Mecaz kurucu ortaklarından Acun Güneş, koronavirüs salgınının, enerji sektörü başta olmak üzere pazarlama stratejilerine etkilerini Petroturk’e değerlendirdi. Mecaz kurucu ortaklarından Acun Güneş, tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını günlerinde markaların ve pazarlamacıların nasıl bir iletişim yolu izleyebileceğini Petroturk.com için değerlendirdi. Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? 22 yıl Northern Telecom, Eczacıbaşı Topluluğu ve son olarak da Petrol […]
Mecaz kurucu ortaklarından Acun Güneş, tüm dünyayı etkileyen koronavirüs salgını günlerinde markaların ve pazarlamacıların nasıl bir iletişim yolu izleyebileceğini Petroturk.com için değerlendirdi.
22 yıl Northern Telecom, Eczacıbaşı Topluluğu ve son olarak da Petrol Ofisi’nde satış ve pazarlama yöneticiliği yaptım. 8 yıldır da ortağım Ceren Dumanlı ile birlikte kurduğumuz Mecaz Reklam ve Pazarlama Ajansı’nın yöneticiliğini sürdürüyorum. Halen farklı sektörlerden lider markalar için pazarlama stratejileri geliştiriyor, kreatif ekibimizle hayata geçiriyor ve yeni markaların ortaya çıkmasına yardımcı oluyoruz. Uzun yıllardır içinde çalıştığımız ve dışarıdan hizmet vermeye devam ettiğimiz enerji sektörü pazarlaması bizim ana uzmanlık alanımız.
Koronavirüs salgını ile mücadele ettiğimiz bugünlerde enerji sektöründeki pek çok marka sektörün geleceğini öngörmekte zorlanıyor. Yıl başında devreye alınan pazarlama planları güncelliğini yitiriyor. Pazarlama bölümleri kapısı en az çalınan bölümler haline geliyor. Etkinlikler iptal ediliyor, kampanyalar öteleniyor. Halbuki markalar, her kesim için zorlayıcı etkileri yaşanan bu dönemde müşterileri ve paydaşları ile daha güçlü bir bağ kurabilir. Gelecek için en düşük maliyetle en kalıcı faydayı sağlayacak yatırımlar bu dönemde pazarlama ve iletişim yoluyla gerçekleştirilebilir. Pazarlama için bugün ekilecek küçük tohumlar geleceğin güçlü markalarının sağlam temellerini oluşturacak.
Herkesin kendisinin, ailesinin ve sevdiklerinin sağlığından endişe ettiği bir dönemden geçiyoruz. Her boyuttan şirketler ve bireyler ekonomik gelecekleriyle ilgili belirsizliğin etkilerini farklı şekillerde yaşıyor. Bugünlerde birinin size bir şey satmaya çalıştığını görmek nasıl hissettirir? Dolayısıyla markaların bu dönemde ana stratejisi “bir ürün/hizmet satmaya çalışmak” olmamalı. Bunun için doğru zaman bugün değil. Ancak susmak veya bu olağanüstü dönemi yok saymak da aynı derecede doğru değil. Unutmayalım ki bu hastalığa en hızlı şekilde çareler bulunsa ve hızla gündemimizden çıksa da müşterilerimizin davranış şekilleri kalıcı olarak değişecek. Hepimiz bu zor dönemde hangi marka ne yapmıştı ve ne söylemişti çok iyi hatırlayacağız. Devletler, kurumlar ve bireyler yardımlaşmanın ve paylaşmanın değerini bir kere daha anladı. Bunu daha erken fark eden markalar, bugünlerden daha güçlü çıkacak ve müşterileriyle bağlarını güçlendirecek.
Enerji sektörü için bu özel dönemde uygulayabileceği 5 pazarlama stratejisi önerim var:
1. İşinizle ilgili düzenli bilgilendirme yapın
Bu dönemde hepimiz çok daha fazla bilgiye açız çünkü bu yeni durumun hayatlarımızı nasıl etkileyeceğini anlamaya çalışıyoruz. Bizi düzenli olarak bilgilendiren markalara ise daha çok güveniyor ve onları izlemeye başlıyoruz. Burada enerji sektörü için çalışma saatleri, hizmetlerdeki değişiklikler veya fiyat düzenlemeleri gibi başlıklar kritik olabilir. Bir akaryakıt markası için istasyon marketlerinin 7/24 hizmet vermeye devam ettiği veya tüp dağıtım
markası için mobil uygulamadan nasıl sipariş verileceği gibi bilgilendirmeleri düzenli ve sürekli yapmak bunlar arasında sayılabilir.
2. Çalışanlarınızı desteklediğinizi gösterin
Bugünlerde çocuklarımız evden eğitime devam ediyor, şirketlerin pek çoğu çalışanlarını evden çalışma düzenine geçirdi ve haftanın birkaç günü sokağa çıkma yasağına alışmaya çalışıyoruz. Ancak bir grup var ki hayatımız için zorunlu hizmetleri sürdürebilmek için belki eskisinden de yoğun bir tempoda çalışmaya devam ediyor: Sağlık çalışanları, temizlik işçileri, ekmek fırınları, eczaneler ve elbette enerji sektörü çalışanları. Enerji sektörü bu dönemde çalışan herkesin ve özellikle de kendi çalışanlarının yanında olduğunu göstermeli, onları nasıl desteklediğini ve sağlıklarını önemsediğini duyurmalı.
3. Anlayışlı olun ve umut verin
Tüm müşterilerimiz bu dönemde farklı zorluklardan geçiyor. Geleceğini düşünüyor, sevdiklerinden uzak kalıyor ve uzun dönemde yaşayacaklarıyla ilgili endişeleniyor. Enerji sektörü her zaman bu ülkenin itici gücü olmaya devam edecek. Sektör, bu dönemde de insanlara enerji vermeli, moral destek sağlamalı ve güven uyandırmalı. Herkesin olumlu bir şeyler hissetmeye ihtiyaç duyduğu bugünlerde, pozitif mesajlar ve umut veren etkinliklerle enerji markalarının bir arada anılması, gelecek için en iyi yatırım olacaktır. Önümüzdeki günlerde bunun için Anneler Günü, 19 Mayıs, Ramazan Bayramı ve Babalar Günü gibi pek çok fırsat var.
4. Herkesin sağlıklı kalması için uğraşın
Hepimiz evde kalmanın, ellerimizi sıklıkla yıkamanın ve dışarı çıkarken maske takmanın önemini öğrendik. Ancak bu dönem için daha yeterince konuşulmamış pek çok konu var. Enerji sektörü markaları diğer markalar tarafından yeterince keşfedilmemiş yeni alanlarda müşterilerini bilgilendirmeye başlayabilir ve daha iyisi bu alanları kalıcı olarak sahiplenebilir. Evde kalınan bu dönemde aklıma gelen ilk başlıklar: Kolay egzersiz, sağlıklı beslenme, çocuklarla oyun ve iletişim, kişisel gelişim, yardımlaşma, hobi, sosyal gruplar, vb.
5. İşinize yenilikçi bir gözle yeniden bakın
Görünen o ki koronavirüs tüm kötü etkileri yanında pek çok şirket için dijital dönüşümü hızlandırdı. Bu trend, hastalık sonrası aylarda daha da güçlenecek ve hızlanacak gibi görünüyor. Bu da demektir ki daha geleneksel yöntemlerle yürüttüğümüz bazı çalışmaları hızla dijital ortamlara taşımanın yollarını bu dönemde geliştirmeliyiz. Pazarlama alanında yeni dijital mecralar yaratmak, müşterilerimize her an ulaşabilecek dijital kanallar oluşturmak ve pazarlama etkinliklerimizi dijital platformlar üzerinden sürdürmek bunlar arasında sayılabilir. Örneğin akaryakıt sektörü her ay belirli sayıda bayisiyle online bayi buluşmaları düzenleyebilir, bunun kayıtlarını düzenleyip tüm bayileriyle paylaşabilir, enerji sektörünün farklı alanlarındaki oyuncular müşterileriyle iletişimlerini sosyal medya ve mobil uygulamalar üzerinden güçlendirebilir, iş süreçlerinin bir bölümünü bu platformlara taşıyabilir. Müşteri hizmetleri, satış kampanyaları ve yeni ürün/hizmet lansmanları dijital platformların karşılıklı iletişim de sağlayan ortamlarında çok daha etkili yürütülebilir.
Bu salgın her kesimin başarılı katılımıyla yavaşlama dönemine girdi. Ancak global ve ulusal etkileri uzun soluklu olacaktır. Bugünlerin ardından hangi sektörden olursa olsun tüm markalar pazarlama stratejilerinde insanı odağına alan bir yaklaşım izlemek durumunda kalacaktır. İnsan odaklı pazarlama; topluma fayda sağlayan, herkesin iyiliğini önemseyen ve insana değer veren bir yolla markaların müşterilerine bir şey sattığı değil hayatlarına değer kattığı bir anlayışı ön plana çıkaracaktır. Enerji sektörü bu ülkenin itici gücü olarak her dönem yeniliğin lokomotifi olmuştur. Bu yeni dönemde de insana değer veren pazarlama yaklaşımının öncülüğünü yapacaktır diye düşünüyorum.
“İklim Kanunu’muzu bu yıl içerisinde TBMM’den çıkaracağız”10 Ekim 202418:57 Gazprom ile Macaristan doğal gaz tedariki için mutabakat zaptı imzaladı10 Ekim 202417:36 Elektrik şebekelerine bilinçsiz müdahale konusunda uyarı10 Ekim 202416:11 TÜREB, NİŞ PR’ı seçti10 Ekim 202415:21 “Doğal gaz bize avantaj ve esneklik sağlıyor”10 Ekim 202415:07