“CDP Türkiye 12. İklim Değişikliği Sanal Konferansı” gerçekleşti

CDP’nin, Türkiye’deki şirketlerin iklim değişikliği ve su riskleri yönetimine dair sektörü harekete geçirmeyi amaçladığı program kapsamında raporun Türkiye’ye özel sonuçları düzenlenen sanal toplantı ile kamuoyuna duyuruldu. 

Sibel ACAR-ANKARA/ Türkiye çalışmalarını Sabancı Üniversitesi Kurumsal Yönetim Forumu’nun üstlendiği çevre raporlama platformu olan CDP, Türkiye’deki şirketlerin iklim değişikliği ve su riskleri yönetimine dair analiz ve bulgularını düzenlenen sanal konferansla katılımcılarla paylaştı. 

Konferansta Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin ve CDP Kurucusu ve YK Üyesi Paul Dickinson açılış konuşmalarını gerçekleştirdi.  

Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin konuşmasında; “Türkiye’de faaliyete başladığı 2011’den beri, CDP’nin en büyük destekçisi olduk. Raporları incelediğimiz de açıkça görüyoruz ki; iş dünyasındaki olumlu ivmeye rağmen ekonomik ve çevresel faaliyetlerin mevcut durumda sürdürülemeyeceğini görüyoruz. Geldiğimiz noktada dengeyi sağlayamadığımız aşikar. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, iklim değişikliği konusunda Türkiye Avrupa’nın göre en kırılgan ülkesi. Bu sebeple artık sözleri aksiyona dönüştürmemizin zamanı geldi. Yeni dönemde nelere ihtiyacımız var bunu sorgulamamız gerekiyor. İklim kriziyle mücadele konusunda küresel anlamda iç açıcı sonuçlara ihtiyacımız var” diye konuştu. 

CDP Kurucusu ve YK Üyesi Paul Dickinson ise iklim değişikliğinin gelecek nesiler için önemine vurgu yaptığı konuşmasında; “Dünya tarihinde bir çok çocuk çevre konusunda greve gidiyor. İklim değişikliği savaş ve kıtlık kadar tehlikeli bir konu. Bu nedenle buradaki kamu politikaları net olmalı. Şimdi bunun tam zamanı.  Bütün sektörler değişiyor. Türkiye bu konuda lider mi olacak takipçi mi olacak buna bakmamız gerekiyor. Türkiye için birçok sektörde fırsatlar görünüyor. Ulaşım, enerji ve ev yalıtım konusunda birçok dönüşüm söz konusu. Bu bir yarış. Ve bu yarışta ne kadar hızlı hareket ederseniz şirketler anlamında rekabetçi olacak” ifadelerini kullandı. 

Açılış konuşmalarının ardından CDP Türkiye Projeler Yöneticisi İdil Zeynep Dağdemir, CDP Türkiye 2021 yılı İklim Değişikliği ve Su Raporu’nun sonuçlarını açıklarken, CDP Türkiye Direktörü Melsa Ararat raporun çıktılarını değerlendirdi. 

CDP Türkiye Direktörü Melsa Ararat raporla ilgili yaptığı konuşmasında, küresel ısınmanın 3 dereceden fazla gerçekleşmesi sebebiyle dünyayı köklü değişikliklerin beklediğini ifade etti.  

Türkiye’nin CDP raporları alanında dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olduğunu ifade eden Ararat;  “Ülkemiz en şeffaf 20 ülke arasında. İş dünyamız bu konuda önemli bir çaba harcamış. İş dünyasının ortaya çıkarttıkları bu resim Paris İklim Konferansı’nda daha cesur adımlara hazır olunduğunu gösteriyor. Niyet beyanı önemli. Hem raporlama yapan şirket sayısı ve raporlama kalitesindeki artış şirketleri teşvik ediyor. Şirketler riskler kadar pazar fırsatlarını da görmekteler. Ukrayna’daki küresel ve enerji krizi gibi gelişmeler sistemik risklerin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Yaşanan global kriz yenilebilir enerjiye ve sıfır karbonuna geçişi hızlandırabilir. Özetle, ya şimdi yada hiç noktasındayız. Kaçınılmaz olarak adaptasyon noktasına odaklanmalıyız” diye konuştu. 

CDP TÜRKİYE 2021 YILI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SU RAPORU SONUÇLARI 

CDP Türkiye Projeler Yöneticisi İdil Zeynep Dağdemir, CDP Türkiye 2021 yılı İklim Değişikliği ve Su Raporu’nun sonuçlarını açıkladı. 

‘Ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz’düşüncesinden yola çıkarak sonuçların hayati önem taşıdığını ifade eden Dağdemir, raporla ilgili öne çıkan başlıkları duyurdu: 

-İklimle ilgili konuların yönetim kurulu toplantılarının gündemine dahil edilmesi sıklığı 2021 yılında yüzde 53 seviyelerine ilerledi. Bu rakam 2020 yılında yüzde 33 seviyelerindeydi. 

-İklim kaynaklı risk ve fırsatlara bakıldığında; şirket operasyonlarını doğrudan etkileyen iklim değişikliği ile ilgili risklerin oranı yüzde 97 olurken iklim değişikliği ile ilgili fırsatların oranı yüzde 91 olarak açıklandı. 

-Emisyon azaltım hedeflerinde kaydedilen ilerlemeye bakıldığında en az bir emisyon azaltım hedefi belirleyen şirket oranı yüzde 91, fosil kaynak kullanımını azaltmayı hedefleyen şirket oranı yüzde 2,enerji tüketimine veya enerji verimliliğine yönelik hedef belirleyen şirket oranı yüzde 9 olarak belirlendi. 

-Su riski değerlendirmesinde suyla ilgili risk değerlendirmesi yapan şirket oranı yüzde 98 olurken suyun operasyonları üzerinde zarar verici etkileri olduğunu raporlayan şirket oranı yüzde 27 olarak raporda yer aldı. 

-Suyla ilgili hedef belirleyen şirketlerin oranı yüzde 93 olarak açıklanırken, 2021’de iklim değişikliği ve su programlarından A ve B skoru alan şirket sayısı 50 olarak belirlendi.2020’de bu oranın 36 olduğu ifade edildi.