‘İstasyonlarda çatı GES kurulumlarında kalite ve güvenliğe dikkat’

Solarçatı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Utku Korkmaz, Petroturk Tv Youtube kanalında Genel Yayın Yönetmeni Emin Kaya’nın konuğu oldu.

“Akaryakıt istasyonları Çatı GES konusunun önemli bir alanıdır. Biz de Solarçatı olarak burada hem iş güvenliği sertifikasyonları hem kalite sertifikasyonları hem personel eğitimlerini tamamlayarak şu anda dokuzuncu akaryakıt istasyonu kurulumunu tamamlamak üzereyiz ve bu sayı logaritmik olarak artmaya devam edecek” diyen Solarçatı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Utku Korkmaz, Petroturk TV Genel Yayın Yönetmeni Emin Kaya’ya önemli açıklamalarda bulundu. 

Akaryakıt istasyonları çatı kurulumları konusunda önemli bir potansiyel olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda buralar enerji tüketimi yüksek olan işyerleridir. Dolayısıyla akaryakıt istasyonlarında bu uygulamaların gittikçe yaygınlaştığını görüyoruz. Siz de Solarçatı olarak akaryakıt istasyonlarına en fazla çatı kurulumu yapan firmasınız. Bu konuda akaryakıt istasyonları, bayiler ve akaryakıt dağıtım şirketleri nelere dikkat etmeli? Hangi tür akaryakıt istasyonları bu kurulumlara daha uygundur?

Akaryakıt istasyonları Çatı GES konusunun önemli bir alanıdır. Biz de Solarçatı olarak burada hem iş güvenliği sertifikasyonları hem kalite sertifikasyonları hem personel eğitimlerini tamamlayarak şu anda dokuzuncu akaryakıt istasyonu kurulumunu tamamlamak üzereyiz ve bu sayı logaritmik olarak artmaya devam edecek. Önümüzdeki senelerde de bu sayının hızla artmasını bekliyoruz. Çünkü hem market binalarının üzeri hem kanopiler bu iş için yüzey olarak oldukça uygundur. Aynı zamanda buraların bir elektrik tüketimi de var. Yani bugün 4 adalı, 6 adalı, 8 adalı, 10 adalı farklı istasyonlara göre farklı elektrik faturaları var. Yaz ve kış tarafında düzenli bir elektrik faturası ödemesi var. Burası hem akaryakıt istasyonu sahibi açısından çok önemli bir tasarruf noktası hem de bizim gibi bu sektörün içinde bulunanlar için de çok önemli bir büyüme alanıdır. Ama burada dikkat edilmesi gereken çok önemli hususlar var. Çünkü gördüğümüz tek tük çok yanlış kuruluşlar var. 

Birincisi; akreditasyon. Biz kendi SEÇ-G, sağlık, emniyet, iş güvenliği prosedürleri olan bir sektöre iş yapıyoruz.  Bizim o sektörün standartlarını yüzde 100 benimsiyor olmamız lazım. Birinci en önemli husus budur. 

“STATİK KONUSUNUN EHEMMİYETLE DAĞITICILAR TARAFINDAN DENETLENMESİ GEREKİYOR”

İkinci olarak; mevcuttaki market binalarının değil ama kanopilerin statik dayanımı. Bugüne kadar gördüğümüz birçok kanopide sözleşme imzalamış olsak dahi çatı ve kanopi o yükü kaldırmayacağı için kurulum yapmadığımız istasyonlar var. Bu çok önemli ve bu sorumluluk oraya kurulum yapacak şirkettedir. Kurulum yapacak şirket o günkü ticari kararı nedeniyle normalde statik projesi tutmayabilecek bir istasyona kurulum yapma inisiyatifi alabilir. Bunu yatırımcının mutlak denetlemesi gerekiyor. Yani, kanopi o paneli ve konstrüksiyon yükünü taşıyacak mı, konusu çok önemli. Biz bu konuyu bugüne kadar yaklaşık 60-70 farklı istasyona Ege Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi ile birlikte denetledik. Buradaki oran on istasyonun sekizinde durum kurtarır değil, neredeyse on istasyonun beşinde kurtarır, beşinde kurtarmaz şeklindeydi.

‘DC GERİLİM KONUSUNU, ELEKTRİK ALT YAPISINI KONTROL EDEN TEKNİSYENLER, İSTASYON SAHİPLERİ VAR’

Beşinci önemli konu; DC yük. Panellerde üretilen elektrik DC elektriktir. Direkt akımı bizim normal kullandığımız alternatif akıma 220 Volta çeviren invertörler var. DC gerilim konusunu, elektrik alt yapısını kontrol eden teknisyenler, istasyon sahipleri var. Ama mevcut elektrik teknisyenleri DC kabloya müdahale etmeyi çokça bilmezler. Çünkü bu özel bir alan. DC yük ile ilgili seçimler için bir takım tasarımsal kararlar var. Bu yüzden DC yükün nerede kesildiğinin önemi nedeniyle bu konu akaryakıt istasyonlarında ayrı bir öneme sahip. 

Bir diğer konu; oranın günlük olarak izlenmesi, bakımlarının düzenli olarak yapılması ve 25 yıl boyunca ayakta kalması planlanan santralin hem günlük olarak uzaktan izlenmesi hem de düzenli aralıklarla bakımlarının yapılarak sistemin sağlıklı bir şekilde işlediğinden emin olunmasıdır. 

Bir diğer konu ise kablo seçimidir. Akaryakıt istasyonları özel bir alandır ve bu özel alana uygun yapıda kabloların seçilmesi gerekiyor. İşin tasarımsal boyutunda birçok nüans var ama kullanılacak panel seçimi çok önemli bir konu. 

Özetlemek gerekirse, hem akaryakıt dağıtıcıları tarafında hem de bayiler tarafında akılda kalması gereken önemli noktaları şu şekilde sıralayabiliriz:

1; Burada iş yapacak şirketin teknik sertifikasyonları mevcut mu? 

2; Çatının statiğine gerçekten herhangi bir bağımsız kuruluş tarafından bakılmış mı ve bunu dağıtım şirketi denetlemiş mi?

3; Mevcuttaki konstrüksiyon çatının iskeletine bağlı mı?

4; Sızdırmazlık ile ilgili gerekli kontroller başlangıçta yapıldı mı ve kurulumdan sonra da gerekli önlemler alındı mı?

5; DC yük ile ilgili tasarımsal kararlar nasıl verildi?

6; İşletme ve bakımla ilgili şirket politikası nedir?

7; Oradaki panel tipi, boyutu ve ebatı akaryakıt istasyonunun mevcuttaki kanopi boyutlarına uygun olarak seçildi mi?

Buralardan fedakarlık ederek yatırımın geri dönüş süresini 1-2 sene kısaltarak 25 senelik performans ömründen feragat etmemek lazım.

‘ARTIK İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN TAM İÇİNDEYİZ VE HİÇ GÖRMEDİĞİMİZ ŞEYLER GÖRÜYORUZ’

Bu konu sadece istasyon sahibine ya da sadece o kurulumu yapacak şirkete değil aynı zamanda o anda o istasyonda bulunan tüketiciye ve o istasyona bayrağını vermiş akaryakıt dağıtıcısına da zarar verebilir. O yüzden buradaki statik konusunun çok ehemmiyetle dağıtıcılar tarafından denetlenmesi gerekiyor. Bu konunun bayinin inisiyatifine bırakılmadan dağıtıcılar tarafından denetlenmesi ve onaylanması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü orada meydana gelebilecek bir çökme veya hasar sadece istasyon sahibine veya kurulum yapan şirkete değil ekosistemdeki herkese zarar verebilir. 

Artık iklim değişikliğinin tam içindeyiz ve hiç görmediğimiz şeyler görüyoruz. Bunlarla birlikte değerlendirildiğinde o yapının üzerine konacak ekstra yükle birlikte gerçekten dimdik ayakta duracağının birileri tarafından onaylanması ve bu onaylanan şeyin de denetlenmesi gerekiyor. Bu konunun herhangi bir mühendisin inisiyatifine bırakılabilecek bir durumda olmadığını düşünüyorum. Yani bu konu gerçekten ‘hayati öneme’ sahiptir. 

Birinci olarak en önemli konu; SEÇ-G standartları, ikincisi kanopinin statiği, üçüncüsü; konstrüksiyon konusudur. Biz güneş panellerini konstrüksiyon malzemesiyle mevcut kanopiye veya binaya bağlıyoruz. Konstrüksiyon malzemesi eğer sadece kanopinin üzerindeki saca tutturulursa extrem rüzgar veya hava koşullarında trapez sacdan ayrılabilir. Burada yapılması gerek şey, mevcuttaki kanopinin aşiklerine monte edilmesidir. Yani sadece yüzeye değil, alttaki vidanın binanın iskeletine girerek binanın iskeletine tutturulmasıdır. Paneli sadece trapez saca monte ederseniz çok güçlü bir rüzgarda trapez kalkabilir. Ama binanın aşiğine monte ederseniz kanopinin iskeletinin kalkması gerekir ki bütün kanopinin uçması gerekir. O yüzden üçüncü en kritik konu budur. 

Dördüncü en ehemmiyetli konu ise; sızdırmazlıktır. Seçilen konstrüksiyon tipine göre bir panel için 16 delik de delebilirsiniz, 2-3 tane vida deliği de delebilirsiniz. Hatta mevcut vida deliklerini de kullanabilirsiniz. Bu konu da tecrübe gerektiriyor. Yani dördüncü en önemli konu; mevcuttaki kanopinin sızdırmazlığının kontrol edilmesi ve denetlenmesi gerekiyor. Sonrasında da oraya konulan tüm vidaların üzerlerini özel izolasyonlu malzemelerle kapatıp yüzde 100 sızdırmazlık sağlıyoruz.