PÜİS Başkanı Okumuş, akaryakıt bayilerinin zarar etmesine neden olan konuları ve çözüm önerilerini paylaştı

Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) Genel Başkanı İmran Okumuş, akaryakıt bayilerinin son dönemde artan maliyetler ve düşük kar marjı nedeniyle zarar ettiğine dikkati çekerek, bayilerinin zarar etmesine neden olan konuları ve çözüm önerilerini paylaştı.

PÜİS Genel Başkanı İmran Okumuş; personel, enerji ve genel giderlerinin yüzde yüz artması, akaryakıt fiyatlarının belirlenmesinde hiçbir etkisi ve katkısı olmayan akaryakıt bayilerinin karları matbu kuruşla hesaplanırken özellikle elektronik satışlardaki indirimlerin yüzde olmasının getirdiği mali yük, nakliye maliyetlerinin artması, kredi kartına ödediği komisyonların yüksekliği, finansal maliyetlerin artması, kanun ve yönetmeliklerle getirilen yaptırımların, mali yüklerin enflasyon oranında artması nedeniyle batma noktasına geldiğini ifade etti.

PÜİS Genel Başkanı İmran Okumuş; uzun zamandır sektörün içinde bulunduğu sorunları çözmek için başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere ilgili Bakanlar, siyasiler, EPDK ve bürokratları, kanun yapıcıları ve düzenleyicilerle birçok görüşme gerçekleştirdiği belirtti. 

PÜİS Genel Başkanı Okumuş yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Öncelikle kayıt dışı ile mücadelede vergi kaçakçılığının bitirilmesi için yapılan düzenlemelerin olumlu yansımalarını görüyoruz. Bu düzenlemelere, getirilen yaptırımlara rağmen hala ülkemizin birçok il ve ilçesinin kamyon garajlarında, otobüslerin kalktığı noktalarda ve meslektaşımız diyemeyeceğimiz bazı bayilerce maliyetlerin altında satışların yapıldığını duyuyoruz. 

Uzun zamandır söylediğimiz ve halen ısrarla söylemeye devam edeceğimiz köklü çözüm; KDV’nin ÖTV’ye dahil edilmesi veya KDV’nin indirilmesidir. Aynı şekilde sadece istasyonlar değil akaryakıt bulundurulan tanklara otomasyon bağlanması, yani tam otomasyona geçilmesidir. Akaryakıt bayilerinin ticaretlerini devam ettirebilmesi ve varlıklarını sürdürebilmesi, ülke ekonomisine katkı sağlayabilmesi, istihdamı düşürerek değil artırarak devam edebilmeleri, varlıklarını sürdürebilmeleri için kar marjları en az yüzde 15 olmalı ve enflasyona karşı da korunmalıdır.

1967 yılında kurulan ve Genel Merkezi Ankara’da olan Sendikamızın bugün Türkiye genelinde 15 Bölge Başkanlığı, 81 İl Başkanlığı ve 900’ü aşkın ilçe başkanlığı ile akaryakıt sektörünün Türkiye genelinde teşkilatlanmaya sahip tek sivil toplum kuruluşudur. 9000’i aşkın kayıtlı üyesi ile üye sayısı bakımından ülkemizin en çok üyeye sahip olan işveren sendikası hüviyetine de sahiptir. Petrol Ürünleri İşverenler Sendikası (PÜİS) bu yönüyle de akaryakıt sektörünün çatı kuruluşudur.

Her zaman devletinin yanında, milletinin hizmetinde olan akaryakıt bayileri Türkiye’nin yaşam anahtarlarındandır. Yaşanan enflasyonist baskı nedeniyle artan maliyetler akaryakıt sektörünü bugün batma noktasına getirmiştir.

Başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere ilgililere ilettiğimiz çözüm bekleyen sorunları paydaşlarımız ve kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Akaryakıt bayilerinin zarar etmesine neden olan konular ve çözüm önerilerimiz şunlardır:

Kar marjlarının en az yüzde 15 olması ve enflasyona karşı korunması, KDV’nin ÖTV’ye dahil edilmesi, elektronik satışlar, nakliye ücretleri, kredi kartı komisyonları, rafineri çıkış fiyatının altında (maliyet fiyatının altında) yapılan satışlar, sadece akaryakıt istasyonlarının değil akaryakıt istasyonlarının dışındaki tüm akaryakıt tanklarında otomasyona geçilmesi ve izlenmesi, yollardaki ışıklı fiyat panoları, ilan ve reklam vergileri, akaryakıt istasyonundaki tüm alanların İmar Kanunu nedeniyle ticari olarak değerlendirilememesi.

ELEKTRONİK SİSTEMLERDE YAPILAN SATIŞLARIN YENİDEN DÜZENLENMESİ

Akaryakıt fiyatlarının belirlenmesinde hiçbir dahli ve yetkisi olmayan bayilerin dağıtım şirketleri tarafından yapılan indirimlerde bayilerden hiçbir kesinti yapılmaması ve bayilere yansıtılmaması, indirimi yapan şirketlerin indirimleri kendi kar marjları içerisinde karşılamaları gerekmektedir. Bu yöntemle yapılan indirimli satışlarda; ikmal sorumluluğu olan bayilere de finansman yükü getirilmeden dağıtım şirketleri tarafından verilen hizmetin karşılığında litre ton veya metreküp üzerinden hizmet bedeli ödenmeli veya bayilere verilen kanunen belirlenen yüzde 50-50 kar marjının içerisinde kesintilerin bayinin karının 4’te 1’ini geçmemelidir.

NAKLİYE ÜCRETLERİ

Nakliye ücretlerinin kar payının içinde yer alması, zaten çok cüzi bir karla çalışan bayileri mağdur etmektedir. 

Tamamen bir gider kalemi olan nakliye ücretlerinin kar payından ayrı olarak verilmeli ve bu ücretin eskiden Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün hesapladığı gibi kilometre bazında hesaplanmalıdır.

KREDİ KARTI KOMİSYONLARI

Akaryakıt bayilerinin önemli maliyet kalemlerinden biri de kredi kartı ile yapılan alışverişlerde bankaların aldığı komisyonlar ve akaryakıt fiyatlarının artmasından kaynaklanan finansman maliyetleridir. 

Kredi kartı komisyonu daha önce de önerdiğimiz kredi kartı satışı ile nakit satışı birbirinden ayrılarak iki ayrı fiyat uygulanmasıdır. Devletin ÖTV’sini ve KDV’sini peşin ödeyip litre litre yaptığı satışla toplayan, bankaların veznesi gibi çalışan akaryakıt bayileri için bir düzenleme yapılarak istasyonlarda kullanılan kredi kartlarından alınan komisyon bayilere yüklenmemelidir.

Bu yapılamadığı takdirde ise kar marjının dağıtım şirketleri ve bayiler arasında yarı yarıya paylaşıldığını göz önüne alarak, kredi kartı komisyonlarının yüzde 50’sinin bayiler, yüzde 50’sinin ise dağıtım şirketlerince karşılanması doğru olacaktır.

Zira, EPDK’nın 2019 yılında aldığı kar payının bölüşümüne ilişkin kararı, dağıtıcı ve bayilere tanınan toplam kar payının en az yüzde 55’inin bayilere verilmesini öngörüyordu. Dağıtıcıların bu konuyu yargıya taşıması ile Danıştay bu Kurul Kararını iptal etti. Şu anda dağıtıcıların ve bayilerin toplam kar payının yüzde 50’si bayilere veriliyor. Dolayısıyla dağıtıcılar bayilerin yüzde 5’lik kar payını kendilerine almış bulunmaktadırlar. 

Bu vesileyle giderlerin dağıtım şirketleri ve akaryakıt bayileri arasında yüzde 50 yüzde 50 paylaşılması adil ve doğru bir çözüm olacaktır.

Elektronik sistemlerde yapılan satışların yeniden düzenlenmesi, nakliye ücretleri, kredi kartı komisyonları başlıklarıyla sunduğumuz çözüm önerilerimiz enflasyonu artırmayan ve tüketiciye de maliyet getirmeyen kısa vadeli önerilerdir.

Akaryakıt bayileri; her zaman devletinin yanında olan, devletine gönülden bağlı bir camiadır. Vatandaşlarımız için sadece akaryakıt aldıkları yerler olmaktan çok daha fazla işlevler üstlenen akaryakıt istasyonları, yeri geldiğinde birer hastane, sığınak, ibadethane ve aşevi olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. 

Kar kış demeden, yılın 365 günü gece gündüz vatandaşlarımıza hizmet eden akaryakıt bayilerinin ticaretlerini sürdürebilmeleri ve yok olmamaları için ifade ettiğimiz sorunların ivedilikle çözülmesi elzemdir. Teşkilat il ve ilçe Başkanlarımızdan aldığımız bilgilere dayanarak ifade etmek isterim ki, 2022 yılı akaryakıt sektörü için çok büyük kayıplara neden olacak bir yıl olarak anılacaktır. Anadolu’da, taşrada günde 2000 bin litre 3000 litre yakıt satarak hayatını idame ettirmek isteyen düzgün ve dürüst çalışan 4000’e yakın bayi bırakın para kazanmayı elektrik faturalarını ödeyemedikleri, personel maaşlarını veremedikleri gibi birçoğu da sermayeleri eridiği için yakıt alamadıklarından dolayı kapanacaktır. Çok yakın zamanda bu sorunlar çözülmezse atadan, babadan devraldıkları işlerini kaybedecektir. Bu durum hem ülke ekonomisine zarar verecek hem de işsizliğin artmasına neden olacaktır.

Vergi kaçakçılığı ve fatura satışı yaparak hem ülkenin hazinesine hem de sektöre zarar verenlerin 2021 yılında alınan tedbirler ile sektörden temizlenmesi çok önemli bir gelişme olmuş; sektöre, ülkemize katkı sağlamıştır. Dağıtım şirketi sayısı 100’lü rakamlardan 30’lu rakamlara düşmüştür. Akaryakıt ve vergi kaçakçılığına karışmış 1000’in üzerinde bayinin lisanslarının iptal edileceğini ve sektörden atılacağını tahmin ediyoruz. Bu bizim çok önemsediğimiz ve desteklediğimiz konudur.

Her konuda devletimizin yanında olduğumuz gibi devletimizin kayıt dışı ile mücadelesinde de çok destek verdik ve destek verip devletimizin yanında olmaya da devam edeceğiz. Bu konuda desteğimiz tamdır. Bu vesileyle sektörümüze katkılarından dolayı Sayın Cumhurbaşkanımıza, Hükümetimize, siyasi partilerimize, milletvekillerimize, özellikle Ticaret Bakanımız Sayın Mehmet Muş’a ve bürokratlarına, Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Nurettin Nebati ve bürokratlarına, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanımız Sayın Fatih Dönmez ve bürokratlarına, EPDK Başkanımız Sayın Mustafa Yılmaz ve bürokratlarına, tüm güvenlik güçlerimize, emniyetimize, jandarmamıza ve katkı sağlayan herkese şükranlarımı sunuyorum. 

Kayıt dışı ile mücadelemizin aynı kararlılıkla devam etmesi gerektiği düşüncesiyle akaryakıt sektöründe belirttiğimiz sorunların en kısa süre içerisinde çözüleceğine inancım tamdır.”