Tancan: “Yerli ve yenilenebilir kaynakları önceleyen, Ar-Ge çalışmalarına odaklanan ve katma değeri yüksek yatırımlarla enerji alt yapımızı güçlendirmekteyiz ”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı ve EPİAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Tancan, 11. Türkiye Enerji Zirvesi’nin “Türkiye Elektrik Piyasasında Üretim, Ticaret ve Dağıtım” oturumunun açılış konuşmasını gerçekleştirdi.

Enerjide arz güvenliğinin sağlanması, dışa bağımlılığın azaltılması ve kaynaklarımızın etkin bir şekilde değerlendirilmesi amacıyla çalışmalarını gerçekleştirdiklerini belirterek konuşmasına başlayan Tancan “Güncel gelişmeleri de dikkate alarak yerli ve yenilenebilir kaynakları önceleyen, Ar-Ge çalışmalarına odaklanan ve katma değeri yüksek yatırımlarla enerji alt yapımızı güçlendirmekteyiz. Bu kapsamda elektrik enerjisi kurulu gücümüz 2021 yılı Ekim ayı sonu itibarıyla yaklaşık 99 bin MW’a ulaşmış durumda. Sürdürülebilir ve temiz enerji anlayışıyla özellikle son yıllarda rekor seviyede artışlara imza attığımız yenilenebilir enerjide kurulu gücümüz de, bugün 52 bin 930 MW seviyesine gelerek toplam kurulu güç içerisinde yaklaşık %53.4’lük bir paya erişmiş durumda.” dedi.

2020 yılında 306.7 milyar KWh olan üretimin ise 2021 yılının ilk on ayında 275.7 milyar KWh olarak gerçekleştiğini belirten Tancan, geçen yılın benzer dönemine göre tüketimde yaklaşık %8‘lik artış gerçekleştiğini belirtti.

“YEK-G İLE KARBON SINIR VERGİLERİ DÜZENLEMELERİNE KARŞI HAZIRLIKLI OLUNMASI AMAÇLANMAKTA”

Küresel çapta enerji fiyatlarında gerçekleşen artıştan kaynaklanabilecek olumsuzluklardan gerek tüketici ve gerekse tüm sektörün en az şekilde etkilenmesi için gerekli gayreti gösterdiklerini belirten Tancan, 2021 yılı içerisinde açılan yeni piyasalar hakkında detayları paylaştı.

Yenilenebilir Enerji Kaynak Garanti Sistemi ve Piyasası’nın 1 Haziran 2021 tarihinde devreye alındığını hatırlatan Tancan “Bu sistemle, ürün ihraç ettiğimiz ülkeler tarafından ileride gündeme getirilme olasılığı bulunan karbon sınır vergileri düzenlemelerine karşı hazırlıklı olunması amaçlanmakta. 17 Kasım 2021 tarihi itibarıyla toplam YEK-G ihraç miktarı, 8 milyon 312 bin 24 MWh, toplam YEK-G itfa miktarı 216 bin 89 MWh ve Organize YEK-G Piyasası eşleşme miktarı 25 bin 695 MWh olarak gerçekleşti.” dedi. Piyasalardaki esnekliğin ve derinliğin artırılması ve fiyat belirsizliğinden doğan risklerin azaltılması amacıyla aylık, çeyreklik ve yıllık vadelerde fiziksel teslimatlı elektrik ticaretine olanak sağlayan Vadeli Elektrik Piyasası’nın da Haziran 2021 yılında devreye alındığını belirten Tancan, 17 Kasım 2021 tarihi itibarıyla VEP’te 36 katılımcının olduğunu,  gerçekleşen işlem sayısının 33 ve eşleşme miktarının 379 bin 73 MWh olduğunu söyledi.

1 Ekim 2021’de devreye alınan Vadeli Doğal Gaz Piyasası’nda hâlihazırda 11 katılımcının olduğunu söyleyen Tancan, gerçekleşen toplam işlem hacminin 295 bin 103 TL olduğunu belirtti. Tancan, gerçekleşen rakamların beklenen rakamlara göre çok daha düşük seviyede olduğunu ancak önemli olanın alt yapısının kurulmuş olması olduğunu ve küresel piyasalardaki fiyat istikrarsızlığının ortadan kalkmasıyla birlikte bu piyasaların daha da derinleşeceğini ve işlem hacminin artmasını beklediklerini söyledi.

Devreye alınması planlanan, talep tarafı yedeği uygulamasıyla, puant saatlerinde tüketim tesislerinin ücreti karşılığında ihale yoluyla elektrik talebinin azaltılmasında ve arz-talep dengesinin sağlanmasında bir esneklik oluşturulacağını belirten Tancan “Böylelikle tüketim tesislerinin bakım ve vardiya planlarının buna göre yapılması da sağlanacaktır. Bu kapsamdaki yan hizmetler anlaşması, 11 Kasım 2021 tarihi itibarıyla onaylandı. Başlangıç olarak şu anda TEİAŞ’tan iletimden bağlı müşteriler üzerinde bu uygulama başlatılacak, bununla ilgili mevzuat alt yapısı tamamlandı. Tahmin ediyorum ki önümüzdeki aydan itibaren TEİAŞ tarafından bu konudaki ihale ilanları yapılmış olacak.” dedi. Tancan, önümüzdeki süreçteki hedefin, sadece iletimden bağlı olan tüketiciler değil, talep toplayıcı mekanizmasının da oluşturulması suretiyle diğer müşteriler için de bu uygulamanın devam ettirilmesi şeklinde olduğunu vurguladı.

“HİBRİTTE 208 MW KAPASİTE TAHSİSİ EPDK’YA İLETİLDİ”

Hibrit tesisler olarak adlandırılan model ile şebekeye aynı bağlantı noktasından bağlanmak kaydıyla birden fazla enerji kaynağından elektrik üretebilecek tesislerin kurulabilmesine ilişkin süreçlerin belirlendiğini söyleyen Tancan, “Piyasada zaman zaman ve hatta kendi sektörümüzde dahi şebekeye bağlantı kapasitesi ile RES-GES kapasitesi dediğimiz kavramların karıştırıldığını görüyoruz. Bunların iki farklı kavram, kapasite olduğunu hatırlatmak istiyorum.” dedi.

Hibrit tesisler ile ilgili sürece ilişkin detaylı bilgi paylaşan Tancan “Bugüne kadar hibrit tesis kapsamında değişik kaynak türlerinde toplam 3 bin 406 MW olmak üzere yaklaşık 180 adet başvuru yapıldı. Bu başvurulardan toplam 88,75 MWh kurulu güçteki güneş enerjisine dayalı yardımcı kaynak ünitelerinin kabulü yapılarak işletmeye alındı. Ana kaynağı zaten RES olduğu için ilave bir RES-GES kapasitesi kullanmayacağı da dikkate alınarak, ana kaynağı RES olan projelere 931 MW’lık güç tahsisi bugüne kadar yapılmış oldu. 1162 MW’a karşılık gelen miktardaki taleplerin de işlemleri tamamlanmak üzere. Diğer ana kaynaklara baktığımızda bunlar için de yaklaşık 1224 MW’lık yardımcı kaynak başvurusu yapıldı. Bunlara kapasite tahsisi ile ilgili çalışmalar geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Bunlardan 617 MW’lık kapasite tahsisi talebine karşılık gelen ilk paketin 208 MW’lık bir kapasite tahsisi yapılmak suretiyle EPDK’ya gönderildi.” dedi.

Geri kalan diğer hibrit kapasiteler ve kapasite artışı yönünde yapılan kapasite taleplerinin de bu hafta içerisinde tahsislerinin yapılarak EPDK’ya gönderileceğini ve lisans tadil işlemlerinin hızlı bir şekilde başlayacağını belirten Tancan “Bütün bu tahsislerden sonra arta kalan kapasiteler de, yine ilan edilmek suretiyle yatırımcımızın bilgisine sunulmuş olacak. Yapılan ve yapılacak olan kapasite tahsislerinin taleplerin çok gerisinde kaldığının farkındayız. Yapmış olduğumuz kapasite tahsislerinin yatırımcımızı çok da tatmin etmeyeceğinin farkındayız.” dedi.    

Tancan bu nedenle önümüzdeki dönemde kapasite kısıtlarının azaltılarak daha fazla kapasite tahsis edilebilmesine yönelik yapılan bu taleplerin hemen hemen tamamını karşılamaya yönelik çalışmaların da devam ettiğini, kısa sürede tamamlamayı planladıklarını belirtti.

“ELEKTRİK DEPOLAMA ÜNİTELERİ VE TESİSLERİ İLE DAHA DÜZENLİ BİR ELEKTRİK ÜRETİM VE DENGELEME PORTFÖYÜMNE ULAŞILMASI SAĞLANACAKTIR”

Elektrik enerjisinin depolanmasına yönelik çalışmalar ile ilgili olarak Elektrik Piyasasında Depolama Faaliyetleri Yönetmeliği’nin 9 Mayıs 2021 tarihinde yayımlandığını hatırlatan Tancan “Gerekli durumlarda elektrik depolama tesislerinden hizmet almak üzere elektrik depolama tesisleri ile TEİAŞ hizmet anlaşması yapabilecek. Elektrik depolama üniteleri ve tesislerinin kurulmasıyla birlikte gerek sistem esnekliğinin artırılması gerekse kesintili üretim karakteristiğine sahip rüzgâr, güneş gibi bazı yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinde üretilen elektriğin depolanarak ihtiyaç halinde yeniden sisteme verilebilmesi imkânı sayesinde daha düzenli bir elektrik üretim ve dengeleme portföyüne ulaşılması sağlanacaktır.” dedi.

Tancan, kojenerasyon santrallerinin ülke arz güvenliğine katkılarının artırılması ve yeni yatırımların teşvik edilmesine yönelik çalışmalarının da devam ettiğini belirtti. 2022 yılında uygulanması düşünülen kapasite mekanizmasına yönelik taslak yönetmeliğin de EPDK tarafından sektör görüşüne açıldığını ve şu anda görüşlerin değerlendirildiğini söyledi.