Temiz Kömür Teknolojileri Çalıştayı ve Paneli yapıldı
Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar, Türkiye’de 15 milyar tonun üzerinde kömür rezervi bulunduğunu belirterek, “Bu rezervi çevreye zarar vermeden temiz bir şekilde enerjiye dönüştürmek için yapılması gereken çok fazla iş var.” dedi.
Acar, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde düzenlenen Temiz Kömür Teknolojileri Çalıştayı ve Paneli’nde yaptığı konuşmada, Türkiye gibi enerji ithalatı yüksek ülkeler için kömür kullanımının çok önemli olduğunu belirtti.
Panel süresince Türkiye’de enerji kaynakları ve kömür kullanımına ilişkin önerilerin değerlendirileceğini anlatan Acar, “Türkiye gibi enerji maliyeti yüksek ülkeler için yerli kaynak kullanımı vazgeçilmezdir.” diye konuştu.
Acar, TÜBA’nın temel görevleri arasında çeşitli sektörlere yönelik politika ve strateji üretmek olduğunu ifade ederek, “Türkiye 15 milyar tonun üzerinde kömür rezervine sahip, bu rezervi çevreye zarar vermeden temiz bir şekilde enerjiye dönüştürmek için yapılması gereken çok fazla iş var. Bu sebeple çalıştay sektör açısından faydalı olacak.” diye konuştu.
TÜBA Enerji Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. İbrahim Dinçer de enerji alanında yol haritasını belirlemek amacıyla bir “Enerji Çalışma Grubu” oluşturulduğunu kaydetti.
Dinçer, bu kapsamda yurt içi ve yurt dışında enerji konusunda önemli başarılara imza atmış bilim adamlarıyla hareket ettiklerini ve öncelikli çalışma konularını belirlediklerini ifade etti.
Temiz kömür teknolojilerinin de bu çalıştayla ele alınması gereken en önemli konuların başında bulunduğunu aktaran Dinçer, bu tür çalışmalarla sektörün yapısına uygun çözümlerin geliştirilmesine devam edileceğini bildirdi.
Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, güneş ve rüzgar enerjisi gibi alternatif kaynakların devreye alınmasının hızlandırılması gerektiğini belirterek, “Türkiye doğal kaynak açısından çaresiz değil, 56 bin megavatlık doğalgaz enerjisine eşit güneş potansiyelimiz var.” dedi.
Güler, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafından Orta Doğu Teknik Üniversitesinde (ODTÜ) düzenlenen Güneş Enerjisi Teknolojileri Çalıştayı’nda yaptığı konuşmada, enerji politikalarındaki elektrik, doğalgaz, kömür ve güneş enerjisi gibi bileşenlerinin bir bütün içinde değerlendirilerek dengeli bir politika izlenebileceğini söyledi.
Enerjideki en önemli kavramın arz güvenliği olduğunu vurgulayan Güler, enerji kaynaklarının kesintisiz, ekonomik ve sürdürülebilir olması gerektiğini, enerji politikalarını oluştururken bu kavramı temel bir konsept olarak ele almak gerektiğini söyledi.
Geçmişte Türkiye’de bilime dayalı bir siyaset olmadığı için enerji politikalarının da bu yönde gelişmediğini belirten Güler, “Son yıllarda bir çok kavramı dikkate alarak, enerjide sürdürülebilir bir sistem oluşturmaya çalıştık. Kurulu güç 30 bin megavatlardan 80 bin megavatlara ulaştı. Alternatif kaynak zengini Türkiye’nin, güneş ve rüzgar enerjisini devreye almayı hızlandırması gerekiyor. Türkiye doğal kaynak açısından çaresiz değil, 56 bin megavatlık doğalgaz enerjisine eşit güneş potansiyelimiz var.” diye konuştu.
Dışa bağımlılık konusunun enerji politikalarında ikinci önemli kavram olduğuna işaret eden Güler, “Elektrik üretiminde amaç baz yükü oluşmasına katkıda bulunmak. Enerji kaynaklarının sürdürülebilir olması önemli. Bulutlu, karanlık, rüzgarın esmediği zamanlarda veya doğalgaz gelmeyince ne olacak? Sistemin devamlı 24 saat kesintisiz çalışması gerekiyor. İşte burada devreye güneş enerjisi teknolojileri giriyor, depolama gündeme geliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
CARİ AÇIĞA ÇARE ARAYIŞI
TÜBA Enerji Çalışma Grubu Yürütücüsü Prof. Dr. İbrahim Dinçer de Türkiye’nin en büyük problemlerinden birinin cari açığı arttıran enerji ithalatı olduğunu söyledi.
Bazı dönemlerde 60-70 milyar dolarlara kadar tırmanan enerji ithalatının büyüklüğüne dikkati çeken Dinçer, “TÜBA olarak bu noktada enerjide faydalı olacak çözüm politikaları üreterek bilgi platformu oluşturmayı amaçlıyoruz.” ifadesini kullandı.
Dinçer, iki günlük kömür ve güneş enerjisi teknolojileri etkinliğinin ardından sektöre ve akademik camiaya katkı sağlayabilecek rapor ve yayınların da önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacağını kaydetti.
AA