“Yakıt konusunda inovasyona ihtiyacımız var”

8. Uluslararası İstanbul Bunker Konferansı’nın 2. gününde düşük sülfür oranlarına giden yol ve bu konuda teknik ihtiyaçlar masaya yatırıldı.

 

Paris Anlaşması sonrası sektörde gemi yakıtlarınızdaki sülfür oranını yüzde 0,5’e düşürmeyi 2020 hedefi olarak belirleyen IMO kararı sonrası, özel sektör ve kamu temsilcileri 8. Uluslararası İstanbul Bunker Konferansında konuyu masaya yatırdı. Gündemin önemli maddeleri bu hedefe giden yol ve sektörün teknik gereksinimleri oldu. Konferansın konuşmacılarından Hidroteknik Neutical Design Technologies şirketinden Prof. Dr. Mustafa İnsel, yüzde 0,5 sülfür hedefine ulaşılabilmesi için yakıt konusunda inovasyona ihtiyaçlarının olduğunu ifade etti.

 

“GEMİLERDE BİR DEPO YAKIT HAVAYA 3.2 TON CO2 SALINIMI YAPIYOR”

 

Sülfür konusunda sektörün dönüşümünü, mümkün strateji ve yol haritalarını masaya yatıran Hidroteknik Neutical Design Technologies şirketinden Prof. Dr. Mustafa İnsel şunları kaydetti: “Türkiye’de de olsak, yani kutupların eridiğini göremesek de iklim değişikliğini gayet hissedebiliyoruz. En basit örnekle hava kirliliğinden ve mevsim anormalitelerinden bu açıkça hissedilebiliyor. Bunu önlemek yolu ise bunkerler olarak NOx, SOx cve CO2 gazlarını azalmamızdan geçiyor.  Bizim, gemilerde bir depo petrol türevi yakıt tüketmemiz havaya 3.2 ton CO2 salınımı yapmamıza neden oluyor.  Paris Anlaşması bizden 2030-2050 ye kadar karbon emisyonunu yüzde 50 azaltmamızı bekliyor. Yani bir anlamda bizden yakıt tüketimini azaltmamız bekleniyor ama mühendislerimizin elinde hâlihazırda bunu başaracak bir sistem yok dolayısı ile takip edilebilir hedef değil. LNG ve Methanin ile yüzde 50 karbon emisyonu azaltılması konusunda başarı elde edemeyiz. Bu yakıtlar belli ölçüde emisyon azaltılmasında yarar sağlıyorlar ancak bu istenilen dereceye ulaştıracak kadar değil. Yani rahatça söyleyebilir yakıt konusunda inovasyona ihtiyacımız var. Depolama sistemleri ve yenilenebilir kaynaklarla bunu destekleyebiliriz. Piyasadaki anormaliteleri absorbe etmeli, doğru gözlem yapmalı, riskleri hesaplamamalı ve çözümü organize etmeliyiz. Bunu da teknolojik gelişmeler ve inovasyonlar ile el ele götürmemiz gerekiyor.  Sonuç olarak teknik açıdan zor bir hedefimiz var. Yapmak istediğimiz inovasyonlar ekstra masraflarla gelecek. Eğer bu konuda gerekten başarılı olmak istiyorsak güvenilir ve sağlam bir veri tabanına ihtiyacımız var”

 

“YENİ TİP YAKITLAR YOLDA”

 

LQM Petroleum Services, Teknik Yöneticisi Nigel Draffin ise konuşmasında yeni teknolojilerin yeni ve kalifiye mühendislik gerektirdiğini belirterek, şöyle konuştu: “Bence 2020 hedefi en problemli konulardan bir tanesi. Öncelikle 2020’ye geldiğimizde hala daha yüzde 3,5 oranında sülfüre sahip yakıtlar olmaya devam edecek. IMO’nun açıklamasına göre yüzde 0,5 oranında sülfür yakıtları yayılacak ancak zor bir hedef. Ancak şunu söyletebiliriz ki yeni tip yakıtlar yolda. Ancak yeni yakıt demek, bunker faaliyetlerinde yeni bir teknik demektir. Bu yüzden sadece yakıt sistemlerini değiştirmek yetmeyecek bunlara uygun kalifiye elemanlara ihtiyacımız olacak. Bu çok zor bir şey değil ancak kesinlikle konuşulması gereken bir konu. Yeni sistemde mühendislerin karşılaştıkları yeni problemlerle baş edebilecek bir donanıma olması lazım. Peki bu yeni duruma endüstri nasıl cevap verecek. Eğitimli çalışanlar çıktığında, şirketler bu kalifiye iş gücünü kendilerine çekmek için çaba sarf edecekler. Her ne olursa olsun sektörde ticaret devam edecek. Bankalar finansman konusunda sıkıntı çıkarıyor olsa da sektörde yeni yatırımlar yapacak finansal güç var”