Kredi kartı satışları bayiyi zorluyor

Kredi kartı satışları bayiyi zorluyor

Akaryakıt bayilerinden yapılan alışverişlerin neredeyse yüzde 90’ı kredi kartıyla karşılanıyor. Buna istinaden bayiler kredi kartından komisyon almadıkları için bu durumun kar marjlarını çok olumsuz etkilediğini ve buna bir çözüm bulunması gerektiğini belirtiyor. Sektör sendikaları PÜİS ve TABGİS de konuya ilişkin beklenti ve görüşlerini gazetemizle paylaştı.

Günümüz ekonomik koşullarında akaryakıt istasyonlarında kredi kartı kullanım oranı yüzde 90 seviyelerine ulaştı. Ancak, bayi marjları enflasyon oranının altında seyrettiğinden bayiler kredi kartı kullanımından doğan yüksek komisyon maliyetlerini karşılayamamaktan şikayetçi. Akaryakıt istasyonlarının 7/24 çalışan işyerleri olarak çok yüksek giderleri bulunuyor. Bu giderler, işçilik, nakliye ve kredi kartıyla yapılan satışlar ve daha farklı kalemleri oluşturan maliyetleri de barındırıyor.

Bu bakımdan akaryakıt bayileri içinde bulunduğu durumun artık kriz haline dönüştüğünü, bayilerinin daha fazla mağdur olmaması için hem dağıtıcıların hem EPDK’nın desteğine ihtiyaçları olduğunu bildirdi.

Sektörün iki önemli çatısı olan PÜİS ve TABGİS’in başkanları İmran Okumuş ve Murat Bilgin kredi kartı komisyon oranları ile ilgili Enerji Petrol Gaz’a özel açıklamalarda bulundurlar. PÜİS Başkanı İmran Okumuş; “Yüksek akaryakıt fiyatları nedeniyle finansman ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Eskiden imza karşılığında aldığımız kredileri, şimdi teminat karşılığında dahi alamaz olduk” dedi. TABGİS Başkanı Murat Bilgin ise; “Artık istasyonlarda nakit para dönmüyor. Satışların tamamının, yüzde yüzünün kredi kartı olduğunu düşündüğümüzde ise maliyetimiz 1,31 TL’ye çıkıyor” ifadelerini kullandı.

PÜİS Başkanı İmran Okumuş:

“KAR MARJIMIZ ARTTIRILMAZSA İSTASYONLAR TEK TEK KAPANACAK”

Biz PÜİS olarak ekonomik darboğazda olan akaryakıt bayilerinin yaşadığı sorunların çözüme kavuşturulması için geçen yıl yaptığımız yoğun girişmeleri 2024 yılının başından itibaren kaldığımız yerden devam ettiriyoruz.

Ocak ayının ilk haftasında Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Işıkhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Sayın Mehmet Fatih Kacır, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Sayın Mehmet Muş, AK Parti TBMM Grup Başkanvekili Sayın Muhammet Emin Akbaşoğlu,  Ak Parti Genel Başkan Vekili Sayın Mustafa Elitaş, Ak Parti Sözcüsü Sayın Ömer Çelik ve Gelir İdaresi Başkanı Sayın Bekir Bayrakdar’a bayilerin sorunlarını yeniden aktardık.

Bayilerin kar paylarının enflasyon, asgari ücret, döviz kuru ve maliyetlerdeki artışların dikkate alınarak arttırılması, nakliye ücretlerinin kar payından bağımsız olarak kilometre bazında günün koşullarına uygun olarak verilmesi, kredi kartı komisyonu yükünün bayilerin sırtından alınması, akaryakıt sektöründeki kayıt dışılığın bitirilmesi, finansmana erişim konularında bayilerin mağduriyetlerinin giderilmesi konularını bir kez daha Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere Cumhurbaşkanı Yardımcımıza, ilgili bakanlarımıza ve bürokratlarımıza bir kez daha ileterek zor durumda olan ve yaşam mücadelesi veren bayilerin mağduriyetlerinin bir an önce giderilmesi talebinde bulunduk.

Kar marjımız en kısa sürede arttırılmazsa istasyonlar tek tek kapanmaya başlayacak.

‘PARA KAZANMAKTAN VAZGEÇTİK, VARLIK MÜCADELESİ VERİYORUZ’

Akaryakıt bayileri uzun zamandır para kazanmayı bir yana bırakın, varlık mücadelesi veriyor.

Kar paylarımız maktu bir rakamdan oluşuyor ama giderlerimiz yüzdeyle artıyor.

Nakliye ücretleri önemli bir maliyet kalemi ama fiyatlandırma metodolojisinde olmadığı için nakliye giderlerini cebimizden ödemek zorunda kalıyoruz.Müşterilerimizin kredi kartıyla yaptığı ödemelerin ceremesini biz çekiyoruz. Kazandığımızdan fazlasını kredi kartı komisyonu olarak bankalara veriyoruz. 

Sırtımıza yüklenen iş güvenliği uzmanı, tehlikeli madde güvenlik danışmanı, sorumlu müdür uygulaması, teminat uygulaması, yeni nesil yazarkasalar, TSE vizesi, ilan ve reklam giderleri gibi birçok ek giderler varlığımızı eritiyor.  Yüksek akaryakıt fiyatları nedeniyle finansman ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Eskiden imza karşılığında aldığımız kredileri, şimdi teminat karşılığında dahi alamaz olduk. Bu kadar değerli mülklere sahip olmamıza rağmen, içine düştüğümüz bu finansal darboğaz içimizi acıtıyor.

O nedenle bayilerin içinde olduğu bu vahim tablonun bir an evvel değiştirilmesi gerekiyor.

“KDV VE ÖTV’NİN BİRLEŞMESİ ÇOK ZARURİ HALE GELDİ”

Sektörümüzde uzun zamandan beridir akaryakıt ürünleri üzerinden vergi kaçakçılığı yapılıyor. Sektörümüzün kanayan yarası haline gelen bu sorun nedeniyle bir yandan devletimizin hazinesine gitmesi gereken vergiler kaçakçıların cebine girerken, diğer yandan da sektörümüzde rafineri çıkış fiyatlarının dahi altındaki fiyatlarla akaryakıt satışı yapılmak suretiyle korkunç bir haksız rekabet yaşanıyor.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Cumhurbaşkanı Yardımcımıza, ilgili bakanlarımıza ve bürokratlarımıza sektörümüzdeki bu kayıt dışılığın önlenmesi için KDV ve ÖTV birleşmesinin zaruri hale geldiğini izah ettim.

Bunun yanında mutlaka akaryakıtın millileşmesinden tüketicinin kullanımına sunulmasına kadar tüm süreçlerin uçtan uca takibi yapılmalı, fatura alan da, faturayı satan kadar cezalandırılmalı.

Öte yandan bu sektörü bozan, adını kirleten maliyetin altında satış yapanların da incelemeye alınması gerekir.

Artık bu sektörde kayıt dışı konuşulmamalı.

TABGİS Başkanı Murat Bilgin:

“KREDİ KARTI KULLANIM ORANLARI ARTTI”

Kredi kartı kullanımı akaryakıt sektörünü çok olumsuz etkiliyor. Kart kullanımı pandemi döneminde artmaya başladı. 2023 yılından itibaren ise yaşadığımız ekonomik kriz nedeniyle insanların cebinde akaryakıtı nakit olarak alacak kadar para yok.

2022’nin 12’nci ayından itibaren, 2023’ün sonuna kadar baktığımızda kredi kartı kullanımı sadece 12 ayda yüzde 100 arttı. Kredi kartı maliyetimiz ise yüzde 450 arttı.

Alışveriş merkezlerinden sonra kredi kartının en çok kullanıldığı sektör akaryakıt sektörü.

Maliyet olduğu gibi bayiye yansıyor. Bu oranın yüzde 450 artması 2023’ün 6’ncı ayından itibaren başladı. Çünkü politika faizi artmaya başladı. Sene başında yüzde 8,5 olan politika faizi yüzde 42,5’a çıktı. Hatta önümüzdeki ay 45’e kadar çıkması bekleniyor.

‘TEK ÇARE MARJIN BİR SEFERDE ARTTIRILMASI’

Kısa ve uzun vadede yapılabilecek şeyler var. Uzun vadede yapılacak şey; Ticaret Bakanlığı’na gidip, kredi kartı ile yapılan satışlardan komisyon alma hakkımızı kanun değişikliği ile elde etmek. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Hatta konuyu TOBB Petrol Sanayi Meclisi bünyesinde de gündeme getirdik ve oradan da bu konuda Ticaret Bakanlığı’ndan randevu talebimiz var.

Kısa vadede olan çözüm ise; EPDK’nın bir seferliğe mahsus, hem bu komisyonun hem de diğer maliyetleri yansıtabilecek kadar ki, şu anda istasyon maliyetlerinin toplamını litrede ortalama 3,20 TL olarak hesaplıyoruz ama buna karşılık bayi marjı ortalama 1,5 TL yani en az 1,72 TL daha mutlaka bayinin kar marjının tek kalemde artırılması gerekli. Başka hiç şansımız yok.

“ARTIK İSTASYONLARDA NAKİT PARA DÖNMÜYOR”

İstanbul’da günlük 20 bin litre satan, 20 personel çalıştıran bir istasyonun verilerine göre; 31 Aralık 2022’de yani bir sene önce bizim kredi kartı komisyon maliyetimiz litrede 24 kuruş idi. Günümüzde ise bu rakam 1,11 TL, bu rakamı 20 bin litrenin tamamının kredi kartı satışı olmadığını düşünerek hesaplıyoruz. Yüzde 25’i elektronik satış olarak düşünüyoruz. Bu yüzde 25’i düştükten sonra kalan satışın en az yüzde 85’inin kredi kartı ile satıldığını düşünüyoruz ki şehir içi istasyonlarda bu oran yüzde 95’lere varıyor aslında. Çünkü artık istasyonlarda nakit para dönmüyor.

Satışların tamamının, yüzde yüzünün kredi kartı olduğunu düşündüğümüzde ise maliyetimiz 1,31 TL’ye çıkıyor. Yani bir yılda sadece kart komisyon maliyeti yüzde 450 artarken kar marjımız 12 ayda yüzde 74 arttı. Bu koşullarda bu maliyetleri karşılamamıza olanak yok.

“EPDK KARARINDAKİ KRİTERLERİN ARTIŞINA GÖRE MARJ ÇOK DÜŞÜK SEVİYEDE KALDI”

30 Aralık 2022’de fiyat metodolojisi ile ilgili kararda değişikliğe gidildi. EPDK dört tane Avrupa ülkesini baz almaktan vazgeçip, asgari ücret, enflasyon gibi rakamları koydu. Bu kısmı olumlu karşıladık. Ancak EPDK bir de ‘Merkez Bankası’nın politika faizine bakacağım’ demişti. O zaman politika faizi yüzde 9 idi, şimdi ise yüzde 42,5. Hani politika faizine göre belirleyebiliyorduk marjı, bir yılda yüzde 372 artmış faiz. Bayi karı neden yüzde 74’te kaldı o zaman. Bayi karı, EPDK kararındaki kriterlerin artışının çok altındaki bir seviyede kaldığına göre burada bir sorunumuz var demektir. Diğer yandan kararda maliyetlerle hiç ilgisi olmayan satın alma gücü paritesi gibi kriterler de vardı. Biz TABGİS olarak marjın belirlenmesinde ilgisiz bulduğumuz kriterlerin iptali için dava açtık.

Mesela, enflasyon, asgari ücret artışı gibi unsurlar doğru ama burada Merkez Bankası politika faizi yerine, bizi direkt ilgilendiren BKM’nin (Bankalararası Kart Merkezi) takas komisyon oranındaki değişimin yansıtılabilmesi gerekir. Bunlara müdahale edilmemesi gerekir. Çünkü bu şekilde yaşama şansımız yok.

Kasım ayındaki 500 puanlık, Aralık ayındaki 250 puanlık politika faizi artışlarından Merkez Bankası, kredi kartı azami faiz oranları ve üye işyeri azami komisyon oranlarında değişiklik yapılmayacağını açıkladı. Ancak bu maliyetlerde artış olmayacağı anlamına gelmez. Çünkü akaryakıt fiyatları yükseliyor, fiyat yükseldikçe hem komisyon maliyeti hem de sermaye ihtiyacı artıyor.

Öyle bir durumdayız ki artık tüm giderlerimizi bir araya koyduğumuzda, toplam kâr dediğimiz havuz kârın tamamı bayide veya tamamı dağıtıcıda olsa bile kurtarmıyor. Biraz önce ifade ettiğim gibi bayi ve dağıtıcının toplam kârı 3 TL ama sadece bayinin maliyeti 3,22 TL. Biz TABGİS olarak EPDK’nın kapısını sıklıkla çalıyoruz, bu maliyetleri ve ihtiyacımızı rakamsal olarak ve her defasında güncelleyerek iletiyoruz.

“TAKAS KOMİSYONUNU BELİRLEME İŞİNİN BKM’NİN ELİNDEN ALINMASI GEREKİYOR”

Takas komisyonunu belirleyen Bankalararası Kart Merkezi. BKM’yi de oluşturanlar Türkiye’de kredi kartı hizmeti olan, POS hizmeti veren bankaların tamamı. Bu bankalar bir araya geliyorlar ve takas komisyonu belirliyorlar ve bu takas komisyonu da bizim hayatımızı belirliyor. Bizim TABGİS olarak ekonomi yönetimine şöyle bir önerimiz var; bunun BKM’nin elinden alınması gerekiyor. Çünkü rekabete aykırı. Bu komisyonu belirleme işi ya Merkez Bankası’na ya da BDDK’ya devredilmeli. Yani sonuç olarak bunu Kamu belirlemeli. Böylelikle belki biraz daha adil rakamlar oluşabilir.

Geçtiğimiz sene, TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’na katıldım ve o zamanın Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu’na da bu konuyu aktarmıştım.