‘Yatırımlarla elektrik maliyetlerini düşürmeyi hedefliyoruz’

Burak Söylemez/İstanbul

Türkiye’deki faaliyetlerine 2015 yılında kurduğu şirketle başlayan ve geri dönüş sistemleri başta olmak üzere, IPC sistemleri, modül ve hücre alanında ürünler geliştiren Habdank’ın Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gerald Freymann ile bu alandaki faaliyetlerini konuşmak için bir araya geldik.

 

Türkiye pazarına geri dönüşüm sistemleri üzerine geliştirdiği ürünlere giriş yapan ve hali hazırda IPC sistemleri, modül ve hücre alanında geliştirdiği ürünlerle faaliyetlerine devam eden Habdank’ın bu alandaki faaliyetlerini şirketin Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Gerald Freymann Green Power’a anlattı.

Habdank’ın güneş sektörüne 2004 yılında giriş yaptığını belirterek sözlerine başlayan Habdank Teknolojiden Sorumlu Müdürü Gerald Freymann, PV modülleri için geri dönüşüm sistemleri ve sabitleme sistemleri üzerinde faaliyetlerinin olduğunu aktardı. Türkiye’deki faaliyetlerine 2015 yılında kurdukları şirketle devam ettiklerinin bilgisini paylaşan Freymann,  “Güneş sektöründeki faaliyetlerimize odaklanarak, devam ediyoruz. Habdank, Türkiye pazarına geri dönüşüm sistemleri alanında girdi. Türkiye pazarındaki faaliyetlerimizi IPC sistemleri, modüller ve hücre alanındaki çalışmalarımızla sürdürüyoruz. Türkiye pazarının potansiyelinin çok yüksek olduğuna inanıyoruz.  Türkiye, güneş potansiyelinin de çok yüksek olduğu bir ülke. Türkiye’de şu anda kendimiz üretim yapmıyoruz. Türkiye pazarı için geliştirdiğimiz güneş panelleri ve geri dönüşüm sistemlerini, işbirliği yaptığımız partnerlerimizle Türkiye’de ürettiriyoruz” diye konuştu.

 “GÜNEŞ SEKTÖRÜNÜN TEŞVİKLERE İHTİYACI VAR”

Çalışan sayısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Freymann şunları kaydetti: “Almanya’daki merkezimizde güneş alanında toplamda 20 kişi, Türkiye’deki faaliyetlerimizde ise toplamda 11 kişilik bir ekibimiz var. Güneş enerjisi sektörü farklı bir iş alanı olduğunu belirtmek isterim. İş yaparken bazı teşviklere ve düzenlemelere ihtiyacınız oluyor. Güneş sektörünün temeli hükümetten alacağı teşvike ve desteğe dayanır. Türkiye, şimdi ve geçmişte Habdank’a bu alanda destek vermek için bazı adımlar attı. Habdank olarak, Türkiye’nin bu adımları atması, bizim burada gelip yatırım yapmamızın yolunu açtı. Bu kararımızdan son derece memnunuz. Türkiye’nin enerji ihtiyacı çok yüksek. Bu ilerleyen zamanlarda daha da artacak. Hükümetin yenilenebilir enerji konusunda ortaya koyduğu vizyon ve kararlılık bizi burada yatırım yapmaya iten bir başka faktördü”

“BU ALANDAKİ DENEYİMİMİZİ TÜRKİYE’YE AKTARABİLİRİZ”

Modül, IPC, geri dönüşüm ve kurulum alanındaki projelerde çalışmak için Türkiye’de iyi ortaklıklarının olduğunu belirten Freymann, “Habdank’ın güneş sektörüyle ilgili tecrübe ve deneyimlerini Avrupa’dan Türkiye’ye transfer edebiliriz. Ancak getireceğimiz bu uygulamaların Türkiye’deki yönetmeliklere uyumlu olması gerekiyor” diye belirtti.

“GÜNEŞ SEKTÖRÜNDEKİ PROJELERİ SÜBVANSE ETMEK ZORDUR”

Güneş sektörüyle ilgili bazı uygulamaların sektör için iyi ve anlaşılabilir olduğunu düşünmediğini belirten Freymann sözlerini şöyle sürdürdü: “Şu anda bu alanda dünya genelindeki bazı engel ve kısıtlamaları ele almamız gerekiyor. Şu anda her ne kadar sektör için olumsuz olabilecek bir durum gibi gözükse de, geleceğe yönelik daha iyi bir duruma dönüşebilir. Güneş sektöründe projelerin sübvanse edilmesi oldukça zordur. Bunun için geçmişte bazı çalışmalar yapılmıştı. Almanya, güneş enerjisi sektöründe önemli bilgi birikimine sahip ülkelerden birisi.  Bürokratik sıkıntıları çoğunlukla aştı. Ufak tefek sorunları hala var. Ama dünyanın neresine gidersek gidelim, bu sektörde sorunlar birbirine çok benziyor.

“GÜNEŞ ENERJİSİ SEKTÖRÜ TÜRKİYE’DE YENİ YENİ GELİŞİYOR”

“GÜNEŞ ENERJİSİ SEKTÖRÜ TÜRKİYE’DE YENİ YENİ GELİŞİYOR”

Türkiye’nin güneş enerjisi alanında daha yeni olduğunu belirten Freymann, “Türkiye, güneş enerjisi sektöründe daha çok yeni bir ülke. Güneş enerjisi burada daha yeni yeni gelişiyor. Çözülmesi gereken birçok sorunumuz var. Mevzuatlarda, yönetmeliklerde ve şartnamelerde teknik olarak bazı aksamalar var. Lisanssız üreticiler için doğru düzgün bir şartname dahi yok. Bunun zamanla çözüleceğine inanıyorum. Yatırımcısından, bürokrasisine kadar bunu bir bedel ödeyerek yapacağız. Yatırımlarla ilgili gelişmeler belli bir prosesi gerektiriyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘TÜRKİYE’DE BİRÇOK EVİN ELEKTRİĞİNİ GÜNEŞTEN SAĞLAYABİLİRSİNİZ’

Freymann, Türkiye’deki ana hedeflerinden birinin de yapacakları yatırım ve geliştirecekleri çözümlerle, güneş enerjisinden üretilen elektriğin maliyetini düşürüp, kömür ve gaz gibi yakıtlarla aynı seviyede rekabet etmeyi sağlamak olduğunu aktardı. Türkiye’de güneş potansiyelinin yüksek olduğunu anımsatan Freymann, “Bu durum Türkiye’de birçok ailenin kendi enerjisini üretebilmesine fırsat oluşturuyor. Yarın karar verip, uygulamaya geçseniz, Türkiye’de birçok evin elektrik ihtiyacı güneşten sağlanabilir. Bu alanda büyük potansiyel var. Kendi elektriğimi kendim üretmek isterdim. Eğer Türkiye’de yeni bir ev yaparsanız ve güneş enerjisi kullanmaya karar verdiyseniz, herhangi bir elektrik hattına ihtiyaç duymaksızın kendi elektriğinizi üretebilirsiniz” diye konuştu.