‘Bunlar bizim ilk ayak seslerimiz’

‘Bunlar bizim ilk ayak seslerimiz’

Egea Otomat Teknolojileri’nin Şirket Ortağı Adnan Ergin ve Göksel Nardemir, Enerji Petrol Gaz’ın sorularını yanıtladı.

30 yıllık otomat sektörü ve insansız tüm ödeme sistemleri tecrübesinin altı çizilen, telemetri konusunda teknolojik alande öncü olmayı hedeflediği belirtilen Egea Otomat Teknolojileri ve Hizmetleri San. Ve Tic. A.Ş.’nin Kurucuları ve Şirket Ortakları Adnan Ergin ve Göksel Nardemir, gazetemize özel açıklamalarda bulundu.

“İSTEDİĞİMİZ ÜLKEDE SİSTEME ENTEGRE OLMAMIZ MÜMKÜN”

Şirket Ortağı Adnan Ergin:

“Pepsi Cola, en son görev yaptığım yerdi. Türkiye Genel Müdür Yardımcısı olarak şirketin başındaydım. 2009 yılının Mart ayında emekli olduktan sonra bildiğimiz işi yapalım dedik ve otomat işine başladık. Bu arada Türkiye’ye ilk otomatları getiren gruptayım. Bunlar Coca Cola ve Pepsi Cola’dır. Daha sonrasında sıcak otomatlar ve yiyecek otomatları geldi. 2009’dan beri de ödeme sistemleri konusunda çözüm üretmeye çalıştık. Çünkü ülkemiz bir enflasyon ülkesi, sürekli madeni paralar değişiyor. Bunlara ihtiyaç oluyor. Başka çözümler üretmek hasıl oluyor. Pepsi Cola ida dünyada ilk olan para dışında da ilk kez akbil ile kullanılan otomatları yaptık. Sonrasında mobil ödeme de Turkcell ile yaptığımız bir uygulama. Mobil ödemeyi de 4 rakamlı, telefon üzerinden tuşlayarak yapılacak şekilde gerçekleştirdik. O dönem tabii başka işlerimiz de olduğu için direkt otomat işiyle ilgilenemiyorduk. Emekli olunca da bıraktığımız yerden tekrar bu konuya odaklandık. Şu anda yıkama istasyonlarında kullandığımız sistemleri dünyada da ilk yapan firmalar arasındayız.

Telemetri dediğimiz bir teknoloji bu. Son 10 yıldır yoğun bir şekilde kullanılıyor. Ama biz bu sistemi yaptığımızda, arızalarını, ürün stock outlarını, ziyaret sayılarını yani bütün bilgilerini bize bildiriyor. Bunları GSM ile uzaktan izleme imkanı oluyordu. Bunu yaptığımızda sadece araç takip sistemleri vardı. Bu sistemin ilavesi, otomat sistemine bir dinamizm getirdi. Bununla beraber baktık ki bunun uygulanması için birçok alanda fırsat var. 2009 yılında başlayan yolculuğumuzda 2011 yılında ilk, 2016 yılında ikinci müracaatımız olmak üzere bir patent başvurusunda bulunduk. 2021 yılında bu patentimiz onaylandı. Bu telemetri Sistemi üzerine 20 yıl korumalı. İnsansız, cihazları dinleyen telemetri sistemi üzerine firma olarak bir patent sahibiyiz. Bu da bize bir sürü iş birlikleri doğurdu.

Bundan evvel 2 tane daha yapılanmamız oldu. Biri Set Otomat diğeri de Vending Republic. Burada değişik bir ortaklık yapıları vardı. En sonunda 30 senelik bir dostluğumuz olan Göksel Nardemir ile yollarımız kesişti. Göksel Bey’in akaryakıt kanalında olması, bu dinamizmleri daha da aktif hale getirdi. Böyle fırsatlar olduğunu, fikir olarak ortaya koyduktan sonra üzerinde çalışmaya başladık. En son yaptığımız uygulama da şu an için çok olumlu. İlk çalışmamız Kozyatağı Aytemiz’de pilot uygulamada şu anda. Üst derecede bir memnuniyet oldu.

Yıkama cihazları geçtiğimiz haftalarda 15 TL ile çalışıyordu. Bu hafta itibariyle 20 TL’ye çıktı. Orada insansız yıkama yapan üniteler var. Bu fırçalı dediğimiz sistemler bir de insanların kullandığı jetwash dediğimiz sistemler var. Normalde bunlar demir para ile çalışıyordu. Bizim çözümümüz sayesinde şu anda kredi kartı gibi diğer kartlarla da çalışır ve firmaya da raporlar hale getirdik. Yani sistemin ne kadar ciro yaptığını mobilden de öğrenebilme imkanı sunuyoruz. Bunu da ticari bir ürün haline getirdik. Şu anda akaryakıt kanalındaki Shell, Opet gibi istasyonlarda da görüşmeye başladık. Bunların arasında zincir lokasyonlar da var. Şu an sektördeki tek çözüm bu diyebilirim. Dünyada yeni bir uygulama. Yıkama otomatları üreten firmada bizi sisteme dahil etmek istiyor. Bizim için bu mümkün. İstediğimiz ülkede de sisteme entegre olmamız mümkün. Burada hem tüketici açısından hem firma açısından büyük kolaylık sağladık. Ayrıca bu tip uygulamalar istasyonlarda trafik yaratan bir durum. Bunu da çözmüş olduk. Son çalışmamızda artık araçtan inmeden ödeme de yapılacak. Bu konuda da sektöre ilave çözümler üretmeye devam ediyoruz.

Eskiden restoranlara gittiğimizde her kart için ayrı pos cihazı vardı. Biz çözümümüzle de aslında bütün kartları tek pos üzerinde kabul eden sektördeki ilk firma haline geldik. O yazılımımız bu pos firmaları tarafından kullanıldı. Bu şekilde sektöre de yön veriyoruz aslında.

Beko Token ile sözleşme imzaladık. Pompaların birbiri ile konuşması, istasyon içerisindeki cihazların birbiriyle insanlar olmadan konuşmasını sağlayacak bir yatırımımız mevcut. QR kod ile ödemeyi gerçekleştiriyoruz. Uzaktan ödemeyi kullanılabilir hale getirecek. Şimdi istasyonlarda yeni biir uygulamaya başlıyoruz. Hologramla özellikle kahve alanlarına işaret eden yönlendirmeler yapacağız. Yakın zamanda yapacağımız bu uygulamanın da temellerini attık. Bizim teknolojimiz artık mobil ödemeyi de sağlıyor.  Biz teknoloji üzerine kafa yoran bir firmayız. İyi şeyler yapacağız ve seste getireceğiz. Bunlar bizim ilk ayak seslerimiz.”

‘BİZ BU SİSTEMİN UYGULANACAĞINI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ ALANLARDA GENİŞLETMEYİ PLANLIYORUZ’

Şirket Ortağı Göksel Nardemir

“Egea Otomat Teknolojileri otomat işinde olan bir kuruluş. Dolayısıyla otomatik satış makinelerinin olduğu her yerde Egea’yı görmek mümkün. Çünkü bizim kullandığımız, patent sahibi olduğumuz sistemin her türlü otomatik satış makinesine akuplasyonu mümkün. Biz şu anda İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin spor salonlarında çalışıyoruz. Yaklaşık 75 tane makine kurulumumuz var. O makinelerde istendiği anda şehir kartla dolum yapabilir pozisyondayız. Sistemimiz entegrasyona müsait.

Ben akaryakıt sektöründe uzun yıllar çalıştığım için sahada tespit ettiğimiz şuydu; özellikle akaryakıt servis noktalarında otomatik yıkama makinelerinin veya jetwashların bozuk para sisteminin çok sağlıklı çalışmadığıydı. Bu özellikle son yıllarda pandeminin gelmesiyle birlikte artan fiyatlarda bozuk para atmakla çalıştırdığınız bir sistemdi. Biz kendi oluşturduğumuz bu yazılım sistemini ödeme sistemiyle birlikte otomatik yıkama makinelerinde kullanarak akaryakıt bayilerine ve müşterilerine büyük oranda kolaylık sağlamış olacağız. Ayrıca istasyonların satışlarını arttıracak bir durum bu. Çünkü kredi kartlarımızın çoklu şekilde geçebileceği bir ortamda son derece büyük bir kolaylık. Bayiye de satış oranlarını izleme açısından büyük bir kolaylık sunuluyor. Hesaplamalar konusunda da şirketler ve çalışanları arasında yaşanılabilecek olası yanlış anlaşılmaların önüne geçiliyor. Dolayısıyla Türkiye’de biz bunu mümkün olduğunca geniş tutarak, genele yayarak birçok akaryakıt dağıtım firmasına veya birçok otomatik yıkama işiyle uğraşan şirketlere de hitap etmeyi amaçlıyoruz. İlk uygulamadan sonra çok olumlu tepkiler aldık. Bu sistemimizi akaryakıt promosyonu olarak da kullanmak mümkün. Bugüne kadar kasadan fiş almak, bir QR kod tanımlanması sonra da onun makineye okutulması gibi birtakım konularla karşılaştık fakat bu uygulamaların hem tüketiciye sıkıntı yarattığı hem de takip açısından problemli olduğu aşikardı. Biz bu pilot uygulamamızda kişilerle birebir görüşmeler sağladık, memnuniyetlerini gördük. Bu uygulama arttıkça Türk tüketicinin de konuya fayda sağlayacağına emin olduk. Şirketimiz bu ve bunun gibi çalışmalara devam ediyor. Biz bu sistemin birçok noktada uygulanacağını düşündüğümüz alanlarda genişletmeyi planlıyoruz. Bu konuyla ilgili farklı ortaklık teklifleri alıyoruz, farklı büyüme stratejileri güdenlerle görüşmelerimiz devam ediyor. Hiç umulmadık sektörler gördük. Akaryakıt sektörü bizim çok önem verdiğimiz bir sektör. Bende içinde 20 yıldan fazla zamandır varım. Bu yüzden bende de fikirlerin oluştuğu bir sektör. Önümüzdeki günlerde birçok yerde olacağımızı düşünüyorum.

Akaryakıt camiası içinde kahve makinelerindeki sistemleri de kullandığımız sisteme çevirmeye zemin hazırlıyoruz. Bizim oradaki sistemi kendi yazılım sistemimize çevirme özelliğimiz de mevcut. “