Cargill Türkiye, ilk yerli trafo yağını üretti

Cargill Türkiye, trafoların yükleme kapasitesini arttıran, yangın riskini en aza indiren, çevre dostu bitkisel trafo yağlarını Türkiye’ye getirdi. Tamamen yerli ürünler kullanılarak yapılan trafo yağları Dilovası tesislerinde üretiliyor.

Cargill Türkiye, çevre ile dost bioendüstriyel ürün portföyünü yenilikçi çözümlerle geliştiriyor. Cargill Türkiye, Dilovası’ndan bulunan bioendüstriyel ve endüstriyel ürünler üretim tesisinde yenilenebilir kaynaklardan yaptığı üretimle bitkisel bazlı trafo yağı üretiyor. Türkiye’de ilk kez üretilmeye başlanan bitkisel bazlı trafo yağı Envirotemp FR3, yenilenebilir, biyobazlı doğal ester dielektrik soğutma sıvısı olduğunu söyleyen Cargill Bioendüstriyel Ortadoğu, Türkiye & Kuzey Afrika Bölge Direktörü Ramadan Küçük bitkisel bazlı çözümler ürettiklerini söyledi.

“Yanmaz yağ kategorisine alındı”

Cargill’in dünyanın en büyük bitkisel ham madde yapısını elinde tutan şirketlerden biri olduğuna işaret eden Küçük, şöyle konuştu; “Dilovası’nda bulunan bioendüstriyel ve endüstriyel ürünler tesisimizde uzun süren test çalışmaları sonucunda FR3 üretimine şubat ayı itibarıyla başladık. FR3, Türkiye’deki tek yerli trafo yağı olma özelliğini taşıyor. Bu yağı yerli soyadan üretiyoruz. Trafolarda yaygın bir şekilde kullanılan mineral yağların aksine bitkisel bir ürün olan FR3, trafolarda yanma riskini ortadan kaldırıyor ve trafonun ömrünü de 8 kat uzatıyor. Bitkisel bazlı trafo yağı ile izolasyonu artırmak ve soğutmayı sağlamak mümkün. Mineral yağlar, yanmaya başladığında söndürmek neredeyse imkansızdır, yağın tamamının yanana kadar beklenmesi gerek. Bitkisel trafo yağının tutuşma sıcaklığı 360 derece olduğu için operasyonun koşulunda zaten bu dereceye gelinmesi imkansız olduğundan bitkisel bazlı yağlar uluslararası kurumlar tarafından yanmaz yağ kategorisine alındı. Yağın doğaya herhangi bir şekilde karışma ihtimali olduğunda ise 28 günde çözülüyor” dedi.

Cargill Bioendüstriyel Ortadoğu, Türkiye & Kuzey Afrika Bölge Direktörü Ramadan Küçük; “İnovasyon çok önemli birçok noktada geriden geliyor bitkisel çözümler çünkü bugüne kadar petrol türevlerinin domine ettiği bir kimya sektörü var. Biz bunları inovasyonlarla, yeni teknolojilerle hem organik hem de inorganik bir şekilde büyüme sağlıyoruz. Bizim amacımız, vizyonumuz bulunduğumuz çevreyi daha sürdürülebilir ve yenilenebilir kaynaklarla önünü açmak. Dünya’da 55 milyar dolarlık bir bitkisel pazar var. Kimya sektöründe kullanılan toplam kimyasallar ise yüzde 5’ini oluşturuyor. Toplam 1 trilyona yakın kimya pazarının olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Yenilenebilir ve sürdürülebilir ürünlere ihtiyacın arttığını vurgulayan Küçük “Petrol birçok alanda var. Hayatımızın en büyük kimya destekleyicisi petrol fakat 50 yıl içinde tükenecek diye bir beklenti var. Dolayısıyla petrol sonsuz değil, bir gün bitecek bu yüzden başka çözümler bulmak zorundayız. Bitkisel çözümler bu çözümlerden biri” diye konuştu.

Cargill, Enerji Verimliliği Forumu’nda bitkisel trafo yağlarını tanıttı