Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Tebliği yayımlandı

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Tebliği yayımlandı

Akaryakıt istasyonlarına, kayıt dışıyla mücadele kapsamında taşıtların plaka bilgisinin otomatik iletilmesini sağlayacak Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) kurulması sağlanacak. Bu kapsamda sektörün önemli isimleri konuya dair görüşlerini Enerji Petrol Gaz okuyucularına aktardı.

Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Uygulama Genel Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Tebliğle akaryakıt satışlarında, yeni nesil akaryakıt pompa ödeme kaydedici cihazlara plaka bilgisinin otomatik olarak iletilmesine ve bu kapsamda oluşturulan sistemin teknik özelliklerinin belirlenmesine ilişkin düzenlemeler yapıldı.

Buna göre, akaryakıt istasyonlarında UTTS kurulacak. Söz konusu sistem, firmaların ilgili faaliyetlerinin takip edilebilmesi ile montaj, bakım, onarım ve servis işlemlerinin elektronik ortamda bildirilebilmesine imkan sağlayacak. Sistem, taşıt tanıma birimi (TTB) takılan taşıtların tanımlanabilmesine ve benzeri tüm iş ve işlemlerin izlenebilmesi ile sistem kapsamındaki bilgilerin GİB teknoloji sistemlerine aktarılabilmesine imkan verecek şekilde Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü tarafından kurulacak ve işletilecek.

UTTS, akaryakıt istasyonlarında kullanılan yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihazlarla iletişim kurabilecek özellikte olacak. UTTS kapsamında yapılan akaryakıt satışlarında, taşıt tanıma okuyucusunun (TTO) TTB’yi okumasıyla taşıt plakasının otomatik olarak yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihaza iletilmesi sağlanacak.

Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtlara da 31 Aralık 2024’e kadar taşıt tanıma birimi takılması zorunlu olacak. Söz konusu taşıtların yakıt depo girişi üzerine Darphane tarafından üretilen TTB’ler taktırılacak ve bunlar taşıttan sökülmeyecek. Zorunluluk kapsamında olmayan taşıtlara da ihtiyari olarak TTB taktırılabilecek.

UTTS KAPSAMINDAKİ BİLGİLER, DARPHANE TARAFINDAN BAŞKANLIK İLE ELEKTRONİK ORTAMDA PAYLAŞILACAK

Darphane tarafından yetkilendirilen firmaların, her türlü bakım ve onarım işlerini üstlenebilecek yetkili teknik bakım ve onarım servislerinin bulunması gerekecek. UTTS unsurları dış hava şartlarında çalışabilir nitelikte olacak ve bu durum Türk Standartları Enstitüsü veya uluslararası akredite test kuruluşlarının testleriyle doğrulanacak. UTTS kapsamındaki bilgiler, Darphane tarafından Başkanlık ile elektronik ortamda paylaşılacak.

Akaryakıt satışlarında, taşıtın plakasına ilişkin bilgiler sistem kapsamında yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihaza otomatik olarak iletilecek ve ödeme kaydedici cihaz fişi, yeni sisteme uygun düzenlenecek.

Akaryakıt istasyonu işleten mükellefler, zorunluluk getirilen TTO’ların tatbiki ve yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihaz bağlantısının yapılması için gerekli her türlü desteği yetkili firmalara vermek ve gerekli çalışma ortamını sağlamak zorunda olacak.

UTTS kapsamında yapılmış bağlantıların korunması ve sistemin sürekli çevrim içi bağlantılı olmasının sorumluluğu akaryakıt istasyonu işleten mükellefe ait olacak.

31 ARALIK 2024’E KADAR SÜRE

Akaryakıt istasyonu işleten mükellefler, akaryakıt pompa ünitesi ve yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihaz üreten veya ithal eden firmalar ya da bunların yetkili servisleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yetkilendirilen otomasyon şirketleri ile akaryakıt dağıtım şirketleri, UTTS’nin kurulması ve işletilmesi hususunda Darphaneye her türlü teknik desteği sunmak zorunda olacak.

Akaryakıt pompa tabancalarına TTO takılması zorunluluğu da getirildi. Akaryakıt istasyonu işleten mükelleflerin, okuyucuları en az bir pompa ünitesinin tabanca aparatları üzerine 31 Aralık 2024’e kadar taktırmaları gerekecek. TTO’ların montaj işlemlerine ilişkin süreçler Darphane tarafından belirlenecek.

TTO’lar pompa tabancaları üzerinden sökülmeyecek. Okuyucuların TTB’yi okuması sonucu taşıt plakasının otomatik olarak yeni nesil pompa ödeme kaydedici cihaza güvenli iletilmesi sağlanacak.

Sektör oyuncuları tebliğ ile ilgili gazetemize özel değerlendirmelerde bulundu.

TABGİS Başkanı Murat Bilgin:

‘VERGİ GÜVENLİĞİYLE İLGİLİ ALINAN TEDBİRLERİN SINIRLARI GENİŞLETİLMİŞ OLUYOR’

Bizim piyasamızdaki taşıt tanıma sistemi farklı ticari isimlerle sürdürülen ama genel tanımı itibariyle elektronik satış sistemi olarak adlandırdığımız sistemdir ve 1996 yılından beri de sektörümüzde uygulanıyor.  Bu sistem ilk çıktığında aslında filo sahibi olan kurumsal şirketlerin yakıt giderlerini kontrol altında tutabilmeleri için ekstra bir hizmet olarak hayatımıza girmişti. Hatta bu hizmet karşılığında bu firmalar dağıtım şirketlerine hizmet bedeli ödüyorlardı.

Ancak ilerleyen yıllarda durum kurumsal müşterilere verilen ve karşılığında bedel alınan bir sistem olmaktan çıktı biliyorsunuz ve dağıtım şirketlerinin pazar payını büyütmek amacıyla yüksek oranda iskontolar uygulayıp bunun katlanılamaz derecedeki maliyetini bayiye yansıttıkları bir sistem haline geldi.  Sendikamızın uzun yıllar süren mücadelesi neticesinde EPDK 2022 yılında son noktayı koydu ve bayinin üzerinden bu yük alınmış oldu. Bunun için yeri gelmişken bir kez daha EPDK’ya teşekkür ediyorum.

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemine gelecek olursak, bu sistem tamamen kayıt dışı ekonomiyle mücadele amacıyla uygulanacak. Aslında uzun zamandır Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından hazırlanan ‘Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Eylem Planları’nın içinde yer alıyordu. Sektörün kendi içinde birçok uygulama ve yükümlülük hayata geçirilerek kayıt dışı ekonomiyle mücadele sürdürülüyordu zaten. Ancak burada vergi mükellefi olan akaryakıt kullanıcılarına da yükümlülük getirilerek vergi güvenliğiyle ilgili alınan tedbirlerin sınırları genişletilmiş oluyor. Bu da bizim TABGİS olarak desteklediğimiz ve sürekli olarak işaret ederek önlem alınması gerektiğini belirttiğimiz bir konudur.

Mevcut sistem devam eder mi onu dağıtım şirketleri cevaplayabilir ama bizim görüşümüz mevcut elektronik satış ve ulusal taşıt tanımanın gerek amaç gerekse uygulama açısından birbirinden farklı ve birbirini ikame edecek sistemler olmadığı yönündedir.

Biraz önce ifade ettiğim gibi aslında sadece akaryakıt sektörünün kendi içinde değil akaryakıt kullanımı nedeniyle vergiye tabi taraflar açısından da bir kontrol mekanizması oluşturulması gerekiyordu. UTTS ile, eylem planında da açıklandığı gibi akaryakıt istasyonlarında vergi güvenliğini sağlamak ve denetim etkinliğini artırmak amaçlanıyor. Ama bu defa vergiye tabi akaryakıt kullanıcıları da takip altına alınıyor. Yıllardır bayiler bu durumdan son derece olumsuz etkileniyorlardı.

Bildiğiniz gibi istasyonların ticari unvanları kullanılarak sahte yazarkasa fişleri üretiliyor ve bu fişler vergi mükelleflerince kullanılıp gider gösterilmek suretiyle vergi kaçakçılığı yapılıyor.  Ama günün sonunda sahte yazarkasa fişini kullanan değil, hiç haberi yokken adları kullanılıp sahteciliğe alet edilen bayiler incelemeye giriyorlar ve dahası haksız yere idari yaptırıma maruz kalıyorlardı. Umarız bu sistemle birlikte sahte ve yanıltıcı belgelendirme konusunda yaşadığımız sorunlarımız bertaraf edilir.

Uygulamanın sektördeki sahte ve yanıltıcı belgelendirmeye ilişkin sorunlarının çözümü açısından elbette bayileri de rahatlatacağı açıktır. Ancak, bayiler geçtiğimiz günlerde yaptığımız basın açıklamasında da belirttiğimiz gibi ekonomik olarak son derece sorunlu bir dönem içinde bulunuyorlar. Şu anki mevcut kârın önemli bir bölümü kredi kartıyla yapılan satışların maliyetine gidiyor. Özellikle kaçakçılıkla mücadele kapsamında alınan tedbirler genel itibariyle ileri teknoloji ürünleri olması ve çoğunlukla ithal edilmesi nedeniyle aynı zamanda bizim için yüksek maliyetli yükümlülükler anlamına geliyor.

UTTS sisteminin Darphane aracılığıyla üretilecek olmasını ve hem temin hem kurulum aşamalarının da yine Kamu nezdinde yapılacak olmasını bu bakımdan son derece olumlu buluyoruz. Sistemle ilgili teknik kılavuz açıklanınca sahada karşımıza ne gibi sorunlar çıkacağı ileride anlayabileceğimiz bir konu.

Ancak bizim beklentimiz uygulamanın maliyeti açısından yük oluşturmamasıdır. Aslında, kaçakçılık ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında yeni nesil ödeme kaydedici cihazlar gibi, otomasyon, UTTS vb. zorunlu uygulamalar için sektöre bazı teşviklerin de sağlanması gerektiğini bir kez daha belirtmek isteriz.

“BİR GÜVENLİK AÇIĞI VERİLMEMESİ İÇİN TTS MONTAJINI YETKİLİ FİRMALAR YAPMALIDIR”

Resmi Gazete’de UTTS ile ilgili gerekli desteğin EPDK’nın belirlediği otomasyon şirketleri ile akaryakıt dağıtım şirketleri tarafından sağlanmasından başka türlü olması beklenemez zaten. Herhangi bir güvenlik açığı verilmemesi için taşıt tanıma okuyucularının montajı da kesinlikle bu konudaki yetkili firmalar tarafından yapılmalıdır. Bu bakımdan yeni yetkilendirilecek olanların mevcut yetkili firmaların bilgi ve deneyimiyle sahaya çıkması her açıdan en güvenli yol olacaktır.  Diğer taraftan sistem kurulup devreye alındıktan sonraki aşamada ticari sır niteliği taşıyan verilerin güvenliğinden de emin olmak gerekiyor.  Bunun da sistemle ilgili çıkarılacak usul ve esaslara ilişkin mevzuat içinde yer alması gerektiğini düşünüyoruz.

Asis Otomasyon Genel Müdürü Yusuf Kaya:

‘UYGULAMANIN AMACI PLAKA GİRİŞLERİNDE MANİPÜLASYONU ÖNLEMEK’

Uygulamanın amacı plaka girişlerinde manipülasyonu önlemek ve akaryakıt gider gösterecek mükellefin doğrulanarak yazarkasaya otomatik girişinin yapılmasıdır.

Burada geride suçlu ve sorunlu olan istasyonlar ve pompacılar olarak görülmektedir. 

Bilinen Taşıt Tanıma Sistemi (TTS) metodu ile plaka arabaya takılan TAG’den okunarak işlem yapılacak. Dolayısıyla manipülasyon olmayacak olarak yorumlanıyor.

Ancak istenen sistem kurulmamış pompalardan biriyle ticari araçlara yakıt verilirse ne olacak? Belirsiz. Eğer bu kabul edilirse ya da mümkün ise değişen hiçbir şey olmayacak.

MEVCUT SİSTEM DEVAM MI EDECEK YOKSA DEĞİŞECEK Mİ?

 ‘Mevcut sistem de devam edecek mi etmeyecek mi, UTTS ile ne amaçlanıyor, firmalar bu durumdan nasıl etkilenecek’ gibi soruların cevabı uygulamanın teknik dokümanları ve darphanenin davranış şekline göre oluşacak. Bunlar için şu anda kesin bir şey söylemek çok zor.

Turpak Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Alper Önkol:

‘DAĞITIM ŞİRKETLERİ İSTASYONLARINDAN YAKIT İKMALİ YAPARAK, GİDER GÖSTEREBİLECEK VE MALİ DEĞERDE FİŞ ALINABİLECEK’

UTTS teknolojisinin mevcut sistem ile benzer yapıda çalışacağını tahmin ediyoruz.

Pompalardan araçlara yapılan yakıt ikmallerinde suiistimali engellemek için dünyada birçok farklı teknoloji denenmiştir. Ancak hiçbir teknolojinin pompa tabancasına takılan okuyucu cihaz ile araç deposuna takılan çip kadar güvenli olmadığını düşünüyoruz.

5 Ekim tarihinde Resmî Gazete’de yayınlanan Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) ile ilgili tebliğden bizim anladığımız; mevcuttaki gibi araç deposuna takılacak bir milli çip ve bu çipi okuyacak cihaz olacağı anlaşılmaktadır. Bizim düşüncemiz çip okuyucu cihazın (Tebliğde TTO olarak adlandırılan) pompa tabancasının aracın deposuna girmeden yakıt ikmali yapamayacağı yönündedir.

Mevcut sistemde pompa tabanca depodan çekilirse yakıt akışı otomatik durdurulmaktadır.

Halihazırdaki taşıt tanıma teknolojisi her bir petrol dağıtım şirketinin kendi özel uygulaması üzerinden çalışmaktadır. UTTS’de ise her ticari araçta tek bir mali çip (tebliğde UTB olarak adlandırılmaktadır) kullanılabileceğini ve bu çip üzerinden bütün petrol dağıtım şirketlerinin istasyonlarından yakıt ikmali yaparak, gider gösterilebileceğini, mali değerde fiş alınabileceğini anlıyoruz. UTTS sisteminin mevcuttaki gibi çalışabilmesi için mali çip takılmış ticari bir araca sahip olan tüzel kişi veya firma bir veya birden fazla petrol dağıtım şirketi ile ödeme anlaşması yapar ise istasyonda yapılan ikmale ait fatura ve ödemesi sonradan yapılabileceğini düşünüyoruz.

Bünyelerindeki araçların yakıt tüketimlerini giderlerine eklemek isteyen her türlü şirket, araç depolarına Ulusal Taşıt Tanıma Çipini (UTB) taktırmak zorunda olacaklarını anlıyoruz.  Masrafa eklenmek istenilen yakıt gider fişindeki plaka bilgisi, taşıta taktıracakları çipin vasıtası ile istasyonda otomatik algılanması ve bu plaka bilgisinin Pompa ÖKC’lere otomatik olarak göndermesi ile gerçekleşebilecektir. Araç sahiplerinin istasyonlardan yaptığı yakıt alımlarında istasyon görevlisi tarafından elle girilecek plaka bilgisi üzerinden alınan yakıta ait pompa ÖKC fişini gider olarak gösteremeyeceklerdir.  Mevcut sisteminin işleyişinin UTTS ile bir süre paralel devam etmesinin kolaylık sağlayacağını düşünüyoruz.

“KAYIT DIŞI İŞLEMLERİ ORTADAN KALDIRILMAK ÜZERE UTTS’YE GEÇİLME PLANI YAPILIYOR”

Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek tarafından yapılan basın açıklamalarında, kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında Ulusal Taşıt Tanıma Sisteminin kullanılacağını ve böylelikle usulsüz şekilde gider gösterilen yakıt masraflarının önlenmesi amaçlandığını düşünüyoruz.

Akaryakıt istasyonlarındaki pompa ÖKC’ler tarafından yazılan fişlerdeki plaka numaraları pompacılar tarafından manuel girilmektedir. Ancak araçta bir petrol dağıtım şirketi ile anlaşmalı taşıt tanıma teknolojisi var ise plaka otomatik olarak pompa ÖKC’ye gelmektedir. Bireysel sürücüler pompa ÖKC fişlerini almadıkları zaman açığa çıkan kullanılmamış fişlere, kötü niyetle farklı araçlara ait plakalar girilerek başka aracın bağlı olduğu şirkete yakıt masrafı olarak yazılarak usulsüz bir şekilde gider gösterme ve dolayısıyla vergiden düşülebilme ihtimali oluşabilmektedir.

Ayrıca istasyonlarda cari müşterilere dağıtılan kartların kontrolsüz olarak kullanılmasının engelleneceğini de düşünüyoruz.

Bu tür kayıt dışı işlemlerin ortadan kaldırılmak üzere UTTS’ye geçilme planının yapıldığını düşünüyoruz.

Ulusal Taşıt Tanıma sistemini kullanan araç sahibi şirketler, plakaları otomatik olarak çıkan yakıt fişlerini güvenli bir şekilde hesap defterlerine yazarak olası bir usulsüzlük şüphesinden arınmış olacağına inanıyoruz.

Mevcutta kullanılan ve Türkiye’de 24 yıldır yaklaşık 7 bin 400 istasyonda yaygın bir şekilde çalışmakta olan teknoloji altyapısı ile uyumlu bir sistem seçilmesi durumunda, taşıt tanıma teknolojilerini kullanmakta olan petrol dağıtım şirketlerine bağlı akaryakıt istasyonlarının daha az bir yatırımla mevcut sistemlerini mali sam kart takarak kullanmaya devam edebileceklerini düşünüyoruz. Sistem olmayan yaklaşık 5 bin istasyona da yeni sistemler takılması gerekecektir.

Mevcut sistemlerde araçlara takılan çipler petrol şirketleri tarafından dağıtılarak araç sahibi şirket ile petrol dağıtım şirketi arasında yapılan özel bir anlaşma ile taşıt tanıma satışı yapılmaktadır. Petrol dağıtım şirketinin bu şekilde anlaştığı bir araç sahibi şirket, başka bir petrol dağıtım şirketinden yakıtını taşıt tanıma ile alamamaktadır. Araç sahibi şirket başka bir petrol dağıtım şirketine geçmek isterse aracındaki çipi söktürüp diğer petrol şirketine çipin montajını yaptırmak zorundadır.

Tebliğden anladığımız, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi’nde her araçta sabit bir çip olacak ve bu araç her petrol dağıtım şirketinin istasyonundan yakıtını alabilecektir. Aracın plakası pompa ÖKC’ye otomatik gidecek ve ödemesi istasyonda yapılacaktır. Ancak araç sahibi şirket bir petrol dağıtım şirketi ile anlaşır ise yakıt aldıktan sonra pompa ÖKC’den mali değeri olmayan bir bilgi fişi alacak ve bu ikmale ait faturalama ve ödeme sonradan yapılacaktır diye düşünüyoruz.

Otomasyon şirketleri, T.C Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından ve Pompa ÖKC şirketleri T.C. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından belli kriterleri sağlayarak yetkilendirmeye hak kazanmış kurumlardır. Ayrıca bu kurumlar sektörde aktif olarak istasyonlarda görev yapmaktadır.  Şirketimiz 24 yıldır sektöre Akaryakıt ve LPG istasyon Otomasyonu, Pompa ÖKC ve Taşıt Tanıma Teknolojileri ile hizmet vermektedir. Turpak, Türkiye ve dünyada, kendi alanında, teknolojinin birçok ilkine imza atmıştır. Türkiye’de Pompa ve Tank bütünleşmiş otomasyon, Tanker otomasyonu, Taşıt Tanıma Teknolojilileri, Mobil Ödemeler, Market Pompa Ekranları, Müşteri Tanıma Sistemleri, Cep telefonu ile istasyon yönetimi, Araç Takipli Taşıt Tanıma Teknolojisi, Bireysel Taşıt Tanıma Teknolojileri gibi ilkleri gerçekleştirmiştir. Turpak, Türkiye’yi Taşıt Tanıma Teknolojileri ile tanıştıran ve yaklaşık 7 bin 400 istasyonda, 3 milyondan fazla araçta bulunan sistemlerin kullanmasında büyük katkısı olan şirkettir.

Tora Satış Sonrası Hizmetler Proje Müdürü Metin Özen:

‘OPERASYONEL VE FİNANSAL AÇIDAN FAYDA SAĞLAMASI AMAÇLANMIŞ BİR ÇÖZÜM’

Mevcut taşıt tanıma sistemleri şirketlerin akaryakıt tüketimini yönetebilmesi için geliştirilmiş istasyonlarda ödeme yapmadan yakıt alabilmelerini sağlayan, şirket araçlarının akaryakıt alımlarını limitlendirip takip edebildikleri ve toplu fatura alarak muhasebesel iş yükünü azaltan bir çözümdür.  Akaryakıt dağıtım şirketlerine uzun vadeli akaryakıt satışını nerdeyse garanti altına aldığı sadık bir müşteri grubu oluşturmasına olanak sağlamaktadır. Dolayısı ile hem akaryakıt dağıtım şirketleri hem de sisteme dahil olan şirketlere operasyonel ve finansal açıdan yüksek seviyede fayda sağlaması amaçlanmış bir çözüm diyebiliriz. Herhangi bir yasal zorunluluk söz konusu değil.

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi uygulama genel tebliğinde, yayınlanma amacını okuduğumuzda akaryakıt piyasasında rekabet ve eşitliğin sağlanması ve kayıt dışı ekonomi ile etkin bir şekilde mücadele edilmesi amacı ile yapılan birçok düzenlemenin devamı mahiyetinde atılan bir adım olduğunu anlıyoruz. Zaten bildiğiniz üzere bu kapsamda atılan adımların en önemlilerinden birisi güvenlik seviyesi yükseltilmiş ve elektronik ortamda veri transferi yapabilen yeni nesil ödeme kaydedici cihazlara geçiştir. Görüyoruz ki yeni nesil ödeme kaydedici cihazlara geçiş için son tarih olan 31 Aralık 2023 sonrası hemen bu düzenlemede yürürlüğe konularak etkin bir denetim sistemi hedeflenmiş. Yasal olarak tüm ticari araçların bu sisteme dahil olması zorunlu tutulmuştur. Yani burada ticari araçların tamamının yakıt tüketiminin denetimi hedeflenmiştir.

“TTS’NİN ÇALIŞMASI İÇİN İSTASYONDA BİR OTOMASYON SİSTEMİNE İHTİYAÇ YOK”

Konuyu teknik açıdan baktığımızda ise yayınlanan kılavuzda belirtilen detaylar çerçevesinde taşıtların depolarına takılacak cihazlar ve onların istasyonda okunabilmesi, taşıtların istasyonda tanınması anlamında teknik açıdan oldukça benzer bir yaklaşım ve çalışma prensibi olacağını anlıyoruz. Farklılaşan en önemli detay ise, taşıt ile akaryakıt pompası arasında bu iletişim sağlandıktan sonra, taşıt plakası ve bağlı olduğu şirkete ait bilgiler otomatik olarak GİB sunucularına aktarılacak ve bu veri gönderimi Yeni Nesil ÖKC’ler aracılığı ile gerçekleşecek. Yeni Nesil ÖKC’ler zaten her satışı GİB sunucularına otomatik olarak göndermekteler. Bu nedenle TTS sisteminin çalışması için istasyonda bir otomasyon sisteminin olmasına ihtiyaç duyulmamaktadır.

Operasyonel açıdan konuya değerlendirdiğimizde ise mevcut taşıt tanıma sistemlerinin istasyon ekipmanları kurulumu ve araçlar montajları, sistemin sorunsuz çalışması için gerek duyulan elektronik alt yapı, sistem bakımı ve servis ihtiyaçları tamamen akaryakıt dağıtım şirketleri nezdinde organize edilmekte ve bu konuda çalışmakta oldukları otomasyon şirketlerinden hizmet almaktalar.

UTTS’de ise bu sorumluluk istasyon ve araç sahiplerinde olduğu görülüyor. İstasyon tarafında ekipmanlar işletici sorumluğundayken araç üzerindeki donanımlarda araç sahipleri tarafından alınması gerekmekte. Örneğin tebliğde sahiplik durumu değişen araçlarda depo üzerindeki donanımında değiştirilmesi gerektiği belirtilmiş ve bunu darphane tarafından yetkilendirilmiş servis noktalarında yapılması belirtilmiş.

UTTS tamamen ticari taşıtların yakıt tüketimini denetlemeye ve vergi kaybını azaltmaya yönelik bir sistem. Dağıtım şirketlerine ve onun taşıt tanıma müşterisi olan şirketlere mevcut sistemin sağladığı avantajların devam ettirebilmesi için teknik alt yapıyı ya da verileri paylaşacak mı bilemiyoruz.

Mesela tebliğde en az 1 akaryakıt pompasının UTTS ekipmanları ile donatılması belirtilmiş. Ancak tüm ticari araçlar bu sisteme sahip olduğunda ticari araçlarında UTTS ile yakıt alması zorunlu tutulduğuna göre istasyonlarda bu hizmetin bir pompa ile verilebilmesi mümkün değil. Dolayısı ile istasyonlar birden fazla pompasına bu sistemi monte etmek isteyecektir. Bir istasyonda pompaların bir kısmı UTTS bir kısmı TTS ile çalışabilir, bu konuda teknik açıdan bir engel görmüyorum ancak operasyonel açıdan hem istasyonu hem de müşterileri zorlayacağını düşünüyorum.

Eğer dağıtım şirketleri ile bu konuda entegrasyon yapılır ve mevcut TTS iş modelinin çalışması için ihtiyaç duyulacak verileri paylaşır ise TTS sistemine gerek kalmayacağı söylemek mümkün.

En başta da ifade edildiği gibi amaç akaryakıt piyasasında rekabet ve eşitliğin sağlanması ve kayıt dışı ekonomi ile etkin bir şekilde mücadele edebilmek. Bugün piyasadaki ticari araç sayısının 7,5 milyon olduğu belirtiliyor. Sistem bütün bu araçların yakıt alımını kontrol etmek ve usulsüz fatura ve gider beyanından kaynaklandığı belirtilen 400 milyon USD civarındaki vergi kaybını engellemeyi amaçlıyor.

Bu konuyu da net olarak anlayabilmek için açıkçası teknik kılavuzun yayınlanması ve sonrasında sistemin nasıl çalışacağını net olarak anlaşılmasına ihtiyaç var. Özellikle UTTS ile elde edilen bilgilerin aynı zamanda akaryakıt dağıtım şirketleri ile paylaşılması durumunda çok ciddi değişikliklerin olabileceğini söylemek mümkün. Bunun gerçekleşmesi halinde mevcut TTS sistemlerine gerek kalmayacağını söyleyebiliriz. UTTS sistemine dahil olacak tüm ticari araçlar akaryakıt dağıtım şirketleri için potansiyel bir taşıt tanıma müşterisi haline gelebileceği gibi aynı şekilde ticari işletmeler içinde çok seçenekli bir dönem başlayabilir. Örneğin eş zamanlı 2 veya daha çok dağıtım şirketi ile anlaşarak onların taşıt tanıma müşterisi olabilir ve tedarik açısından çok daha geniş bir istasyon ağına erişebilir.

Araç üzerine takılacak UTTS donanımı, marka bağımsız her istasyonda, üzerinde UTTS ekipmanı olan pompa tarafından okunabilecek. Dolayısı ile mevcut sistemlerde olduğu gibi, TTS sistemi donanımı üreticisi ve servis sağlayıcısına olan bağımlılık ortadan kalkmaktadır. Buda özellikle akaryakıt dağıtım şirketleri açısından otomasyon şirketi seçimi, firma değiştirilmesi ya da çoklu opsiyonların değerlendirilmesi anlamında daha kolay karar alabilmesine yardımcı olacaktır.

Tebliğde bu konuda darphane tarafından yetkilendirilmiş kurumların istasyon ve araç montajı konusunda yetkili olacağı açıkça belirtilmiş. Dolayısı ile bu hizmetlerin otomasyon şirketleri nezdinde verileceğini söylemek yanlış olur. Bu konuda henüz yetki alacak firmalar ile belirlenen kriterleri bilmiyoruz. Bu detaylar yayınlandığı taktirde, uygun olan her firmanın yetki alabileceğini anlamaktayız.