Enerji Vatandaşlığı

Günümüzde yüksek enerji fiyatları, fosil yakıtlarda fiyatların artışı, iklim değişikliği ile dünyanın arz/talep dengesizliği, yenilenebilir enerjide emtia fiyatlarının artışı ile yükselen fiyatlar ve tüketicinin aşırı talepleri doğrultusunda, lojistik sıkıntılar ile talebe yetişilememesi sebebiyle; bir de Paris Anlaşması ile fosil yakıtlar ve nükleerin oyun dışı bırakılması durumunda bu kaynaklara yapılan yatırımların durdurulması, kredi bulunmaması ile birlikte ihtiyaç duyulan enerjiye ulaşmak tüm dünyada enerjide ciddi sıkıntılara yol açtı.

Covid süreci ile birlikte dünyadaki taleplerin dalgalanması bana göre (Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra) 1. Global enerji krizi ile birlikte oldukça ciddi fiyat artışlarına neden oldu. Rusya, dünyanın en büyük doğalgaz/petrol ve aynı zamanda ciddi bir kömür ihracatçısıdır. Şunu söylememde fayda var: 1970’lerdeki petrol krizi, ekonomilerde resesyona neden oldu. Aslında insanoğlu yaşadığı zorluklardan fırsatlar yakalamayı biliyor. Petrol krizi ile araçlar 100 km’de 20 litre harcarken yapılan iyileştirmeler ve tedbirlerle bu rakam 20 litreden 10 litreye düşmüştür. Ve petrol krizi sonrası dünyada NGS (Nükleer Güç Santralleri)’ne dönüş başlamıştır.

2021 yılı sonlarından itibaren dünyada azalan arz karşılığında ise yükselen talebi görmekteyiz. Bu sene yaz aylarında petrolde; gelecek olan kış aylarında ise doğalgazda arz/talep dengesizliğini dünya olarak yaşayacağız. Aslında tam bu noktada yazımın da başlığı olan Enerji Vatandaşlığı / Üreten Tüketici’yi (Prosumer) anlatmaya çalışacağım.

Tüketicinin artık klasik tüketen değil de enerji vatandaşı olduğu bunu da beslenen öğelerin;

  1. Üreten tüketici (Prosumer)-Prosumer tanımı producar (üretici) ile consumer (tüketici) kelimelerinin birleştirilmesinden türetilmiştir.-
  2. Enerji verimliliğini hayatının her noktasında uygulama ve üretilecek politikalara katılımcı
  3. Bu konularda tüm sektörlerde iyi bir iş birliği sağlamaya yatkınlık

olduğunu vurgulamak gerekir.

Aslında enerji vatandaşlığına geçişte yasal çerçevenin temelleri, 2015 yılındaki Paris İklim Anlaşması ile atılmıştır. Bahsettiğim dünyadaki enerji krizinin üreten tüketicinin temiz enerjiye geçişini oldukça hızlandıracağını görmekteyiz. 2050 yılına kadar AB ülkelerinde nüfusun büyük çoğunluğunun enerji vatandaşı olacağını ve karar süreçlerinde de daha aktif olacağını görüyoruz.

Klasik Tüketici Anlayışından Üreten Tüketici Anlayışına Geçiş

Örnek vermem gerekirse, tüketici gözüyle bakıldığında kullanılmayan lambaların söndürülmesi, a+ beyaz eşyalar almak, termostatik vanaları kullanmak, enerji verimliliği olan lambalar kullanmak vs.

Tüketici Vatandaş

  1. Tüketici vatandaş bireyseldir.
  2. Tüketici vatandaş, bireysel alışkanlıklarını değiştirir.
  3. Tüketici vatandaş, sadece verimli tüketimden sorumlu görülmektedir.
  4. Tüketici karar alma süreçlerinde yoktur.

Enerji Vatandaşı

  1. Üreten tüketici kolektiftir.
  2. Üreten tüketici enerji sistemlerini yönetir.
  3. Karar alma süreçlerinde vardır.

Üreten tüketicide bilgi, bilinç davranışa dönüşür.

2021 ve 2022 yılında Enerji Verimliliği Derneği olarak EVÇEO ile birlikte Sanayide/Hanede Tüketici Bilinç Endeks Raporu’nu hazırladık. Amacımız bilginin davranışa dönüş oranını ölçmek ve toplumda enerji verimliliğini daha vurgulayıcı hale getirmekti.

Bilginin Davranışa Dönüş Oranı

Aydınlatma ile ilgili uygulamalarda %54,3

Yalıtım ile ilgili uygulamalarda %54

Isıtma / Soğutmada %57,2

Örnek vermem gerekirse;

AB ülkelerinde 22° olan konfor sıcaklığını 20°’ye düşürülmesi halinde yılık 20 milyar m3 doğalgaz tasarrufu yapılacaktır. Bu da AB’nin Kuzey Akım-1’den çekişine eşit rakamdır.

Enerji Vatandaşlığını Destekleyen Araçlar

  1. Teknoloji
  2. Yenilenebilir Enerji yatırımlarının artırılması
  3. Mikro üretimin yaygınlaşması
  4. Mikro depolama
  5. İletimin genişlemesi
  6. Yazılım programları
  7. Karbon ayak izinin izlenmesi.
  • Politika
  • Enerji üretici tüketici oranının yükselmesi
  • Enerji paydaşlığının ve STK’ların artırılması
  • Mevzuatların çıkartılması
  • Ekonomi
  • Finansal Teşvikler
  • KOSGEB üzerinden teşvikler

Ülkemiz özellikle üreten tüketiciler ile birlikte enerjide kendi elektriğini kendisi sağlamakla birlikte enerjide cari açığımızı azaltma imkanımız olacaktır. Türkiye, kurulu gücünü 100 bin MW üzerine çıkaracak dünyadaki 14 ülkeden biridir.

Türkiye yenilenebilir enerjide kurulu güç ile Avrupa’da 5. dünyada ise 12. Sıraya yükselmiştir.