KKTC’de güncel elektrik enerjisi

Yakın zamanda konuşulmaya başlanacağı bir sürece gireceğimiz gün gibi ortadadır. Bu ve bunun gibi sorunların çözümü için işi profesyoneller bırakmalı ve siyasetten arındırılmış, şeffaf ilkesinde, bilimsellik temelinde bir yapı kurulmalıdır. KKTC enerjisini planlayacak ve yönlendirecek bir enerji kurulu oluşturulması artık kaçınılmazdır.

Bilindiği üzere Kıbrıs’ın bir ada ülkesi olması sebebiyle, hem adanın güneyinde, hem de kuzeyinde elektrik şebekeleri izole bir yapıya sahiptir. KKTC’nin her alanda yaşadığı izolasyon sorunlarını şebeke için de söylemek mümkündür. 2019 yılında KKTC ve GKRY arasında yapılmış protokol ile iki noktadan şebeke bağlantısı kalıcı hale getirilerek enerji mahsuplaşması yöntemi ile acil durumlarda, şebekelerin anlık müsaitlik durumuna göre, karşılıklı olarak enerji alınabilmektedir. Bu bağlantı şekli, ülkemiz şebekesinde yaşadığımız sorunları bir nebze azaltarak elektrik kesintisi sürelerini düşürmekte veya zaman zaman hissedilmemesini sağlamaktadır. 

Ülkemiz şebekesi toplamda 409 MW kurulu güce sahiptir. Bunlar, Teknecik’te 1995 ve 1996 yıllarında devreye giren iki tane 60 MW güce sahip buhar santrali, 2005 yılından 2015 yılına kadar kademeli olarak devreye alınmış fuel oil ile çalışan sekiz tane 17,5MW gücünde dizel santral, 2012 yılında Serhatköy’de devreye alınmış 1 MW gücünde güneş enerjisi santrali ve 2003 yılında hizmet alımı modeli ile AKSA firmasının Kalecik’te kurduğu ve şu anda sekiz adet 17,5 MW gücünde dizel santral ile 8 MW gücünde atık ısı buhar kazanından oluşmaktadır. AKSA ile yapılan hizmet anlaşması gereği şu anda 700 milyon kWh yıllık alım garantisi verilmiştir. Bu anlaşma ise 2024 yılı başında sona erecektir. 

Bu durumda 2024 yılı itibarı ile sistemden 150 MW’a yakın bir güç devreden çıkacak demektir. Henüz bir anlaşmaya gidilmemesi, hatta konunun gündeme dahi alınmaması oldukça düşündürücüdür. Yapılacak yeni sözleşmenin günümüz şartlarına uygun hale getirilmesi büyük önem taşımaktadır. Ancak zaman hızla ilerlemekte ve kısa sürede santral yatırımı yapmamamız durumunda korkulanın gerçekleşmesi ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Hem iki yıl önceki hükümet döneminin Ekonomi ve Enerji Bakanı’nın, hem de şu an mevcut Bakan’ın 50 MW gücünde dual yakıt çevrimli (fuel oil ve LNG) santral alınacağını duyurmasına rağmen henüz bir gelişme yaşanmamış hatta alımın gerçekleşmeyeceği konusunda çeşitli söylemler oluşmuştur. 

Gelinen bu noktada, yukarıda saydığım tüm bu sorunlara ek olarak, belki de kısa sürede aşılması gereken büyük bir sorun daha vardır. Bu sorun, Teknecik’te bulunan sekiz adet dizel santrallarla ilgilidir. Bunlardan bir tanesi şu anda çalışmaz durumda, üç tanesi de her an çalışmaz duruma düşecek noktadadır. Santralların bozulan ekipmanları için yan sanayi yedek parçalar kullanılmış ve zamanında yapılması gereken bakımlar ihmal edilerek uzun süre geciktirilmiştir. Ayrıca iki adet buhar santrali da artık ekonomik ömrünü tamamlamış ve güncel koşullarda çalıştırma maliyeti yüksek kalmaktadır. Bu durumun sürmesi,  ülkemizi karanlığa götürecektir. Mevcut santralların bakımlarının yapılarak iyi duruma getirilmesi, yeni santral yatırımları yapılarak enerji arz güvenliğinin sağlanması ve şebeke yatırımları yapılarak dijitalizasyonun sağlanması KKTC elektrik enerjisi konusunda büyük öneme sahiptir. Konunun ivediliği göz önünde bulundurularak gerekli yatırımların yapılması artık kaçınılmazdır. Bunları yapmadığımız durumda, 1990’lı yılların başına geri döneceğimiz ve elektriksiz günler geçireceğimiz konusunda ciddi endişelerim bulunmaktadır. KIB-TEK’in tüm bu sorunlarla birlikte ayakta durması zordur. Bugüne dek getirildiği sürdürülemez yapısıyla artık özelleştirmenin de yakın zamanda konuşulmaya başlanacağı bir sürece gireceğimiz gün gibi ortadadır. 

Bu ve bunun gibi sorunların çözümü için işi profesyoneller bırakmalı ve siyasetten arındırılmış, şeffaf ilkesinde, bilimsellik temelinde bir yapı kurulmalıdır. KKTC enerjisini planlayacak ve yönlendirecek bir enerji kurulu oluşturulması artık kaçınılmazdır. Her türlü kişisel veya siyasi çıkarlardan çok, ülke menfaatlerini göz önünde bulundurmalı ve Kıbrıs Türkü’nün varlığını sürdürebilmesi için tüm değerlerimize sahip çıkmalıyız. Günümüzde enerjinin bu kadar önemli olduğu bir dünyada, KKTC’de de enerjiye gereken ilgiyi gösterip geleceğimizi karartmamalıyız.

Herkese güzel ve sağlıklı günler dilerim.