“Türkiye’nin rüzgarı, enerji dünyasındaki taşları yerinden oynatacak güçte”

Koronavirüs salgını dönemini rüzgar sektörünün yıl boyu toplanması adına bir fırsat olarak değerlendirme kararı alan (TÜREB), ‘Rüzgar Bize Yeter’ sloganı altında yapılacak “TÜREK@home” paneller zincirini başlattı. Burada konuşan Bakan Dönmez rüzgarda üretim rekoru kırıldığını belirterek, “6 Kasım’da 151 bin 372 MW/h ile tarihimizin en yüksek günlük rüzgar üretim rekorunu kırdık. Bu rekorlar gösteriyor ki 2020’de rüzgarımız her geçen gün daha güçlü her geçen ay daha enerjik esti. 2020 rüzgar enerjisinin yılı oldu” dedi.

Koronavirüs salgını dönemini rüzgar sektörünün yıl boyu toplanması adına bir fırsat olarak değerlendirme kararı alan Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB), ‘Rüzgar Bize Yeter’ sloganı altında yapılacak “TÜREK@home” paneller zincirini bugün başlattı.

Sektörün tüm önemli konularının yıl boyunca ele alınmasını sağlayacak TÜREK@home’un Kongre Başkanı Hakan Yıldırım’ın moderatörlüğünde yapılan ilk oturumuna, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez; Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank; TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş ve EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz katıldı.

“2020 RÜZGAR ENERJİSİNİN YILI OLDU”

Burada konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Her alanda olduğu gibi enerjide de radikal dönüşümlere şahit oluyoruz. Bu dönüşümlerle birlikte tüm dünyada yenilenebilir enerjiye olan ilgi ve talep giderek artıyor. Dünyada 650 bin MW rüzgar kurulu gücü var. 2020 yılında dünyada yaklaşık 150 milyar dolar rüzgar enerjisine yatırım yapıldı. Önümüzdeki 30 sene içerisinde rüzgara yapılan yatırımlarla bu alanda yaklaşık 4 trilyon dolarlık bir ekonomi meydana gelecek. Strateji belgemizi açıkladığımızda 38 bin 900 MW olan yenilenebilir enerji kurulu gücümüzü 3 yıl içerisinde 47 bin 671 MW’a yükselttik. Enerji sektörümüz her anlamda rüzgarı arkasına alacak. Bu yeni dönemde Türkiye’nin enerjisi Türkiye’nin rüzgarıyla yenilenecek. Rüzgar enerjisi sektörümüz bugün 15 bin vatandaşımızı istihdam ediyor. Rüzgar kurulu gücünde Avrupa’da 7’nci dünyada ise 12’nci sıradayız. Ancak yerli teknoloji ve verimli üretim anlayışıyla daha yukarı sıralara doğru hızlı adımlarla ilerleyeceğimizden kuşkum yok. Türkiye’nin rüzgarı, enerji dünyasındaki taşları yerinden oynatacak güçte. Bu yüksek potansiyelin en önemli göstergelerine de son 2 yılda şehadet ettik. Rüzgarda son 2 yılda 4 önemli rekor kırdık. Önce 2019 Ağustos ayında rüzgardan 2 bin 668 GW/h’lik üretimle aylık bazda tarihimizin en yüksek üretimini gerçekleştirdik. Ardından 22 Aralık 2019’da günlük elektrik üretiminin yüzde 19,3’ünü rüzgardan elde ederek günlü bazdaki en yüksek üretim oranına ulaştık. Bu yılda ise Nisan’da elde ettiğimiz elektriğin yüzde 9,8’ini rüzgardan elde ederek aylık bazda tarihimizin en yüksek üretim oranını yakaladık. 6 Kasım’da ise 151 bin 372 MW/h ile tarihimizin en yüksek günlük rüzgar üretim rekorunu kırdık. Bu rekorlar gösteriyor ki 2020’de rüzgarımız her geçen gün daha güçlü her geçen ay daha enerjik esti. 2020 rüzgar enerjisinin yılı oldu” dedi.

TÜREK@home Kongre Başkanı Hakan Yıldırım, “2021’in ilk 6 ayında Covid-19 kaynaklı süre uzatımını kullanan YEKDEM projeleri devreye girecektir. Asıl amacı lokal imalatı arttırmak olan ve az sayıdaki paydaş için iş yükü oluşturacak iki büyük yeka projesinde 2022 yılında kurulum başlanacak gibi görünmektedir. Bununla birlikte büyük bir kısmı eksi fiyatlı çıkan yaklaşık 3bin MW’lık, bugünkü koşullarda finanse edilmesi imkan dahilinde görünmeyen projelerin de 2023’e kadar bir iş yükü oluşturması beklenmemektedir. YEKA ve eksi fiyatlı projeler ile birlikte 5000 MW’lık bir proje stoğu kağıt üzerinde olmakla birlikte 2022’nin belki de sonlarına kadar aktif bir stok olarak değerlendirilmemektedir. Böyle ani bir duraksama sektörde faaliyet gösteren özellikle imalat ve hizmet sektörü oyuncuları için çok büyük bir problem olarak gelecek senenin ikinci yarısından itibaren karşımıza çıkacaktır. 2021-2023 arası öngörülen duraksama dönemini yaşamamak için kapasite artışları başta olmak üzere, eksi fiyatlı projeler ve YEKA projelerinin lokal imalat kullanması ve daha kolay finanse edilebilmeleri için bir takım düzenlemeler yapılabilir. Uzun vadeli öngörülebilirliğin sağlanabilmesi için ise 2020 sonrası mekanizmanın bir an önce netleştirilmesi ve 5 senelik paketler halinde ihale takvimlerinin belirlenmesi ve yayınlanması gerektiği düşünülmektedir. Kısa vadeli proje stoğunun arttırılması için düzenlemeler yapılması, orta vadeli finanse edilebilir mekanizma oluşturulması ve 5 yıllık ihale yol haritasının çıkartılması sektörün geleceği açısından belirleyici olacaktır” dedi.

“ANLAŞILABİLİR VE ÖNGÖRÜLEBİLİR BİR YATIRIM ORTAMI ORTAYA ÇIKMALI”

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mustafa Elitaş, “Güneş enerjisinin 1 MW’lık kurulu gücünün verimlilik oranının en iyisi yüzde 30 civarıdır. Rüzgar enerjisinin ise yüzde 35 ile 45 civarında bir verimliliği söz konudur. Güneşin gündüz üretildiği bir dönemde gece ihtiyacımızı karşılayabilmek için depolama çok önemlidir. Sanayi ve Teknoloji Bakanımızın üretim kaynaklarının daha da verimli hale getirilmesi, depolamanın ucuz hale getirilmesi için gayret edeceğine inanıyorum. Çünkü, elektrikli otomobilin esas unsuru enerji depolayan kaynağın en verimli bir şekilde kullanılabilmesidir” dedi. Elitaş ayrıca, “Anlaşılabilir ve öngörülebilir bir yatırım ortamının ortaya çıkması gerektiğini de ifade etti.  

 “GEÇTİĞİMİZ YIL AVRUPA’NIN EN ÇOK KAPASİTESİNİ ARTTIRAN ÜLKELERİNDEN BİRİ OLDUK”

EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, “Enerji ithalatımızı ve cari açığımızı azaltmak için rüzgar enerjisi bizim en önemli kaynaklarımız arasında. Ama Türkiye, enerji üretiminde ihtiyaçların karşılanması noktasında sadece rüzgârla yetinmeyecek kadar da büyük bir ülkedir. Türkiye’nin rüzgarı bu kadar güçlü esmeseydi, güneşi parlamasaydı enerji sektörü de bu kadar güçlü olmayacaktı. 6 Kasım günü 151 bin 325 MW/h ile rüzgarda günlük üretim rekoru kırdık. Son 20 yılda pek çok Avrupa ülkesinin ulaşamayacağı bir başarı yakaladık. Geçtiğimiz yıl rüzgar enerjisi alanında Avrupa’nın en çok kapasitesini arttıran ülkelerinden biri olduk. 2020 yılında işletme adına 6 bin 663 MW kapasite ile 8 bin 300 MW düzeyinde bir işletmede rüzgar santralimiz var. Henüz işletmede olmayan yaklaşık bin 440 MW kurulu gücünde 3 bin 833 MW ön lisanslı projemiz bulunuyor. Ayrıca 2020 yılı içerisinde toplam bin 63 MW kurulu gücünde 19 adet RES projesine de lisans vermiş durumdayız. Elektrik üretimimizin yaklaşık yüzde 8,6’sı lisanslı rüzgar santrallerinden üretiliyor” dedi.