İsveç, Türkiye ile enerjide iş birliğini artırmak istiyor

Ar-Ge ve inovasyona dayalı gelişmiş teknolojik altyapısı ile birçok alanda öne çıkan İsveç’in, İstanbul Başkonsolosu Therese Hydén, Gas&Power’ın sorularını yanıtladı. Hyden, İsveç’in 2040 yılından itibaren enerjide fosil yakıtlara bağımlılığı tamamen sona erdirme ve yenilenebilir enerji hedeflerinden, İsveç şirketlerinin Türkiye’nin enerji sektörüne ilgisine kadar birçok konuda açıklama yaptı.

İki yıldır İsveç’in İstanbul Başkonsolosu olarak görev yaptığını belirten Hydén; “İstanbul’da, İsveç ve Türkiye ilişkilerini sürdürüp geliştirirken; vizeden konsolosluk işlemlerine, İsveç’in tanıtımından İsveç’le ticaret imkanlarına ve kültüre kadar çok geniş bir çalışma alanım var. Ayrıca İstanbul’da ticari tanıtım faaliyetleri amacıyla bulunan Business Sweden Ofisi ile de yakın çalışıyoruz. Business Sweden ile ilgili çalışmalar burada en çok üzerinde çalıştığımız ve bizi mutlu eden konulardan bir tanesi” dedi.

“HÜKÜMET VE MUHALEFET ENERJİDE KONTROLLÜ GEÇİŞ İÇİN ANLAŞTI”

 

Hükümet ve muhalefet partilerinin enerjide kontrollü geçiş için anlaşmaya vardığının altını çizen Hydén, “Enerji ve elektrikte İsveç başarılı bir örnek olarak alınabilir. Çünkü biz, dünyada fosil yakıtlara olan bağımlılığına tamamen son vermiş ilk gelişmiş ülke olmayı hedefliyoruz. İsveç’in uzun dönemli enerji politikası için hükümet ve meclisteki siyasi partiler anlaşmaya vardı. Anlaşma, 2040’a kadar elektrik üretiminin tamamının yenilenebilir kaynaklardan sağlandığı yenilenebilir bir elektrik sistemine kontrollü geçiş için ortak bir yol haritasını içeriyor. Hükümet ve siyasi partiler İsveç’in arz güvenliği en üst seviyede güvence altına alan, düşük çevresel etkileri olan güçlü bir elektrik sistemine sahip olması ve elektriği rekabetçi fiyatlarla tüketicilere sunması konusunda uzlaştı. Bu uzlaşı uzun dönemli bir perspektif yaratırken piyasadaki oyuncular için öngörülebilirlik sağlayacak ve İsveç’te yeni yatırımlar ve istihdam yaratılmasına katkıda bulunacak” diye belirtti.

“ELEKTRİK TÜKETİMİNİN YÜZDE 63’Ü YENİLENEBİLİR KAYNAKLARDAN”

 

Hydén sözlerine şöyle devam etti, “İsveç halihazırda toplam enerji ihtiyacının yüzde 54’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılar hale geldi. Elektrikte ise yenilenebilir kaynakların payı yüzde 63’ün üzerinde ve İsveç Hidroelektrik konusunda şanslı bir ülke. Birçok HES var ve bu nedenle elektrik üretimimizin büyük bölümü Hidroelektrikten sağlanıyor. Rüzgar, bio gaz ve kütleden de enerji üretimimiz var. İsveç, AB’nin enerjideki 20-20 hedeflerinin yaklaşık üç kat üzerine çıkarak bu hedeflere fazlasıyla ulaşmış durumda. Peki İsveç bunu nasıl başardı? Birincisi yenilenebilir enerji kaynakları açısından şanslıyız. Fakat bundan sadece 30-40 sene önce ulaşım, sanayi ve ısınma amacıyla İsveç neredeyse tamamen fosil yakıtlara bağımlı bir ülkeydi. Bu nedenle aynı zamanda küresel olarak da bir sorumluluk almak istedik ve İsveç olarak Paris İklim anlaşmasındaki hedefleri karşılamak ve sera gazı emisyonlarını düşürmek için hükümet gerekli politika hedefleri ile bunlara ulaşmak için yasal düzenlemeleri ve teşvikleri hayata geçirdi.”

HEDEF DÜNYADA FOSİL YAKITLARA BAĞIMLILIĞINI TAMAMEN ORTADAN KALDIRAN İLK ÜLKE OLMAK”

 

Elektrik ihtiyacının tamamını yenilenebilir kaynaklardan sağlamak istediklerinin altını önemle çizen Therese Hydén, “İsveç 2040 yılından itibaren Dünya’da fosil yakıtlara olan bağımlılığını tamamen ortadan kaldırmış ilk gelişmiş ülke olmak istiyor. Elektrik ihtiyacının tamamını yenilenebilir kaynaklardan sağlamak istiyoruz. Bu oldukça iddialı ve büyük bir hedef bunun için bütçe kadar siyasi bir uzlaşı da gerekiyor. İklim değişikliği ve enerjide uzun dönemli dönüşüm için bir uzlaşı lazımdı. Geçtiğimiz yıl hükümet ve tüm muhalefet partiler ‘iklim değişikliği ile mücadele ve enerjide dönüşümün sağlanması’ konusunda ortak anlaşma sağladı. Bu anlaşma, hedeflere ulaşılabilmesi ve çalışmaların devamı açısından oldukça önemliydi. Bu konuda genel bir konsensüs var. Öte yandan ağır sanayi üreticileri ve otomotiv endüstrisi değişim gerekliliğinin ve bunu yapmak zorunda olduklarının farkındalar. Bu nedenle İsveç’te hükümetin onlara bu konuda bir şey söylemesine dahi gerek yok. İsveç’te insanlar daha temiz bir çevrede yaşamak istiyor ve bunun için ne yapmaları gerektiğinin farkındalar. Bunu sadece kendimiz için değil gelecek nesiller için de yapmamız gerek ve bu değişimi şimdi yapmak zorundayız. Ulaşımda dizel ve benzinli araçlardan elektrikli araçlara geçmeleri gerektiğini biliyorlar. İsveç bütçe sınırları doğrultusunda bunu destekliyor. Karbon salınımından sağlanacak vergiler ile bunlar desteklenebilir. Elektrikli motosiklet ve bisiklet alımlarında halihazırda yüzde 25’lik bir teşvik söz konusu” diye konuştu.

 

“İSVEÇ DÜNYADA EN ÇOK START-UP’A EV SAHİPLİĞİ YAPAN ÜLKELERİN BAŞINDA GELİYOR”

 

Startuplarla da ilgili açıklamalarda bulunan Hydén “İsveç bilindiği gibi en çok start up’a sahip olan ülkelerden biri. Bu startup’lar oyun programlamadan teknolojiye, akıllı çözümlerden enerjiye kadar birçok alanda faaliyet gösteriyorlar. Bu konudaki tecrübemizi Türkiye ile de paylaşabiliriz” dedi.

“NÜKLEER SANTRALLERİN ÇALIŞMAYA DEVAM ETMESİ TİCARİ BİR KONU”

 

“İsveç’in elektrik üretiminde nükleer enerjinin payı yaklaşık yüzde 34 ve sekiz adet aktif nükleer reaktör var. Bunlar özel sektöre ait. Bunlara hükümet tarafından herhangi bir teşvik verilmiyor. Bunların ne kadar çalışacağı, hangi fiyattan çalışacağı ve çalışma ömrü gibi konular tamamen şirketlere ait ticari konular. Bunların kapatılması konusunda verilmiş herhangi bir karar ya da tarih yok. Çalışabildikleri kadar çalışabilirler.”

“TÜRKİYE İLE ENERJİDE TECRÜBELERİMİZİ PAYLAŞMAYA HAZIRIZ”

 

Türkiye ile enerjide tecrübelerini paylaşmaya hazır olduklarını belirten Başkonsolos Therese Hydén, “Şunu akılda tutmak fayda var ki hükümet yeni teknolojiler ve akıllı çözümlerin geliştirilmesi konusunda önemli harcamalar yapıyor. Geliştirdiğimiz birçok yeni teknoloji ve ürün var. Bu akıllı çözümleri diğer ülkelere de aktarmak ve bu alanda önde gelen ülkelerden birisi olmak istiyoruz. Enerji sektörü için de akıllı şebekeler ve çözümlerden verimliliğe kadar birçok yeni ürün ve teknolojide hayata geçirdiğimiz şeyler var. Bu tecrübe ve teknolojilerimizi diğer ülkelerle paylaşmak istiyoruz. Türkiye de artan enerji tüketimi ve büyüyen piyasası ile bu tecrübelerimizi paylaştığımız ve yakından ilgilendiğimiz ülkelerden birisi. Türkiye’de halihazırda faaliyetlere devam eden İsveçli danışmanlık firmalarımız, teknoloji ve yazılım hizmeti sunan şirketlerimiz var. Türkiye’de enerji sektörüne yönelik geniş bir segmentte faaliyetleri olan en büyük şirketimiz ise ABB” diye konuştu.

 

“İSVEÇ ŞİRKETLERİ TÜRKİYE İLE İŞ YAPMA KONUSUNDA ÇOK İSTEKLİ”

 

Therese Hydén, “Türkiye ile enerjide iş birliği konusuna gelirsek, 2013 yılında Türkiye ile enerji ve çevre başlıklarını içeren bir iyi niyet anlaşması imzalamıştık. Türkiye’de genel anlamda ve enerji sektöründe yatırım ve iş imkanları ile yakından ilgilenen bir çok İsveç şirketi mevcut. Bunlar arasında üçüncü havalimanın inşaat çalışmalarında faaliyet gösteren şirketler de var, akıllı şebeke ve sistemler ile ilgili ürün ve ekipman tedarik eden şirketler de var. İsveç ve şirketlerimiz Türkiye ile enerjide iş birliğini ve ortak çalışmalarımızı arttırmak istiyoruz. Türkiye ile enerjide işbirliklerine açığız, İsveç şirketleri Türkiye ile iş yapma konusunda çok istekli. İsveç’in şuan ki Enerji Bakanı İbrahim Baylan bildiğiniz gibi Türkiye doğumlu. Bunun Türkiye ve İsveç ilişkilerinin güçlendirilmesi ve enerjide işbirliğinin arttırılması için önemli bir şans olarak görüyoruz” dedi.

 

‘İLİŞKİLERİ DEVAM ETTİRMEK BENİM AÇIMDAN OLDUKÇA ÖNEMLİ’

 

İsveç’in Türkiye ile uzun bir geçmişe sahip olduğunu belirten Therese Hydén, “1737’de Osmanlı İmparatorluğu ile İsveç arasında ticaret anlaşması yapılmıştı ve uzun yıllardır karşılıklı ticaret yapıyoruz. Bu nedenle bu ilişkileri devam ettirmek benim açımdan oldukça önemli. Yine aynı şekilde İsveç şirketlerinin burada tanıtımını yapmak ve onlara buradaki uzmanlık alanlarıyla ilgili fırsatlar konusunda bilgi vermeye önem veriyorum” dedi.