’Türkiye, Avrupa’nın en hızlı büyüyen güneş enerjisi pazarlarından biri olma yolunda ilerliyor’

Gazi Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunu ve Bahçeşehir Üniversitesi’nde master eğitimini tamamlayan, Türkiye ve ABD’de 7 yıl boyunca farklı alanlarda görev aldıktan sonra 3 yılı aşkın bir süre TÜBİTAK geçmişi olan ve devamında insan kaynakları ve iş geliştirme alanlarından kariyer yaptıktan sonra 2022 yılı sonu itibarıyla Likya Solar’ı kuran Likya Solar CEO’su Emrah Çelik, gazetemizin sorularını yanıtladı.

’Türkiye, Avrupa’nın en hızlı büyüyen güneş enerjisi pazarlarından biri olma yolunda ilerliyor’
Petroturk | Enerji Haberleri
  • Yayınlanma20 Mayıs 2025 09:26
Abdullah Paçal – İstanbul

Gazi Üniversitesi Ekonomi bölümü mezunu ve Bahçeşehir Üniversitesi’nde master eğitimini tamamlayan, Türkiye ve ABD’de 7 yıl boyunca farklı alanlarda görev aldıktan sonra 3 yılı aşkın bir süre TÜBİTAK geçmişi olan ve devamında insan kaynakları ve iş geliştirme alanlarından kariyer yaptıktan sonra 2022 yılı sonu itibarıyla Likya Solar’ı kuran Likya Solar CEO’su Emrah Çelik, gazetemizin sorularını yanıtladı.

Likya Solar’ın anahtar teslim EPC projeleri, proje geliştirme ve danışmanlık, kurulum sonrası hizmetler ve ürün tedariği hizmetlerini kapsamlı bir şekilde anlatır mısınız?

Saha Analizi, Teknik Değerlendirme, İzin ve Başvuru Süreçleri, Anahtar Teslim Uygulama ve Kurulum, Mühendislik İşletme ve Bakım ile Projelendirme, sunduğumuz hizmet başlıklarını oluşturuyor. Mühendislik, Tedarik ve Kurulum kelimelerinden oluşan, EPC olarak adlandırdığımız “Anahtar Teslim” GES projelendirmelerinin bütün süreçlerinde (izinlerin alınması, proje hazırlanması, danışmanlık ve EPC hizmeti) konusunda uzman ekibimiz ve güçlü çözüm ortaklarımız ile müşterilerimiz için ileri mühendislik, tasarım, malzeme ve işçilik konularında uluslararası kalite ve standartlarda, yenilenebilir enerji sektöründe optimum çözümler üretiyoruz. Bunun sonucunda da güneş enerji santrallerinizin bileşenlerinin birbirleri ile uyum içinde çalışmasıyla güvenilir, yüksek performanslı ve uzun ömürlü santrallerinizi müşterilerimize sunuyoruz.

Sektördeki rekabet avantajınız nedir? Likya Solar’ı rakiplerinden ayıran temel unsurlar nelerdir?

Likya Solar olarak mühendislik, tedarik ve inşaat süreçlerini bir arada sunarak projeleri baştan sona yöneterek müşteri için daha kolay ve verimli bir deneyim sağlıyoruz. Yüksek verimli güneş panelleri ve invertörler kullanarak daha fazla enerji üretimi sağlıyoruz, bu da uzun vadeli tasarruf ve verimlilik anlamına geliyor. Güneş enerjisi sistemlerini, akıllı ev çözümleriyle entegre ederek enerji verimliliğini artırıp ve kullanıcı deneyimini iyileştiriyoruz. Sadece kurulum değil, aynı zamanda düzenli bakım ve izleme hizmetleri sunarak sistemlerin uzun süre verimli çalışmasını garanti ediyoruz. Doğa dostu çözümler sunarak çevreye duyarlı enerji üretimi sağlıyoruz. Tüm bu unsurlar Likya Solar’ı sektördeki diğer rakiplerden ayıran ve rekabet avantajı sağlayan faktörlerin başında geliyor.

Bununla birlikte kurulum süreci, proje bazlı değişiklik gösteriyor. Ortalama 1 MW’lık arazi ve endüstriyel çatı güneş enerji santralinin kurulumu hava ve arazi koşullarına göre 1 ayı buluyor.

Kurulum sonrası hizmetleriniz neleri içermektedir? Müşterilere sağladığınız destek ve bakım hizmetleri nasıl işlemektedir?

Bilgisayar, tablet veya akıllı telefonla santrale ait bilgilerin takip edilmesi, sistem performansının denetlenmesi, sistemden maksimum verim alınması, RS 485 Modbus interface ya da internet bağlantısı ile verilerin aktarılması, sisteme ait verilerin günlük, aylık ve yıllık olarak raporlanması, 2 yıl bakım işletme garantisinin verilmesi, yılda 2 kere tesis kontrolünün yapılması ve anlık arızalara 12 saat içerisinde müdahale garantisi gibi hizmetler sunuyoruz.

Fiyatlandırma konusuna gelecek olursak; 1 MW’lık arazilerde nakil hattı ve arazi dahil bedel 700.000 $ – 800.000 $ civarındayken endüstriyel çatılarda ise 350.000 – 400.000$ civarında bir maliyet oluyor.

Sistem kurulduktan sonra yatırımın geri dönüşü ne kadar zamanda oluyor?

Sübvanse edilen elektrik birim fiyatları ve PTF (piyasa takas fiyatı) ile YEKDEM bedellerindeki dalgalanmalardan dolayı arazi üstü GES’lerde proje büyüklüğüne göre ortalama 6 ile 7 yıl arası, endüstriyel çatı projelerinde ise bu süre 3 ile 5 yıl arasında oluyor. İlk aşamada yatırımcı tercihine bağlı olarak ürün seçimi yapıyoruz. Kendi yönlendirmemizde ise Türkiye menşeili panelleri kullanıyoruz.

Likya Solar için 2024 yılı nasıl geçti ve 2025’e hangi hedeflerle başladı?

Geçen sene geliştirdiğimiz 15 MW projenin anahtar teslim kurulumlarını tamamladık ve devreye aldık. Bu sene başında kurumsal bir firmayla 10,5 MW GES ESCO modeliyle yatırım yapma sözleşmesi imzaladık. Mevcut projelere daha kapsamlı yeni projeler eklenerek proje portföyümüzü genişlettik, bununla beraber elektrikli şarj istasyonu ve depolamalı GES’ler ile Smarthome markası adı altında evsel projelere başlama hedeflerimizi devreye aldık.

Türkiye enerji sektöründe GES’lere dair görüşleriniz nedir?

Güneş Enerjisi sektöründe önemli gelişmeler yaşanıyor. Geçen sene itibarıyla, Türkiye’nin güneş enerjisi kapasitesi şubat ayı itibarıyla 20 GW civarına ulaşmış durumda ve bu rakamın hızla artması bekleniyor. Ülkemizin güneş enerjisi potansiyeli oldukça yüksek, yıllık güneşlenme süresi 2.700 saat civarında. Türkiye, Avrupa’nın en hızlı büyüyen güneş enerjisi pazarlarından biri olma yolunda ilerliyor.

Çatı GES konusunda yasal düzenlemelere dair düşünceleriniz neler? Bu konuda varsa sorun gördüğünüz noktalar ve çözüm önerileriniz neler?

Çatı GES konusunda Türkiye’deki yasal düzenlemeler, sektörün büyümesi ve gelişmesi için oldukça önemli bir faktör. Türkiye, yenilenebilir enerjiye yönelik atılan adımlar ve yapılan teşviklerle ciddi bir potansiyele sahip olsa da çatı GES kurulumlarıyla ilgili bazı yasal ve bürokratik engeller de mevcut. Bu konuda karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerim şu şekilde: İzin ve ruhsat süreçleri çatı GES kurulumları, genellikle karmaşık izin ve ruhsat süreçlerine tabi, belediyeler ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen kuralların zaman zaman birbirleriyle çelişebildiği ve sürecin uzadığı durumlar olabiliyor. Özellikle küçük çaplı projeler, bu bürokratik engeller nedeniyle zaman kaybı yaşayabiliyor. Bu konuda çatı GES kurulumlarına ilişkin izin ve ruhsat süreçleri daha hızlı ve şeffaf hale getirilebilir. Özellikle küçük ölçekli projeler için, basit ve hızlı bir onay mekanizması geliştirilebilir. İzin alma ve ruhsat süreçlerinin dijital platformlarda yapılması, bürokratik engelleri azaltabilir ve süreci hızlandırabilir. Bu tür platformlar, başvuru, takip ve onay süreçlerini şeffaflaştırabilir. Çatı GES projeleri, başlangıçta ciddi bir yatırım gerektirdiği için, genellikle finansal destek eksikliği ile karşı karşıya kalabiliyor. Devletin sunduğu teşvikler çoğunlukla büyük projeler için geçerli olup, bireysel ya da küçük işletme düzeyindeki projeler için yeterli olmayabiliyor. Bu konuda küçük ve orta ölçekli çatı GES projeleri için daha fazla finansal destek ve teşvik sağlanabilir. Örneğin, düşük faizli krediler, vergi indirimleri veya doğrudan sübvansiyonlar gibi araçlar kullanılabilir. Kamu sektörü, özel sektörle iş birliği yaparak, daha uygun finansal modeller geliştirebilir. Örneğin, çatı GES yatırımları için finansal destek sağlayacak iş birlikleri oluşturulabilir. Çatı GES kurulumlarının şebekeye bağlanabilmesi için, EPDK’dan alınan bağlantı izinleri ve şebeke kapasitesi önemli engeller olabilir. Ayrıca, elektrik şebekesinin yetersizliği ve altyapı sorunları, yerel elektrik dağıtım şirketlerinin bu bağlantıları gerçekleştirmesini zorlaştırabilir. Bu konuda Türkiye’deki şebeke altyapısının güçlendirilmesi gerekebilir. Bu, özellikle GES projelerinin fazla enerji ürettiği saatlerde, şebekeye aktarılabilmesini sağlar. Yerel elektrik dağıtım şirketleriyle daha iyi koordinasyon sağlanabilir. Bu şirketler için çatı GES bağlantı süreçleri daha verimli hale getirilebilir. Çatı GES kurulumları, özellikle kiracı olan kişiler veya apartman sakinleri için belirsizlikler yaratabiliyor. Kimlerin kurulum yapabileceği, kurulum sonrası enerji kullanım hakkı ve enerji satışına dair düzenlemeler yeterince net değil. Örneğin bu konuda kiracılar ve apartman sakinleri için özel düzenlemeler yapılabilir. Çatı GES kurulumuna dair ortak kararlar ve paydaş onayları daha şeffaf bir şekilde belirlenebilir. Apartman sakinlerinin veya kiracıların ortaklaşa yatırım yapabilecekleri ve kazanç sağlayabilecekleri yasal çerçeveler oluşturulabilir. Bu, bireysel yatırımcılar için daha cazip hale getirebilir. Çatı GES kurulumu konusunda yeterli eğitim ve bilinçlenme seviyesi genellikle düşük. Bu da hem kullanıcılar hem de yerel yönetimler için bazı engeller yaratabiliyor. Çatı GES yatırımları hakkında halkın doğru bilgiye sahip olmaması, genellikle projelerin hayata geçirilmesinde gecikmelere neden olabiliyor. Bunun için kamu ve özel sektör ortaklığında, çatı GES’lerinin faydaları, nasıl kurulacağı ve nasıl çalıştığı konusunda geniş çaplı eğitim ve farkındalık çalışmaları yapılabilir. Çatı GES kurulumunu teşvik eden, uygulamalı ve basitleştirilmiş rehberler hazırlanabilir. Bu rehberler, potansiyel yatırımcıların süreçleri kolayca anlamalarına yardımcı olabilir. Çatı GES sistemlerinin kurulumu ve bakımı ile ilgili sektör genelinde standartlaşmamış uygulamalar olabiliyor. Bu, projelerin verimliliğini düşürebilir ve uzun vadeli işletme maliyetlerini artırabilir. Dolayısıyla çatı GES kurulumları için sektöre özel standartlar belirlenebilir. Bu, kurulumun kalitesini artırır, bakım süreçlerini düzenler ve sistemin ömrünü uzatır.

Sonuç olarak, çatı GES projelerinin Türkiye’deki yasal düzenlemeleri daha verimli hale getirilerek, sektörün önündeki engeller azaltılabilir. Bürokratik süreçlerin basitleştirilmesi, teşviklerin artırılması ve eğitimle halkın bilinçlendirilmesi gibi adımlar, çatı GES’lerinin daha yaygın hale gelmesine yardımcı olabilir. Bu adımlar hem yatırımcılar hem de genel halk için daha sürdürülebilir bir enerji geleceği yaratacaktır.