Doğu Avrupa’da ‘enerji dönüşümü’ mümkün mü?

Doğu Avrupa ülkeleri, AB’nin ‘karbon emisyonlarını azaltma’ ve ‘Rus gazına bağımlılıktan kurtulma’ politikası kapsamında yenilenebilir enerji yatırımlarını artırıyor.

Doğu Avrupa’da ‘enerji dönüşümü’ mümkün mü?
Petroturk
  • Yayınlanma6 Aralık 2024 17:14

Deniz Yaşayan / İstanbul

Doğu Avrupa ülkeleri, fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçişte farklı hızlarla ilerliyor. Romanya inovasyon liderliğini korurken Sırbistan kömür bağımlılığını kırmaya çalışıyor. Bulgaristan ve Macaristan güneş enerjisiyle büyümeye odaklanırken Moldova ise sınırlı kaynaklarına rağmen biyokütle yatırımlarıyla dikkat çekiyor.

BULGARİSTAN: GELENEKTEN GELECEĞE

Bulgaristan’ın yenilenebilir enerji kapasitesi, 2030 yılına kadar toplam enerji üretiminin yüzde 30’unun bu kaynaklardan sağlanması hedefiyle her geçen gün artıyor. 2023 itibarıyla 5,2 GW’a ulaşan ve toplam enerji üretiminin yüzde 21’ini oluşturan yenilenebilir enerji kaynaklarında hidroelektrik santralleri 2,5 GW’la başı çekiyor. AB’nin Yeşil Mutabakat girişimi ve fonlarıyla eski hidroelektrik santrallerini modernize eden ve emisyonlarını son beş yılda yüzde 15 oranında azaltan Bulgaristan’da güneş yatırımları da Dünya Bankası ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) verdiği desteklerle sürüyor. Yılda 2 bin saatlik güneşlenme süresiyle Avrupa’nın en cazip pazarlarından biri olan Bulgaristan’da güneş enerjisi sektörü son 10 yılda yıllık yüzde 15 büyüme oranıyla kurulu güç kapasitesini 1,8 GW’a çıkarmayı başardı. Bununla birlikte ekolojik açıdan ‘hassas’ bazı bölgelerdeki yerel sakinlerin tepkileri özellikle rüzgar türbinlerinin kurulmasını yavaşlatıyor. Ek olarak eski bir Doğu Bloku üyesi olan Bulgaristan’da geçmişten kalan bazı bürokratik zorluklar da zaman zaman engel çıkarabiliyor. Yine de en az 10 bin kişiye yeni istihdam fırsatı sağlayan yenilenebilir enerji sektörünün Bulgaristan için önemi her geçen gün artıyor.

ROMANYA: BÖLGESEL ÜRETİM LİDERİ

Doğal gaz üretiminde bu yıl rekor kırarak Avrupa’nın birinci ülkesi olmaya aday Romanya, yenilenebilir enerji yatırımlarında da başta geliyor. 2023’te 11,2 GW kurulu yenilenebilir kapasitesiyle Doğu Avrupa’da yenilenebilir enerjide liderliği üstlenen Romanya’da özellikle hidroelektrik sektörü dikkat çekiyor. Yenilenebilir kaynaklar, toplam enerji üretiminin yüzde 43’ünü oluştururken bunun yüzde 25’ini de 6,3 GW’lık hidroelektrik oluşturuyor. Bununla birlikte 3 GW’lık kurulu gücüyle gelişmekte olan rüzgar ve AB destekli teşvik planlarıyla 1,4 GW’a ulaşan güneş enerjisi sektörleri de dikkate değer bir hızla büyüyor. Özellikle Karadeniz yakınlarındaki Dobruca gibi elverişli arazilere sahip Romanya, komünist rejim süresince en büyük ihracat kalemi olarak geliştirdiği petrokimya sektöründeki imalat tecrübesini yenilenebilir enerji sektörlerine de taşıyor. Yenilenebilir enerji parklarının inşası ve bakımında kullanılan pano, kabin, konsol, kondansatör bataryaları gibi elektrik ekipmanlarının, konstrüksiyon, metal boru ve kabinlerin üretiminde önemli bir yer tutan Romanya, yatırımcılara nitelikli iş gücü sağlanmasında da rol oynuyor.

SIRBİSTAN: HIRSLI HEDEF, YAVAŞ İLERLEME

Elektrik üretiminde çok büyük oranda kömüre bağımlı olan Sırbistan, yenilenebilir enerjinin gelişiminde AB ülkelerinin oldukça gerisinde kalsa da ülkedeki elektrik üretiminin yüzde 27’si yenilenebilir enerji sektörlerinden sağlanıyor. 2035’e kadar 5 GW kurulu gücünde kömür santralini kapatmayı gündemine alan Sırp hükümet, diğer Doğu Avrupa ülkeleri gibi yenilenebilir enerji üretimindeki en büyük katkısını 2,5 GW’lık kurulu gücüyle hidroelektrikten alıyor. Bununla birlikte Sırbistan’daki diğer yenilenebilir enerji sektörleri henüz emekleme aşamasında. Ağırlıklı olarak ülkenin sık rüzgar alan kuzey bölgelerinde kurulan rüzgar enerjisi 398 MW, güneş enerjisi ise yalnızca 44 MW’lık bir kurulu güce sahip. Oldukça yavaş seyreden bu ilerlemeye karşın Sırbistan, 2040 yılında yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payını yüzde 40’a çıkarmak ve karbon emisyonlarını yüzde 30 azaltmak gibi oldukça iddialı bir hedef belirledi. Hükümet, yabancı yatırımcıları çekmek için kamu-özel iş birliklerini teşvik ederken Rusya’ya yakın bir siyaset izleyen Devlet Başkanı Aleksandr Vucic’in altyapı yatırımları için 200 milyon avroluk bir AB fonu tahsis etmesi önemli bir adım olarak görülüyor. En büyük zorluk ise yetersiz şebeke altyapısı ve büyük ölçekli enerji dağıtımını destekleyecek regülasyonların eksikliği.

MOLDOVA: KÜÇÜK AMA GELİŞEN PAZAR

Avrupa’nın en küçük ekonomilerinden biri olan ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nda bir Rus üssüne ev sahipliği yapan ayrılıkçı Transdinyester bölgesiyle dikkatleri üzerine çeken Moldova, sınırlı kaynakları ve enerjide yüzde 80’lik ithalat bağımlılığına rağmen yenilenebilir enerjide önemli adımlar atarak karbon emisyonlarını yüzde 20 oranında azaltmayı başardı. 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjinin toplam üretimdeki payını yüzde 40’a çıkarmayı hedefleyen Moldova AB’nin Yenilenebilir Enerji Destek Programı ile Dünya Bankası’nın 100 milyon dolarlık kredisiyle sektördeki büyümeyi sürdürüyor. Şimdilik 323 MW’lık kurulu gücüyle oldukça mütevazı bir görünüme sahip Moldova yenilenebilir enerji sektörünün yüzde 60’ının tarımsal atıkların geri dönüştürülmesiyle oluşturulan biyokütleden gelmesi ise oldukça yenilikçi bir adım olarak görülüyor. Kayda değer bir hidroelektrik kapasitesi olmayan Moldova’da rüzgar enerjisinin yüzde 15, 2023’te 82 MW’a ulaşarak 2015’teki 12 MW’lık seviyesini yüzde 30 büyüten güneş enerjisinin de yüzde 25’lik bir payı bulunuyor. Kişinev hükümeti, yıl sonuna kadar Rus gazına olan bağımlılığını azaltmak istiyor.

MACARİSTAN: ÇEŞİTLİLİK SINIRLI, GÜNEŞ ÇOK

AB yönetimiyle yaşadığı sürtüşmelerle sık sık gündeme gelen ve Rusya’yla ilişkilerini bozmama konusunda kararlı bir diğer Doğu Avrupa ülkesi olan Macaristan’da Viktor Orban hükümeti, yenilenebilir enerjideki kurulu kapasitesini 2023’te 4,3 GW’a çıkarmayı başardı. İstikrarlı seyreden büyümesini daha çok güneş enerjisindeki yatırımlarına borçlu olan Macaristan, 2018’de bu sektördeki 500 MW’lık kurulu güç kapasitesini 3 GW’a kadar yükseltti. Bununla birlikte güneş, güney bölgelerindeki yüksek güneşlenme sürelerine rağmen elektrik üretiminin ancak yüzde 12’sini karşılayabiliyor. Yine de Macaristan, Ulusal Enerji ve İklim Planı’yla uyumlu olarak 2030 yılına kadar 6 GW kurulu gücü toplam kapasitesine eklemek için çalışıyor. Kısıtlayıcı yasalar nedeniyle yalnızca 330 MW’lık bir kurulu güçle sınırlı kalan rüzgar enerjisi ve oldukça düz coğrafyası nedeniyle pek tercih edilmeyen hidroelektrik sektörleri ise enerji karışımının yalnızca yüzde 2’sine katkıda bulunuyor. Çözüm olarak Budapeşte, yıl sonuna kadar 1 GW’lık depolama kapasitesine ulaşmak istiyor.