İGDAŞ’tan çalışanlarına psikolojik destek semineri

İGDAŞ’tan çalışanlarına psikolojik destek semineri

İGDAŞ, kurtarma ekibinin gönüllü çalışanları ve yakınlarını kaybeden çalışanlar için, Uzman Psikolog Gökhan Çınar’ın katılımıyla psikolojik destek semineri düzenledi.

İGDAŞ, gerek kurtarma ekibinin gönüllü çalışanları, gerekse yakınlarını kaybeden çalışanlar için, deprem sonrası gelişen kaygılar ve normalleşmeye dönük psikolojik destek semineri düzenledi. 10 Mayıs Dünya Psikologlar Günü’ne atıfla düzenlenen seminerde, başta arama kurtarma ekibi olmak üzere İGDAŞ’ın tüm çalışanlarının, 11 ilde yaşanan depremden sonra bölgeyle etkileşimlerinin psikolojik yansımaları değerlendirildi.

300’ün üzerinde İGDAŞ çalışanının izlediği seminere, İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent Özmen ve beraberinde diğer İGDAŞ yöneticileri de katıldı. Dr. Mithat Bülent Özmen, “Yeni aldığımız kararlarla, İGDAŞ çalışanları isterlerse ücretsiz bireysel psikolojik terapi desteği alabilecek” dedi.

Uzman Psikolog Gökhan ÇINAR’ın verdiği seminer, 9 Mayıs’ta Şişli Belediyesi, Nazım Hikmet Kültür ve Sanat Evi’nde gerçekleşti. İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent Özmen’in de katıldığı seminerde şu başlıklar da bulunuyor: “Sen doğmadan sana aktarılanlar, doğum hikayen, çocukluk döneminin travmaları ve zor anıları, büyüme hikayendeki kırılma noktaları seni gerçek sen mi yaptı? Bunca yük, sana yüklenen kaygı ve üstlendiğin rollerin arkasındaki sen kimsin? Özün nasıl? Bu sefer senin ‘Katarsis’in için buluşalım. Gel hem dertleşelim hem yüzleşelim.”

Seminer öncesi İGDAŞ Genel Müdürü Dr. Mithat Bülent Özmen, İGDAŞ çalışanlarıyla bir araya geldi. Özmen, çalışanlarla birebir görüşmelerde bulundu.

Seminerin açılışında konuşma yapan Mithat Bülent Özmen, İGDAŞ’ın hayata geçirdiği ‘Altın Bilezik’ projesinden bahsederek bu projelerin devamının geleceğini belirtti.

HER ŞEY BAŞLAMAKLA BAŞLIYOR VE BİZ BAŞLAYACAĞIZ”

Ünalan’da bir uygulamalı eğitim sahası açtıklarınının bilgisini paylaşan Özmen; “Ünalan’da bir uygulamalı eğitim sahası açtık. Bu beni konuşurken bile heyecanlandıran bir konu. Bu proje bizim  kapasitemizin yüzde 3-5’ini oluşturuyor. Her şey başlamakla başlıyor ve biz başlayacağız” diyerek heyecanını paylaştı.

İGDAŞ’ın hedefinin sadece ülke genelinde kalmak olmadığını belirten Özmen,”Bizim hedefimiz sınırı aşacak bir vizyona sahip olmak” dedi ve “Biz hayatın her alanına dokunan bir İGDAŞ olmalıyız” açıklamasında bulundu.

“İGDAŞ YAŞAM HAKKINI VURGULAYAN, TOPLUMDA BU FARKINDALIĞI YARATAN BİR ŞİRKET”

Özmen, çizdikleri vizyon kapsamında yaşam hakkına değer verdiklerinin altını çizerek yeni bir program başlattıklarını belirtti: “3 buçuk yıl önce bu şirket için bir vizyon çizdik ve onu bir değerler silsilesinin üzerine inşa ettik. Yaşam hakkı; dedik ki İGDAŞ yaşam hakkını vurgulayan, toplumda bu farkındalığı yaratan bir şirket olmak durumunda. Yaşam hakkı dediğimiz şeye kısıtlı bakmayalım diye bunu zamana yayarak hayata geçirmek istedik. İGDAŞ olarak biz yaşam hakkı dediğimizde sadece insanın yaşam hakkı değil insanla beraber bütün ekosisteme fayda sağlayacak ve ekosistemi beraber paylaştığımız bütün canlıların faydasına iş yapan bir kurum olmak durumundayız. Yeni bir program başlatıyoruz, belli bir yere geldik.”

 “DESTEK İHTİYACI, GÖRÜNMEZ HALE GELİRSE, TOPLUMUN TRAVMALARINDAN KURTULAMAYIZ”

İGDAŞ çalışanlarının sorularıyla, etkileşimli olarak sürdürülen seminerde, deprem öncesi kaygılar ve doğrudan depremzedelerde oluşan psiko-travmatik etkilere dönük ruhsal destek süreçleri de konuşuldu. Kahramanmaraş depremi üzerinden kendi deneyimlerini anlatan Gökhan Çınar, şunları söyledi: “Depremden sonra oralara ben de gittim. Sahada hala acil travma tedavi yöntemleri kullanan meslektaşlarım var. O bölgede yaşanan travmaların etkilerinin 20 günle ya da birkaç ayla çözümlenebilmesi mümkün değil. Ama kamuoyunda daha hızla unutuluyor. Destek ihtiyacı, görünmez hale gelirse, o zaman toplumun travmalarından kurtulamayız. Bir de depremden sonra göç hareketleri var. Aileler göç ediyor ama erkekleri hala evlerini korumak için orada. Aileler geri geldiğinde yeni bir eğitim süreci başlayacak. Türk Psikologlar Derneği aracılığıyla, sadece deprem bölgesinde değil, en çok göç almış şehirlerde de destek tedavileri sürecine başlandı. Bu uzun süreçli bir çalışma ki şimdi artık konteyner kentlerde ve alandaki hastanelerde de meslektaşlarımız kendi odalarını kuruyor.”