‘Yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım olması gerekiyor’

ISTRADE 2022’de moderatörlüğünü Entek Elektrik Üretimi A.Ş. Genel Müdürü Bilal Tuğrul Kaya’nın yaptığı ‘Elektrik Piyasalarında Ticaret ve Perakende’ oturumunda, EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, ETD Başkanı Burak Kuyan ve Enerjisa Üretim Ticaret ve Enerji Çözümleri Genel Müdür Yardımcısı Yusuf İlimsever konuşmacı olarak yer aldı.

EPİAŞ Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu

‘YÜKSEK FİYATLARIN DEVAM EDECEĞİ BEKLENTİSİ VAR’

3 tane piyasa açtık. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu da bu alanda bize destek verdi. Üç piyasamızı açtık, ancak mutlu muyuz, değiliz. Özellikle vadeli piyasalarımızda herhangi bir hareket görmüyoruz. Sadece bizde değil. Piyasa katılımcılarımızdan 1 MW da olsa işlem yapmalarını rica ediyorum. Doğal bir piyasa yapıcı olarak. Çünkü burada hiçbir fiyat müdahalesi yok. Gerçek anlamda referans oluşması, alım satım yapılması gerekiyor. Hem vadeli gaz hem de vadeli elektrik piyasamızda lütfen ikili anlaşmada yaptığınız işleri 1 MW da olsa bizde yapın. Biz burada bir ekip oluşturduk. Ciddi bir yazılım alt yapısı oluşturduk. 1 MW da olsa hepimize lazım diye düşünüyorum. Bunu da fırsat olarak buradan iletmiş olayım. Bu 3 piyasadan YEK-G yeşil sertifikalı piyasamız beklentimizin üstünde ilerliyor. Ciddi talep var. Sürekli alım satım olan bir piyasamız olur. Burada bir eksiğimiz var mı? Biraz fiyatlarımız beklentinin altında. Biz enerji borsası olarak fiyata yorum yapmamamız gerekiyor, ama hedefine ulaşması anlamında yenilenebilir enerji kaynaklarına destek olması için şu anki fiyatların üzerindeki fiyatlar daha teşvik edici olacaktır diye düşünüyorum.

Şu an ciddi anlamda fiyatlarda iniş çıkışlar yaşadığımız bir dönem. Rusya Ukrayna savaşı ile birlikte artık bu işin uzun vadeli bir sürece yayıldığını görmeye başladık. Vadeli kontratlara baktığımızda bizdekiler göstermese de özellikle Avrupa’daki vadeli kontratlar bize daha yakın önümüzdeki iki yıl 2024 dahil olmak üzere bu yüksek fiyatların devam edeceği beklentisi var. Bu da piyasaları yoracak diye gözüküyor. Aynı şey kömür ve petrol fiyatları için de geçerli oldu. Bu yüksek artışlar kuraklıkla birlikte fiyatları tetikledi, özellikle kömür ve gaz fiyatlarının 5-10 kat gibi artması Türkiye’de de aynı zamanda kur riskinin gerçekleşmesi Türkiye’deki enerji piyasaları açısından iş yapmayı zorlaştırdı. Ben bu anlamda piyasa katılımcılarımıza da teşekkür ediyorum. Çünkü çok ciddi bir şekilde de bizim fiyatlarımız da arttı. Üreticiler kazanıyor, ama işin tüketici tarafı da var. Arada dağıtım şirketleri, tedarik şirketleri tarafı var. Bu artan fiyatlar oranında tahsilatların yapılması, oran da teminatların verilmesi gibi çok zor ve yapılması gerçekten benim de beklentilerimi aşan bir şekilde olan işler olumlu anlamda gerçekleşti ve bu yükselen fiyatlara piyasamız uyum sağladı. Ciddi bir ödeme alacak problemimiz de oluşmadı, ama tabii problemlerin tetiklediği işler de bizim gündemimizi değiştirdi.

Jeopolitik gerçekler, emtia fiyatlarındaki artışlar yöneticilerin ana gündemi oldu. Bir yandan da iklim ile ilgili taahhütlerde gevşeme oldu. Bir anda kömür santralleri, nükleer santralleri yeniden devreye girdi.  Hayal ettiğimiz dünyadaki piyasa yapısı bir anda değişmiş oldu, ama burada kısa vadeli gündeme boğulmamak gerektiğini düşünüyorum. Mesela Türkiye’de ihtiyacımız olan nedir? Yenilenebilir enerji kaynaklarına daha fazla yatırım olması gerekiyor ve buna odaklanmamız lazım. Aslında bizim beklentimiz Rusya, Ukrayna savaşı olmasaydı yavaş yavaş fiyatların aşağı gelmesi, bunlara ihtiyaç kalmaması yönündeydi. Avrupa’da da sert bir şekilde bunların tartışılmaya başlandığı bir döneme girdik.

Bizim fiyatlarımıza bakarsak gün öncesi piyasamızda biz Avrupa’da en uygun fiyatla toptan satış fiyatı belirleyen ülke konumundayız. EPİAŞ’ta oluşan fiyatlar Avrupa ortalamaların altındayız, ama son 365 günün ortalaması biraz daha düşük olsa da son günlerde daha da ortalamanın arttığını görüyoruz. Özellikle Rusya’dan gaz arzının azalması, kömür fiyatının yükselmesi bu son günlerdeki artışın da temel sebebi olarak gözüküyor.

2022 için ne yapıyoruz, biraz da ondan bahsetmek istiyorum. YEK-G ile ilgili uluslararası akreditasyonu  çok önemsiyoruz. Bu anlamda birtakım başvurularımız var. Bunlar gerçekleştirilirse Türk şirketlerin de bu belgeleri rahat alabileceği, dolayısıyla ödenen bedelin de artacağını düşünüyoruz.

Bir başka önemli piyasa çalışmamız, karbon piyasası. Karbon piyasası görevi kanunla bize verilmiş durumda. Ancak şu an Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hazırladığı yeni bir iklim kanunu var ve bu kanunu bekliyoruz. İklim Kanununda tekrar piyasa işletmecisi tanımlanacak, Borsa İstanbul ya da EPİAŞ’ın işletmeci olacağı bekleniyor. Şu anki kanun hükmüne baktığımız da EPİAŞ görevli. Bu yüzden iş geliştirme faaliyetlerimizi bu ay sonu itibariyle tamamlamış olacağız. Bundan sonra sizlerle oturup piyasa geliştirme çalışacağız. Yaptığımız tanımlamalar sizin de beklentileriniz ölçüsünde olacak.

Entek Elektrik Üretimi A.Ş. Genel Müdürü Bilal Tuğrul Kaya

‘ÖNGÖRÜLEBİLİRLİĞE İHTİYACIMIZ VAR’

Avrupa Birliği krizi yönetirken bir plan çerçevesinde uzun vadeli perspektife de çok fazla dokunmadan bunu yapmaya çalışıyor. Avrupa piyasalarında şu anda en ucuz enerji bizde, ama gerçekten sağlıklı bir şekilde mi bu fiyat ortada çıkıyor. Bu sorunun cevabı bence son derece önemli. Buna cevap vermemiz gerekiyor çünkü geleceğimizden de çalıyor olduğunuz durumda biz ileride sıkıntıya sebebiyet verebilir mi diye aklımızda endişeler yok değil.

En çok ihtiyacımız olan şey öngörülebilirlik. Her şey her an değişirken piyasanın raydan çıkmaması, yolunda düzgün gitmesi için öngörülebilirliğe ihtiyacımız var. Bunları kurgulamak çok zor değil.

ETD Başkanı Burak Kuyan

‘BİZİ ZOR BİR YAZ BEKLİYOR’

Geçmişte de bir şekilde elektrik fiyatları baskılandı ve fiyatlar düşük tutularak işlemler yapıldı. Bu geleceğe dönük yapılan piyasa bozucu bir hamleydi. Çünkü, fiyat sinyalleri yeni yatırımların önünü açacak duruma geliyordu. Bugün Türkiye’de 2021 yılında hepinizin bildiği gibi enerji arzını karşılayamayacak duruma geldi. Bu hatalar geçmişte yapılan fiyat baskılamalarının sonunca ortaya çıktı. Bugünde geldiğimiz noktada ben artık bir baskılama olduğunu düşünmüyorum. Çünkü artık EÜAŞ’ın elinde onu kontrol edebilecek bir güç kalmadı. Hepimizin bildiği üzere arz talep kesintisi yaşanmıyor, arz ile talep çoğu saatte kesişmiyor,  bu noktada da hiçbir baskı yok.

“SON YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERLE BİRLİKTE SERBEST PİYASA CİDDİ BİR ŞEKİLDE DARBE ALDI”

Biz ETD olarak serbest ve liberal piyasayı savunan bir derneğiz. Son yapılan değişikliklerle birlikte serbest piyasanın ciddi bir şekilde darbe aldığını ve bu darbenin 6 ay ile sınırlı kalmayacağını öngörüyoruz. Referans olarak bakılan tüketici noktasında sosyal devlet mantığı yerine piyasadan bunu kapatma mantığına geldik. O yüzden bu ticaretinin önünü tıkayıcı bir hamle oldu. Bundan sonra 2023 işte emtia fiyatları ne zaman düzelir, dünya ne zaman kendi kendine normalleşmeye başlar bilmiyorum, biz de o zaman ticaret hayatımızda yeniden normalleşmeye başlarız diye düşünüyorum.

Keşke hepimizin imkanı olsa EPİAŞ’ın kurduğu vadeli elektrik piyasasında herkes işlem yapsa,  doğru fiyatlar olsa ve yatırımcının önü açılsa. Ama bunu yapmamız 1-2 sene içerisinde imkansız gibi görünüyor.

2018’de gaz krizi yaşadık, o önemli santrallerin çoğu YEKDEM’deydi.  YEKDEM’den çıkan santrallerin ticareti başlamıştı onu bununla öldürdük. Normalleşmeyi beklememiz ve görmemiz gerekiyor. Sadece Türkiye ve Çin’in değil, tüm dünyanın normalleşmesi gerekiyor. Yanı başımızda bir savaş var. Bunun etkilerinin kısa vadede çözüleceğini düşünmüyorum. Etkilerin 2-3 senelik periyotlarda olacağını düşünüyorum. O yüzden bu süreçte de bizde normalleşme olacağını öngörmüyorum.

“ARZ SIKINTISININ 2023’TE DE DEVAM EDECEĞİNİ ÖNGÖRÜYORUZ”

2022 yazı nasıl geçecek diye baktığımızda aslında çok değişken var. Hava sıcaklığı, talep ve bir sürü belirsizlik var. Ama bizi zor bir yaz bekliyor. Çünkü geçen sene yaşanan arz sıkıntısının hala devam edeceğini ve 2023’te de bunun devam edeceğini öngörüyoruz. Geçen sene su yoktu, bu sene su var, ama konuşulduğunda ‘o kadar da abartmayın’ noktasında bir yaklaşım var.

Enerjisa Üretim Ticaret ve Enerji Çözümleri Genel Müdür Yardımcısı Yusuf İlimsever

‘YENİDEN YATIRIM DÖNEMİNE GİRMEMİZ GEREKİYOR’

2016 yılından beri biz 45-50 dolar civarında elektrik fiyatları gözlemliyoruz. Geçen sene Ağustos ayına kadar bu böyleydi, bu da alışkanlık getirdi.

45-50 dolar yatırım yapmak için ideal seviyeler değil. Dolayısıyla o zaman belki müdahaleler olmasaydı şu anda bir yatırım dönemi görüyor olabilirdik ki baktığınız zaman Türkiye büyüyor, enerji talebi geçen sene yüzde 8 büyüdü. Enerji talebi daha da artarak devam edecek. Çünkü gerek demografik yapısı gerek bölgesel konumu, gerek insan, üretim artacak, enerji talebi artarak devam edecek. Dolayısıyla bizim net bir şekilde yeniden yatırım dönemine girmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu noktada eskiden sübvasyonlar olmasaydı şu an bu olmazdı. Dolayısıyla, piyasaya müdahale olursa arz güvenliği orta vadede sıkıntıya girer gibi bir konu ortaya çıkıyor. Son 10 yıla baktığımız zaman kurulu güçte muazzam bir büyüme var. 100 bin MW sınırını aştık. Dolayısıyla özellikle yenilenebilir santrallerin sayısı çok fazla. Aslında Avrupa’nın da yaşadığı bizim de gelecekte daha da çok yaşayacağımız en temel konu kurulu güçle beraber risk yönetimi olacak. Dolayısıyla eğer bir piyasanız yok ise yani çalışan bir piyasanız yokSA bu risk yönetimi çok zor hale geliyor.

“2023 İÇİN ŞU AN NE YAZIK Kİ BİR STRATEJİ YAPMAK MÜMKÜN GÖZÜKMÜYOR”

2023 için ne planlıyoruz? Önümüzdeki 1 yılı en azından planlayarak gitmeyi, üretimi hedge etmeyi temel strateji olarak belirleyen bir şirketiz. Dolayısıyla şu an Mart itibariyle 1 megavat sabit fiyattan enerji ticareti olmadı piyasada. Bunun temelinde iki tane neden var? Bir tanesi, mevcut usul ve esaslarla beraber ikili anlaşmaların durumunun net olmaması. İkinci neden, bence daha çok önemli bir neden şu an herhangi bir üretici bu usul ve esaslar uygulamada olsa veya olmasa dahi sabit fiyattan bir enerji satışı yapmaz. Çünkü usul ve esaslar devreye girdiği anda kazanmadığı bir bedelden bir desteklemeye tabii olacağını bilecek. Dolayısıyla 2023 için şu an ne yazık ki şu aşamada bir strateji yapmak mümkün gözükmüyor. Umutsuz olmamak lazım. 

Burada şöyle bir dünya da var. Geçmiş dönemde de özellikle bence ticaretteki en büyük problem bu senenin başına kadar özellikle, sanayi tüketicisinin spot endeksli elektrik tedarik etmesiydi. Dolayısıyla sabit fiyata olan talep düşüktü. O da piyasa hacmini negatif etkiliyordu. Şu anda da sanayicilerle konuşuyoruz. Onlardan sabit fiyat alım talebi geliyor, ama üreticiler artık satmak istemiyor. Belki bu piyasa yeniden başlar ve daha sağlıklı bir şekilde başlar, çünkü herkes bunun farkında; elektrik artık 45-50 dolar değil. 100-200’e çıkabilir veya 30’a düşebilir. Dolayısıyla risk yönetimi çok kritik. Net söylemek gerekirse, bizim kesin bir piyasaya ihtiyacımız var,  ama belki biraz zamana da ihtiyacımız var.

“BAZI EMTİALARDA FARKLI VOLATİLİTE GÖREBİLİRİZ”

Tahminen Ağustos ayı gibi Avrupa’da gaz depoları dolduğu takdirde halen Rus gazı akıyorsa farklı bir gaz fiyatı da görebiliriz. Dolayısıyla her şey yukarı gibi görünüyor evet, ama aşağı düşürecek faktörler de var. Belki bu yazın sonuna doğru bazı emtialarda farklı volatilite görebiliriz. Kış için şu andan yorum yapmak ise çok zor. Arz güvenliği bakımından yıl için konuşursak geçen sene toplamda 330-340 TW Türkiye’nin elektrik talebi vardı. Muhtemelen bunu bu sene geçeceğiz. Dolayısıyla yazın arz güvenliğinde bir sıkıntı görmemiz olası. Bu durum rüzgara çok bağlı olacaktır. Umarım bu dönemi daha planlı atlatırız.

Bir gaz kesintisi yaşadık, ama baktığımız zaman Türkiye’nin çok güçlü bir gaz altyapısı var. Hatta birçok Avrupa ülkesini kıskandıracak seviyede bir gaz alt yapımız var ve bunu optimum şekilde kullanırsak belki kışı da bu seneden daha iyi geçirebiliriz.