“Ülkemiz güneş enerjisinde vites büyüttü”

GÜNDER ve BSW Solar ortaklığında yürütülen “GES Tesisleri İçin Kurum Rollerin Tanımlanması” projesi kapanış toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi.

Sivil Toplum Diyaloğu çalışmalarından biri olan projenin genel amacı, Almanya ve Türkiye’nin kurum ve kuruluşları arasındaki diyaloğun güçlendirilmesiyle Almanya’da elde edilen tecrübelerin Türkiye’ye aktarılmasını sağlayarak Türkiye’nin güneş enerjisinden ürettiği elektrik miktarını üretmeye katkıda bulunmak. Almanya ile ortak yürütülen projede özel hedef, Türkiye’de güneş enerjisinden elektrik üretiminde rolü olan kurum ve kuruluşların tanımlanması, Almanya’daki kurum ve kuruluşların görevleri ile karşılaştırılarak Türkiye için yeni rollerin önerilmesi olarak belirlendi.

RAKAMLARLA PROJE

Sivil Toplum Diyaloğu programı kapsamında 15 Şubat 2016 ile 14 Mayıs 2017 tarihleri arasında 15 ay boyunca sürdürülen projenin toplam bütçesi 155.637,71 Euro maliyetinde tamamlandı.

“ÜLKEMİZ GÜNEŞ ENERJİSİNDE VİTES BÜYÜTTÜ”

GÜNDER Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli projenin kapanış toplantısında yerli ve yabancı sektör temsilcilerine proje ile ilgili bir değerlendirme konuşması yaptı. Kaleli konuşmasında, ülkemizin 2013 yılından bu yana güneş enerjisinden elektrik üretme noktasında büyük adımlar attığını söyleyerek hükümetimizin de ortaya koyduğu Milli Politikalar doğrultusunda bu sektörde adeta vites büyütme ülküsünü ortaya koyduğunu ifade etti.

GÜNDER Yönetim Kurulu Başkanı Kutay Kaleli

Bu doğrultuda, bir sivil toplum kuruluşu olan GÜNDER’in de üzerine düşen sorumluluğun farkında bir tutumla, BSW (BundesverbandSolarwirtschaft) ile işbirliği içinde “GES Tesisleri için Kurum Rollerinin Tanımlanması” amacıyla bir proje gerçekleştirdiğini ifade eden Kaleli ; “Bu proje uzun yıllardır, güneş enerjisi sektöründe bulunan ve bu konuda Avrupa’nın en tecrübeli ülkesi konumunda bulunan Almanya’nın Deneyiminden Yararlanılarak Türk Kurum ve Kuruluşlarının Rol ve Sorumluluklarının net bir biçimde tekrar tanımlanabilmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir” diye konuştu.
Almanya ‘nın güneş enerjisinde daha iyi bir noktada olduğunu ve bu tecrübelerden yararlanmak için bu projeyi gerçekleştirdiklerini ifade eden Kaleli sözlerini şöyle sürdürdü: “Almanya’da, 2017 yılı başı itibariyle güneş enerjisine bağlı kurulu güç, 40 GW’ı aşmış durumdadır. Ülkemizin kurulu gücü ise 2017 başında 1 GW’ı aşmıştır. Yani, güneş ışınımı ülkemize göre daha düşük olan Almanya- Türkiye’den 40 kat daha fazla kurulu gücü yakalamış durumdadır. Bunun sebebi hem Almanya’nın güneş enerjisine daha önce yönelmiş olması ve yerli teknolojisini oluşturması hem de konuşmamın başında ifade ettiğim üzere güneş enerjisine dayalı mevzuatlarını ve kurumları görev tanımlarını net olarak belirlenmesiyle, yatırımların sürekli hale getirmesidir. Bilindiği üzere ülkemiz, Sayın bakanımızın açıkladığı Milli Enerji ve Maden Politikası doğrultusunda Güneş Enerjisinde YEKA Modeline geçerek, yerli malı ekipman üretimi sürecini başlatmıştır. Mevzuatsal olarak da yapılacak çeşitli revizyonlar ile ülkemiz, Güneş Enerjisinde yüksek kurulu gücü yakalamış ülkeler seviyesine gelebilecektir.”

“TÜRKİYE KISA BİR SÜRE SONRA GÜNEŞ ENERJİSİNDE LİDER KONUMA GELECEK”

Türkiye Enerji Vakfı (TENVA) Araştırma Direktörü Dr. Fatih Cemil Özbuğday, Türkiye’nin kısa bir süre sonra Almanya ile lisansız pazarın lideri konumuna geleceğini ifade etti. Bu süreçte güneş enerjisinin payının büyük olacağını ifade eden Özbuğday; “Projenin oldukça uzun süreli ve yaygın etkilerinin olacağını düşünüyorum. Sonuçları görmeyi dört gözle bekliyorum” diye konuştu.

“BU TARZ PROJELERİ ÖNEMSİYORUZ”

Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Usta enerjideki dışa bağımlılığı azaltmak için ciddi çalışmalar yürüttüklerini ifade ederek Yenilenebilir Enerji konusunda katılımcıları bilgilendiren bir konuşma gerçekleştirdi. Yürütülen çalışma ile ilgili emeği geçen paydaşlara teşekkür eden Usta; “Bu raporda 6 tane öneri var. Bu tarz çalışmaları oldukça önemsiyoruz. Rapor kapsamında çıkarılan sonuçları ayrıntılı olarak bizler de değerlendirmeye alacağız” dedi.

Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Usta

“BU PROJE ÖNYARGILARIN KIRILMASINA DA VESİLE OLACAKTIR”

Avrupa Birliği Başkanı Proje Uygulama Başkanı Bülent Özcan yürütülen projenin bir Türk sivil toplum örgütüyle Avrupa Birliği kuruluşunun uyumlu olduğu bir çalışmayı gösterdiğini ifade ederek, önyargılar açısından da bu projenin önemli sonuçlar ortaya koyduğunu söyledi. Özcan konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu proje Avrupa Birliği tarafından seçilen 80 proje içerisindeki 8 enerji projesinden bir tanesiydi. Projede tarafların kendi aralarındaki deneyimlerinin paylaşılması hedeflendi. Avrupa Birliği açısından süreçlere bakıldı ve girişimcilerle görüşüldü. Her iki ülkenin de yararına olabileceği bir rapor meydana geldi. Projede maksat hasıl oldu. Emeği geçen herkesi kutlarım” dedi.

RAPOR KATILIMCILARA SUNULDU

Konuşmaların ardında Enerji Hukuku Araştırma Enstitüsü üyeleri hazırlanan öneri raporunu katılımcılara slayt gösterisi eşliğinde ayrıntılı olarak anlattı. Raporun ardından soru-cevap şeklinde ilerleyen oturumda katılımcılar proje ile ilgili merak ettikleri soruların cevaplarını öğrenme imkanı buldu.

RAPOR AYRINTILARI

Almanya Deneyiminden Yararlanılarak Türk Kurum Ve Kuruluşlarının Rol ve Sorumluluklarının Tekrar Tanımlanması Kapsamında Öneri Raporu’nda temel sorunlar şu başlıklar altında toplandı;
-Bağlantı sözleşmesi sürecinde, yatırımcı, dağıtım şirketi ve idare arasında yaşanabilecek ihtilafların dava dışı bir yolla ve kısa süre içerisinde çözüme kavuşturulmasını sağlayabilecek ihtisaslaşmış bir aktör bulunmamaktadır,
-GES tesisinin kurulmasına uygun araziyi tespit sürecinde, arazinin tarımsal sınıflandırılmasıyla ilgili net bilgilere hızlı ve kolay bir şekilde ulaşılamamaktadır.
-Aynı bölge için farklı yenilenebilir enerji tesisi yatırımı başvuruları olması halinde bunların birbirlerine etkisinin incelenmesi zaman almaktadır.
-Belediyelerin imar planlama uygulamalarındaki farklılıklar sebebiyle, yatırımcıdan farklı belgeler ve farklı ücretler talep edebilmektedir,
– Belediyelerin taleplerinin yeknesak olmaması, yatırımcı açısından öngörülebilirliği ortadan kaldırmaktadır,
-Planlamaya yetkili kurumun bilgi alması gereken kurumlar mevzuatta sayma yoluyla tüketilmemiştir.
Bu durum, uygulamada öngörülemezliğe ve bazen de keyfiliğe sebep olmaktadır,
-Odak grup görüşmeleri katılımcılarına göre, belediyelerin yapı izni vermek için talep ettiği bedeller arasında ciddi farklılıklar bulunmaktadır,
-Bağlantı başvurusu değerlendirme süreci, genellikle uzun zaman almaktadır,
-Mevzuatın sıklıkla değiştirilmesi, yatırımcıyı korkutmaktadır.

“GÜNEŞ” DETAYLARIYLA MASAYA YATIRILDI

Oturumun öğleden sonraki kısmında Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları arasında güneş enerjisi konusunda ortak işbirliği olanakları masaya yatırıldı. GÜNDER Genel Sekreteri Faruk Telemcioğlu moderatörlüğünde gerçekleştirilen oturumda güneş enerjisi ve sektör konuları istişare edildi.