‘Kayıp-kaçak oranı yüzde 15 seviyelerine geldi’

ELDER-Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen enerji gündemine ilişkin, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

Serhat Çeçen, “Elektrik dağıtım hizmeti ortalama 5-6 senedir özel sektör tarafından veriliyor. En yüksek abone memnuniyetini sağlamak hedefiyle çalışmalara devam ediyoruz” dedi.

 

Üretimde son 10 yılda büyük yol kat ettiklerini vurgulayan Çeçen özel sektör tarafından finanse edildiğini belirtti. Çeçen, “Özelleşmeden önceki sürece göre 3 kat daha fazla yatırım, özel sektör tarafından tanımlandı. Önceliğimiz alt yapı yatırımları. Kentleşme sürecinin devam etmesiyle birlikte alt yapıda gelişmeler söz konusu. Bunun yanında, abone hizmet kalitesini nasıl geliştirebiliriz, arıza bakım onarım süreçlerini daha iyi nasıl yönetebiliriz gibi teknik yatırımlar da yapıyoruz.

Üretim tarafında son 10 senede 40 bin MW’lerden 80 bin MW’ye geldik. Dağıtım sektörü özelleştirildi. Bunların her biri özel sektör tarafından finanse edildi. Finansal yükümlüğümüz de söz konusu” diye konuştu.

 

“MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ”

 

Müşteri memnuniyeti konusuna değinen Çeçen, “Önümüzdeki süreçte, iletişim çalışmalarını güçlendirmek, müşteri tarafında kendimizi daha iyi tanıtmak için çalışacağız. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Berat Albayrak’ın ortaya koyduğu “müşteri memnuniyeti” çalışmalarının şeffaf bir şekilde takip edildiğini söylemek isterim. Müşteri memnuniyetini geliştirdikçe sahaya yansımasını hep birlikte takip ediyor olacağız.

Yatırım olarak 18 milyar dağıtım şirketlerine verilmiş olan yatırımlar var. Bu, kamu dönemine göre 3-3,5 kat anlamına geliyor. Bunu da yatırımcılar olarak biz finanse ediyoruz. Bu yatırımları 2-2,5 senelik bir periyotta tamamlama düşüncemiz var.

Finanse ediyoruz. Sonra da tarife yöntemi ve oluşturulan kurallara göre geri ödemesi modellemesi oluşuyor. ” diye konuştu.

 

Serhat Çeçen, “Elektrik dağıtım şirketlerinin geçen yıl 3,5 milyar yatırım yükümlülüğü vardı. 3,7 milyar lira yatırım gerçekleştirdik. Bunu tarifeden aynı yıl içinde 10’da birini alacağız. 10 yıl içinde geri ödemesi olacak” dedi.

 

“DÜZENLEMELERLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZI YAPTIK”

 

ELDER-Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen, “Bizler bu işleri inşa eden birinci jenerasyonuz. Uygulamacı olarak bizler, regülasyon tarafında EPDK ve Bakanlık. Sistemi daha iyi kurgulamak için yasal düzenlemelere ihtiyaç var. Sektör toplantısının öğleden sonraki bölümünde Bakanlık, EPDK ve diğer kamu çalışanlarıyla olması gereken düzenlemelerle ilgili çalışmalarımızı yaptık. 6446 sayılı yasanın sadece dağıtımı ilgilendiren değil üretim ve diğer alanlarla da ilgili çalışmalar var. Biz de dağıtımla ilgili konuları vurguladık.
Örneğin; Kamulaştırma, bizim yatırım süreçlerimizi geciktiren en önemli süreç. Onun optimizasyonu yönünde önerilerimiz oldu. Zaman zaman 10 km’lik bir hat yapıyorsunuz bir direk ona engel oluyor. Mülk sahibiyle uzlaşamazsanız işleri tamamlayamıyorsunuz. Genel aydınlatmayla ilgili önerilerimiz oldu. Ruhsatsız binalara enerji verilmesinde çok önemli sorunlarla karşılaşıyoruz. Süreçleri hızlandırmak adına önerilerimiz oldu” diye konuştu.

 

ARIZALI ARMATÜRLER ONARILDI

 

Serhat Çeçen, “Genel aydınlatmayla ilgili, Bakanlık Nisan – Mayıs aylarında çok kapsamlı bir denetim yürüttü. Türkiye’de 6 milyon 650 bin sokak lambası var. Bunların 5,5 milyonunu yerinde incelendi ve yüzde 5 – 7’i arızalı çıktı. Arızalı armatürlerin büyük bir kısmı da tamir edildi” dedi.

 

GENEL AYDINLATMADA ENERJİ SAĞLAMA YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN KAMUYA DEVREDİLMESİ GÜNDEMDE

 

Genel aydınlatmayla ilgili enerji sağlama yükümlülüğünün dağıtım şirketlerinden alınıp kamuya devredilmesi sürecinin devam ettiğini belirten Çeçen, Bakanlığın çalışmayı yürüttüğünü aktardı.

Çeçen sözlerine şunları ekledi: “Sokak aydınlatmasının sektöre iki kalemde yükü var: işletme ve enerji tedarik kalemleri. Enerji tedarik süreci 1,2 milyar TL’yi buluyor. Bunu Hazine ödemiyor. Elektrik Piyasası Kanunu’ndaki düzenlemeyle bunun yüzde 80’ini bakanlık ödüyor. Dağıtım şirketleri olarak bizim burada yükümlüğümüz enerji sağlamak. TETAŞ’tan alıp, ağırlıklı olarak belediyelerin oluşturduğu tüketicilere iletiyoruz.

Belediyelerin ödeme yükümlülüğü ise yüzde 5-10’la sınırlı, kalan kısmını Enerji Bakanlığı’nın bütçesinden tahsil ediyoruz. Bu para bizde de kalmıyor. Biz yalnızca tahsil ediyoruz. Biz elektriği EPDK’nın belirlediği fiyattan TETAŞ’tan alıyoruz, yine EPDK’nın belirlediği fiyattan belediyelere fatura ediyoruz. Götürüp TETAŞ’a ödüyoruz. Belediyeden bir dönem alamamıştık. 300 Milyon TL alacağımız birikmişti. Buna rağmen TETAŞ’a gidip borcumuzu ödemiştik. 1,2 milyar liralık toplam enerji bedel karşılığı.”

 

RUHSATSIZ OLMASINA RAĞMEN ELEKTRİK BAĞLANMASININ ÖNÜ MÜ AÇILACAK?

 

Ruhsatsız binalara elektrik bağlanması konusunda şu sözlere yer verdi: “Suyu, doğalgazı, telefonu olan insanların mağdur olmasını, yüksek bedelle elektrik kullanmasını engellemek amacıyla çözüm olmasını istiyoruz. Vatandaşın mağduriyeti giderilmeye çalışılacak.

Eskiden bütçe kanununa ilave yapılırdı. Kamu hizmetinden yararlanması için geçici abonelik verilirdi. Bunun gibi çözümlerin tartışılmasında fayda görüyoruz.

Kademe kademe yukarı çıkarmak gereken bir şey. Yüzde 100 müşteri memnuniyeti olmazsa olmazımız. Gelecek senenin hedefi de bizler tarafından sonuçlandırılmaya çalışılacak.”

 

İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ VE İNSAN KAYNAĞI

 

Serhat Çeçen yıl sonu hedeflerine değinerek şunları söyledi: “Biz istihdam seferberliği başladığından bu yana sağladığımız istihdam rakamı 5 bini buldu. Toplamda yüzde 10’a denk geliyor. Yıl sonunda yüzde 10’u tamamlamış olacağız. 18 milyar lira yatırım hedefimiz var. 18 milyarlık borca giriyoruz bankalarla. Bunun da 4 yıl süresinde kullanacağımızı belirtiyoruz. Tamamlamamız gereken yükümlülüğümüzdür bu.

İnsan kaynağımıza mesleki yetenek anlamında ciddi yatırımlar yapıyoruz. Daha fazla eğitim veriyoruz. Bunu çok önemsiyoruz. Altyapı ihtiyaçları var ama bir yandan da insan kaynağına ihtiyacımız var. 3 kaynak var; zaman, para ve insan. İnsana, eğitime daha fazla yatırım yapıyoruz.”

 

AKILLI ŞEBEKE YOL HARİTASI PROJESİ NE DURUMDA?

 

Akıllı Şebeke Yol Haritasının büyük faydası olduğunu belirtti. Çeçen, “Akıllı Şebeke Yol Haritası (TAŞ 2023) EPDK’nın hazırlamış olduğu katma değeri yüksek bir proje. Bize çok faydaları olacak bir çalışma. Karşılaşabileceğimiz sorunları önceden görüp, ona göre önlemleri alan, tedavi hızını artıran bir yapı sunacak. Bu proje, diğer teknoloji yatırımlarıyla da desteklenecek. Dolayısıyla ülkemize çok büyük faydası olan bir planlama.
Bu senenin sonunda proje raporumuz oluşacak. Bu rapor; “model”, “mevcut durum tespiti”, “arzu edilen hedeflerin tespiti” ve “yol haritalarının şekillenmesi” gibi 5 fazdan oluşuyor. Proje ile, 2018’den itibaren fayda maliyet analizi çerçevesinde, hangi teknolojileri, hangi önceliklerle, hangi bölgelerde yapabiliriz konusunu konuşacağız görüşeceğiz. 2019’dan itibaren de teknoloji yatırımlarımızda ciddi bir artış olacaktır” diye konuştu.

 

TEKNOLOJİ YATIRIMLARI

 

Arızayla ilgili önceden bilgilendirme yapabilmenin artık mümkün olacağını söyleyen Çeçen sözlerine şunları ekledi: “Yatırımların yüzde 15’i teknolojik yatırımlara ayrılıyor diyebiliriz. Bu rakam 2,7 milyar TL’ye denk geliyor. Coğrafi bilgi sistemi, SCADA sistemleri, bütün bu kurulan sistemlerin güvenlik sistemleri, bütün bunlar teknolojik yatırımlarımızı oluşturuyor.

SCADA sistemi, oluşan arıza veya oluşma potansiyeli olan arızalarda önlemleri önden veya anında alıp kısa zamanda çözüm üretme sistemidir. Bu da vatandaşa arızayla ilgili önceden bilgilendirme yapabilmemizi sağlıyor, sonrasında arızayı giderici önlemlerin çalışmaları yapılıyor, ondan sonra arızanın ne kadar süreyle yapılacağının bilgisi veriliyor. SCADA’dan sonra fiber koruma, bilgiyi koruma gibi yatırımlar peşi sıra gelecek.”

 

ELDER Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Çeçen “Geçtiğimiz haftalarda EPDK bu konuyla ilgili düzenlemede bir revizyon yaptı ve mesafeleri tanımladı. Kaç metre olursa dağıtım şirketinin yükümlülüğüne giriyor ya da özel hat kapsamına giriyor, bunları belirledi. Artık metraj üzerinden bu hattın belli bir mesafeyi aşması durumunda bu, dağıtım şebekesi oluyor. Burası bizim sorumluluğumuzda. Bundan sonraki kısım da şebekenin bir unsuru oluyor ama bu hattın yapımını müşteri üstlenebiliyor ve bu durumda dağıtım bedeli alınmıyor. Artık belirsizlik ortadan kalktı.

Her talebin karşılanmasında şehir ve kırsalda çözüm farklı. Örneğin Mezralara elektrik getirmesi bir sürü kanundan dolayı kolay değil. Bunlar çok tartışılan konular. Bir taraftan çevresel nedenler ile orada yapılaşmaya izin verilmiyor. Bir taraftan vatandaşların köyüdür evidir, oraya enerji verilmesi gerekiyor. Biz burada karar verici değiliz, hizmet sağlayıcıyız. Yasaların bize çizdiği çerçeveye uymakla yükümlüyüz.

Bizim asli işimiz elektriği vermek bağlamak. Çok tartışılan konulardan bir tanesidir yaylalara ya da mezralara elektrik verilmesi ama imar kanununun çok net hükümleri var. Gerekli izinler kamu kuruluşlarından alınmadıkça enerji bağlanamaz. Bağlarsanız suç işlemiş olursunuz. Burada lokal çözümler önemli. Kamu ve gerekirse bizlerin de katkısıyla oraya hat götürmektense, güneş, ısı pompaları, depolama ve basit rüzgâr projeleriyle oranın enerjisi ihtiyacını karşılamamız lazım. Biz de burada üzerimize düşeni yaparız.

Bu gibi ihtiyacı olan bölgelerin kamulaştırma, şehir planlama bu gibi kanunlarla desteklenmeye ihtiyacı var. Salt ulaşabilen yere o yükümlülük bizim oluyor ve biz bu hizmeti altyapı yatırımlarıyla birlikte sağlıyoruz. Eğer orada mevzuat ve kanuni açıdan desteğe ihtiyaç varsa, bunlar adım adım düzenleniyor.

Öncelikle mevcut hizmeti en iyileştirmek gibi bir yol haritamız var. Ar-Ge ve teknolojiyi daha iyi kullanarak elektrik dağıtım hizmetini daha kaliteli olarak Türkiye’nin en uç noktalarına ulaştırmak bizim görevimiz. “Buraya elektrik götüremeyiz” değil, bugünkü teknik şartlardan dolayı bunu çözemediğimiz olabilir. Ama Ar-Ge ve onun yaratacağı sonuçlarla sağlayacağımız elektrik ile Türkiye’de her noktaya elektriği götürmekle yükümlüyüz” dedi.

 

KAÇAK KULLANIMLA MÜCADELE

 

Serhat Çeçen kayıp kaçak konusuna değindi ve şunları söyledi: “Bizim hizmetimizin ana unsurlarından biri kayıp kaçağı en optimum seviyeye getirmek. Türkiye genelinde 5 senede kayıp kaçak oranı yüzde 25’lerin üzerindeyken şimdi yüzde 15’li seviyelere geldik. Kayıp kaçağın çok yüksek olduğu Dicle, Vangölü ve Aras bölgelerinin dışındaki bölgelere bakarsak geldiğimiz nokta çok daha iyi. Yüzde 8’lere, OECD seviyelerine geldik. Rahat ve organize ve planlı iş yapabildiğimiz alanlarda bu performansımızı çok daha iyi gösterdiğimizi söyleyebilirim. Bütün bunlar, buralarda daha çok düzenlemeye ihtiyaç olduğunu gösteriyor.

Son dönemde Toroslar bölgesinde Suriye nedeniyle biraz artış var. Şunu da söylemekte fayda var, elektrik dağıtım sektöründe tüm Türkiye’de vatandaş memnuniyeti artarken, kaçak mücadelesinin arttığı Dicle, Vangölü ve Aras bölgelerinin diğer bölgelerimize göre memnuniyet oranının daha düşük olduğu gözlemlenmektedir. Kaçak mücadelesi arttıkça memnuniyette düşme oluyor. Bu hep birlikte çözeceğimiz bir sorun. Burada hepimiz aynı yerdeyiz. Bu bölgelerde de düşme oldu. EPDK kayıp kaçak oranlarını yıl sonunda açıklıyor. Kaçak mücadelesi yolunda gidiyor. Mücadelede hiçbir kesinti yok, devam ediyor. Bu mücadelemizde ciddi oranda teknoloji kullanmaya başladık. Özellikle doğu ve güney doğu bölgelerinde akıllı şebekelerle sayaca müdahaleyi imkânsız hale getiriyoruz. Kaçağın yoğun olduğu tarımsal sulamada ciddi bir mücadelemiz var. Bunlar olumlu gelişmeler.”

 

ZAM BEKLENTİSİ VAR MI?

 

Serhat Çeçen son olarak elektriğe zam sorusuna şu şekilde cevap verdi: “Elektrikteki fiyat düzenlemesi EPDK’nın yetkisindedir. Hükümetimizin anlayışına baktığımız zaman gözlemlediğimiz kadarıyla yaşamadık bu zamana kadar. Öte yandan daha önce de belirttiğimiz gibi, son 10 yılda enflasyondan arındırarak fiyat ortalamasını koyduğumuzda elektrik fiyatlarımızın yüzde 22 düştüğünü görüyoruz. Buna geçmişteki fiyatın düzeltilmesi de diyebiliriz.”