Elektrik sektöründe 2025 görünümü: Küresel talep artıyor

IEA’nın yayımladığı “Electricity 2025” raporuna göre, küresel elektrik talebinin önümüzdeki yıl %3 oranında artması bekleniyor. Bu artışın yaklaşık yüzde 70’ini Çin ve Hindistan oluşturacak.

Elektrik sektöründe 2025 görünümü: Küresel talep artıyor
Petroturk | Enerji Haberleri
  • Yayınlanma9 Nisan 2025 11:30
Mehmet Ekici – İstanbul

Enerji sektörünün dünyadaki en güvenilir kurumlarından Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) yayımladığı “Electricity 2025” raporuna göre, küresel elektrik talebinin önümüzdeki yıl %3 oranında artması bekleniyor. Bu artış, 2024 yılındaki %2,5’lik büyümenin ardından gelirken, özellikle gelişmekte olan ekonomilerin talebi yönlendirmesi öngörülüyor. Çin ve Hindistan gibi Asya ülkeleri, dünya genelindeki elektrik tüketim artışının yaklaşık %70’ini oluşturacak.

ELEKTRİK TALEBİNDE KÜRESEL EĞİLİMLER

Küresel elektrik talebindeki artış, büyük ölçüde sanayileşme, şehirleşme ve dijitalleşmeye bağlı olarak şekilleniyor. Elektrikli araçların yaygınlaşması da elektrik talebinin büyümesine katkıda bulunuyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’da ise talebin daha ılımlı bir hızda artması beklenirken, gelişmekte olan ülkelerde endüstriyel üretimin genişlemesi nedeniyle tüketim hızla yükseliyor.

ÜRETİM KAYNAKLARI ÇEŞİTLENİYOR

IEA raporuna göre, 2025 yılı itibarıyla küresel elektrik üretiminde yenilenebilir enerji kaynaklarının payı %35’e ulaşacak. Güneş ve rüzgar enerjisi, bu büyümenin en önemli itici güçleri olacak. 2025’te küresel güneş enerjisi üretiminin %13, rüzgar enerjisinin ise %9 oranında artması bekleniyor. Hidroelektrik santralleri ise küresel elektrik üretiminin yaklaşık %15’ini oluşturmaya devam edecek.

Fosil yakıtların elektrik üretimindeki payının ise %61’e gerilemesi öngörülüyor. Kömür, halen büyük bir enerji kaynağı olsa da, birçok ülkede kömürden çıkış politikaları ve karbon emisyonlarını azaltmaya yönelik düzenlemeler nedeniyle kullanım oranında düşüş bekleniyor. Doğal gazın elektrik üretimindeki rolünün ise stabil kalarak değerini koruyacağı, ancak enerji güvenliği kaygıları nedeniyle fiyat dalgalanmalarına açık bir yapıda olacağı tahmin ediliyor.

KARBONDİOKSİT EMİSYONLARI VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE

IEA’nın projeksiyonlarına göre, küresel elektrik üretimi kaynaklı CO2 emisyonları 2025 yılında %1 oranında azalacak. Bu düşüş, özellikle yenilenebilir enerji kapasitesindeki artış ve enerji verimliliği uygulamalarının yaygınlaşması sayesinde mümkün olacak. Birçok ülke, net sıfır karbon hedefleri doğrultusunda enerji sektöründeki dönüşümü hızlandırıyor.

Özellikle Avrupa Birliği’nin Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamında sıkılaştırılan karbon fiyatlandırma politikaları ve ABD’nin Enflasyon Azaltma Yasası (IRA) gibi teşvik mekanizmaları, yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımları artıran temel unsurlar arasında yer alıyor. Bununla birlikte, gelişmekte olan ülkelerde finansman ve altyapı eksikliği, temiz enerji geçişini zorlaştıran önemli faktörlerden biri olarak öne çıkıyor.

ŞEBEKE GÜVENLİĞİ VE ENERJİ DEPOLAMA ÇÖZÜMLERİ

Elektrik şebekelerinin güvenilirliği ve esnekliği, artan yenilenebilir enerji entegrasyonu ile daha kritik hale geliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarının değişken üretim profili, enerji arzında dalgalanmalara yol açabileceğinden, akıllı şebekeler ve enerji depolama teknolojileri giderek daha önemli bir rol oynayacak.

Batarya depolama sistemlerine yapılan yatırımlar hızla artarken, lityum-iyon bataryalar ve yeni nesil katı hal bataryaları, şebeke esnekliğini artırmak için kullanılacak başlıca teknolojiler arasında gösteriliyor. Bunun yanı sıra hidrojen enerjisi ve şebeke ölçekli enerji depolama çözümleri, özellikle uzun vadeli enerji arz güvenliği açısından kritik bir rol oynayabilir.

IEA, enerji sektöründe daha sürdürülebilir ve düşük karbonlu bir geleceğe geçişin hızlandırılması için hükümetlerin politikalarını ve yatırım stratejilerini daha kapsamlı hale getirmesi gerektiğini vurguluyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde finansman mekanizmalarının iyileştirilmesi, küresel ölçekte temiz enerji dönüşümünü hızlandıracak en önemli adımlardan biri olarak görülüyor.