‘Aytemiz’in perakende atağı bu yıl sahada hissedilecek’

Aytemiz Akaryakıt Genel Müdürü Erol Varlık 360° Enerji programında Petroturk TV Genel Yayın Yönetmeni Emin Kaya’nın konuğu oldu.

Aytemiz Akaryakıt Genel Müdürü Erol Varlık, Petroturk TV Genel Yayın Yönetmeni Emin Kaya’nın sorularını yanıtladı. Varlık, Aytemiz içerisindeki dönüşümü, pandemi sürecini nasıl yönettiklerini, şirketin büyüme haritasını, ON 7/24 markasını, Vaay’ı ve dahasını gazetemize anlattı.

“KRİZ DÖNEMİNDE BİLE SÜRECİ İYİ YÖNETTİK”

Pandemi sürecinden en fazla etkilenen sektörlerden biri de akaryakıt sektörü oldu. Aytemiz olarak bu süreci nasıl geçirdiniz?

2020 yılını birkaç bölüme ayırarak değerlendirmekte fayda var zira yıl içerisinde farklı dönemler yaşandı. Mart ayı ortasına kadar sektörde hacimler güçlüydü, ardından Nisan-Mayıs aylarındaki pandemi kısıtlamaları ile birlikte aylık yüzde 40 ila 45 dolaylarında daralmalar oldu. Bu sürecin ardından yaz aylarıyla birlikte Türkiye ve sektör çok ciddi bir V tipi toparlanma dönemine girdi. Kasım ve Aralık aylarında ise sokağa çıkma yasaklarının başlaması ile birlikte tekrar aşağı yönlü bir hareket yaşandı. Yılın sonuna baktığımızda önceki yıla göre sektörde yaklaşık yüzde %1 civarında düşüş görüyoruz. Özetle hem talep yönetimi açısından hem de müşteri beklentilerinin yönetimi açısından zor bir yıl yaşadık. Dolayısıyla sektör için sıkıntılı bir yıldı diyebiliriz. Aytemiz olarak bu krizi iyi yönettiğimizi düşünüyorum.

Bu kriz dönemine özel olarak uyguladığınız yöntemleriniz oldu mu? Hem genel merkez hem de bayiler anlamında nasıl bir çalışma şekli gerçekleştirdiniz?

Kriz yönetiminde birkaç temel yaklaşımımız oldu. Birincisi operasyonlarımızı kontrollü bir şekilde yönetmek ve yönetirken çalışanlarımızın sağlığını ön planda tutmak. Hem genel müdürlüğümüzde hem de sahada çalışan tüm çalışanlarımızı uzaktan ve evden çalışma ile bir süreliğine izolasyona aldık. Sonra kademeli olarak normalleşme adımlarını attık. Çok şükür de bu süreci aldığımız önlemler sayesinde en az hasarla atlatmaya başardık. Merkez ofiste de kontrollü çalışmamıza devam ediyoruz.

Saha tarafında da biliyorsunuz 2020 yılı sektör içinde kontrat yenilemeleri anlamında önemli bir yıldı. Covid-19 salgınıyla birlikte üst üste gelmesi tabii ki ufak çapta bir sıkıntı yarattı. Zorunluluk gereği saha operasyonlarını yaz aylarının hemen başında normale döndürmek durumunda kaldık. Bu süreci de kontrollü bir şekilde gerçekleştirerek bir sıkıntı yaşamadık. Çalışan sağlığı açısından bu süreci iyi yönettik.

İkinci olarak Finansal yönetim açısından kriz dönemlerinde şu çok önemlidir; esnek yönetim anlayışına sahip olarak talep daraldığında ve işler düştüğünde sizin maliyetlerinizi kısarak bu duruma uyum sağlayabilmeniz gerekir.

Bu anlamda biz Aytemiz olarak iyi bir iş çıkardığımızı düşünüyoruz. Kontrollü bir harcama politikası izledik ve bu durum bütçeye yansıdı. İyi bir bütçe yönetimi yaptık. Faizlerin düştüğü ve yükseldiği dönemde güzel ve akıllı bir politika izledik. Bu noktada talepteki daralmanın etkilerini daha hızlı bir şekilde yönetmiş olduk.

Bu noktada petrol fiyatları tarafına da kısaca değinmekte fayda var; petrol 150 yıllık geçmişinde, ilk 100 yılıh genel olarak 20 dolar seviyesinde geçirmiştir. Savaşlar döneminde 60-70 veya 100 seviyelerine kadar çıkmıştır. Genel medyanı 20 dolar seviyesindedir. 2020 yılını enteresan kılan fiyatın düşmesi değil bu kadar kısa sürede düşmesiydi. Asıl kriz buydu. Biliyorsunuz sektörümüzde ulusal stok tutma zorunluluğu ve operasyonel stok zorunluluğu var. Bunlardan dolayı fiyat düşerken ithalat yapan şirketler olarak sizin operasyonu birden düşürme şansınız yok. Dolayısıyla fiyat düştükçe siz zarar ederek operasyona devam etmek zorunda kalırsınız. Bu gelişmelerden dolayı önemli bir stok ve finansman maliyetiyle karşılaştık. Bu kadar hızlı fiyat düşüşleri sektörün ithalat yapan ve stok tutan oyuncularına ciddi zararlar yaşattı. Biz de bunlardan bir tanesiyiz. Fakat burada da sakin ve kararlı bir politika izledik. Bu tür zamanlarda panik yapmamak gerekiyor. Tutarlı bir stok politikasıyla fiyatların eski seviyesine geleceğini tahmin etmek gerekiyor. Biz de bu şekilde hasarın tamamını olmasa da önemli bir kısmını bertaraf etmeyi başardık.

“TÜKETİCİ ON 7/24 MARKASIYLA MODERNİZE OLMUŞ MARKETLERİ GÖRMEYE BAŞLAYACAK”

Son dönemlerde akaryakıt istasyonlarında akaryakıt dışındaki faaliyetlerin öneminin arttığını görüyoruz. Şirket olarak bu konuya bakış açınız nedir? Bayilerle bu konuda herhangi bir işbirliği söz konusu mu?

23 yıllık sektör geçmişimde akaryakıt dışı gelirler sektörde çok inandığım bir alan oldu. Aytemiz için de son derece önemli ve bu konuda yaptığımız çalışmalara 2020 yılında hız verdik. Bizim şirket operasyonlarındaki istasyonlarda güzel bir market teklifimiz var. ON 7/24 markasını kullanıyoruz. 2021 yılında bayilerimize franchising ve marketleri kiralama gibi iki tane opsiyon sunmaya başladık böylelikle Tüketicilerimiz çok daha fazla Aytemiz istasyonunda, ON 7/24 markasıyla modernize olmuş ve çok rekabetçi bir market formatını görmeye başlayacak. Tüketici artık istasyonda yaşadığı toplam tecrübeye bakıyor. Kendisine sunulan tekliflerden bir kısmını değerlendiriyor örneğin Sadece akaryakıt, market, tuvalet yahut hava su saati hizmetlerinden biri için istasyonu tercih edebiliyor. Bu yüzden market projemiz bütünü tamamlaması anlamında çok kritik bir adımdı. Market satışlarının yükselmesini akaryakıt satışlarında da dolaylı olarak göreceğimiz için bu projeyi oldukça önemsiyoruz.

İkinci konu ise; oto yıkama konusu. Bu konuda Türkiye, Avrupa coğrafyasının hala çok gerisinde. Bugün birçok Avrupa ülkesinde 7-8 litre akaryakıt fiyatına araç yıkaması yapılır. Türkiye’de ise bu durum ya ücretsiz ya da sembolik rakamlarla icra ediliyor. Aytemiz olarak tüketici araştırmalarında şunu biliyoruz ki, Aytemiz yıkama servisi sektöründe çok rekabetçi ve önde yer alan bir hizmete sahip. Bu hizmeti pozisyonumuzu güçlendirerek geliştirmeye devam edeceğiz.

Üçüncü başlığımız, madeni yağ. Yaptığımız analiz ve fizibilitelerden iyi bir iş ortaklığının daha anlamlı olduğuna kanaat getirerek Castrol firması ile iyi bir işbirliği yaptık. Bu iş birliğinden çok memnunuz ve büyüterek devam ettireceğiz. Özetle market, oto yıkama ve madeni yağ işbirliği üçgeninde akaryakıt dışı sektörlerde büyümeye devam edeceğiz.

“DOĞRU ZAMANDA DOĞRU TEKNOLOJİYE YATIRIMI ÖNEMSİYORUZ”

Akaryakıt istasyonları son zamanlarda enerji istasyonlarına doğru evriliyor. Bu süreçle ilgili öngörüleriniz neler ve elektrikli şarj konusunda şu zamana kadar neler yaptınız okuyucularımızla paylaşmanız mümkün mü?

Elektrik konusu çok heyecan verici ancak bir miktar temkinli yaklaşmak lazım. Elektrikli araçları trafikte çok daha fazla göreceğiz bu konuda bir tereddüt yok, rakamlar ortada. 10-15 yıl içerisinde elektrikli araç parkının hatırı sayılır bir şekilde artacağını biliyoruz. Öte yandna Elektrik işinin içerisinde birkaç tane aşılması gereken problem var. Bir tanesi şarj süresi problemi. Bu süreler her geçen gün iyileşse de hala gidecek yol var. İkincisi menzil konusu. Türkiye gibi bir coğrafyada özellikle engebeli arazili bir coğrafyada menzil ile ilgili de alınması gereken yollar var. Bu anlamda hibritin önünü Türkiye’de biraz daha açık görüyorum. Üçüncü konu da, şarjda kullanılan teknoloji. Bir işe girip yatırım yapacağınız zaman kullandığınız teknolojinin öncü ve rekabetçi olduğundan emin olmanız gerekiyor. Elektrik işi öyle bir iş ki yatırımınızdan çok kısa bir süre sonra iki katı hızında yeni üniteler çıkabilir. Bu sebeple doğru zamanda doğru teknolojiye yatırımı önemsiyoruz. Zamanı geldiğinde talep konusunda tüketiciye mutlaka yanıt veriyor durumda oluruz. Bunu hem Aytemiz hem de Doğan Holding ile olan ortaklığımız vizyonunda söylüyorum. Doğan Enerji, Doğan Otomotiv ve Aytemiz üçgeninde elektrik konusunu detaylı bir şekilde değerlendiriyoruz. Elektrik işinin her coğrafyada farklı şekilleneceğini öngörüyoruz. Bugün dünyadaki akaryakıt tüketiminin büyük kısmı Hindistan, Çin Brezilya, Türkiye gibi ülkelerde gerçekleşiyor. Söz konusu ülkelerde konvansiyonel yakıt biraz daha hakim yakıt olmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu bilinçle asıl ve şu an yaptığımız işi ihmal etmeden gözümüz elektrik işinde. Doğru şartlar oluştuğu zaman Aytemiz olarak mutlaka bu işin içerisinde olacağız. Şöyle enteresan bir denge var ki; Türkiye’nin bir cari açığı var. Bu cari açığa sebep olan üründeki talebin azalması ülkenin çıkarına bir durum. Elektriğin onu yakalama hızı, yerli üretim ve vergi düzenlemeleriyle Aytemiz olarak bu işin de öncülerinden biri olacağız bunu söyleyebilirim.

Petrol piyasamızı rekabet, şeffaflık, ürün hizmet kalitesi gibi unsurlar açısından değerlendirir misiniz?

Rekabetçi bir sektör olduğumuzdan hiçbir şüphem yok. Bugün tüketiciye sunulan faydalara, dağıtım firmaları arasındaki rekabete, bayi teşkilatının seçeneğine baktığımızda rekabetçilik konusunda bizim sektörümüzün eksiği yok fazlası var, dediğimiz durumdayız.

Zorluk tarafında çok göz önünde olan bir sektörüz. Sunduğumuz vergi katkısı ve toplam ekonomiye etkimiz sebebiyle çok göz önüne geliyoruz. Bu kadar göz önünde olan sektörün haliyle de bazı sorunları olabiliyor. Bizim regülasyon ve düzenleme anlamında şunu söylememiz gerekir ki; EPDK’nın kurulduğu günden bugüne sektörümüze çok önemli katkıları oldu. Yapılan düzenlemeler sektöre çok fayda sağladı. Sektör olarak sıkıntımız zaman içerisinde yükümlülüklerimizin ve maliyetlerimizin çok fazla artmış olmasından kaynaklanıyor da diyebiliriz. Ulusal stok sorumluluğu, istihdam tarafındaki zorunluluklar, tehlikeli iş yeri olması sebebiyle getirilen yükümlülükler, otomasyon, teknik ihtiyaçlta gibi yükümlülüklerimizi bir araya getirdiğinizde bazen problemler yaşayabiliyoruz. Umuyorum ve inanıyorum ki yakın bir zamanda bunların çözümünü kamu otoritesi ile birlikte şekillendireceğiz.

“ELBİRLİĞİYLE TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM ETMEMİZ LAZIM”

Son olarak sektöre neler söylemek istersiniz? Son mesajınızı öğrenebilir miyiz?

Tüm bayilerimize hitaben bir şey söylemek istiyorum. Biz akaryakıt dağıtım firmaları ve bayiler olarak çok zor bir işi bir arada yapıyoruz; kriz dönemleri de dahil kesintisiz olarak Türkiye’ye enerji veriyoruz. Bu çok önemli bir sorumluluk. Bunun bilincinde olarak sektörün birbirini iyi anlaması ve birlikte yaşamaya devam etmesi birinci önceliğimiz olmalı. Sektörün kolay bir sektör olmadığı gerçeğini iyi görmemiz lazım. Karşılıklı anlayışla elbirliğiyle Türkiye için çalışmaya devam etmemiz lazım. Sektörümüzün sağlıklı ve ayakta olması ülkemizin menfaatine. Bilhassa burada yerli oyunculara önemli bir rol düştüğünü düşünüyorum.

Aytemiz özelinde, kurulduğumuz günden bu yana özellikle son 4-5 yıl içerisinde önemli bir dönüşüm içerisindeyiz. 2020 yılında başlattığımız perakende atağının da artık sahada görülmeye başlayacağına inanıyorum. Bütün bayilerimizi bu değişimi yakından görmeye ve içinde olmaya davet ediyorum. Bayi teşkilatı açısından istihdam zorunluluğu ve yükümlülükleri biliyoruz. Tüketici taleplerinin de farkındayız. Sorunlara karşı sektör olarak ortak bir girişimde bulunmanın faydası olacaktır. Bu konuda ortak bir çözüm ihtiyacı var.

‘2021 YILINDA SEKTÖR BÜYÜMESİNDE AYTEMİZ OLARAK ÖN SIRALARDA YER ALACAĞIZ’

2021’e geldiğimiz zaman böyle dönemlerde hedef belirlemek çok zor olsa da bu yıl için Aytemiz olarak hedefleriniz neler. Bizimle paylaşır mısınız?

Benim 23 yıllık sektör geçmişimde işe yaklaşımım şu şekildedir; her ne yapacaksınız iyi düşünmeniz ve iyi bir oyun planı kurmanız gerekir. Bu planı sürdürebilir olmanız ve planın içerisinde bir esneklik payınız olması gerekir. Bilhassa dinamik dönemlerde karar noktalarında hangi prensiplere göre karar vereceğinizi bilmeniz önemlidir. Bu açıdan hedef konsundaki Sorunuza şu şekilde yanıt vereyim; 2021 yılında ekonomide hızlı bir toparlanma göreceğimizi tahmin ediyorum, 2021 yılında talep geri gelecek ve ekonomimizdeki normalleşme hızlanacak. Sektörümüz bu normalleşmeden payını alacak. Beklediğimiz sektör büyümesinde Aytemiz olarak payımızı alacağız ve kendi yaptığımız işlerin de katkısı ile bir miktar daha iyi performans göstereceğiz . Piyasa koşullarını yakından takip edeceğiz, gerektiği yerde frene basacak ancak önümüzü görürsek hızlanacağız. Özetle gelişmeleri ve piyasaları bu anlattığım çerçevede gözlemleyerek nitelik ve nicelik olarak büyümeye devam etmek istiyoruz. Aytemiz’in hedefi budur.

‘AYTEMİZ’İN BÜYÜME HİKAYESİ DEVAM EDİYOR’

Sektör için sorunlu geçen 2020 yılı bir de kontrat dönemine denk geldi. Yanlış hatırlamıyorsam 2015 yılındaki kontrat dönemlerinde Aytemiz en çok bayi transferi yapan dağıtım şirketi olmuştu. Peki tüm bu gelişmeler ışığında 2020 yılı kontrat dönemi Aytemiz için nasıl geçti? Bu konudaki değerlendirmelerinizi öğrenmemiz mümkün mü?

Sorunuza 3 başlıkla cevap vermek istiyorum. Birincisi kontrat döngüsü. Biliyorsunuz 2010 yılından itibaren 5’er yıllık döngülerle karşı karşıyayız. Her 5 yıl bir öncekinden biraz daha kolaylaşıyor. Bu kolaylaşma hangi yönde oluyor derseniz sayıca yönetim anlamında diyebilirim. 2010 yılında kontratlarınızın bir anda yüzde 80’ini yenilemek zorunda kalırken 2015 ve 2020’de bunlar zamana yayılarak yavaş yavaş tepe noktası denilen etkiden normalize olarak yıllara yayılmaya başlıyor. Aytemiz için farklı bir hikâye var. Aytemiz 2015 yılında söylediğiniz gibi önemli bir büyüme kat etmiş bayi sayısını 500- 550’lere çıkararak 2015’in sayı ve istasyon anlamında en hızlı büyüyen bir şirketi. Sizi yukarıya getiren özelliklerle daha sonra kontrat yenilemede sizi orada tutan özellikler birebir aynı değil. 2020 yılında Aytemiz olarak ilk defa bu ölçekte çok sayıda bayinin yenilendiği bir dönemi yaşadık. Biz sektörde genç bir şirket olduğumuz için 2020 yılında toplam teşkilatımızın yüzde 30’unda bir kontrat yenilemesi yaptık.

Sektörün gerçeklerini göz ardı ederek hayalci ve romantik bir yatırım politikası planlayamazsınız. Biz Aytemiz olarak bunun farkındayız. Aytemiz’in büyüme hikayesi devam ediyor fakat devam ederken mali disipline çok önem vermemiz gerektiğinin bilincindeyiz. Rekabetin çok yüksek olduğu bir sektörün içerisindeyiz. Birkaç farklı yatırım kontrat tipi var. Bu konuda EPDK’nın getirdiği çok faydalı düzenlemeler söz konusu. Dolayısıyla rekabete çok açık bir sektör. Bu rekabet açıklığını bir de Covid, pandemi, talep daralması, faizdeki daralmalar gibi olağanüstü zorluklarla birleştirin. Bütün bunları bir araya getirdiğinizde dikkatli bir yatırım politikası izlemeniz gerekiyor. Biz 2020 yılında bunu yaptık. Bu ne demek; bayi teşkilatını koru. Biz bunu büyük ölçüde başardık. Ufak kayıplarımızın yerine de hemen yerine yenilerini koyarak durumu telafi ettik. Bizim 2020 yılında şu kadar sayı şeklinde büyüyelim gibi bir hedefimiz yoktu. Tam planladığımız gibi bu zor yılda ‘Tutmak istediğin kontratları tut, yapmak istediğin stratejik planları yap’ politikasını izledik. Bu anlamda son derece başarılı olduğumuzu söyleyebiliriz. 2021 yılında bu anlamda bir parça daha aktif olacağımızı düşünüyorum.

Aytemiz’in bayi networkü hakkında bilgi verir misiniz?

Bizim 550 tane sözleşmeli bayimiz var. Bu sayı son 12 ila 18 aydır sabit şekilde devam ediyor. Ben bu sayıyı güzel ve dengeli olarak görüyorum. Sayıyı yukarı doğru çıkarmayı hedefliyoruz. Mutlaka sektörümüzde bayi operasyonun yanında şirket olarak bir operasyon standardı da koymanız faydalı oluyor. Aytemiz’in işlettiği 30 adet istasyonumuz var. Biz bunun adına DOCO diyoruz. Operasyon kalitesi ve standartlar anlamında işleyiş olarak son derece güçlü bir network ve bayi teşkilatına güzel bir örnek teşkil ediyoruz. Bu operasyondan çok memnunuz. Dolayısıyla DOCO tarafında da büyüme hedeflerimiz devam ediyor.

‘AYTEMİZ OLARAK TEKNOLOJİ KONUSUNDA GÜZEL BİR GEÇMİŞİMİZ VE KARNEMİZ VAR’

Sektörde dijital bir dönüşümün yaşandığını gözlemlemekteyiz. Uzun zamandan beri süregelen bir süreç olsa da pandemiden itibaren bu sürecin biraz daha hızlandığını düşünüyorum. Bu tarz teknolojik yenilikler kapsamında Aytemiz olarak nasıl bir yol haritası izliyorsunuz? Uygulamalara örnek olabilecek kısa bir süre önce hayata geçen ‘Vaay’ uygulamanız hakkında da bize bilgi verebilir misiniz?

Bizim Aytemiz olarak teknoloji konusunda güzel bir geçmişimiz ve karnemiz var. Bunlardan bir tanesi Self Servis uygulaması biliyorsunuz. Türkiye’de yaygın olarak self servis uygulamasını bu anlamda uygulamayı başaran bir şirketiz. Bu uygulamanın hayata geçirilmesi her ne kadar dışarıdan görüldüğü kadar kolay olmasa da teknolojik altyapımız hem merkez ofiste hem de istasyon sahasında oldukça güçlü. Bu konuda öncü şirketlerden bir tanesiyiz. Bugün 6-7 istasyonumuzda elektrik parkı kurulu. Bunları önemli görüyorum. Teknoloji elektrik, elektronik ve dijitalleşme olarak birlikte gidiyor. Bu 3 ayağı birbirinden ayıramazsınız.

Vaay projesini çok önemsiyorum çünkü bu proje bizim kendi içerimizden çıkan münhasır bir proje ve bir kopyalama değil. Pandemi süreci elektronik ve temassız alışveriş konusunu belki 10 yıl hızlandırarak ileriye aldı. Bugün Türkiye’de temassız alışveriş geçen yılın aynı dönemine göre 2,5 kat artarak 1.73 milyar adet gibi yıllık bir seviyeye geldi. 51 milyon temassız kredi kartı olduğunu düşündüğümüzde temassız alışveriş zaten hayatımıza girdi. Bir tarafta elektronik satış dünyası var. Sektörümüzde elektronik satışta her şirketin farklı bir ismi olsa da biz bu hizmetimizi AYT (Araç Yakıt Tanıma sistemi) olarak adlandırıyoruz. Faturasını akaryakıt dağıtım şirketinin kestiği ve müşteri ile doğrudan ilişki kurarak satın almayı müşterinin dağıtım firmasından doğrudan yaptığı ödeme tipine elektronik satış diyoruz. Vaay projesinin altında yatan fikir şu; madem böyle uzaktan ve temassız bir alışveriş talebi var ve şirket olarak da bizim elektronik satışta büyüme arzumuz var biz bu ikisini birleştirip elektronik satışları bireysel tüketiciye sunma fikrini neden hayata geçirmeyelim diye düşündük. Bugün aynı hanede birkaç tane aracı olan kişiler işe gidip geldiğinde sektörde ciddi bir indirimden faydalanamıyor. Bizim Aytemiz olarak tüketiciye indirim sunma anlamında sıcak bir yüzümüz var. Hem perakende hem de hafif ve ağır ticaride bir adımız var. Bu ismin yanına şimdi farklı bir şey koyuyoruz ve diyoruz ki siz artık bir filo kadar güçlüsünüz. Bir adet aracınızın olması önemli değil. Size önemli bir fayda ve avantaj sağlayacağız. Bugün bunu indirim olarak sunduk arkasından diğer fikirler de gelecek. Dolayısıyla ana fikir az önce söylediğim temassız alışverişi perakende ve bireysel müşteriye indirip bunu elektronik satışla doğrudan dağıtım firması olarak yapmak. Vaay bütün bunların birleştiği modern bir platform. Telefon uygulaması sayesinde daima yanınızda olması sebebiyle de pratik bir uygulama. Bu uygulamanın sektörde hızlanacağını ve bizim de bunun öncüsü olacağımıza dair hiçbir şüphem yok.

Self Servis uygulaması istasyonlarınızda nasıl gidiyor?

Self Servis uygulaması bütün hızıyla devam ediyor. Self Servis’in hedef bir tüketici kitlesi var. Bu kitle bir taraftan avantajdan faydalanmak istiyor, bir taraftan da akaryakıtı kendi almaya imtina etmiyor. Aynı zamanda hızlı bir servisle istasyondan akaryakıtını alarak ayrılmak istiyor. Self Servis bu kitleye hitap ediyor. Biz zaten 100 civarında istasyonumuzun birer adasında bu hizmetimize hedeflendiği şekilde devam ediyoruz. Self Servis uygulamamızın kendine has bir kitlesi oluştu ve bu şekilde hizmete devam edeceğiz. Bu bizim portföyümüzün içinde hizmet olarak müşterilerimize sunulan bir alternatif.