Dünya Enerji Kongresi (World Energy Congress – WEC) gerek enerji piyasaları gerekse dünya siyaseti bakımından Ekim ayına damgasını vuran bir organizasyon oldu. Öncelikle, organizasyonu birkaç ufak kozmetik aksaklık dışında kutlamak gerekir. Bu denli büyük organizasyonlarda içerik her zaman en öncelikli konu olarak algılanır ve bu bakımdan son derece başarılı bir kongre olduğu konusunda tüm katılımcılar […]
Dünya Enerji Kongresi (World Energy Congress – WEC) gerek enerji piyasaları gerekse dünya siyaseti bakımından Ekim ayına damgasını vuran bir organizasyon oldu.
Öncelikle, organizasyonu birkaç ufak kozmetik aksaklık dışında kutlamak gerekir. Bu denli büyük organizasyonlarda içerik her zaman en öncelikli konu olarak algılanır ve bu bakımdan son derece başarılı bir kongre olduğu konusunda tüm katılımcılar hemfikir.
Birçok ülkenin başkan, bakan seviyesinde temsil edildiği ilk günün doğal olarak temel odak konusu dünya siyasetiydi. Türkiye bu bakımdan gereken mesajları çok net bir şekilde verirken, aldığı desteği de tüm dünyaya göstermiş oldu. Zaten temelde Rusya’nın katılımının önemi de buradaydı. Enerji başlığı üzerinden çok daha siyasi ve sosyal farklı mesajlar dünyada ki ilgili tüm taraflara iletildi.
İkinci gün ise, daha teknik konular ile ilgili oturumları izleme şansı bulduk. Dünyanın büyük enerji şirketleri en üst düzeyde temsil edildi ve doğal olarak temel konu petrol fiyatları ve bu konuda gelen trendler oldu.
Gerek davetli şirketler, gerekse devlet başkanları arasında üretici olmayan tek devlet konumunda olmamız, bu açıdan biraz OPEC tarafında mesaj verilmesine platform sağlıyor gibi algılanmış olsa da bunun temelde Türkiye’nin müdahale şansı olmayan bir denklem olması sebebi ile negatif bir hava oluşturmadığını söylemek gerekir.
Ayrıca özellikle doğal gaz arzı ve ticareti ile gelecekte elektrik tarafındaki değişimler ve beklentiler sektörün profesyonelleri tarafından yakından takip edildi.
Son günün Afrika’ya ayrılması siyaseten Türkiye’nin pozisyonunu desteklerken, dünya çapında çözüm bekleyen bir konuya da el atılmış olması havasını fazlasıyla yarattı.
Özellikle bu son gün oturumları ve katılımların düzeyi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Albayrak’ın açılışta vurguladığı “barış için paylaşım” mottosu ile birebir uydu ve bütünlük sağlamış oldu.
WEC süresince Rusya, Azerbaycan, KKTC, Suudi Arabistan, Venezuela ve İsrail gibi ülkelerin üst düzey isimleri ile birebir görüşmeler yapılması da gelecek stratejilerinin şekillenmesi konusunda önemli parametreler içeriyor olabilir.
Sonuç olarak bu başarılı organizasyonun ardından şekillenecek dünya enerji piyasalarında Türkiye’nin etkin rolü daha da pekişirken, siyaseten de bu rolün uygunluğu teyit edilmiş oldu.
Kasım ayında yapılacak olan 7. Türkiye Enerji Zirvesi, WEC‘te oluşan bu uluslararası boyutun Türkiye ve Doğu Akdeniz’deki bölgesel etkilerine daha da net vurgular yapacaktır.
Emeği geçen herkese tekrar çok teşekkürler.
Bakan Bayraktar’dan depremzede aileye ziyaret2 Kasım 202423:10 13. Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi 5-6 Kasım’da düzenlenecek2 Kasım 202413:42 IEA Başkanı Birol, 2025’te “dünya ticaret savaşlarının başlamasından” kaygı duyduğunu söyledi1 Kasım 202417:58 CIF, EBRD ve Dünya Bankası’ndan 70 milyon dolarlık yatırım1 Kasım 202415:17 Bakan Bayraktar, Gaziantep Enerji Zirvesi’nde konuştu1 Kasım 202415:16