
EPDK Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş, katıldığı bir televizyon programında ‘Son Kaynak Tedarik Tarifesi’nde (SKTT) yapılan değişiklikler ile ilgili merak edilenleri yanıtladı.
EPDK Başkan Yardımcısı Hacı Ali Ulutaş, SKTT ilgili yaptığı değerlendirmede, “Aslında bu kavramlar eskiden beri varolan bir kavramdır ve özünde tüketiciyi koruyan bir kavramdır. Şöyle ki elektrik piyasasında serbest tüketici kavramı herhangi bir elektrik tedarik şirketi (tedarikçi) ile ikili anlaşma yaparak elektrik enerjisini bu tedarikçiden aralarında anlaştığı fiyattan/koşullardan alma hakkına sahip olan tüketicileri ifade etmektedir. Son kaynak tedariği ise serbest tüketici olma hakkına sahip olan tüketicilerin herhangi bir anlaşma yapmadığı/yapamadığı veya bu anlaşmaların bittiği aşamalarında elektriksiz kalmaması adına görevlendirilen görevli tedarik şirketlerinden (ki bu şirketler bu tedariği bu tüketicilere sağlamak zorundadır) kanunen-enerjisini alabilmesini sağlayan bir elektrik alış-satış işlemidir. Yani sana elektrik satacak firmayı kendin belirlememişsen/belirleyememişsen; enerjisiz kalmaman için kanunen bir şirketin sana enerjiyi satmakla görevlendirilmesidir. Hukuken görevlendirilen bir işlem için yapılacak ticaretin fiyatının da düzenlenmesi elektrik piyasası kanununda yer almaktadır. Bu fiyata ‘Son Kaynak Tedarik Tarifesi’ (SKTT) diyoruz. Yapılan düzenleme son kaynak tedarik tarifesinin uygulanacağı bir limit değişiklikleridir” diye konuştu.
“LİMİT ALTINDA KALAN HİÇBİR VATANDAŞIMIZIN FATURASI BU DÜZENLEME NEDENİ İLE ARTMAYACAK”
Limit değişikliği ile ilgili detayları aktaran Ulutaş, “Bu değişikliğin gerekçesine gelecek olursak biz EPDK olarak enerji maliyetlerini ilgili kanunların emredici hükümleri doğrultusunda gerek akaryakıt, gerek doğal gaz gerekse de elektrik sektörlerinde yakından takip etmekteyiz. Bakanlıklarımız ve Devletimizin tüm organları ile birlikte yapılan çalışmalar, sübvansiyonlar, enerji yardımları, enerji maliyetleri ve hazineye getireceği yükler kapsamında elektriği yüksek miktarda tüketen ve tarifesi sübvansiyonlar sebebi ile enerji maliyetlerinin altında kalan özellikle mesken abone grubunda yer alanların sübvansiyonlar yerine maliyet bazlı olarak oluşan serbest piyasadan elektrik almalarını sağlamaya dönüktür. Kimsenin elektriği kesilmeyecek, kararda yer alan limitin altında kalan hiçbir vatandaşımızın da faturası da bu düzenleme nedeni ile artmayacaktır” İfadelerini kullandı.
“SÜBVANSİYONUN KİMLER İÇİN YAPILMASI GEREKTİĞİ DAHA ÖNEM KAZANACAK”
Neden böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyulduğu ile ilgili açıklamalarda bulunan Ulutaş, sözlerine şöyle devam etti:
Ülkemizde 41 milyon civarında mesken elektrik abonesi bulunmaktadır. Sayı olarak bu rakamın yaklaşık yüzde 3’ü yani 1,2 milyon abonenin tüketimi yıllık 5.000 kWh/yıl olan limitin üstündedir. Neden rakam 5.000 veya başka bir şey değil, bu rakamlar nasıl çıkıyor buna birkaç başlıkta cevap vereyim. Yıllık tüketimi çok az olan tüketim noktalarını çıkardığımızda, yayla gibi yazlık gibi yerler yıllık tüketim miktarına bakıldığında çok anlamlı veri üretmemektedir. Ülkemizde mesken abonelerinin yıllık ortalama tüketimi yaklaşık 2.000 kWh, günlük ortalama tüketimi ise yaklaşık 5,5 kWh olarak hesaplanmaktadır. Mevcut durumda; kademeli tarife yapısında bu abone grubunda 8 kWh/gün üzerinden bir kademe sınırı olduğu düşünüldüğünde; ortalama bir meskenin düşük kademeden tarifelendirildiği ve sübvansiyon oranının ortalama bir mesken için yüzde 60’lara ulaştığı görülmektedir. 2025 yılı için mesken tüketiminin 70 milyar kWh olacağı varsayıldığında sübvansiyonun boyutlarının çok ciddi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Elektrik enerjisinin yaşam için vazgeçilmez olduğu bir dünyada sübvansiyonun neden nasıl olduğuna değil kimler için yapılması gerektiği daha önem kazanacaktır. Şöyle ki tüketim miktarı bahsedilen rakamların üstünde ki yıllık 5.000 kWh ki bu da günlük yaklaşık 13,9 kWh’e denk gelmektedir, bir mesken tüketimi nasıl bir ihtiyaca göre tüketmektedir. Bunu mukayese etmek için evde biz neler kullanıyoruz, hangi cihazlar kullanıyoruz ve bunlar ne kadar enerji harcar ve günlük/aylık ne kadar tüketime tekabül eder. Kısaca ve genel olarak E enerji sınıfı yani verimsiz cihazlar kullanarak yapılan hesaplamalar ile aylık 183,96 kWh, günlük 6,13 kWh gibi bir tüketime neden olmaktadır. Bunun da faturaya yansıması 381,23 TL gibi bir tutara tekabül etmektedir.
Şimdi günlük 13,9 kWh’in üzerinde bir tüketimi olan mesken (yaklaşık 1.040 TL) ile normal koşullarda kademedeki rakam bile olan günlük 8 kWh tüketimi (yaklaşık 497 TL) olan bir meskenin aynı şekilde desteklenmesi sosyal bir devlet açısından uygun düşmeyecekti. Bu nedenle tüketimi çok olan abonelerin gerçek maliyet üzerinden enerji tedariğini kendilerinin ikili anlaşma yolu ile yapmaları ve sübvansiyonun ana ihtiyaç üzerinde kalmasının sağlanması amaçlanmıştır.
Yapılan düzenleme ile net bir şekilde ifade ediyorum kimsenin faturasına bir zam yapılmamıştır. Belirttiğim kesimde kalan tüketiciler serbest piyasadan tedarik şirketlerinden kendi tüketim profillerine uygun olarak karşılıklı anlaşarak ikili anlaşma yolu ile elektrik tedariğini sağlamaya dönüktür. Bu tüketiciler için bile zam söz konusu değildir, sübvansiyonun dışına çıkarılma ve gerçek maliyetle karşılaşmadır.
Evden şarj edebilme yetisi site, apartman gibi yerlerde gerek imar mevzuatı, gerekse kat mülkiyeti kanunu, otopark yönetmeliği çerçevesinde ortak genel kullanıma açık şekilde yapılması halinde zaten mesken kullanımının enerji tüketimini etkilemeyecektir. Diğer yandan müstakil ev kullanıcıları için (burada kastedilen villa tipi) ise bahçe, peyzaj, sulama, ışıklandırma ve ısıtma-soğutma sistemi dikkate alındığında son kaynak tedarik limitinin üstünde bir tüketim olması beklenmektedir. Bu durumda şarj tüketiminin bu tip tüketiciler için etkisi zaten olması beklenmez. Yani müstakil evlerde elektrikli araç şarj etme işi müstakil evin zaten artacak olan faturasını düzenleme kapsamına şarj için girmesine sebep olmayacak, artan maliyete ek olarak dahil olacaktır. Ancak kırsal bölgelerdeki müstakil meskenlerdeki düşük yıllık tüketim ortalamasına sahip olanlarda ise yıllık şarj etme süresine bakıldığında kış ve yaz şarj ihtiyacına bakılırsa bunlar için bir etkinin olması da beklenmeyecektir.
“KİMSENİN FATURASINA ZAM SÖZ KONUSU DEĞİL”
Siyasetten de ‘uzman’ ünvanlı bazı insanlardan da ne yazık ki bazı doğru olmayan açıklamalar duyuyoruz. SKTT’ye dahil olmayan Ayda 495 TL fatura ödeyen birine yüzde 140 zam yapılsa bu yaklaşık 1200 TL’ye tekabül eder. Böyle bir zam ya da artış kesinlikle mümkün değil. Bu hesabı nerden nasıl yaptılar onu da bilemiyoruz. Biz açık, şeffaf ve bilgi paylaşımına açık bir Kurumuz, zam yapınca da indirim yapınca da kamuoyuyla nedenleri ile birlikte açıklıyoruz. Şu anda da yaptığımız gibi. Bir kez daha söylemekte fayda var yıllık tüketimi 5.000 kWh’in altında olan için bu düzenleme kapsamında herhangi bir zam veya artış bulunmamaktadır. Burada bir aylık faturas örnek veriyorum 2000 TL gelmiş, bir ay 3000 TL gelmiş ama yıllık tüketimi 5.000 kWh geçmemiş meskenlerimizde de herhangi bir değişim olmayacaktır. Aylık tüketim miktarının tek başına hiçbir önemi yok, burada kriter belli, yıllık 5.000 kWh. İnsanları yanlış yönlendiren, bilinçli ya da bilinçsiz kafalarını karıştıran kişiler gerçekten büyük bir vebal altına giriyorlar. Kaldı ki son kaynak kapsamına giren abonelere şirketler bildirimde bulunuyor, süreçte herhangi bir karmaşıklık olmasın diye.
Vatandaşlarımız müsterih olsun yıllık 5.000 kwh elektrik kullanmayan abonelerden her şeye rağmen böyle bir tespiti olan varsa önce kurumumuzun internet sitesinde fatura hesaplama modülü var. Önce oradan kontrol etsin var da böyle bir hata ki pek mümkün değil ama varsa bir hata derhal kurumumuza müracaat etsin. Biz o hatayı düzelttiririz kimsenin endişesi olmasın.
Mesken abone grubunda bulunan camiler, cemevleri, ibadethaneler, dernekler, vakıflar tabi bunların ticari faaliyet gösteren işletmeleri hariç, ayrıca şehit aileleri ve muharip/malul gaziler, köy içme suları, AFAD’a ait geçici barınma merkezleri, elektrikle çalışan diyaliz destek ünitesi, solunum cihazı ve benzeri mahiyette yaşam destek cihazlarına bağımlı olan tüketiciler de bu düzenlemenin dışında yer almaktadır.
SKTT KAPSAMINA GİREN ABONELER
Bu düzenlemenin en önemli artısı sübvansiyonsuz bir durumda elektrik enerjisinin bir gider olduğunu ve düşürmek/verimli kullanmak veya en iyi fiyatı araştırmak gerektiğini öğrenmiş olacağız. Kurumumuz internet sitesinden kontrol ederek lisansı bulunan şirketlerden kendi tüketim profiline hangi saatlerde kullandığına ne kadar kullandığına ki elimizdeki değerlerde mesken abonesi olup küçük ölçekli bir ticarethane kadar enerji çeken aboneler bulunmaktadır. Bu verilerle ikili anlaşma yapabilme imkanları bulunmaktadır. İlaveten Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) tüketicilerin e-devlet üzerinden ulaşabileceği tedarik şirketlerinin tekliflerinin görülebileceği bir platform üzerine de çalışmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, COP29 Dünya Liderleri İklim Zirvesi’nde konuştu12 Kasım 202416:07 Adana’daki iki maden sahası için ihale düzenlenecek12 Kasım 202409:14 Türkiye yükselen gaz üretimiyle Avrupa’da öne çıkıyor15 Mart 202515:15 TEDAŞ, AB’den finansman desteği aldı15 Mart 202515:13 Bakan Bayraktar, Türkiye’nin petrol ve doğal gaz aramacılığında yeni dönemin başladığını bildirdi15 Mart 202510:58 Ankara ve Kırıkkale’deki hidroelektrik santrallerinin özelleştirme ihalesi yapıldı15 Mart 202510:19 Enerjide acele kamulaştırma kararları15 Mart 202510:18