kojenerasyon santrali bulunan işletmelerin yanı sıra, 5.1.ç kapsamında tüketim amaçlı üretim tesisi kuran ancak aynı noktada daha fazla tesis kurma imkanı bulunmayan kişilere tüketimi karşılama amaçlı farklı ölçüm noktasında tesis kurabilme imkânı tanındı.

OSB tüzel kişiliklerince kurulmuş ve kurulacak lisanssız üretim tesislerinin OSB ana sayaçlarıyla mahsuplaşmasına yönelik düzenleme yapılarak bu tesislerin OSB katılımcılarının doğrudan elektrik giderini azaltması sağlandı.

******

Gördüğünüz gibi konu aslında çok açık ve net. Maalesef tüm enerji piyasalarında zaman zaman karşılaştığımız, düzenlemelerin suistimal edilmesine karşı atılmış, gerçek üreticiyi, yatırımcıyı ve tüketiciyi korumaya yönelik atılmış bir adım, farklı düşüncelerle farklı yerlere çekiliyor. Oysa yerinde üretimi kolaylaştırmak, üretim maliyetini düşürmek ve tüketiciye daha uygun maliyetle elektrik temin etmek amacıyla oluşturulan bir sistem, bazı çevrelerce farklı yerlere çekilebiliyor. Gerçek anlamda üretim yapmadan, lisanssız elektrik üretmenin avantajlarından faydalanarak lisanslı üretim yapmaktan kaçınan bu kesimleri engellemeye yönelik bu düzenlemenin arkasında durmamız lazım. Gerek ulusal medyada gerekse sosyal medyada konuya hakim olmadan, önünü arkasını bilmeden yapılan eksik ve hatalı yorumlara itibar etmemek lazım. Unutulmamalı ki, yerinde üretim yapan firmalar, tüketimlerini kendileri karşıladıkları gibi, hala tüketimleri kadar bir miktarı sisteme satarak gelir elde edebiliyorlar.

EPDK, piyasadan gelecek samimi eleştirileri her zaman ciddiye almıştır. Bu konuda piyasanın dününde olan, bugününde olan, yarın da olmak için piyasaya yatırıma devam eden kişi veya kuruluşlardan gelecek görüşleri başta EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz olmak üzere tüm EPDK Ailesi değerlendirecektir. Varsa piyasanın yararına bir şey, anında hayata geçirilir. Bu geçen yıllar zarfında hep böyle oldu…

Bakın … Türkiye, yenilenebilir enerjide son yıllarda büyük bir başarı hikayesine imza attı. Lisanssız enerji üretiminde gelinen nokta da aynı şekilde. 

İşte bu noktada EPDK’nın hakkını vermemiz lazım.

Bilhassa EPDK Başkanımız Mustafa Yılmaz’ın Başkanlığında EPDK, her zaman üreticisi, tüketicisi, yatırımcısıyla, piyasanın büyümesi ve sağlıklı bir yapıya kavuşması için önemli kararlara imza attı.

Zorlu ve stresli süreçleri çok iyi yöneterek, piyasada oyuncuların ayakta kalmasını sağladı.

Yani… 

Yanisi açık…

EPDK’nın bu düzenlemeleri, piyasanın daha iyi yerlere gelmesi için, tüm oyuncuların ortak faydasını gözeterek hayata geçirdiğinden hiçbir şüphemiz yok.

Bu iş bir gün futbol yazmak bir gün bir restauranttaki menüyü değerlendirmek bir gün de siyaset yazmaya benzemez.