“Güneş enerjisi santrallerine ekipman üretimini stratejik yatırım alanı olarak görüyoruz”

Azra Galvaniz, güneş enerjisi santrallerine imzasını attığını duyurdu. Azra Galvaniz Yönetim Kurulu Başkanı Recep Özekinci konu ile ilgili “Yenilenebilir enerji sektörünün güçlü ve güvenilir çözüm ortağı olarak, güneş enerjisi santrallerine ekipman üretimini stratejik yatırım alanı olarak görüyoruz” açıklamasında bulundu.

Yenilenebilir enerji kaynaklarında tüm dünyanın dikkatini çeken başarı öyküsü yazan Türkiye’de, güneş enerjisi kurulu gücü ilk kez rüzgâr enerjisini geçerek 12 bin Megavat (MW) seviyesine yükseldi. Türkiye’nin “2053 Net Sıfır” vizyonu için kritik rol üstlenecek güneş enerjisi santrallerinin ekipmanlarının yerli üretimi de yaşamsal önem taşıyor.

Aliağa’da yıllık 100 bin ton sıcak daldırma galvaniz kapasiteli tesislerinde İzmir’in en büyük üretim gücüne sahip olduğu ifade edilen Azra Galvaniz, güneş enerjisi santrallerinin ekipman üretimini stratejik yatırım alanı olarak belirledi.

“TÜRKİYE’DE ÜRETİM YAPAN “YERLİ”DİR”

Azra Galvaniz Yönetim Kurulu Başkanı Recep Özekinci; Türkiye’nin başta çatı tipi santraller olmak üzere GES’lerde kullanılmayı bekleyen büyük potansiyeli olduğunu belirterek, Ulusal Enerji Eylem Planı’nda 2035 yılı için güneş enerjisinde 52 bin 900 MW kurulu güce ulaşılacağını hatırlattı.

Bu hedefin, güneş enerjisinde bugüne kadar yapılan yatırımın dört buçuk katının, gelecek 12 yılda devreye alınması anlamına geldiğini hatırlatan Özekinci, yerli ekipman üretiminin taşıdığı öneme dikkat çekti.

“HEM ENERJİ HEM DE EKİPMANI YERLİ OLMALI”

Türkiye’de üretim yapan tüm firmaları “yerli” olarak niteleyen Özekinci, Azra Galvaniz’in sektöre bakışını şöyle özetledi: “Ülkemizde yapılacak bu büyük yatırımın tüm değer zincirinde Türkiye’de konuşlu şirketlerin yer alması gerektiğini düşünüyoruz. Enerji kaynağınızın yerli olması başlı başına yeterli değil. O enerji ürettiğiniz ekipmanın da yerli olması gerekmektedir. Türkiye’nin güneş enerjisinden elde edebileceği teorik kurulu güç 200 bin MW’ın üzerindedir. Sadece bu kaynak bile, ülkemizin Şubat 2024 itibarıyla ulaştığı toplam kurulu güç seviyesinin yaklaşık iki katı düzeyindedir. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de güneş enerjisinde ana trend çatı tipi GES sistemlerinde yoğunlaşmaktadır. Çatısına birkaç adet panel kurarak evinin enerji ihtiyacını karşılamak, fazla enerjisini şebekeye satmak isteyen vatandaştan, öz tüketiminin kayda değer bölümünü karşılamak için fabrikasının çatısına güneş enerjisi santrali kurmak isteyen sanayiciye kadar, milyonlarca insanımıza değer yaratacak bir kaynaktan söz ediyoruz. Enerji maliyetinin işletmeler üzerindeki etkisini asgari seviyeye indirmek ve hatta bugün hayal gibi görünen ancak benim için hiç de hayal olmayan bir hedefe, yani ülkemizin ‘enerji ihracatçısı bir ülke’ olmasına evrilecek bir noktaya ulaşmak için GES’ler anahtar rol üstleniyor. Bu sisteme ne kadar insanımızı, sanayicimizi, kurumlarımızı dâhil edersek; enerjide bağımsızlık seviyemiz o derecede artacak.”