‘Türkiye, tüm bölge için bir doğal gaz merkezi olabilir’

‘Türkiye, tüm bölge için bir doğal gaz merkezi olabilir’

12. Türkiye Enerji Zirvesi’nde OMV Downstream GmbHSupply&Trading, Kıdemli Başkan Yardımcısı Michael Spitzbart, “Avrupa İçin Güvenilir Enerji Ortağı Olarak Türkiye” oturumunda konuştu. Spitzbart, “Türkiye, tüm bölge için bir doğal gaz merkezi olabilir” dedi.

OMV küresel enerji ve kimya şirketi. Biz de aslında dönüşüm sürecindeyiz. Sürdürülebilir alanlara kayıyoruz ve 2030 yılı itibariyle tamamen sürdürülebilir ve döngüsel ekonomi konularına geçmeyi planlıyoruz. Tabii ki kimyasallar ve kimyasal maddeler konusunda şu anda uluslararası şekilde birçok farklı bölgede 22 tane fabrikamız ve yaklaşık 7 milyon tonluk bir kimyasal üretim kapasitemiz var. Güney Amerika’da da ortaklık yaptığımız firmalar var. Bu sayede kimyasal üretim konusunda dünya liderleri arasındayız. Öte taraftan rafinasyon ve pazarlama konularında da 17,8 milyon tonluk bir rafinerimiz var. Bu konuda Viyana’ya yakınız. PETKİM ile entegre olarak iki tane daha rafinerimiz var. Bunlardan bir tanesi petrokimyasal rafineri. Bir tanesi Almanya’da; 4,5 milyon ton kapasiteli ikinci bir tesisimiz daha var. Bu bağlamda ticaret anlamında da yüzde 15’lik pazar payına sahibiz. Aynı zamanda gaz sektöründe de faaliyet gösteriyoruz.

YENİLENEBİLİR ENERJİNİN ÖZELLİKLE HİDRO VE SOLAR KONUSUNDA ELEKTRİK ÜRETİMİ VE TALEBİ ARTIYOR

Dört farklı bölgede arama ve üretim konusunda günlük 500 kilovarillik üretimimiz var. Türkiye ile de çok yakından bağlantılıyız. Sahada çalışan ekibimizle de gurur duyuyorum. İki alanda küçük ölçekte LPG satıyoruz. Aslında gaz dışı satışımız var. Diğer taraftan bir diğer satış gücümüz de boru hattı konusunda her ikisi de 100-120 milyon m3 civarında. Türkiye piyasasında daha ziyade mühendislik konularına odaklandık. Şimdi Türkiye’nin Avrupa’ya kıyasla nerede olduğundan da bahsedeyim. Türkiye’deki talebin 52 BCM seviyesinde olduğunu biliyorum. Şu anda Orta Doğu Avrupa bölgesinde bu yılki tüketim talebin geçen seneye kıyasla daha düşük olması bekleniyor. Yüksek gaz fiyatlarından ötürü ve elektrik santrallerine giden bir miktarın artık müsait olmaması ve kömürle ilgili talebe dönülmesi sebebiyle. Öte taraftan yenilenebilir enerji konusunda özellikle hidro ve solar elektrik üretimi artıyor, talebi de artıyor. Hava sıcakken özellikle Avrupa’daki talep de aynı şekilde aynı trendi izliyor. Şimdi Türkiye’deki 52 BCM’lik doğal gaz talebini kıyaslayacak olursak Avrupa’da bu 420 BCM düzeyinde. Yani Türkiye Avrupa’ya tedarik konusunda çok önemli görev oynayabilir. Şimdi Avrupa’da bu yılki gaz talebi daha düşük olacak. Yani yaklaşık 410 BCM’lik talep bekliyoruz. Önümüzdeki sene de birtakım zorluklar yaşayacak. Çünkü doğal gazın büyük çoğunluğu Rusya’dan geliyor ve tedarik konusunda bizi neler beklediğini bilmiyoruz. Ama Rusya’dan gaz gelmezse ki şu anda durum bu. Bu arz eksikliğini LNG ile dengelemeye çalışıyoruz. Bu en azından kışı geçirebileceğimiz konusunda bize güvence veriyor. Ama tedarik konusundan bahsettiğimizde Türkiye’de işin güzel tarafı bu. Burada birden fazla tedarik opsiyonunuz var. İran’dan geliyor, Azerbaycan’dan geliyor, Rusya’dan geliyor. Türkiye’ye gazın geldiği kanallar Avrupa’ya kıyasla çok daha fazla. Türkiye aynı zamanda Türkmenistan’dan da hatta Akdeniz’in doğusundan da birtakım gaz kaynaklarına erişme aşamasında. Şimdi bu farklılık sadece doğal gaz için değil LNG olarak da var. Bildiğim kadarıyla 14 BCM’lik bir kaynak var. TPAO’nun Sakarya Projesi var. Bunu da üzerine koyduğumuzda bu da Türkiye’nin enerji piyasasını oldukça yukarıya taşıyacak. Yani Türkiye’nin kastettiği gelişim konusunda hem çok etkileniyorum hem de tekrar etmek gerekirse birazcık kıskanıyorum. Çünkü OMV olarak Karadeniz’in Romanya kıyısında birtakım aramalar yapıyoruz ama henüz amacımıza ulaşamadık. Romanya hükümetiyle çalışmalarımız devam ediyor. Bu kaynak aramalar da devam ediyor.

DEPOLAMA SEKTÖRÜNDEKİ HACİM DE GİTTİKÇE ARTIYOR

Depolama konusunda da yine çok etkileyici birtakım bilgiler var. Depolama sektöründeki hacim de gittikçe artıyor. Burada önemli iki tane oyuncu var. Şu anda 6 BCM’den 10 BCM’e çıkartma kapasiteyi arttırma çalışmaları devam ediyor. Yine bu da çok etkileyici bir gelişme. Şimdi biraz da boru hatlarından bahsedecek olursak TANAP ve boru hatları konusunda da yine yatırımlar devam ediyor. Şimdi buradaki zorluk şu olabilir: Kendi boru hattının yanı sıra Avrupa’ya da bu boru hatlarının genişletilmesi lazım ve bu da Doğu Avrupa ülkeleriyle beraber yapılmalı ki TANAP ile gelen gaz doğu Avrupa’ya kadar ulaştırılabilsin. Bununla ilgili Türkiye daha fazla yatırım alabilirse Doğu Avrupa’yla birlikte iş birliği yaparak bunu Doğu Avrupa’ya yayabilir. Türkiye’deki gaz piyasasıyla ilgili de birkaç şey söyleyecek olursak, beni en çok etkileyen şey talebin, yerel talebin hem çok sağlam olması hem de gittikçe artıyor olması. Nüfus artıyor, sanayi gelişiyor ve geçmişe bakacak olduğumuzda mesela bundan 10 yıl önce sadece 6 tane büyük şehirde doğal gaz vardı. Şimdi ise 18 büyük şehirde doğal gaz şebekesi var. Bu, Türkiye piyasasında doğal gazın öneminin arttığının çok güzel bir göstergesi. Toplam enerji karmasının yüzde 30-35’ini doğal gaz oluşturuyor ve daha da artacak. Aynı zamanda Türkiye’deki doğal gazın yüzde 50’si yerel dağıtım şirketleri tarafından dağıtılıyor. Konutların talebi burada oldukça yüksek. Doğası itibariyle bu da mevsimselliğe sebep oluyor. Şimdi konut piyasası en çok kışın tüketiyor, yani Ocak ve Şubat aylarında. Yazın Temmuz ve Ağustos aylarına kıyasla talepte yüzde 13-15 oranında artış gözleniyor. Talepte mevsimsellik söz konusu. Ben, bir ticaret üyesi olarak bir Türkiye’de OTC piyasasının da çok iyi olduğunu biliyorum. Aynı zamanda Türkiye’deki kanunlar, yönetmelikler de son derece iyi bir şekilde yer alıyor. Çünkü Avrupa ile bunlar zaten uyum içinde; uyum süreci çerçevesinde. Şimdi kanun ve yönetmeliklerden bahsederken liberalleşme anlamında da çok iyi adımlar atıldı. Tabii piyasadaki katılımcıların sayısını arttırma konusunda hâlâ alınacak yol var. Fakat fiyat konusun şeffaf hale gelmesi, LNG konusunda üçüncü tarafların LNG kapasitesine erişim sağlanması, aynı zamanda diğer Avrupa ülkelerinde gördüğümüz gibi taşıma dağıtım ve toptancıların çeşitlendirilmesi önemli. Şimdi yaklaşık yüzde 1’lik bir yerel talebin yüzde 1’i yerli üretimden şu anda karşılanıyor. Sakarya projesiyle birlikte ben çok da bilmiyordum. Amasra ile birlikte Türkiye aslında kendi tüketiminin çok yüksek bir kısmını kendi kaynaklarından karşılayacak. Sakarya sahasının 2023 yılında devreye gireceğini ben de öğrendim. Sakarya sahasında 400 BCM’lik bir rezerv söz konusu. Dolayısıyla bu da Türkiye piyasasını muhakkak ki ivmelendirecektir. Türkiye’nin birden fazla tedarik kaynağı olduğunu söyledik. Bu da Avrupa için mükemmel bir köprü görevi görüyor Türkiye konusunda. Aynı zamanda yine Türkiye bu bölgede bir nevi dengeleyici unsur olarak da görev görüyor. Hesaplamalarımıza devam ederken Türkiye’nin bir gaz ve enerji merkezi olma potansiyeli konusunda, bölgesel anlamda Türkiye’nin konumu çok iyi, çok önemli, talep de var. Hem Avrupa’ya çok yakın hem çok iyi bağlantıları var hem de hedefleri ortak. Dolayısıyla bu tabii ki rekabetçi bir piyasa. Hazır olan da çok ciddi bir altyapı var. O yüzden aslında tüm bölge için bir doğal gaz merkezi olabilir Türkiye. Aynı zamanda dediğim gibi piyasanın daha fazla liberalleşmesi lazım bunun için. Daha fazla oyuncunun piyasaya girmesi lazım. Ayrışması lazım daha fazla. Aynı zamanda burada Türkiye’de bu reytinglerin de gittikçe daha iyiye gittiğini görüyoruz. Artık bazı Avrupa ülkelerine yetişmiş durumda. Gaz piyasasında EFET reytinglerinin biraz daha gelişmesi gerekiyor. Şunu da unutmamak lazım ki diğer bölgelerde de birtakım gelişmeler meydana geliyor. Mesela Avrupa’nın doğusunda da birtakım gaz rezervleri keşfedildi. Dolayısıyla Mısır’a, Yunanistan’a, Türkiye’ye dikkat etmek gerekiyor.

AVRUPA BU ZAMANA KADAR YENİLENEBİLİR ENERJİYE DÖNMEK İÇİN ÇOK CİDDİ ÇABA HARCIYORDU

Bölgesel anlamda başka oyuncular da ortaya çıkacaktır. Dahası altyapıya, çok ciddi bir yatırım var. Ama özelikle TANAP konusunda bunların Avrupa’ya kadar geliştirilmesi lazım. Dikkat edilmesi gereken başka bir husus da bu Rusya ve Ukrayna’daki savaşın en kötü maliyetlerinden bir tanesi, bedellerinden bir tanesi de Avrupa bu zamana kadar yenilenebilir enerjiye dönmek için çok ciddi çaba harcıyordu. Ama şuna da katılıyorum ki fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişte doğal gaz bir köprü görevi görecektir. Burada üç tane önemli konu var. Uygun bir altyapının olması ki zaten en maliyetli unsur da bu. İkinci önemli unsur da diğer oyuncularla olan rekabet ve bu artabilir. Daha başka oyuncular devreye girebilir.