“Enerji yıkıcı rekabetin değil iş birliğinin anahtarı olmalıdır”

 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak Atlantik Konseyi İstanbul Zirvesi 2017’nin ikinci gününde gündeme dair önemli açıklamada bulundu. Buna ek olarak Erdoğan ve Albayrak enerjiye dair önemli mesajlar verdiler.

“DÜNYA ÇALKANTILI BİR DÖNEMDEN GEÇİYOR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti: “Dünya çalkantılı bir dönemden geçiyor. Karşı karşıya olunan belirsizliklerle, yarına dair öngörüler yapmakta zorlanıyoruz. Çözüm ihtiyacı için kurulan mekanizmalar çözüm üretemediği için çalışamaz hale gelmiştir. Ya mevcut mekanizmalara format atacağız, ya da karamsarlık virüsünün vücudumuzu sarmasını izleyeceğiz. Değişim rüzgarını yönetecek, ya da bu rüzgarın bizi kasıp kavurmasına müsaade edeceğiz. Bu olumsuz tabloyu olumluya dönüştürmek bizim elimizde. Çatışmanın yerine dayanışma, gerilim yerine uzlaşmayı ikame ettiğimizde, farklı bir dönemin kapısını aralayacağımızı düşünüyorum. Meseleleri sorumluluk bilinciyle hareket etmeden çözemeyiz.”

Erdoğan Amerika ile olan ilişkilere ithafen şu şekilde konuştu: “Trump yönetimiyle olan üst düzey temaslarımız yoğunlaşıyor. Trump ile yeni sayfalar açacağımıza inanıyorum. Daha kararlı bir duruş sergileneceğinin sinyallerini alıyorum. Amerika ile 2016’daki ticaret hacmimiz 17 milyar dolar. Daha fazla Amerikan firmasının ülkemize yatırım yapmasını bekliyoruz. Firmalarımız arasında sektörel bazlı iletişimin güçlendirilmesi de önem araz ediyor. 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden birisi olmayı hedefliyor, kişi başına geliri de 25 bin dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Bu vizyonun gerçekleştirmesinde katkıda bulunacak en önemli unsurlardan bir tanesi enerjidir.”

“ENERJİ BÖLGEDE BARIŞI TESİS EDECEK UNSURLARDAN BİRİSİ”

Enerjinin bölgede barışı tesis edecek en önemli unsurlardan birisi olacağını ifade eden Erdoğan “Bölgesel ve ikili ilişkilerimizde etkili kullanmaya çalışıyoruz. Türkiye her konuda olduğu gibi karşılıklı kazanma ilkesiyle projelerden çok önemli neticeler aldık. ABD ile Türkiye’nin enerji alanında çok önemli işbirliği potansiyeli olduğunu düşünüyorum. Arz güvenliği, yerlileştirme ve öngörülebilirlik. Kamu ve özel sektör olarak 75 milyar dolarlık yatırım yaptık mevcut yatırımlara ek olarak, TANAP, Türk Akımı, Doğu Akdeniz ve Kuzey Irak gibi hatlarla jeopolitik riskleri en aza indiriyoruz. Bu projelerle Türkiye’yi enerji koridoru kılarken, Avrupa’nın da enerji güvenliğine katkıda bulunuyoruz Enerji yıkıcı rekabetin değil iş birliğinin anahtarı olmalıdır” diye konuştu.

“KENDİ KAYNAKLARIMIZI GELİŞTİRMEYE İHTİYACIMIZ VAR”

2016’da ABD’den LNG ithalatı yaprak, bu alanda bir ilke imza attık. Ülkemiz hidrokarbon kaynaklarda ithalata bağlı olmanın yükünü taşıyor. Kendi kaynaklarımızı geliştirmeye ihtiyacımız var. Bir gemimizi de Karadeniz ve Akdeniz’de ikişer sondaj faaliyetinde bulunacak. Yerli kaynaklarımızı geliştirmek enerji stratejimizin en önemli sacayağını oluşturuyor. Yerli kaynakları 3te ikiye çıkarmayı hedefliyoruz. Nükleer enerjiyi de sepetimize ekleyerek, temel enerji kaynaklarımız içerisinde yüzde 10’a çıkaracağız. Uluslararası işbirliğini arttırmak için uluslararası işbirliklerine ev sahipliğini yapıyoruz. Bu sene inşallah 22. Dünya petrol kongresini düzenleyeceğiz. Türkiye, Avrupa ve Atlantik coğrafyasının güvenlik, refah ve huzuruna katkı sağlamaya devam edeceğiz.

“STRATEJİK İŞ BİRLİĞİNİ DEVAMI İÇİN HEPİMİZE İŞ DÜŞÜYOR”

Atlantik Konsey özellikle Türkiye Amerika ve bölge siyasetinde çok önemli yere sahip olduğunu vurgulayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak: “Bölgemizin küresel enerji arz güvenliğinin sağlanmasının yanında, bölgenin politikalarının sorgulandığı dönemde çok önemli rol oynuyor. Bundan sonra bu stratejik iş birliğini devamı için hepimize iş düşüyor Bölgesel ve kürese barış için çok önemli olan yeni bir dönemle karşı karşıyayız. İstikrarın çok önemli olduğu bu dönemde Türkiye de yeni döneminde adımının attı. Türkiye güçlü ekonomisiyle bu yolda olmaya devam edecek” diye konuştu.

Albayrak sözlerine şöyle devam etti: “Küresel gaz piyasası da LNG piyasası değişiyor. Dünyadaki petrol piyasasının değiştiği bu dönemde işbirliği ile hareket etmeliyiz. Son 15 yıllık başarı hikayesinde OECD de en çok elektrik talebine sahip ülke durumundayız ve bunu karşılayacak yatırımlarla bölgede çok önemli adımlar atıyoruz. Küresel petrol piyasasında gaz piyasasının yanında LNG konusunda kritik hamleler yaptık. Gaz depolama kapasitesini 2,7 milyon metreküpten 11 milyon metreküpe; sisteme gaz basma kapasitesini de 190 milyon metreküpten 400 milyon metreküplere çıkaracağız. Boru hattı çalışmalarımız devam ediyor. 10. boru hattımızı enerji güvenliğini sağlamak adına sisteme dahil edeceğiz.

“ÜÇ SACAYAĞI”

Türkiye bu noktada konvansiyonel enerjinin yanında yerli ve yenilenebilir kaynaklarını kullanma konusunda faaliyetlerini hızlandırdı. Yerli kaynaklarını yüzde 50’ye çıkarırken yenilenebilir kaynak oranının de üçte bire çıkardı ve bu noktada yenilenebilir kaynakları arttırma konusunda da adımlarının attı. Geçtiğimiz günlerde dünyanın en büyük güneş ve rüzgar tarlalarının ihalesini yaptık Enerji çeşitlendirmede bu kaynakların yanında nükleer konusunda yatırımlarımızı hızla sürdürüyoruz. Bizim enerji politikalarımızı dayandırdığımız 3 saç ayağı bulunuyor. Kazan kazan ilesine dayalı iş birliği, bölge enerji arz güvenliğini sağlama ve son olarak bölgesel ve küresel barışa katkıda bulunması konusunda katkıda bulunan her projenin ortağı olmaya devam edeceğiz. Daha güvenli Türkiye için tüm ilişkili paydaşlara akılı rasyonel bakış açısıyla çok büyük iş düşüyor. Türkiye bölgenin en çok güvene ihtiyacı olduğu süreçte tüm istikrarıyla yürümeye devam edecek.