“Türkiye İklim ve Kalkınma Raporu” Ankara’da tanıtıldı

Dünya Bankası tarafından bugün yayımlanan Türkiye Ülke İklim ve Kalkınma Raporu’nda (CCDR), iklim değişikliğinin etkilerine karşı dayanıklılık ile uyumu artırmaya ve ekonomi genelinde sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik öneriler yer aldı.

Raporun tanıtım toplantısı, Sheraton Ankara Otel’de gerçekleştirildi.

Etkinliğin açılışına, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkan Yardımcısı Kutluhan Taşkın, Hazine ve Maliye Bakanlığı Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Alper Batur ve Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste Kouame katıldı.

Dünya Bankası Baş Enerji Uzmanı Xiaodong Wang, raporda öne çıkan bulgulara ilişkin sunum yaptı. Daha sonra, raporun detaylarının tartışıldığı panel düzenlendi.

Ülke iklim ve kalkınma raporları, “Dünya Bankasının 2021-2025 İklim Değişikliği Eylem Planı”nın temel ayaklarından birisini oluştururken, ülkenin kalkınma hedeflerinin, iklim değişikliğini azaltma ve uyum bağlamında nasıl başarılabileceğini analiz ediyor.

Rapor dizisinin ilki olan Türkiye Ülke İklim ve Kalkınma Raporu, ülkenin 2053 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşma şeklinde belirlenen azaltma hedefi ile uyum ve dayanıklılık ihtiyaçları doğrultusunda, iklim eyleminin büyüme ve kalkınma süreci ile nasıl etkileşime girdiğini ve ülkenin kalkınma hedeflerine ulaşmasına nasıl katkıda bulunduğunu araştırıyor.

Rapor, Türkiye’nin, yeşil teknolojilerin sunduğu fırsatların yakalanmasına nasıl yardımcı olduğunu, dünyanın sıfır karbon teknolojilerine geçiş yaptığı bir dönemde ekonomiyi büyük ölçekli afetler veya karbon kilitlenmesi gibi uzun vadeli risklere karşı nasıl koruduğunu ve herkes için adil ve kapsayıcı bir geçişi nasıl desteklediğini de irdeliyor.

İklim amaçları için reform gerekli

Türkiye raporunda, önerilen politika ve tedbirlerin uygulanmasıyla yakıt ithalatı ve hava kirliliğinin azalacağı, enerji güvenliğinin artırılmasına ve enerji harcamalarının düşürülmesine katkıda bulunulacağı ifade ediliyor.

Elektrik, bina, ulaşım ve ormancılık sektörlerinin karbonsuzlaştırılması, enerji verimliliği ve elektrifikasyonun sağlanması konusunda önerilerde bulunuluyor.

Raporda, Türkiye’nin Yeşil Mutabakat ve Paris İklim Anlaşması taahhütleri, net sıfır emisyon için atılması gerek adımlar, karbonsuzlaşma politikalarının büyüme üzerindeki etkileri ve Türkiye’nin 2053 yılına kadar yapmayı planladığı çalışmalardan bahsediliyor. Ülkenin iklim konusunda büyük adımlar attığı vurgulanırken, yenilenebilir enerji konusundaki yatırımlar anlatılıyor.

Türkiye’nin coğrafi, iklimsel ve sosyoekonomik koşullarının, ülkeyi iklim değişikliğinin etkileri ve diğer çevresel etkilere karşı kırılgan hale getirdiği belirtilen raporda, dayanıklı ve net sıfır emisyonlu bir sürecin ülkenin kalkınma ve iklim amaçlarına ulaşmasına yardımcı olacağı ancak bunun gerçekleşebilmesi için reformlar hayata geçirilmesi gerektiği kaydediliyor.

Raporda 6 öneri yer alıyor

Türkiye’nin büyümesi ve gelişmesinin önündeki yapısal engelleri ortadan kaldırmaya yönelik bazı müdahaleler iklim hedeflerine ulaşmada önemli rol oynuyor.

Bu kapsamdaki öneriler, enerji sektörünün karbonsuzlaştırılması, destekleyici makroekonomik ve finansal ortamın oluşturulması, ekonominin enerji açısından daha verimli hale getirilmesi, negatif emisyonların üst düzeye taşınması, büyümenin sürdürülebilir hale getirilmesi, adil ve kapsayıcı bir geçişin sağlanması şeklinde sıralanıyor.

Raporda, Türkiye’nin sera gazlarını azaltmaya yönelik etkili ve uygun eylemleri hayata geçirmesi halinde gelecek 20 yıllık dönemde 146 milyar dolarlık tasarruf sağlayabileceğine işaret ediliyor.

AA