'13. Türkiye Enerji Zirvesi’nde sadece sektörün sorunlarını değil jeopolitik gelişmeleri de konuşacağız'

‘13. Türkiye Enerji Zirvesi’nde sadece sektörün sorunlarını değil yeni trendleri de konuşacağız’

Türkiye Enerji Zirvesi Başkanı Mustafa Karahan NTV’de katıldığı Sektör Enerji programında; “13. Türkiye Enerji Zirvesi’nde sadece sektörün sorunlarının anlatıldığı içerikler değil, yeni trendler, dünya bundan sonra nereye gider gibi sorular tartışılsın istedik” ifadelerinde bulundu.

Türkiye Enerji Zirvesi Başkanı Mustafa Karahan ve Montel-Foreks Direktörü Nazlı Naseh NTV’de Sektör Enerji programında 13. Türkiye Enerji Zirvesi’ne ve sektöre dair açıklamalarda bulundu.

“TÜRKİYE ENERJİ MERKEZİ OLMA KONUSUNDA ALTYAPIYI HAZIRLAMIŞ DURUMDA”

Enerji jeopolitiğinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Mustafa Karahan, yaşanan kriz ile birlikte fiyatlarda artış olacağını belirterek; “Enerji ve politika hiçbir zaman birbirinden ayrı olmamıştır. 2019’da, pandemiyle beraber dünya tarihinde görmediğimiz bir volatil dönemden geçiyoruz. Kapanmalardan sonra açılmanın beklenenden hızlı olması, ertelenen talebin piyasaya çok hızlı gelmesi, fiyatları aşırı arttırdı. Hemen arkasından tam dengeye geliyormuş gibi olurken Ukrayna- Rusya savaşı ile karşı karşıya kaldık. Bu da Rusya’nın Avrupa’nın doğal gazını sağlayan ana tedarikçi olması ve Ukrayna’nın da aradaki tampon ülke olmasından dolayı fiyattan bağımsız olarak gazın sağlanıp sağlanamayacağı ile ilgili ortaya bir problem çıkmasına neden oldu. Fiyatı verseniz bile gaz akışının sağlanamaması ihtimaliyle karşı karşıya kaldık. Arkasından normalleşme sürecine doğru giderken Orta Doğu’da başka bir savaş patlak verdi” dedi.

Karahan; “Sıcak savaşın boyutunun büyümesi mutlaka fiyatları yukarı götürür. Bu yüzden fiyatlar 150 doları görür. Fiyatın Türkiye’de belirlenmesinin temel mantığı arzın ve güvenliğin artması. Arz ve talebin birleştiği nokta Türkiye olabilirse, arz güvenliği ile ilgili sıkıntıları artık yaşamayız ve fiyatın Türkiye’de belirleneceği bir endeks oluşmaya başlar. Türkiye’de şu anda yeterince giriş noktası var. Türkiye birçok noktadan LNG alıyor ve enerji merkezi olma stratejisi de aslında daha önceye dayanıyor. Bununla ilgili Türkiye’nin kurduğu enerji borsası olan EPİAŞ, altyapıyı hazırlamış durumda” diye ekledi.

“TÜRKİYE’DE PETROL VE DOĞAL GAZ KONUSUNDA ÇOK CİDDİ ADIMLAR ATILDI”

Karahan, “Türkiye’de petrol ve doğal gaz konusunda çok ciddi adımlar atıldı. Bunlardan biri Karadeniz’deki doğal gaz keşfi diğeri ise Gabar’daki petrol keşfi. İhtiyacımızın tam olarak ne kadarını karşılar tabi bunu zaman gösterecek. Fakat bulduğumuz her damla petrol her metreküp gaz gerçekten çok önemli. Türkiye şu anda bütün kaynağını bu tarafta harcamalı ve buna devam etmeli. Enerji demek jeopolitik güç demek. Türkiye’nin etrafına baktığımızda bir ateş çemberi içindeyiz. Bu bir dezavantaj gibi görünüyor ama bunu avantaja çevirmek mümkün. Türkiye sadece kendi topraklarında değil jeopolitik olarak güçlü olduğu ülkelerde de petrol arama çalışmaları yapmalı. Bizim şu an 90 milyar dolar civarında bir enerji ithalatımız var ve bu ikiye katlanırsa önemli bir cari açığı karşılar. Yenilenebilir enerjinin bir kısmı bu tüketilen enerjinin yerine geçiyor, özellikle e-mobilitede hayatımıza girdiğinden beri. Her türlü enerji kaynağını üretmek gerekiyor. Türkiye’nin şu anda her yerden yenilebilir enerji üretmesi lazım. Birtakım eksikler varsa bunun tamamlanması lazım. Mümkün olan her yerde üretimin yapılması lazım. Bunun optimize edilmesi de gerekiyor, bu yüzden yatırımlarında yapılması gerekiyor” ifadelerinde bulundu.

“ZİRVEDE SEKTÖRÜN ÜST DÜZEY KADIN YÖNETİCİLERİNİN HİKAYELERİNİ DİNLEYECEĞİZ”

Nazlı Naseh, “Türkiye’ye Kadın Enerjisi Oturumu”nun önemine değindi; “Enerji sektöründe kadın emeğinin rolü artıyor. Bu konuda zirvede ‘Türkiye’ye Kadın Enerjisi Oturumu’ önemli bir yere sahip. Sürdürülebilir, sosyal ve ekonomik bir kalkınma için aslında cinsiyet eşitliği alanında hem farkındalık yaratmak hem de çözümleri konuşmanın çok ilgi çekeceğini düşünüyorum. Bu oturumda, sektörde farkındalık yaratmak, Türkiye ekonomisini kadının rolünü arttırarak iyileştirme, kadın temsili, beyaz ve mavi yaka kadın istihdam oranını artırmak, ebeveynlik izinleri gibi birçok konu konuşulacak. Zirvede sektöre kariyerleri ve duruşlarıyla örnek olan üst düzey kadın yöneticilerinin hikayelerini dinleyeceğiz” dedi.

“TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR NOKTAYA GELEBİLİR”

Naseh, Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan savaş sonrası Türkiye’nin önemli noktalara geleceğini belirtti: “Türkiye jeopolitik konumunun doğal sonucu olarak petrol ve gaz açısından önemli konumda. Türkiye’nin hub olabilmesi için bölgesel ihtiyaçlara önem vermesi gerekiyor. Bu konuda Türkiye çok avantajlı, dezavantajlara baktığımızda ise Türkiye’nin jeopolitik konumuna yakın komşu ülkelerde bulunan bir iç karışıklık var. Rusya’ya baktığımızda rekor fiyatlar gördük ve bu gelişmeler bize de yansıdı. 2024 yılında Ukrayna’nın Avrupa’ya gaz çıkışında Rusya’nın sorun çıkarmasıyla Türkiye önemli bir noktaya gelebilir.”

“FOSİL YAKITLARIN ENERJİDE YERİ AZALACAK”

Karbon net sıfır konusunda yatırımların hızlanmasının ve yenilenebilir enerji yatırımlarının desteklenmesi gerektiğini belirten Naseh; “Türkiye’de elektrik tarafına baktığımızda son 6 senedeki üretim ve talep yüzde 3 büyüyor. Doğal gaz tarafında da son 10 senede büyüme oranı yüzde 2.5 civarında. 2016 öncesinde elektrikte büyüme hızı daha hızlıydı. Dünyada birçok enerji sektörünün elektrifikasyona yönelmiş olması, iklim hedefi gibi majör konularda fosil yakıtın azaltılması, elektriği ön plana çıkarıyor ve bu durumda yenilenebilir enerji de öne çıkıyor. 2053 karbon sıfır hedefi var. Bunlar için yenilenebilir enerjiye doğru yönelim olduğunu görüyoruz. Fosil yakıtların enerjide yeri azalacak diye düşünüyorum. Türkiye’de kurulu gücün yüzde 56-57’si yenilebilir enerjiden oluşuyor ama halen fosil yakıtları tüketiyoruz. Bu konuda yatırımların hızlanması ve yenilenebilir enerjinin yatırımlarının desteklenmesi gerekiyor” açıklamasını yaptı.

13. TÜRKİYE ENERJİ ZİRVESİ’NİN KONSEPTİ: ‘BARIŞ İÇİN ENERJİ’

Mustafa Karahan, 13. Türkiye Enerji Zirvesi’nin konseptinin ‘Barış İçin Enerji’ olacağını belirtti ve şöyle konuştu: “13. Türkiye Enerji Zirvesi’nin konseptini ‘Barış İçin Enerji’ olarak belirledik. Sadece sektörün sorunlarının anlatıldığı içerikler değil, yeni trendler, dünya bundan sonra nereye gider gibi soruların tartışıldığı bir zirve olsun istedik. Zirve sadece enerji sorunlarının anlatıldığı, bürokratların dinlediği bir ortam değil, hem jeopolitik gelişmeleri dünyanın nasıl gördüğü hem de bunların tartışıldığı bir yer olsun istedik. Önümüzdeki dönemde Sınırda Karbon Vergisi söz konusu olacak. Benim, hidrojen konusunun Türkiye’de yeterince önemsenmediği gibi bir düşüncem var. Bu tip konulara biraz daha dikkat çekmek istiyoruz. Zirve’de, Türkiye ekonomisiyle ve bölgenin siyasetiyle ilgili birtakım stratejik sunumlarımız olacak. Açılıştan itibaren Atlantik Konseyi’nin bir oturumu olacak. Bu oturum, bölgenin siyaseti, jeopolitiği ve enerjinin geleceği ile ilgili özel bir oturum olacak. Bu sene özel olarak Avrupa Komisyonu Eski Başkanı ve Portekiz Eski Başbakanı Jose Manuel Barroso ve yine Atlantik Konseyi’nden İspanya Eski Dışişleri Bakanı Ana Palacio gibi değerli konuklarımız olacak. Orta Doğu’dan, Avrupa’dan doğal gaz konusunda sunum yapacak misafirlerimiz var. Bu yıl bu jeopolitik konulara daha derin bakalım istedik. Zirvenin ilk günü böyle ilerleyecek. İkinci gününde ise daha önce hidrojen, depolama, yenilenebilir üretimin artması ile gelen yükün optimize edilmesi, tüketicilerin piyasa katılımcısı olması, talep tarafı katılımı, şarj istasyonu artışı konusu gibi birçok konuya yer vereceğiz. Bunların hepsinin konuşulacağı oturumlar olacak.”