En ucuz enerji teknolojisi: Enerji verimliliği

Enerji verimliliği, aynı işi daha az enerji ile yapmaktır. Daha az enerji tüketilmesi ise, ülke ekonomisine çok boyutlu katkı sağlar: Özel ve tüzel tüketicinin ekonomik yönden güçlenmesini sağlar, elektrik üretimi ve dağıtımı için gereken yatırımı azaltır ve tabii ki enerji üretiminin çevre üzerindeki olumsuz etkisini azaltır. Enerji verimliliği ana hatları ile iki ana şekilde sağlanabilir: Daha az enerji tüketen donanım kullanarak ve iş yapış şeklini değiştirerek. Aynı iş için daha az enerji tüketilmesi, günümüze kadar enerji sektörünün öncelik verdiği bir konu olmamıştır. Ancak, artan çevre kaygıları  ve maliyet rekabeti ile, enerji üretim yöntemleri kadar enerji tüketimindeki verimlilik de önem kazanmıştır. Paris İklim Konferansı’nda belirlenen iklim hedeflerine ulaşmak için Uluslararası enerji ajansının belirlediği stratejilerde enerji verimliliği önemli başlıklar arasında yer alıyor. Bunun en büyük nedeni, enerji sektörünün küresel ısınmayı olumsuz etkilediği belirlenen sera gazı salımından sorumlu olan birinci sektör olması. Enerji üretiminde yaşanan yenilenebilir enerji devrimi ile ilk kere 2020’de dünyada kurulan tüm yeni elektrik üretim gücünün yüzde 90’ı yenilenebilir enerji kaynaklı olmuştur. Ajansın 2025’e kadar yaptığı tahminlerde bu oranın yaklaşık yüzde 95 civarında gerçekleşmesi beklenmektedir. Yenilenebilir enerjinin bu kadar hızlı artması, önceki ve daha kirli elektrik yatırımlarını ortadan kaldırmadığından, iklim hedeflerine ulaşmak için, başkaca alanlar da bulunmalıydı. Bu hedefler, maliyet kaygıları ile birlikte, enerji verimliliğini gelişen bir ekonomik alan haline getirmiştir. Enerji verimliliği artık gerek mikro düzeyde şirketlerin veya ev ekonomisinin, gerekse makro düzeyde ülkelerin cari dengelerinde ve GSYİH hesaplarında önemli bir etken haline gelmiştir.

Enerji verimliliği dönemi

Enerjinin verimli kullanılması için öncelikle donanım üreticileri tüketicilerden gelen bu beklentiyi karşılamak için, daha az yakıt tüketen otomobiller, daha az elektrik tüketen klimalar, lambalar, motorlar üretmeye başladılar. Enerjinin daha az tüketilmesi için donanıma yapılması gereken  yatırım çoğu zaman bir engel gibi görünse de, banka-mühendislik firması-tüketici üçgeninde yapılan sözleşmelerle bu aşılabilmektedir. Bu üçlü bir Enerji Performans Sözleşmesi imzalayarak, banka kredisinin sağlanan tasarrufla ödenmesini sağlıyor ve yatırımı yapan işletmeye veya bireye herhangi bir ek maddi yük getirmeden uzun vadeli bir tüketim azaltımı sağlanmış oluyor. Donanım yatırımı gerektirmeyen azaltımlar da mümkün. Örneğin, bir fabrikadaki üretim prosesini enerjiyi en iyi kullanacak şekilde tasarlamak mümkün. Bunun için bir donanım yatırımı yapmaya gerek olmadan, yalnızca iş yapış şeklini değiştirmek yeterli olabiliyor. Sanayi tesislerinde, ticari işletmelerde veya meskenlerde, genel ortalama olarak yüzde 30 seviyesinde bir enerji verimliliği sağlanabilmesi beklenir. Bu enerji verimliliği potansiyelini değerlendirmek için mevzuat altyapısı ve finansman kaynağı çok önemli bir rol oynuyor. Türkiye’de 2007 yılında yasalaşan Enerji Verimliliği Kanunu ve alt mevzuatı ile önemli bir yol kat edildi. Finansman ayağında ise, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerine en fazla kaynağı sağlayan bankalardan olan EBRD, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs’a enerji verimliliği için TurSEFF adı altında fonlar sağlamaktadır. Bu fon Türkiye’de geniş bir uygulama alanı bulurken, Kuzey Kıbrıs’ta henüz proje finansmanı sağlanamamıştır. Bunun en büyük nedeni ise, mevzuat altyapısı olmaması, dolayısı ile bankaların bu sisteme dahil edilememesi ve yetkilendirilmiş enerji verimliliği etüd ve uygulama şirketlerinin olmamasıdır.

KKTC için fırsatlar

Avrupa Birliği (AB) 2020 için yüzde 20, 2030 için ise yüzde 32,5 enerji verimliliği hedefi koymuştur. Kuzey Kıbrıs Elektrik Mühendisleri Odası’nın Kıbrıs’ın elektrik stratejisi üzerine yaptığı çalışmada enerji verimliliğine de yer verildi. Bu rapora göre, Kuzey Kıbrıs’ın yüzde 20 enerji verimliliğine ulaşması durumunda yalnızca elektrik tüketiminde yıllık 340 milyon kWh tasarruf yapabileceği öngörülmektedir. KIB-TEK’in enerji üretim maliyetleri ile değerlendirildiğinde tüketicilerin elektrik enerjisi için yıllık 49 milyon ABD doları daha az tüketmeleri anlamına gelmektedir. Bunun yaklaşık 30 milyon ABD doları miktarı ise yurtdışından alınan yakıt için kullanılmaktadır. Enerji verimliliği ile bu kadar yakıt bedeli ülkede kalacak, cari açık bu miktar kadar azalacaktır. Enerji üretimi kaynaklı sera gazı salımı değerlendirildiğinde ise yıllık 11 milyon ABD doları çevre maliyeti olmaktadır (sağlık, tarım, turizm, ekoloji). Bu doğrudan elde edilen tasarruf miktarı dışında, ekonomiye dolaylı katkıları da bulunmaktadır. Enerji verimliliği projelerinin evler, okullar, devlet daireleri, iş yerleri, fabrikalar gibi alanlarda uygulanması ile enerji giderleri önemli bir oranda azaltılabilir, elde edilen tasarruflar başka alanlara yönlendirilebilir. Enerji verimliliği projeleri teknolojik tasarım, donanım, iş gücü ve finansman gerektirmektedir. Bu donanımların üretimi ve ticareti artarken, istihdam artmakta ve bankacılık sektörü için yeni bir faaliyet alanı doğmaktadır.

Avrupa Komisyonunun 2017’de yaptığı modellemede elde edilen bulgulara göre, enerji verimliliği kapsamlı bir şekilde uygulandığı durumda, GSYİH’yı yüzde 2 artırmaktadır. (IEA Mart 2019). Ayrıca, enerji verimliliğine yapılan yatırımlar, enerji üretimi için yapılan yatırımlara göre iki kata kadar daha yüksek istihdam yaratmaktadır. (Kaynak: American Council for an Energy Efficient Economy).

Enerji verimliliği uygulamaları için var olan uluslararası fonları kullanarak ülke ekonomisine kalıcı yarar sağlayacak ve bu sıkıntılı günlerde ekonomiye can suyu olabilecek bu konuda mevzuattan başlayarak bir an önce harekete geçmek gelecek nesillere borcumuzdur.

Kalın sağlıcakla.