'Plansız kesintilerin yüzde 26’sı sadece scada müdahalesiyle sonlandı' 

‘Plansız kesintilerin yüzde 26’sı sadece scada müdahalesiyle sonlandı’ 

Şebeke kesintileriyle ilgili büyük bir ilerleme kaydedildiğini bildiren BEDAŞ Sistem İşletme Direktörü Emrah Kalkan; “Orta gerilim şebekesinde meydana gelen plansız kesintilerin yüzde 26’sı sadece scada müdahalesiyle sonlanmış veya daralmış olup bunların yüzde 30’u 3 dakika altında gerçekleşti” şeklinde konuştu. 

Sibel ACAR-ANKARA/ Ankara’da düzenlenen ‘İnavitas Kullanıcı Günleri’ etkinliğinin ilk günü Ankara’da gerçekleştirildi. 

23-24 Ekim tarihlerinde düzenlenen etkinlik kapsamında ‘Şebeke İşletme Süreçlerinde SCADA/DMS Sistemlerinin Dönüşümü’ oturumu gerçekleştirildi. 

Moderatörlüğünü İnavitas Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Alper Terciyanlı’nın yaptığı oturumda MEDAŞ Bilgi Teknolojileri ve Planlama Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Kırışıkoğlu, BEDAŞ Sistem İşletme Direktörü Emrah Kalkan, GDZ EDAŞ Planlama ve Teknoloji Direktörü Necati Ergin, Enerjisa Dağıtım Şebeke ve Sistem İşletme Direktörü Nuri Osman Çalışkan ve Dicle Elektrik Şebeke Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Nedim Tüzün konuşmacı olarak yer aldı. 

“KESİNTİLERİNİN YÜZDE 30’U 3 DAKİKA ALTINDA GERÇEKLEŞTİ” 

Etkinliğin açılışında konuşan BEDAŞ Sistem İşletme Direktörü Emrah Kalkan, şirketlerin sistemsel ihtiyaçlarının bölgesel farklılıklara göre değiştiğini ifade etti. 

Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Kalkan; “Birçok veri üretiyoruz. Fakat bunların yapay zeka temelli otonom sistemlerine dönüşmesi bizler için önemli. Dağıtım şebekesinde etkin mekanizmaların gelmesiyle sistemimizi daha fazla ayakta tutacak gündeme kavuşmamız gerekiyor. Şebekenin esnekliğini artıracak bir alt yapıya kavuşmamız şart” dedi. 

Kesintilerle ilgili büyük bir ilerleme kaydedildiğini de bildiren Kalkan; “Orta gerilim şebekesinde meydana gelen plansız kesintilerin yüzde 26’sı sadece scada müdahalesiyle sonlanmış veya daralmış olup bunların yüzde 30’u 3 dakika altında gerçekleşti” şeklinde konuştu. 

“SİSTEMLERİ KONTROL ETME NOKTASINDA SAYACIN ARKASINA GEÇMEMİZ GEREKİYOR” 

MEDAŞ Bilgi Teknolojileri ve Planlama Genel Müdür Yardımcısı Süleyman Kırışıkoğlu ise 2010 yılından beri şebekede kullanılan sistemlerde ciddi bir gelişimin söz konusu olduğunu bildirdi. 

Şebeke işletmede verinin kritik bir unsur olduğuna dikkati çeken Kırışıkoğlu; “İşletim sistemi konusunda veri ve verinin eş zamanlılığı konuları çok kritik. Bu veriler sahayla eş zamanlı değilse kullanıcı bu modüle güvenmiyor. Diğer bir husus ise çözüm ortaklarının sunduğu sistemlerin ihtiyaçları tam olarak karşılamıyor olması. Zaman ve bütçe kısıtlamaları sebebiyle uyarlama noktada biraz sıkıntı yaşanıyor” dedi. 

Kırışıkoğlu; “Bizim işimiz iletişimi kesintisiz dağıtmak. Elektrikte kritik olan konu izlenebilirlik. Üretimi tahminleme veya kısıtlama noktasında bazı işlemlere sahip değiliz. Uzaktan iletişimle süreci yönettik. DMS modüllerinin tahminleme ve kontrol etme performansı noktasında başarılı olmalıyız. Bundan sonraki süreçte sayacın arkasına geçiyor olmamız gerekiyor. Elektriği üreticiyle birlikte eş zamanlı üretiyor olmamız ilerleyen dönemlerde bizim için önemli olacak” diye konuştu. 

Sektörde ihtiyaçları anlatma noktasında da problemler yaşandığına vurgu yapan Kırışıkoğlu, şirketlerden esas beklentinin sonuç odaklı çözümler olduğunu belirtti. 

“BEKLENTİMİZ YENİDEN ENERJİ RESTORASYONU” 

GDZ EDAŞ Planlama ve Teknoloji Direktörü Necati Ergin de şebeke işletim sistemlerinin normal şartlar altında güzel çalışabilen uygulamalar olduğunu ifade ederek; “Fakat şartlarımız normal değil. Sürecin tamamına baktığımızda 50 yıl önceki şebekeyi yönetiyoruz. Geçtiğimiz zamanlardaki sistemsel durumlar bugün evrildi. Gün içerisinde sisteme 1400 MW güç devreye giriyor ve çıkıyor. Bölgelere göre şarj istasyonları, gerilim yükselmesi gibi farklı etkenler söz konusu. DMS sistemlerinden beklentimiz yeniden enerji restorasyonu. Bunun tamamen otomatik olmasını sağlayacak sistemler yok denecek kadar az. Elimizdekiyle maksimum faydayı sağlamamız gerekiyor” dedi. 

Bağlantı sayılarındaki artışa da değinen Ergin; “Bağlantı başvuru sayısına baktığımızda şu an için 70 bin adet seviyelerinde. Bu da saatte 43 başvuru demek. Yıl sonuna kadar 100 bin başvuruya doğru evrileceğiz. Konuyla ilgili bağlantı görüşlerinin analizlerini yapıyoruz. Gerilim yükselmesi/düşmesi gibi durumlarda gerilim regülatörlerini devreye almak istiyoruz. Bunları da DMS sistemlerle yapıyor olacağız” diye konuştu. 

“ŞEBEKEDEKİ YÜKLERİN DİNAMİKLERİ DEĞİŞTİ” 

Dicle Elektrik Şebeke Operasyonları Genel Müdür Yardımcısı Nedim Tüzün ise şebekenin dinamik olması sebebiyle bazı handikaplar yaşandığına vurgu yaparak; “Şebekedeki yüklerin türleri ve dinamikleri değişti. Bu konuda hızlı bir süreç işliyor. GES’ler, depolamalar şebekeye çok hızlı entegre oluyor. Bunları hızlı bir şekilde yönetebilmek biraz sıkıntı. Malzeme ve işçilik kalitesi konusunda da negatif durumlar söz konusu. Uygulamada alacağımız yollar olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. 

Sağlıklı şebeke yönetimi noktasında görüşlerini aktaran Tüzün; “Bizim faaliyet gösterdiğimiz bölge özellikleri açısından 3’e ayrılıyor.  Bunları şehir merkezleri, kırsal ve tarımsal bölgeler olarak ayırdık. Bu bölgeler kaliteli, kesintisiz ve kayıtlı 3K alanlarını oluşturuyor. Şehir içi 2 milyon abonenin 1 milyonun akıllı sayaçlara geçti. Fakat kırsal ve tarımsal bölgelerde durum tersine işliyor. Şu an için mevcutta 35 bin tane tarımsal sulama trafosu bulunuyor. Bu alanların ve kırsal bölgelerin tüketiminde kontrolü sağlamak güç. Kırsaldaki tüketim merkezi bölge tüketiminin yaklaşık 10 katı. Bu durumun çözülememesi durumunda sistemde bozucu etki yaşanabileceğini düşünüyoruz” dedi. 

“İŞLETME SİSTEMLERİ TEKNOLOJİ YATIRIMINA İHTİYAÇ OLAN BİR SEKTÖR”  

Enerjisa Dağıtım Şebeke ve Sistem İşletme Direktörü Nuri Osman Çalışkan da scada sistemi kurulurken aynı zamanda tüm alt yapının değiştiğine dikkati çekti. 

Özellikle dağıtım sektöründe trafiğin çok yönlü ilerlediğini ifade eden Çalışkan; “Yatırımlarla sistemi hızlandırmak ve verimli hale getirmek lazım” diye konuştu. 

Temiz bir gelecek için güvenilir ve temiz enerjiye ihtiyaç olduğunu belirten Çalışkan; “Bunun için iletim hattı yatırımı gerekiyor. Artık yenilenebilir enerji kaynakları için de şehirlerden merkeze enerji işletmek gerekiyor. 2030 yılına kadar yapılacak iletim hattı, aya ulaşacağımız mesafe kadar. 2050 yılında durum bunun 2 katına çıkacak. Gelişmiş ülkelerde enerji tüketimi azalır sanıyoruz fakat aslında şebekeye birçok santral ekleniyor. Durum katlanarak büyüyor. Kısacası çevrecilerin ihtiyaç duyduğu enerji için yeni bir enerji gerekiyor” dedi. 

Sistem kullanımıyla ilgili görüşlerini aktaran Çalışkan; “Kurallar bazen deneyimleyerek yapılır. Bunun için sistemlerin oturması gerekiyor. DMS sistemler tüm ihtiyaçlarımıza cevap vermeyebilir. Bazen bir şeyleri otomatik yaptırma imkanımız olduğu halde sistem güvenliği açısından bunları manuel yapmayı tercih ediyoruz. Bu sebeple şebeke sadece yazılımlardan ibaret değil. İşin içinde saha ve otomasyon kısmı var. Biraz kompakt bir yapıdan bahsedebiliriz. Problemleri biraz yaşayarak çözüyoruz. Bu konuda biraz süreye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum” dedi. 

Sektördeki yatırım fırsatları için de değerlendirmelerde bulunan Çalışkan; “Aşırı derecede teknoloji yatırımına ihtiyaç olan bir sektör. Bunun için mutlaka bir yatırım ortamı ve bu ortamın getirdiği yeni kurallar olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.