Değişmesi olası dengeler

Pandeminin etkisiyle belirsizliği artan tüm piyasalar yıl sonuna doğru ABD seçimlerinin belirsizliği ile farklı bir bekleme dönemine girmişti…
Son dönemlerde dünyada daha sık görülen bir yönetim tarzının temsilcisi olarak ABD Başkanlığını yürüten Trump’ın kazanması mevcut düzende temel değişimlere sebep olmayacak gibi görünse de bazı dengelerin lehine arada şok ayarlamalara şahit olunabiliyordu.
Özellikle Çin, Rusya, İsrail ve İran ile ilgili konulardaki keskin politikaları nedeniyle dünya yeni bir denge üzerinde durmaya alışmaya çalışırken, Trump döneminin 4 yılda sona ermesi ile bir anda tam tersi bir etki beklenilir hale geldi.
Oysa ne ilki ne de ikinci beklenti doğru çıkacak gibi gözüküyor.
Özellikle ABD başkanlıklarındaki tarz ve politika değişikliklerinin daha net kalıcı etki yaratabilmesi için en az iki dönem sürmesi gerekiyor. Oysa Biden’ın da iki dönem başkanlık yapması pek mümkün gözükmüyor. Dolayısı ile uzun dönemli bir paradigma değişimini teyit etmek bugünden hatalı olur.
Ancak yine de konuya Türkiye ve bizimle ilgili olarak enerji meseleleri açısından bakarsak bazı farklılıklar görebileceğiz gibi duruyor. Her ne kadar ABD kurumsal olarak Paris anlaşmasından çekilmiş olsa da, hem yeni Başkan, hem de yönetiminin bu konunun taraftarı olacağını net olarak söyleyebiliriz. Bunun ne kadar eyleme döneceğini hep birlikte göreceğiz.
İran’la ilişkiler ise yine bu gündemin önemli maddelerinden. Bu konudaki herhangi bir yumuşama belirtisi ve Obama dönemi politikalarına resmi olarak dönüşün sağlanması gerçekleşebilirse hızlı bir değişim sürecine tanıklık edebiliriz. İran ile ilgili bu eksen değişikliğinin gerçekleşmesinin etkilerini Suriye başta olmak üzere tüm Ortadoğu’da hızlı ve net olarak görebiliriz.
Bu değişimin uzantısı ise yine Arap – İsrail ilişkilerinden tutalım Libya’daki dengelere kadar birden fazla çok bilinmezli denklemi doğrudan etkileme potansiyeline sahip.
Ancak gerek Rusya gerekse Çin ile olan ticaret ve diğer ilişkilerin bir anda değişmesini beklemek herşeye rağmen gerçeklik dışı olur.
Elbette Türkiye ile direkt ilişkileri yakın takip edeceğiz ancak ABD’nin çıkarları açısından konuya ve bölgeye bakan yeni yönetimin radikal değişiklikler yapması pek olası değil. Bunun yerine satranç tahtasındaki İran taşını oynatıp diğer dengelerin yerine oturmasını izlemeyi tercih edebilirler. Zira bu durum Ortadoğu’da birden çok dengeyi etkileyecektir. Yeni politikaları buna göre kurgulamak ve daha ince ayarlar yapmak daha az maliyetli ve kamuoyu tarafından daha kabul edilebilir stratejiler olarak ortaya çıkabilir.
Yeni dönemi özellikle Rusya ilişkileri ve Doğu Akdeniz enerji denklemine bakarken bu ince stratejileri yakından izlemek ve buna göre pozisyon almak, bölgesel olarak önemli olabilir. Özellikle, umulduğu gibi 2021 3. Çeyrek sonrası pandemi koşullarının biteceği ve hızlı bir canlanma sürecine girileceği tahminleri doğru çıkarsa, dünyadaki likidite bolluğu ve getiri kısıtları sebebiyle önemli fırsatlar kendini gösterecektir.
Bu yeni döneme her açıdan hazırlıklı olmak Türkiye için elzemdir.