SHURA, ‘Türkiye'de Konut ve Sanayi Sektörünün Elektrifikasyonu’ raporunu açıkladı.

SHURA: ‘Yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretimi teşvik edilmeli’

SHURA Enerji Dönüşüm Merkezi tarafından hazırlanan ‘Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Piyasasına Etkisi’ raporuna göre yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretiminin teşvik edilmesi yerine termik santral yatırımlarına ağırlık verilmesi durumunda son tüketicilere yansıyan elektrik fiyatları, ithalat maliyetleri ve karbon emisyonlarında artış görülüyor.

Sibel ACAR-ANKARA/SHURA Enerji Dönüşüm Merkezi’nin ‘Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Piyasasına Etkisi- 2022 Yılı Analizi’ adlı raporu kamuoyuyla paylaşıldı.

Raporda, 2022 yılının verileri ışığında farklı enerji kaynaklarıyla karşılaştırılarak bir tarafta doğalgaz ile kömür konumlandırılırken diğer tarafta rüzgar ve güneş enerjisinin daha fazla kullanıldığı senaryo incelendi.

Çalışmanın amacı; günümüzde yatırım maliyetleri oldukça düşen rüzgâr ve güneş enerjisi teknolojilerinin Türkiye elektrik sisteminde daha fazla olması ya da hiç olmaması durumlarında oluşan piyasa maliyetini, karbon emisyonu ve ithal yakıt maliyeti değişimlerini analiz etmek olarak hedeflendi.

“YENİLENEBİLİR ENERJİ ÜRETİMİNİN ARTMASI PİYASA MALİYETLERİNİ DÜŞÜRÜYOR”

2022 yılı için kurgulanmış iki farklı senaryo ve geçmiş dönemli gerçekleşmiş reel verilerin parametrik olarak incelendiği çalışmaya göre; 2022 yılı itibarıyla, Rüzgâr ve Güneşin Fazla Olduğu Senaryo’da hesaplanan piyasa maliyetleri aynı dönemde gerçekleşmiş reel maliyetlerin yüzde 24,7’nin altında seyrediyor. Rüzgâr ve Güneşin Olmadığı Senaryo’da modellenen piyasa maliyetleri incelendiğinde ise yerli kömür kaynaklı üretimin artmasına rağmen emtia fiyatlarındaki artışın piyasa maliyetlerini yüzde 3,6 oranında artırdığı görülüyor.

Piyasa maliyetleri 2022 yılı için reel durumda 2.257 TL/MWh seviyesinde gerçekleşmişken Rüzgâr ve Güneşin Fazla Olduğu Senaryo’da maliyet 1.699 TL/ MWh seviyesinde, Rüzgâr ve Güneşin Olmadığı Senaryo için ise aynı değer 2.338 TL/MWh olarak gerçekleşiyor. Bu durumun yenilenebilir enerji üretiminin artmasının, piyasa maliyetleri üzerindeki düşürücü etkisini net bir şekilde gösterdiği düşünülüyor.

Rapora göre, Türkiye’nin 2053 net-sıfır karbon hedefi ve Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütleri bakımından karbon emisyonlarında yapacağı azaltımlar kısa, orta ve uzun vadede önem kazanıyor. 2022 yılı için model sonuçları değerlendirildiğinde Rüzgâr ve Güneşin Fazla Olduğu Senaryo’da hesaplanan emisyonların 2022 için öngörülen değerlere oranla yüzde 21,4 daha düşük, Rüzgâr ve Güneşin Olmadığı Senaryo’da ise yüzde 32,4 daha yüksek olduğu görülüyor.

Çalışma kapsamında ele alınan tüm parametreler incelendiğinde yenilenebilir enerji üretiminin artırılmasının hem ekonomik hem de çevresel faydalarının oldukça yüksek olduğu anlaşılıyor. COVID-19 salgını sonrasında artmaya başlayan emtia fiyatları ile birlikte etkisi artan enerji krizinde, yenilenebilir enerjinin ülke ekonomisine ve net-sıfır hedeflerine katkısı öne çıkıyor.  

Analiz sonuçları ele alındığında yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretiminin teşvik edilmesi yerine termik santral yatırımlarına ağırlık verilmesi durumunda son tüketicilere yansıyan elektrik fiyatları, ithalat maliyetleri ve karbon emisyonlarında artış görülüyor.

Raporda, bütüncül politikalarla birlikte piyasa koşullarının yenilenebilir enerji yatırımlarının hızlandırılmasını sağlayacak şekilde iyileştirilmesi, enerji arz güvenliğine, karbon emisyonlarının azalmasına ve Türkiye ekonomisine çok yönlü faydalar sunacağı da vurgulanıyor.