
Altın madenciliği sektörü kuruluşlarından TÜPRAG, Türkiye’de yatırım, üretim ve istihdama katkı sağlamanın yanı sıra ‘Önce insan ve çevre, sonra madencilik’ anlayışıyla bir kültür oluşturarak işletmelerinde uyguladığı sürdürülebilirlik faaliyetleriyle de Türkiye’de alanında ilk ve öncü olma hedefiyle çalışmalarını yürütüyor.
Altın madenciliği alanında faaliyet gösteren TÜPRAG, faaliyet gösterdiği bölgelerde ekonomik katkının ötesine geçerek sosyal ve çevresel faaliyetleriyle de iz bırakmaya özen gösteriyor.
Faaliyet gösterdiği tüm işletmelerinde sürdürülebilir madencilik ilkesi çerçevesinde çevreyi korumak, paydaşları ile saygılı ve şeffaf ilişkiler kurarak sorumluluk sahibi madenciliğe ulaşmayı ilke edinen şirket, bu kapsamda sürdürülebilirlik konusunda ortak standartları düzenleyen ‘Sürdürülebilirlik Entegre Yönetim Sistemi’ni (SIMS) geliştirdi.
“SIMS KAPSAMINDA ENERJİ VE SERA GAZI EMİSYONLARININ YÖNETİMİ SAĞLANIYOR”
‘Önce insan ve çevre, sonra madencilik’ anlayışıyla çalışmalarına devam eden şirket, SIMS olarak adlandırılan, ‘Sürdürülebilirlik Entegre Yönetim Sistemi’ni, 2020 yılı itibariyle uygulamaya koyarak tüm politika ve işleyişleri bu çatı ve entegre kılavuzla uyumlu hale getirdi.
Genel Standartlar, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Standartları, Çevresel Performans Standartları, Sosyal Performans Standartları ve Güvenlik Standartları olmak üzere 5 adet performans göstergesinden oluşan seri hakkında açıklamalarda bulunan Çevre ve Sürdürülebilirlik Grup Müdürü Jale Şakıyan Ateş, “Bu noktadaki amacımız ve beklentimiz, tüm işletmelerimizin bu 5 ana kriteri ve bunlara bağlı olan 51 alt kriteri asgari düzeyde karşılıyor olmalarıdır. Ayrıca, SIMS’te belirtilen ortak standartlar kümesinden hareketle yapılandırılmış toplamda 367 gereklilik maddesi bulunuyor. Bu maddeler işçi sağlığı ve iş güvenliğinden çocuk işçiliğine, biyoçeşitlilikten enerji ve sera gazı emisyonlarının yönetimine, sürdürülebilirliğe ilişkin akla gelebilecek bütün olguların şirketimizdeki mevcudiyetini ve düzeyini düzenli olarak takip ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
Çevre ve Sürdürülebilirlik Grup Müdürü Ateş, ‘Sürdürülebilir Entegre Yönetim Sistemi’ kapsamında sistemin tüm küresel standartlarla birlikte güncellendiğine vurgu yaptı. Ateş, “Güvenli iş ortamında, riskler belirlenirken fırsatlar da belirleniyor. Türkiye’deki ilk maden arama kurtarma çalışması TÜPRAG tarafından yapıldı” ifadelerini kullandı.
“YERALTINA KURULAN HAVALANDIRMA SİSTEMİ İLE YÜZDE 28 ENERJİ TASARRUFU”
Bu kapsamda yürütülen çalışmaları örneklendiren Ateş, atık yönetimi, arazi kullanımı, su yönetimi, biyoçeşitlilik, rehabilitasyon ve hava kalitesi gürültü titreşim standartlarının bulunduğunu belirtti.
‘Sürdürülebilirlik Entegre Yönetim Sistemi’ kapsamında enerji verimliliği çalışmaları da yürütüldüğümü aktaran Ateş, yeraltına kurulan havalandırma otomasyon sistemi ile yüzde 28 enerji tasarrufu sağlandığını aktardı. Ateş, “Uygun çalışma ortamı sağlanması için temiz hava olması gerekiyor. Bu sebeple fanlar yardımıyla üfleniyor ve çalışma alanlarına gidiyor. Kirli hava ise nefeslikler tarafından dışa atılıyor” dedi.
TÜRKİYE’DE İLK KEZ UYGULANAN ‘AKILLI SİSTEMLER’ İLE RİSKLER MİNİMİZE EDİLDİ
Yer altı işletmesinde üst düzey teknoloji entegrasyonu ile yeraltı çalışmalarında çalışanlar için güvenli çalışma ortamı oluşturuldu. Uygulanan ‘Elektronik Ateşleme Sistemi’ ile olası sonuçlar göz önüne alındığında en riskli işlerden biri olan ‘patlatma’ işleminde neredeyse sıfır hata ile patlatma yapılabiliyor. ‘Elektronik Tike Tahtası’ yardımı ile yeraltında çalışan personelin giriş çıkışları teknoloji yardımı ile en hassas ve hatasız şekilde takip edilerek olası bir kazanın önüne geçiliyor.
Yeraltında uygulamaya alınan ‘Çarpışma Önleme Sistemi’ ülkemizde ilk kez bir yeraltı madeninde gerçek anlamda çarpışma algılama değil bir çarpışma önleme ve olası bir araç-yaya-iş makinesi karşılaşmasında operatörden bağımsız olarak iş makinasını durduran bir sistem. Böylelikle yeraltı çalışma ortamlarında sıklıkla karşılaşılabilen araç kazalarının önüne geçiliyor.
Aynı teknolojik altyapı üzerinde çalışan ‘VOD’ (Ventilation on Demand) yani Talep Üzerine Havalandırma Sistemi ile havalandırmanın nerede ihtiyaç var ise orada devreye girmesini sağlayarak yeraltı çalışma ortamlarında gerektiği yerde gerektiği kadar havalandırma sağlayarak çalışanların kirletici hava koşullarından etkilenmemesini sağlayarak sağlıklı bir çalışma ortamı yaratılıyor ve gereksiz enerji tüketmeyerek çevreci yaklaşımın hayata geçmesine olanak sağlanıyor.
TAKİP SİSTEMİ İLE HAVALANDIRMA
Elektronik Ateşleme, Yorgunluk Takip Sistemi, Çarpışma Önleme Sistemi, Elektronik Tike Tahtası, VOD Sistemi ve Sürüş Güvenliği uygulamaları ile işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda Türkiye’de ilk ve tek yer olma özelliği taşıyan ifade edilen TÜPRAG bünyesinde tüm çalışanlara takip sistemi kurularak cihaz takip sistemi entegre edildikten sonra hava verilecek alanlar tespit edilebildi. Hem verimlilik hem de çalışan sağlığı açısından pozitif etki sağlayan uygulamanın ilk kez TÜPRAG bünyesinde uygulandığı belirtildi.
TÜPRAG TARAFINDAN YÜRÜTÜLEN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK FAALİYETLERİ
Şirket tarafından bölgede gerçekleşen sürdürülebilirlik faaliyetleri kapsamında yerel kalkınmayı destekleyecek somut adımlar da atıldı.
Madencilik yaşam döngüsünün her aşamasında sosyal, çevresel değer yaratmak amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında hayatlarına dokunulan insanlar için gerçek, kalıcı ve somut faydalar yaratarak güven dolu planlı yarınlar inşa edilmesi amaçlanıyor.
TÜPRAG TARIM İLE KIRSAL KALKINMAYA DESTEK
Üzüm bağı projesi: Verimsiz tarım alanı ve tarıma uygun boş alanlarda, 2009 yılından başlayarak teraslama yöntemi ile 100 dekar şaraplık ve 100 dekar sofralık üzüm bağı alanı oluşturuldu. Proje sayesinde her yıl ortalama 75 ton üzüm hasatı yapılıyor. Elde edilen hasat Efemçukuru Köyü Tarımsal Kalkınma Kooperatifi ile birlikte piyasaya sunuluyor. Bu faaliyet ile bölgenin tarımsal faaliyetlerine ve ekonomisine maksimum fayda sağlanması hedefleniyor.
Arıcılık Faaliyetleri: Efemçukuru bölgesinde arıcılık faaliyetlerini teşvik etmek ve madenciliğin doğal yaşamla uyum içinde gerçekleşebileceğini göstermek amacıyla 2015 yılından beri bal üretimi yapılıyor. Yaklaşık 50 kovandan oluşan Tüprag arıcılık faaliyetlerine ek olarak bölge halkının da arıcılık faaliyetlerini destekliyor. Gerçekleştirilen sertifika programı sayesinde yöre halkından 27 kişiye arıcılık eğitimi verildi.
Ceviz üretimi: Efemçukuru’nda tarımsal ekonomik çeşitliliği güçlendirmek adına ceviz üretimine başlandı. 50 dönüm alana dikilen 850 fidan ile ceviz bahçesi oluşturuldu. Buradan yılda 1 ton hasat beklenmekte. Bölgede ceviz üretimine başlayan üretilerek ceviz fidanı desteği sağlanıyor. Bu bağlamda 1000’den fazla ceviz fidesi bölge halkıyla paylaşıldı.
BOTANİK BAHÇE PROJESİ
2022 yılında, Efemçukuru Altın Madeni işletme sahasından toplanan türler ile birlikte 50 farklı bitkiye ev sahipliği yapmakta olan bir botanik bahçesi maden bünyesinde kuruldu. Biyoçeşitliliğin korunması ve geliştirilmesi hedefleri doğrultusunda hayata geçen Efemçukuru Altın Madeni Botanik Bahçesi’nin 500 metrekarelik alanında Kelebek Çalısı, Katır Tırnağı, Kuş Dili, Karabaş Otu gibi bölge florasına ait onlarca bitki ve tohumları korunuyor. Madene gerçekleştirilen ziyaretler kapsamında konukların ziyaretine açık olan Botanik Bahçesi, bölgedeki biyoçeşitliliğe dair misafirlerin derinlikli bilgiler edinmesine imkan sağlayan öğretici bir işleve de sahip.
Efemçukuru’nda faaliyete başlayacak altın madeni için bölgenin florasına ve faunasına dair yürütülen çalışmalar 2000’li yılların başına dek uzayor. Efemçukuru’nda faaliyete geçmeden yıllar önce başlatılan biyolojik çeşitlilik araştırmaları, bölgenin flora ve faunasını kapsamlı şekilde haritalandırıldı. Bu çalışmalar kapsamında, 53 familyaya ait 233 bitki taksonu tespit edilerek bunların 15’i Türkiye’ye özgü endemik türlerden oluşuyor.
ÜRETEN KADINLAR GÜÇLÜ YARINLAR PROJESİ İLE KADIN GİRİŞİMCİLERİN DESTEKLENMESİ
TÜPRAG tarafından hayata geçirilen “Üreten Kadınlar, Güçlü Yarınlar” projesi, kırsalda yaşayan kadınların ekonomik ve sosyal güçlenmesini desteklemeyi amaçlıyor.
İlk fazı İzmir’in Efemçukuru, Çamtepe, Kavacık ve Çatalca köylerinde yürütülen projede, bölgedeki kadınlara yönelik ihtiyaç analizleri gerçekleştirilerek bu analizler doğrultusunda finansal okuryazarlık, e-ticaret, kooperatifçilik ve toplumsal cinsiyet eşitliği gibi konularda uygulamalı eğitimler düzenlendi. 150’den fazla kadın girişimci adayının katılımıyla tamamlanan bu süreçte, yerel kalkınmayı destekleyecek somut adımlar atıldı.
Projenin ikinci fazı 2025 yılında Uşak-Kışladağ bölgesinde başlatılarak yaklaşık 200 kadın girişimciye yönelik eğitim ve atölye programları gerçekleştirildi. Aynı zamanda Efemçukuru’nda başlatılan arıcılık eğitimleri sonucunda 20 kadın katılımcı üretime yönelik sertifikalar alarak bu girişimler kadınların kırsalda kendi gelir modellerini oluşturmasına katkı sunuldu. “Üreten Kadınlar, Güçlü Yarınlar”, yalnızca bireysel gelişimi değil, toplumsal dönüşümü hedefleyen sürdürülebilir bir sosyal etki modeli olarak da dikkat çekiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Türkiye’de ilk 6 ayda elektrikli ve hibrit otomobiller pazarın yaklaşık yüzde 45’ini oluşturdu3 Temmuz 202515:44 Şehit yakınları ve gazilere evsel doğal gaz tüketiminde yüzde 50 indirim sağlandı3 Temmuz 202515:42 TÜREB ve Aksa Elektrik, Türkiye Rüzgar Enerjisi Yatırımcı Buluşması’nda yatırımcı paydaşları bir araya getirdi3 Temmuz 202515:08 Aksa Çukurova Doğalgaz iç tesisat firmalarıyla bir araya geldi3 Temmuz 202514:15 EYODER: “Yeşil dönüşüm destekleri artırılmalı, EPS Ulusal Katkı Beyanı’na dahil edilmeli”3 Temmuz 202514:09