Uluslararası gaz piyasalarında Türkiye için LNG fırsatı

Uluslararası gaz piyasalarında Türkiye için LNG fırsatı

Dünya LNG ticaretinin önümüzdeki 5 yılda yüzde 50 artması bekleniyor. Türkiye ise hem enerji merkezi olma hedefi hem de arz güvenliği konusunda LNG ticaretinde önemli fırsatlar elde edebilir.

Raşit Kırkağaç / Ukrayna – Rusya gerilimi ile başlayan enerji piyasalarındaki değişiklikler, farklı küresel dengeleri de beraberinde getiriyor. Dünya LNG ticaretinin önümüzdeki 5 yılda yüzde 50 artması beklenirken, ABD’nin LNG onaylarını durdurma kararı ise piyasada rahatsızlık yarattı. Türkiye ise, esnek LNG kontratları ile hem arz güvenliğini sağlayabilir hem de LNG ticareti konusunda fırsatlar yakalayabilir.

Uluslararası raporlara göre dünyanın doğal gaz talebi 2023 yılında yüzde 0,5 büyürken LNG talebi ise gelecek 15 – 20 yılda yüzde 50 artacak. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Gaz Piyasaları Raporu’na bakıldığında pandemi sonrası ekonominin canlanmasıyla birlikte Çin’in gaz talebi 7 kat artarken, Çin, dünyanın en büyük LNG ithalatçısı unvanını da geri kazandı. Rapora göre Avrupa’nın gaz talebi ise yüzde 7 azalırken, LNG arzında 2024 yılında büyümenin ise yüzde 3,5 oranında olacağı hesaplanıyor.

Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü’nün (IEEFA) görüşüne göre ise LNG ithalatı, Avrupa gaz tüketiminin 2021’de yüzde 19, 2022’de yüzde 34 ve 2023’te ise yaklaşık yüzde 37’sini oluşturdu. Yine Rapora göre, Avrupa’nın 2023 yılında gaz tüketimi, 452 milyar metreküple son 10 yılın en düşük seviyesine geriledi ve 2021’e göre yüzde 19 azaldı. 2021 – 2023 yılları arasında ise AB’nin gaz tüketimi yüzde 20 azalarak 330 milyar metreküpe geriledi.

AVRUPA’DA LNG İTHALAT KAPASİTESİ ÖNEMLİ MİKTARDA ARTTI

IEEFA’ya göre Avrupa LNG talebi 2030’da 135 milyar metreküpü aşmayacak. AB’nin LNG ithalat terminallerinin 2023’teki ortalama kullanım oranı da 2022’deki yüzde 63 seviyesinden yüzde 58,5’e düştü. Bununla birlikte verilere göre, Avrupa’nın, AB (27 ülke), Türkiye, Birleşik Krallık ve Norveç dahil olmak üzere toplam 37 LNG ithalat terminali mevcut. Bu terminallerden 8’i ise son 2 yılda devreye alındı. Ayrıca, Avrupa’da toplam LNG ithalat kapasitesi Şubat 2022’den bu yana 53,5 milyar metreküp arttı. Bu artışta, Türkiye’nin devreye aldığı Saros Yüzer LNG Depolama ve Gazlaştırma Ünitesi dahil 12 LNG projesi öne çıktı.

Shell’in yayınladığı 2024 LNG Görünümü Raporu’na göre ise Asya Pasifik ülkelerinin ekonomik büyümelerini desteklemek için LNG kullanmaları nedeniyle, küresel LNG talebinin 2040’a kadar yüzde 50’den fazla artacağı öngörülüyor.

Dünya LNG piyasalarında bu gelişmeler yaşanırken Türkiye, bir yandan Cezayir ile LNG anlaşmasını 2027’ye kadar uzatırken diğer yandan da depolama kapasitesini 2028 yılının sonuna kadar mevcut 5,8 milyar metreküpten 13,4 milyar metreküpe çıkarmayı hedefliyor. Bununla birlikte Karadeniz gazının devreye alınmasıyla birlikte gazın LNG olarak dünya piyasalarına pazarlanması da gündemde.

IEA Başkanı Fatih Birol da 2025 yılı itibarıyla birçok ülkede yeni LNG tesislerinin devreye alınmasıyla LNG’de artış yaşanacağını ifade etti. Birol, “Türkiye, 2025’te başlayacak yeni LNG dalgasını en iyi şekilde kullanmalı” derken, Türkiye’nin mevcut kontratlarda da bazı iyileştirmeler için masaya oturabileceğini ifade etti.

ABD’NİN İHRACAT İZİNLERİNİ DURDURMA KARARI PİYASAYI NASIL ETKİLEYECEK?

Uluslararası piyasalarda gelecek 10 yıl için küresel LNG talep ve ticaretinde artış rakamları verilirken ABD Başkanı Joe Biden’ın ABD’nin LNG ihracat izinlerini durdurma kararı özellikle Avrupa’da büyük bir paniğe neden oldu. Fakat burada dikkati çeken en önemli husus bu kararın bağlayıcılığı konusunda oluşan belirsizlik. Çünkü şu an için bir yasa değil Beyaz Saray web sitesinden bir duyuru şeklinde yayınlandı. Dünya piyasaları için ABD LNG’si çok önemli çünkü toplam LNG kapasitesi yaklaşık 130 milyar metreküp olan ABD’de bu rakamın 2028 yılına kadar 230 milyar metreküpün üzerine çıkması bekleniyor. 2023 yılında LNG ihracatında başı çeken ABD’yi Avustralya, Katar, Rusya ve Malezya izledi. Yine aynı yılda ithalatta ise Çin liderliği devralırken onu Japonya, Kore, Hindistan ve Fransa izledi.

EN ÇOK ÖDEME YAPAN FRANSA

Avrupa ülkeleri LNG ihracat görünümüne bakıldığında ise burada ABD ilk sırada yer alıyor. Özellikle Rusya – Ukrayna savaşı sonrası Rusya’dan gaz alımını ciddi ölçüde azaltan Avrupa bunun yerini ABD LNG’si ile ikame etmeye çalışıyor. AB ülkeleri arasında ABD’ye en çok ödemeyi 22,5 milyar Euro ile Fransa yaptı. Özellikle Nijer darbesi ile birlikte uranyum tedarikinde dar boğaza giren Fransa LNG kullanımını artırdı. Fransa’yı 19 milyar Euro ile Hollanda, 12 milyar Euro ile İspanya ve 6 milyar Euro ile İtalya izledi. 2022 yılında LNG ithalatı için ABD’ye 48,3 milyar Euro ödeme yapan AB son iki yılda ABD’ye 75 milyar Euro ödeme yaptı. LNG ithalatı için Rusya’ya ise 23 milyar Euro’nun üzerinde para ödendi.

OME Hidrokarbonlar Direktörü Sohbet Karbuz:

TÜRKİYE LNG TİCARETİNDE NASIL BİR ROTA İZLEMELİ?

Türkiye’nin bir doğal gaz ticaret merkezi olma hedefi konusu yıllardır tartışılagelen bir konu. Bunun ne anlama geldiği de ayrı bir tartışma konusu. Eğer amaç dış piyasalara Türkiye üzerinden gaz akışını sağlamak ise bunu iki madde üzerinde inceleyebiliriz. Birincisi boru hattı, ikincisi LNG.

Boru hattı konusunda zaten TANAP ve TürkAkım1 üzerinden bu devam ediyor. TANAP ve TAP üzerinden Avrupa’ya iletilen gazın 10 bcm’den 20 bcm’e çıkartılması epey bir süredir gündemde ama bunun için yapılacak yatırım ki herhalde birkaç milyar dolar olacak. Nasıl karşılanacak konusu halen yanıt bulmuş değil. Azerbaycan ek olarak 10 bcm daha bu hatta sokabilir mi? Sorusu da ayrı bir konu. İran gazının Avrupa’ya ulaştırılması ise ayrı bir sorun. Mevcut politik gerginlik devam ettiği sürece bunun gerçekleşebileceğini sanmıyorum. Kış aylarında Türkiye’ye taahhüt edilen gazı bile sağlamaktan yoksun bir ülkenin Avrupa’ya Türkiye üzerinden gaz iletmesine Avrupalıların sıcak bakacağını sanmıyorum. Rus gazı ise ayrı bir konu. Avrupa Komisyonu 2024 sonunda Ukrayna ile Rusya arasında sona erecek gaz transit anlaşmasının uzatılmayacağı konusundaki görüşlerini defalarca dile getirmişti. Rusya da sıcak bakmıyor. Kaldı ki Ukrayna bu transit anlaşması nedeniyle yıllık 1 milyar dolara varan bir kazanç elde ediyordu. Yani bu kazancı bile bir kenara iten bir Avrupa ve bir anlamda açığı kendisinin sübvanse edeceğini ima eden bir Avrupa, Rusya’dan boru gazı akışını 2027 sonunda sona erdireceğiz diyen bir Avrupa neden Ukrayna üzerinden değil de Türkiye üzerinden Rus boru gazı alsın ki? İleride şartlar belki değişir ancak şu anki konjonktür buna müsait değil.

LNG konusu ise çok önemli. Dünya LNG ticaretinin önümüzdeki 5 yıl içinde en az yüzde 50 artması bekleniyor. Yani dünya gaz ticaretinde LNG’nin payı boru gazının çok daha üstüne çıkacak. Dünya LNG ticaretinde en önemli ülkelerden biri olan Türkiye ise bu ticarette bugüne kadar çok pasif bir oyuncu olarak bulundu. LNG ticareti işine girmedi. Kanuni ve yasal birçok nedeni vardır herhalde, yoksa ABD LNG ihracatında en önde olan bir ülkenin uzun vadeli bir ABD LNG kontratı bulunmaması pek anlaşılabilir değil. LNG işinde fiziken olmayan SOCAR bile LNG ticaretinde aktif bir oyuncu. BOTAŞ neden olmasın ki? Hem kendi ihtiyacını başkası üzerinden sağlamak yerine doğrudan karşılayabilir ve ihtiyaç fazlasını dış piyasalarda pazarlayabilirdi hem de sektörde önemli bir oyuncu olabilirdi.

AVRUPA İÇİN LNG ÇOK ÖNEMLİ BİR KONU HALİNE GELDİ

LNG ihracatı konusu ise bence çok önemli. Avrupa’nın doğal gaz tüketimini önümüzdeki yıllarda azaltma hedefinde bir değişiklik yok. Bu nedenle uzun vadeli gaz anlaşmalarından imtina ediyorlar. Piyasa dolayısıyla esnek LNG ithalatıyla dengelenebilir mantığında gidiyorlar. Yani Avrupa için LNG çok önemli bir konu haline geldi. Ancak LNG piyasasında gözler Avrupa’da değil Asya’da. En güncel LNG arz talep tahminleri önümüzdeki birkaç yıldan sonra bir LNG darlığı olacağını, bu darlığın yerini bir süre fazlalığa vereceğini ve sonrasında uzun vadede bir LNG açığının olabileceğini gösteriyor.

TÜRKİYE LNG TİCARETİNDE AKTİF OYUNCU OLMALI

Peki Türkiye nasıl bir rota izlemeli? Birincisi, bahsettiğim üzere LNG ticaretinde aktif oyuncu olmalı. Esnek LNG kontratları yapıp, mesela ABD LNG’si, ihtiyaç fazlasını pazarlayabilir. İkincisi ise, Türkiye de bir LNG ihracat tesisi kurabilir. Mesela Ceyhan’da. Hatırlarsanız eskiden Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı Projesi vardı. Gerçekleşmedi. Bunu doğal gaz boru hattı olarak yeniden canlandırmak ve Mavi Akım’a paralel bir hat inşa ederek Rusya’dan gelecek gazın Ceyhan’a aktarılması ve oradan LNG olarak uluslararası piyasalara pazarlanması düşünülebilir. Tabi ki buraya sadece Rus gazı değil, başka boru gazlarını da yönlendirebiliriz. Eğer kontrat şartları müsaade ederse ki yeni kontratların veya uzatılacak kontratların çok daha esnek bir yapıya dönüştürülmesi bir zorunluluktur. Burada LNG tesisinin nasıl ve kim tarafından yapılacağı sorunu gündeme gelecektir. Ruslar yapamaz, teknolojileri çok verimsiz. Rus gazının piyasalara Türkiye üzerinden LNG olarak pazarlanabileceği bir tesise Batılı şirketlerin ve ülkelerin nasıl bakacağı ve ne derece yardımcı veya köstek olacağı ayrı bir konu. Kendimizin böyle bir tesisi yapması ise olanak dışı. Eğer böyle bir tesis yapılabilmiş olsa hem ihtiyaç fazlası gazı satma (yerli üretim veya ithal edilen) hem de bu tesise doğrudan sağlanan gazın (Rus gazı) LNG olarak dış piyasalara satılmasıyla doğal gaz ticaret merkezi olma hedefine biraz daha yaklaşabiliriz diye düşünüyorum.