“Faz-II programı kapsamında enerji sektöründe toplamda 1.2 milyar dolar tasarruf sağlandı”

AB IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Programı Faz II Projesi Kapanış Konferansında konuşan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar, “Faz-II Programı kapsamında hazırladığımız Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planımızı uygulayarak 2017-2020 döneminde, 4,8 milyar dolar yatırım yapılmış, toplam 1,2 milyar dolar tasarruf sağlanarak 10 milyon ton emisyon azaltımı sağlanmıştır” dedi.

Özge ESEN/İSTANBUL

Dünya Bankası ev sahipliğinde AB IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Programı Faz II Projesi Kapanış Konferansı, 26-27 Mayıs tarihlerinde dijital olarak; özel sektör, kamu, uluslararası organizasyonların ve sivil toplum kuruluşlarından temsilcilerinin geniş katılımı ile gerçekleşti.

Avrupa Birliği finansmanı ile Dünya Bankası ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı tarafından 2015 yılından bu yana yürütülmekte olan AB IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Programı Faz II Projesi, AB tarafından finanse edilmekte.

İki gün sürecek Kapanış Konferansı’nın açılış konuşmaları Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste T. Kouamé, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut ile Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar tarafından gerçekleştirildi.

“2020’DE DÜNYA BANKASI İKLİM YATIRIMLARI İÇİN 21 MİLYON DOLARDAN FAZLA TAAHHÜTTE BULUNDU”

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste T. Kouamé, iklim değişikliği çağımızın kalkınma problemlerinin en önemlilerinden birisidir. Dünya Bankası olarak iklim değişikliği ile aşırı yoksulluğun ortadan kaldırılması ve refah paylaşımının teşvik edilmesi amaçları arasındaki güçlü bağlantının farkındayız. Dünya Bankası 20 yıldan uzun bir süredir küresel iklim eyleminin ön saflarında yer almaktadır. 2020 yılında Dünya Bankası iklim yatırımları için 21 milyon dolardan fazla taahhütte bulunmuştur ve böylece ardışık 3 yıl içerisinde kendi hedeflerini aşmayı başarmıştır. Geçtiğimiz Aralık ayında Dünya Bankası, gelişmekte olan ülkelere sağladığı yıllık finansmanın yüzde 35’inin dünya iklim yatırımlarına gideceğini duyurdu. Bununla birlikte Dünya Bankası iklim eş faydanalım kaynaklarının yüzde 50’sinin iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlama ve bu etkilere karşı dayanıklılığın arttırılması programlarına odaklanılmasını sağlama kararlılığındadır. İklim eş faydanalım hedeflerinin ötesinde bütün sektörel ve ekonomik sistemlerin iklim konusunda daha akıllı hale getirecek değişim ve dönüşümleri görebilmeyi ümit ediyoruz. Bu konuda iyi haber olarak, bilimsel kanıtlarla da ortaya konduğu üzere pek çok ülke bu yüzyılın ortasına kadar sıfır emisyon hedefini gerçekleştirme taahhüdünde bulundu.

“ENERJİ ÜRETİM SEKTÖRÜ YENİLENEBİLİR KAYNAKLARA DAYANAN BİR HALE GELMEK İÇİN HIZLA HAREKET EDİYOR”

Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Nikolaus Meyer-Landrut, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Yakın zamanda AB Avrupa İklim Kanunu üzerinde mutabakata varmıştır. Avrupa İklim Kanunu AB Yeşil Mutabakatının hedeflerini üye devletleri için yasal mükellefiyetler haline getirmektedir ve aynı zamanda 2030 yılında iklim nötrlüğüne ulaşma uzun vadeli hedefi ve 2030 yılında kadar net sera gazı salınımını en az yüzde 55 azaltma orta vadeli hedefleriyle uyumlu olarak ilgili politika ve mevzuatların güncellenmesini gerektirmektedir. Böylelikle Avrupa, hepimiz için önemli olan Paris Anlaşması kapsamındaki taahhütlerine bağlı kalmış olacaktır. Bu iddialı hedeflerin gerçekleşmesinde enerji sektörü çok kilit bir rol oynuyor ve daha temiz enerji üretimine geçiş bu anlamda hayati önem taşımakta. Ekonominin tüm sektörlerinde enerji üretimi ve kullanımı AB’nin sera gazı salınımlarının 3’te 2’sinden fazlasını oluşturmaktadır ve bu pay Türkiye’de daha da yüksektir. Bu nedenle enerji üretim sektörü büyük ölçüde yenilenebilir kaynaklara dayanan bir hale gelmek için hızla hareket etmek durumundadır. Enerji verimliliği de AB için öncelik olmaya devam etmekte” şeklinde konuştu.

“ÜLKEMİZİN 100 BİN MW’A YAKLAŞAN TOPLAM KURULU GÜCÜNÜN YARISINDAN FAZLASI YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLI”

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakan Yardımcısı Dr. Alparslan Bayraktar, “1 yıldan fazla süredir ülkemizi ve dünyayı etkileyen Covid-19 salgın süreci küresel çapta birçok zorlu sınamayı da beraberinde getirdi. Bu süreçte Türkiye’nin enerji alanında gösterdiği dirençli ve sürdürülebilir performans sektörümüzün gücünü bir kez daha ortaya koydu. Salgın döneminde enerji yatırımlarımız hiç hız kesmeden devam etmiştir. Özellikle enerjisinin yüzde 70’ini ithal eden ve enerji talebi hızla artan bir ülke olarak milli enerji ve maden politikamız çerçevesinde arz güvenliğinin alt yapılarla ve çeşitlendirmeyle güçlendirilmesini yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payının arttırılmasını ve enerji piyasasında öngörülebilir düzenleyici bir çerçeve sağlamayı hedefliyoruz. Bugün ülkemizin 100 bin MW’a yaklaşan toplam kurulu gücünün yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklıdır. Yenilenebilir yatırımlarına ilişkin süreci, kaynak ve teknoloji üretimi olarak entegre bir yapıda götürüyoruz. Geçen yıl Ankara’da hayata geçirdiğimiz tam entegre güneş paneli fabrikasının bir benzerini de rüzgar enerjisinde yapmayı hedefliyoruz. Böylece YEKA yarışmalarımızın en önemlilerinden olan teknolojinin yerlileştirilmesi, yerli insan kaynağı istihdamı, enerji teknolojilerinde Ar-Ge ve inovasyon yapılması için de önemli bir adım daha atmış olacağız. 

Yenilenebilir kaynakların payını arttırırken şebekenin dayanıklılığını ve esnekliğini arttırmak ve düşük karbonlu ekonomiye geçiş için önemli bir araç olan doğal gaza yönelik yatırımlarımıza da hız verdik. Doğal gazda arz güvenliğini güçlendirmek için hem gazlaştırma kapasitemizi hem TANAP, Türk Akım gibi uluslararası boru hattı projelerini hayata geçirdik hem de yer altı depolama kapasitemizi arttırdık. Geçen yıl kamuoyuyla paylaştığımız Karadeniz’deki 405 milyar metreküplük doğal gaz keşfini Türkiye için yeni bir sürecin başlangıcı olarak görüyoruz. Bu keşfin ardından gelecek olumlu gelişmelerle ülkemizin enerji ithalatını dengelemeyi, fiyatların daha rekabetçi hale gelmesini ve vatandaşlarımıza daha uygun maliyetle enerji sunmayı hedefliyoruz. Doğal gaz piyasasında serbestleşme ve rekabeti daha da ileri seviyeye taşımak için mevzuat çalışmalarımızı bu yıl tamamlamayı planlıyoruz. 

Düşük emisyonlu enerji sisteminin önemli araçlarından biri olan nükleer enerjinin enerji sepetimize eklenmesi için de hız kesmeden çalışmalarımıza devam ediyoruz. Nükleer enerji programımız çerçevesinde ilk reaktörü 2023 yılında devreye almayı planlıyoruz. 

Bakanlık olarak özellikle son 10 yılda yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, enerji piyasasının geliştirilmesi ve Avrupa Birliği ile entegrasyon çalışmalarımıza büyük önem verdik bu alanda önemli çalışmalar yaptık. AB ile mali işbirliklerimiz çerçevesinde enerji sektöründe birçok ortak program yürütüyoruz. Bu kapsamda 2007 yılından bu yana enerji sektöründe yaklaşık 106 milyon Euro tutarında teknik yardım ve pilot alt yapı projelerini yürütmekteyiz. 2017 yılında kapanışını yaptığımız Faz-1 programı kapsamında kobiler, hizmet sektörü binaları ve belediyelerin yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği finansmanına erişimleri kolaylaştırıldı ve toplam 430 milyon dolar değerinde yatırıma destek olundu. Faz-2 programı sonuçlarına göre de, 2017-2020 döneminde 4.8 milyar dolar yatırım yapılmış, toplamda 1.2 milyar dolar tasarruf sağlanmış ve 10 milyon ton karbon emisyonu azaltımı sağlanmıştır” dedi.

PROGRAM TÜRKİYE’NİN GÜVENLİ, LİBERAL, ŞEFFAF BİR ENERJİ PİYASASI OLUŞTURMASINA YARDIMCI OLMAYI AMAÇLIYOR

Dünya Bankası işbirliği ile yürütülen AB IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Programı, Türkiye’nin güvenli, liberal ve şeffaf bir enerji piyasası oluşturmasına yardımcı olmayı amaçlamakta. Program kapsamında yürütülen projelerde, Türkiye’de Avrupa Birliği müktesebatı ve Avrupa 2020 Sürdürülebilir Enerji hedefleri ile uyumlu enerji piyasası oluşturulmasına yönelik çalışmalar gerçekleştirildi.

Dünya Bankası Proje yöneticisi Kıdemli Enerji Uzmanı Yasemin Örücü yaptığı açıklamada, “2014’ten bu güne devam eden Dünya Bankası ve Enerji Bakanlığı işbirliği, sektörün önemli gündemlerinin istişare edildiği, uluslararası uzmanların deneyim ve görüşleriyle zenginleştirilmiş çözümlere ulaşıldığı bir platform oluşmasına yârdim etti. Bu kapsamda enerji depolama, enerji verimliliği yatırımları ile vadeli elektrik ve gaz piyasalarının oluşturulmasına yönelik detaylı hazırlıklar gerçekleştirildi. Yine, uzun vadeli enerji planlaması için oluşturulan EST modeli bugün aktif bir şekilde ilgili ekiplerce kullanılmaktadır” dedi.

Program, Türkiye’de ilgili kurum ve kuruluşlarda enerji verimliliği, yerel enerji piyasası ve uzun dönemli enerji planlama ile modelleme konularında teknik ve idari kapasitenin geliştirilmesini hedefliyor. AB IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Programı Faz II Projesi kapsamında;

  • 24 hidroelektrik santrali ve 1 termik santralde enerji verimliliği potansiyeli ve on fizibilite çalışmaları gerçekleştirildi.
  • Ortalama turbin verimlilik potansiyelinin yüzde 2.3 olarak hesaplandığı proje kapsamında önerilen rehabilitasyon tedbirlerini uygulaması halinde, EUAS’in toplam elektrik üretiminde 2030 yılında 340 GWh’lik bir artış sağlayabileceği tespit edildi.
  • Batarya depolama teknolojilerine iliskin olarak teknik ve ekonomik fizibilite çalışmaları gerçekleştirildi ve EPDK tarafından yayınlanan “Elektrik Piyasasında Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği’nin hazırlık çalışmalarına katkı sağlandı.
  • İletim sisteminde verimlilik iyileştirmeleri ile yıllık yaklaşık 225,5 milyon Euro’luk toplam tasarruf potansiyeli belirlendi.
  • BOTAS tarafından işletilen doğalgaz iletim sisteminde yılda 2 milyon m3’luk toplam gaz tasarrufu ve 3 kilotonluk yıllık karbon emsiyonu azaltım potansiyeli belirlendi.
  • Hem elektrik hem de gaz piyasalarının düzenlenmesi, idaresi ve organizasyonun geliştirilmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilerek EPIAS’a sağlanan kapsamlı destek ile vadeli elektrik ve doğalgaz piyasalarının açılması çalışmalarına katkı verildi.
  • Fizibilite çalışmalarını, öneri raporlarını içeren 20’den fazla rapor, yol haritaları, taslak mevzuat hazırlandı.
  • Proje kapsamında geliştirilen Türkiye için Enerji Sistemi (EST) modeli ile uzun vadeli enerji projeksiyonları ve alternatif senaryolar geliştirildi. ETKB tarafından iki yılda bir hazırlanıp yayınlanan 2020-2040 dönemini kapsayan Türkiye Elektrik Enerjisi Talep Projeksiyonu Raporu EST modeli kullanılarak hazırlandı ve yayınlandı.
  • Enerji veri merkezinin kurulması çalışmaları gerçekleştirildi, proje kapsamında geliştirilen Anket Bilgi Yönetim Sistemi (SIMS) aracılığıyla yaklaşık 4000 kullanıcıdan enerji tüketim verileri toplanarak enerji denge tablolarına veri akışı iyileştirildi.
  • Sektörde 400 personele, enerji modeli ve veri merkezinin verimli çalışması konularında eğitim verildi.
  • Ülke çapında enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji bilincini artırma kampanyası yürütüldü. Sosyal medya kampanyaları (TWITTER, INSTAGRAM) aracılığıyla 20 milyon kullanıcıya ulaşıldı
  • İlkokul çocuklarına yönelik hazırlanan enerji konulu çocuk kitabı “Ali’nin Enerji Serüveni” 1 milyon adet dağıtıldı.