Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Nükleer ve hidrojen yatırımında önemli adımlar atıyoruz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Yeni Delhi Liderler Zirvesi sonrası yaptığı basın açıklamasında; “Hem yenilenebilir enerji hem de nükleer ve hidrojen yatırımlarında önemli adımlar atıyoruz” diye konuştu. G-20 Liderler Zirvesi, 9-10 Eylül 2023 tarihleri arasında Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de düzenlendi. Hindistan’ın ev sahipliğinde bu yıl “Tek Yeryüzü, Tek Aile, Tek Gelecek” ana temasıyla düzenlenen 18. G20 Liderler […]

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Nükleer ve hidrojen yatırımında önemli adımlar atıyoruz”
Sibel Acar
  • Yayınlanma11 Eylül 2023 21:37
  • Güncelleme11 Eylül 2023 22:13

Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Yeni Delhi Liderler Zirvesi sonrası yaptığı basın açıklamasında; “Hem yenilenebilir enerji hem de nükleer ve hidrojen yatırımlarında önemli adımlar atıyoruz” diye konuştu.

G-20 Liderler Zirvesi, 9-10 Eylül 2023 tarihleri arasında Hindistan’ın başkenti Yeni Delhi’de düzenlendi. Hindistan’ın ev sahipliğinde bu yıl “Tek Yeryüzü, Tek Aile, Tek Gelecek” ana temasıyla düzenlenen 18. G20 Liderler Zirvesi’ne katılan liderler arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yer aldı.

Zirve kapsamında ülke ve bölgesel gelişmeleri önceleyen diplomasi trafiği yürüten Erdoğan, zirve boyunca enerji sektörü özelinde dünyaya önemli mesajlar verdi.

Bu seneki zirvenin temasının “Tek Dünya, Tek Aile ve Tek Gelecek” olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirve oturumlarının ilkinde gezegenin karşılaştığı çevre sorunlarını istişare ettiklerini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, iklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin kaybı ve üçlü gezegen krizinin etkisini daha fazla hissettirdiğini anlatarak, orman yangınlarından, sel felaketlerine, kuraklıktan ısınmaya kadar geniş bir yelpazede bunun yıkıcı sonuçlarını gördüklerini söyledi.

“NÜKLEER VE HİDROJEN YATIRIMLARINDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATIYORUZ”

Türkiye’nin özellikle sera gazı salınımlarında sorumluluğunun oldukça düşük olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, buna rağmen Türkiye olarak dünyanın ve insanlığın ortak geleceğini ilgilendiren bu hayati meselede elini taşın altına koyduklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Paris İklim Anlaşması’na “2053 net sıfır emisyon” ve “yeşil kalkınma” hedefleriyle en anlamlı katkıyı yapan ülkeler arasında olduklarını belirterek, şunları kaydetti: “Hem yenilenebilir enerji hem de nükleer ve hidrojen yatırımlarında önemli adımlar atıyoruz. Yenilenebilir kurulu güç bakımından Avrupa 5’incisi dünya 12’ncisiyiz. Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanlarında attığımız adımlar, yıllık 90 milyon ton karbon eş değeri sera gazı emisyonunu engelledi. ‘2053 yılı net sıfır emisyon’ hedefimiz doğrultusunda 2030 senesine kadarki emisyon azaltma hedefimizi iki katına çıkardık. Çölleşme ve erozyonla mücadelede dünyanın lider ülkelerinden biriyiz. Geniş bir alanda hayata geçirdiğimiz projelerle daha yeşil, daha temiz, daha yaşanabilir bir Türkiye ve dünya için çalışıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, eşi Emine Erdoğan’ın öncülüğünde hayata geçirilen Sıfır Atık Projesi’nin bu süreçte bir dönüm noktası olduğunu anlatarak, “Dünya Ortak Evimiz” sloganıyla yürütülen projenin üçü Birleşmiş Milletler ofis ve programlarından olmak üzere beş uluslararası ödüle layık görüldüğünü söyledi.

“GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERE FİNANSMAN VE TEKNOLOJİ TRANSFERİNİN ARTTIRILMASINA DİKKAT ÇEKTİK”

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kararıyla Sıfır Atık Projesi’nin küresel bir harekete dönüştüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu kararla 30 Mart ‘Uluslararası Sıfır Atık Günü’ olarak ilan edildi. Önerimiz sayesinde G20 bildirgesinde sıfır atık girişimlerinin önemine dikkat çekildi. Zirvenin ilk oturumunda gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki yük paylaşımının adil bir şekilde yapılmasının önemini vurguladık. Ayrıca gelişmekte olan ülkelere yönelik finansman ve teknoloji transferinin arttırılmasının ehemmiyetine dikkat çektik” ifadelerini kullandı.

ÜÇÜNCÜ NÜKLEER SANTRAL KONUSUNDA GÜNEY KORE CUMHURBAŞKANI’YLA GÖRÜŞME

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Türkiye-ABD ticaret hacmi hedefinin 100 milyar dolar olduğu belirtilerek “Yakın dönemde iki ülke ticaretini bu hedefe yükseltecek yeni adımlar olabilir mi? ABD seyahatinizde ekonomi ve ticaret anlamında öncelikleriniz neler olacak?” sorusu yöneltildi.

Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantısı için gideceği Amerika Birleşik Devletleri’ndeki temasları için yoğun çalıştığını kaydederek, “Amerika seyahatinde ülkemizde yatırımları olan birçok markayla bir araya geleceğiz. Bunlarla doğrudan görüşmelerimiz olacak.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de ciddi yatırımları olan bu markalarla görüşmeyi çok önemsediğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Onlarla yapacağımız görüşmelerin neticeleri, bizlere çok daha önemli bazı gelişmelerin kaydedildiğini gösterir. Örneğin bir firmanın deniz üzerinde güneş santrali kurma gibi hedefleri vardı. Türkiye’deki ortağıyla beraber bu adımı atma niyetini ortaya koydular. Fakat bu hamle henüz yapılmış değil. Bunun yanında GES’le ilgili gelişmeler var, güneş enerjisinde atılan bazı adımlar var. Bunları çok çok önemsiyoruz. Rüzgar ve güneş enerjisinde atılacak bu adımların yanında nükleer enerjide de Akkuyu ile attığımız adım var. Sinop’u da Sayın Putin ile konuştuk, Sinop’ta atacağımız adım. Bir de bu seyahatte üçüncü bir santralin kurulması hususunda Güney Kore Cumhurbaşkanı’yla da bir görüşme yaptık. Ve bütün bu adımlarla birlikte enerjide sıkıntımız kalmayacak. Tüm bunlarla birlikte Türkiye’nin enerji noktasındaki gücünü artıracaktır. Enerjide hat olmanın ötesinde Ataşehir’de İstanbul Finans Merkezi’nin bir kulesini de enerji merkezi haline getirme hedefimiz var. Bir kuleyi enerjiye tahsis edeceğiz.”

Söz konusu enerji merkezinde GES, HES, doğal gaz ve yeraltı madenlerine ilişkin birimlerin olacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Nasıl Londra’nın enerji piyasası varsa, Hamburg enerji piyasası varsa inşallah İstanbul Finans Merkezi de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın sevk ve idare ettiği bir merkez haline dönüşüyor.” diye konuştu.

Erdoğan, enerjideki diğer gelişmelere ilişkin şu bilgileri verdi:

“Öte taraftan Washington merkezli bir finans kuruluşu, özel bir şirketin yatırımı olan Ceyhan’daki petrokimya tesisine 550 milyon dolar finansman sağladı. Cezayir Devlet Başkanı Tebbun ile İstanbul’da yaptığımız görüşmede, bu konularla ilgili müşterek adımımızı geliştirmekten bahsetti. 550 milyon dolar finansmanın Ceyhan’daki yatırıma girmesi çok çok önemli. Ekonomimizin sağladığımız destekleyici adımlar ve özel sektörün dinamizmi ile ortaya koyduğu gelişim tüm ülkeler gibi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yatırımcıların da ilgisini çekiyor. 2019’da 20 milyar doların altındaki ticaret hacmimizi 2022 yılında 32 milyar doların üzerine taşıyabildiysek, 100 milyar dolar hedefimize de ulaşacağız demektir. Siyasi ilişkilerimizde yakaladığımızı olumlu hava, önümüzdeki dönemde ticaretimize de pozitif yansıyacaktır, kimsenin şüphesi olmasın.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji, otomotiv, demir çelik gibi ihracat kalemlerinin sayısını ve miktarını artırmanın temel öncelikleri olacağını belirterek, var olan işbirliği alanları, sektörleri çeşitlendirmek için iş adamlarına büyük görevler düştüğünü kaydetti.

Erdoğan, “Türk iş adamları da ABD’li partnerleriyle ortaklıklarını güncellemeli, yeni hedefler belirlemeli. Türk ve ABD’li yatırımcılar, iş adamları daha cesur davranabilirler. Çünkü ülkelerinin yönetimlerinde ticareti artıracak iradeye sahip, buna göre politikalar yürüten iktidarlar mevcut.” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE’NİN KÜRESEL ENERJİ KRİZİNDE DE KRİTİK BİR ROLÜ BULUNUYOR”

Türkiye’nin enerjide merkez ülke olma hedefinin yanı sıra, küresel enerji krizinde de kritik bir rolünün bulunduğu belirtilerek, “Bu bağlamda yakın bir zamanda somut adım bekler miyiz? Zirve kapsamındaki temaslarda yaklaşım nasıldı?” sorusu üzerine Erdoğan, Ataşehir’deki finans merkezinin açılışını bizzat kendisinin yaptığını, bazı finans sektörüne ait kuruluşların, kamu bankalarının buraya yerleştiğini söyledi.

Çok güzel bir finans merkezine sahip olduklarını açılışta da gördüğünü aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

“Şimdi bu atılacak adımla bir enerji merkezinin Ataşehir’de kurulmasını sağlayacağız. Orada sadece doğal gaz olmayacak. Orada petrol, madenler, yenilenebilir enerji, cevherlerden mücevherlere varan birçok adım atılacak. Altın borsası dediğimiz zaman sadece bildiğimiz yerde değil, icabında orada da ciddi bir sirkülasyon meydana gelecek ve bütün bunlarla beraber Trakya’da ise bir doğal gaz merkezi olacak. Soçi ziyaretinde de bunu Sayın Putin ile görüştük. Malum bizim şu anda Trakya’dan gelen doğal gaz yaklaşık yüzde 40-50, Türkiye’nin ihtiyacını karşılayacak ama şu anda Avrupa bizden doğal gaz bekliyor. Örneğin bir Macaristan, bizden doğal gaz bekliyor ve bizim de onlara verdiğimiz sözler var. ‘Biz, sizin doğal gaz talebinizi buradan karşılayacağız’ dedik ve Trakya merkezli olan dağıtımdan Avrupa’ya, oradan doğal gaz temin edeceğiz. Ataşehir, enerjinin birçok çeşidinin adeta pazarlandığı, dağıtımının yapıldığı yer olacak.”

Zirve marjında ve uluslararası tüm platformlarda muhataplarıyla yaptıkları görüşmelerde enerji konusunu öncelikli ve ayrı bir başlık altında ele aldıklarına işaret eden Erdoğan, “Enerji konusunda her zaman yeni ve farklı çalışmalarımız olmuştur, olacaktır. Görüştüğümüz liderlerle enerji konusundaki ilişkilerimizi, atılacak yeni adımları konuştuk.” ifadesini kullandı.

Rus gazının, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştırılması için çalışmaların devam ettiğini bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:

“Başka ülkelerin de kaynaklarının Avrupa pazarına ulaşması, Türkiye’nin küresel enerji merkezi olması ile mümkün. Özellikle önümüzdeki süreçte Türkiye’de kurulacak fiziki doğal gaz üssü gibi atacağımız somut adımlarla küresel doğal gaz fiyatı Türkiye’de belirlenecek. Bunun için çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalar olgunlaştıkça, nihayete erdirme aşamasına gelindiğinde, yeni müjdelerimizi de kamuoyu ile paylaşırız. Fiyatlandırma olayı onlarla birlikte atacağımız bir adım, alacağımız bir karar. Bunları Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Bakanımız muhataplarıyla görüşerek neticelendirecek. Bu görüşmelerin neticesinde müşterek alacağımız kararlarla da yola devam edeceğiz. Bakın bu ara mesela petrolde Suudi Arabistan ve Rusya fiyatlarla şöyle bir oynadı. Fiyatlarla oynamanın neticesinde dünya ne yaptı? Tek başına ‘Ben verdim kararı oldu’yla olmaz. Beraber olacak.”